Online Üye
Online Ziyaretçi
Son onbeş gündür açık ve net hece
sayısı eksik ya da fazla olan şiirler nadiren de olsa Günün Seçkisine getiriliyor, hemen hemen
her gün en az üç ya da dört tane yine hece sayısı eksik ya da fazla şiirler
yıldız ile ödüllendiriliyor. Hece sayısı tek başına kriter değildir
denilebilir, o takdirde emek emek yazılmış şiirlerin altına “ şu heceniz eksik
ya da şu heceniz fazla “ gibi kritik yapmayacaksınız ve insanları mahçup
etmeyeceksiniz. Ya o ya bu. Hece saymak edebi değil matematiksel bir dikkat
gerektirir. Genelde yüz ikiyüz çoğunlukla da üçyüz beşyüz heceyi sayan bir şair
kalan üç beş heceyi de elbette sayabilecek zekaya sahiptir, bunun küçük bir
dikkatsizlik sonucu olduğu aşikardır, seçki kurulu üyelerinin ya da kurucuların
da sehven bu hataya düşmesi mümkündür, kendilerine de benim bu yönde şu
mısranızın hecesi hatalı olmuş gibi çektiğim özel mesajlar mevcuttur. Çok
sayıda hece sayısı ile ilgili değerli şairlere özelden mesaj çekmişimdir “ çok
şık şiiriniz içerisinde bir kara nokta gibi olmasın iyi niyetiyle yazıyorum,
falanca mısranız da eksik ya da fazla vardır “ gibi, binbir özür ve yanlış
anlaşılmama ifadelerimi de eklerim mesaja. Bir şikar değildir bu konuyu afişe
etmek, kafiye, uyak, redif, tam, yarım, zengin, çapraz, sarmal vs gibi sanatsal
önemi yüksek nitelikli eleştirilere sözüm yok , elbet yapılmalıdır,
yapılmasında da büyük faide vardır, diğer okuyucular da görür sayfada ve beller
ve dikkat eder. Ama hece saymayı eleştirmek onur kırıcıdır, yapılmamalıdır
bence. Ya da hem kel hem fodul olunmamalı, bu ilke ödüllendirmede de kusursuz
olarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde bana bu satırları yazma hak ve cüretini
vermiş olursunuz ki zerre kızgı hakim değildir. Yazar arkadaşlarımı deşifre
etmek olmasa şu anda buraya onlarca şiiri örneklerim ama bunu yapmam,
yapmayacağım, herkesin aklı fikri var, girsinler geçmiş tarihlere, günün şiirlerinden
başlamak üzere saysınlar heceleri, öyle örnekler var ki sadece iki üç kıta,
daha ilk mısralarda hatta bazen birinci mısrada dahi yakalayabilirsiniz eksik
veya fazla heceyi. Okuma uzunluğu, yazım hatası, kısaltma gibi amatörce hatalar
müstesnadır, benim yazdıklarım alenen net eksik ya da fazlalardır. Yazık günah değil midir hiç bir eksiği olmayan şiirin yıldız almaması ? Hak mıdır bu ?
Tüm arkadaşlarım gibi yöneticiler de fevkalade saygı duyduğum şahıslardır elbet, amacım kimseyi yermek, mesnetsiz atıp tutmak, kırıcı olmak, hakaret etmek, şov yapmak değildir. Bir üye olarak dirayetli ve hakkaniyetli davranmaktan öte bir çabam yoktur. Elbet seçkici arkadaşlarımızın hepsinin bu gönüllü görevden bağımsız olarak ciddi birer iş yaşamları ve bizler gibi özel hayatları vardır ama bizim de var, liyakatıyla yapabilecek kaliteli boş zaman yaratamıyor iseniz bu sorumluluğu ve vebali yüksek görevi kabul etmeyeceksiniz en baştan ya da ne yapıp edip o zamanı yaratacaksınız ki olabildiğince hakkaniyetli olsun.
27/8/2011’den başlayarak ki daha öncesini vermemektedir yıldızlı şiirler sayfası aralarından farklı farklı 180 günü seçerek +/- %5-10 arası bir yanılma payım olabilir zira bazı sayfalarda 2. sayfaya geçerken sistem garip uygulamalar yapıyor bir önceki ya da sonraki güne geçmek ya da baştaki/sondaki şiirleri tekrar göstermek gibi, bir analitik çalışma yaptım. Bu 180 günü olabildiğince extrem tarihlere tesadüf ettirmedim, anneler günü, milli gün vb. gibi, zira o günlerin farklı karakteristik belirleyicileri olabiliyor, olağan günler, uygun sayıda hafta sonu günleri, ayın başı ortası sonu gibi günler, farklı mevsimler gibi mümkün mertebe sağlıklı bir denek oluşturmaya çalıştım ki sonuçların yanıltma payı az olsun. Hak etmeyeceğim iltifatlara muhatap kalmamak için şu açıklamayı da yapmak istiyorum ki bu son derece basit ve zahmetsiz bir çalışma, sayfaları seçiyorsunuz, excel’e hücrele ya da özel yapıştır, ardından metni koru, değerleri yapıştır, metne uy gibi seçeneklerle – istediğiniz çıktıya bağlı – yapıştırıyorsunuz, daha sonra filtreler ekliyorsunuz, saydırıyorsunuz, koşullu belirlemeler koyuyorsunuz, birkaç saat içerisinde 1 yılı dahi tarayabilirsiniz ki operasyonel bölümünü bir çalışma arkadaşıma yıktım : )) Çalışmalarımda ciddi bir teknik hata yapmadığım varsayımıyla ;
1. Seçki kurulu % 100 tarafsız çalışıyor, herhangi kişi ya da kişilere bir kayırıcılık asla söz konusu değil,
2. Üyelik tarihi yeni olanlara ( toplamdaki payı % 38 ) öncelik tanınıyor, yaş gurupları 15-30,
3. Aynı isimlerde yoğunlaşılmıyor,
4. Her daim 5-8 isimin bir önceki günden farklı olunmasına özen gösteriliyor, bu madde bir önceki ile aynı gibi duruyor ama açılımı farklı, birisi mikro diğeri makro bir gösterge, özel genel gibi,
5. Seçki kurulu üyelerinin tamamının yazılarının aynı günde bulunduğu halde güne gelmeyen çok fazla sayıda gün var, pek çoğunda yıldız dahi almamışlar. Bu hususta anlamlı bir oran veremiyorum zira kimin hangi tarihte kurula seçildiğini bilmek gerekiyor ve oradan da bir oranlama yapmak gerekiyor ki bu çok çok zahmetli bir iş gerçekten.
Demem o ki tarafsızlığa dair zerre kuşkum yok, zira elimde matematiksel veriler var. Ha ben belki böyle bir çalışma yapmadım da atıyorum olabildiğince makul atış sınırları çerçevesinde, olabilir ?? Sonuçlara mesnet teşkil eden çalışmamı yönetim de dahil kimseyle paylaşmayacağım, pek çok yazımda ısrarla vurguladığım üzere SAMİMİYETSİZLİK zaten en temel sorunumuz toplum olarak.
Şeffaflık ve nesnellik her konuda önemlidir ve ödüllendirme mekanizması hayati öneme sahiptir, bu da hem doğrudur hem gereklidir. Elbet kimse ödüllendirilmek için yazmaz ama motive edici etkisi yadsınamaz, eğitici etkisi yadsınamaz, öğretici etkisi yadsınamaz. Hadi kaldıralım tamamen yıldızları ve günü, vatan millet aşk uğruna yazalım ve üç beş gün sonra bakalım ortalama online üye sayısına, hiç ihtimal vermiyorum ki 10 kişiyi geçsin, onun için lütfen terk edelim bu entel dantel yaklaşımları, gerçekçi ve samimi olalım.
Gerekli dikkat ve özenin gösterildiği yönünde ise çok ciddi tereddütlerim var. Bu tereddütlerim geçene kadar şiir bölümüne yazı asmayacağım, bu da şahsi değil sadece hakkaniyetli arayışa aç bir duruştur, kendi adıma sosyal tepki koyabileceğim başkaca bir enstrümanım yok.
Hayranlarım benim her biri şaheser olan şiirlerimden mahrum kalacaklar : )) Ne yapem, ben de o muhteşem, gerçekten muhteşem yorumlardan mahrum kalacağım bir müddet ya da ilelebet : ))
Bazı arkadaşlarımız birkaç sitede yazıyorlar ki bu gayet doğal ve rasyonel bir davranıştır. Ben sadece burada yazıyorum, artı eksi, doğru yanlış olarak bir özellik değildir bu, sadece o ya da bu şekilde kendimce bir tarzdır. Nasıl dayanacağım bilemiyorum ama duruşumu bozmayacağım.
Kim nasıl yorumlar ise artık, tüm arkadaşlarıma selam, sevgi ve saygılarımla,
Mehmet Çağatay Ünlütürk
NOT : Amman ha ıstırır ve ham yapar, sakın ola ki beğeninize almayın, çoook samimi okuyanlarım : ))
Çok Özel NOT : Unutma, atlama gibi istisnalar hariç olmak kaydıyla ; " bir tebrik nelere kadirdir " başlıklı yazıma girip de şahsıma övgüler yağdıran ve birebir katıldığını ifade eden arkadaşlar ve özellikle seçki kurulu üyeleri, neden halen hem bazı yazılarıma girip hem de tebrik etmeden çıkıyorsunuz ? Hangi davranış modelinizi baz almalıyım ? Nedir bunun adı, varın kendiniz koyun. Kimsenin tebrik etmesine yoktur bir gereksinimim, konu bu sığlıktan çok daha ötedir. " özellikle " ifadesini kullanmamın sebebi hikmeti ise sizler örnek teşkil edeceğiniz için çok daha duyarlı olmanız gerektiğindendir.
" ( 1 ) Yorumunuz Var " yazıma yapılan yorumlar ve müteakibinde pratikte yaşananların bu satırlara beslemesini yapmaya ise inanın dilim varmıyor.