Hani o sevgiliydi, aşkı çok ötelerde ilahi bir zirveye taşımıştı seni.Görmediğin, dokunmadığın ama sevdiğin, ama seni seven, seni esirgeyen, bağışlayan,yaratandı.
Adını zikredipte, dilinde bir inci tanesi gibi, tespih etmiştin eline, gönlüne.

‘İman ettim varlığına’ dedin, onun kitabına inandığını söylemiştin, haktır, adildir, rahman ve rahimdir, kabul ettim demiştin. Seni bir damla sudan yaratmıştı ve seni yine su gibi bir nimetle ödüllendirmişti. Yediğin, içtiğin, giyinip örtündüğünde tüm ihtiyaçlarını senin için var etti. Hani dünya derdi ile bunalıp, el açıp dua ile ‘yardım et Ya Rab’ demiştin.

Doğduğun ilk andan itibaren sana sığınılacak bir yürek, şefkat ve sevgi dolu bir sine vermiş ve o sinede barınmış, doymuş, korunmuştun ve ömrünce ana gibi yar olmamıştı yaşadığın dünya denen diyarda. Hani kapalı gözlerini açmış, yürümeyi bilmezken yürütmüş, duymazken duyurmuş, söyleyemezken söyletmişti. 

Seni yeteneklerle donatmış, akıl ile yönlendirmiş, deha ile ödüllendirmiş, yürek ile sevmiş, sevdirmişti. Düşünme ve keşfetme yetisiyle düşünmüş, bulmuş keşfetmiştin. Kuru dalları yeşerten, yeşerttiği dalları dünya nimetleri ile bezeyen, tarladaki tohuma bereket, petekteki bala lezzet veren Rabbindi.

Gökteki bulutları rahmetle doldurup toprağı ıslatan, etiyle, sütüyle seni besleyen, doyuran, canlıları yaratıp onlara hayat veren, minicik bir böceğe ipek iplikleri dokunmayı öğreten, sonra sana bunu işlemeyi keşfettirendi. Yazdığın kalem, kâğıt, evinin çatısı, kapısı, ısındığın ocak, sığındığın saçak ve binlerce nimeti senin için var eden yaratan.O Allah ki  gönlünde huzur, gözlerindeki nur'du.

Şimdi söyle ey fani! 
Başın secdede iken bile gaflete düşersin, onun ismini zikreder, ama fitne yaparsın. O ilahi adı tespih eden dile eziyet değil midir bu? O’nun yarattığını beğenmezden gelirsin, bulunduğun makamda kibre düşersin, hac yoluna koyulur, hiç uğruna kaybedersin. Hak lokmasıdır oruç, nefis sınavı sonuç, bedenin ibadet halinde, beynin neden vesvesede, bu en kutlu ibadeti niye ziyan edersin?

Kimse görmez diyerek işlediğin cürüm, akıl etmez misin hala yaptığın nefsine zulüm. Kurdun kuşun bilmediğini, yan komşunun görmediğini, senin aklın ermediğini bilen, gören Allah vardır. Sağ elinle verdiğini, sol elinle ilan edersin, hayrın ikramı olmaz, neden heder edersin?

Doğduğun anda ve devamında ruhun ak paktı, yüreğin tertemiz, yüzün ay gibi parlaktı. Peygamberler ve kitaplar Rabbinden uyarılar sana doğru yol, haktı. 
Önce insan olmak, insanca düşünmek, hangi dinden olursan ol kendinedir verdiğin emek. Bini aşarsa kabahat tövbeyle bitiremezsin, ibadetin boşa olur, sen kimi kandırırsın.

Söyle şimdi ey fani!
Yeri göğü yaratan, seni yoktan var edeni, neden unuttu yüreğin o ilahi sevgiliyi? İşte geldin gideceksin son virajın sonu ecel, korkun iblise olsun, Rabbini sev ey beşer.Çünkü insan çekinir sevdiğini üzmekten,hata ipek gömlek olsa sakınır giymekten . 

Sevgi bütün kötülüklere karşı en sağlam zırh gibidir, Allah’ı seven insan Allah dostu, sevgilidir. 
Kul Rabbini seviyorsa günah ona doğduğu an kadar uzaktır, korku nefsi ıslah etmez, iman dolu bir kalpte o ilahi bir aşktır.

Ş.AYDOĞAN / GÜLCENAZ / 31.8.2012 / YALOVA

Meryem Suresi ; Sure 19, Ayet 96 
İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır. Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenleri, Rahman sevgili kılacaktır. 

( Aşk-ı İlahi başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 31.08.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu