Senin kadar yüreğim büyük değil diye,

Senin gibi kollarım güçlenmediyse,

Gönül koyma bana,

Sonra ulaşamam sana.

Sen dağ gibi bir babaya sırt dayamışsındır.

Hak’dan, mangal gibi bir yürek armağan almışsındır.
Toprak anaya eş ana karnında, geçirmişsindir nadası güvenli.

Dünya’ya “hoş geldinlerle” beklenmişsindir belki.

Gönül koyma bana.

Yoksa yaklaşamam sana!

Ben, ağaç kovuğu bile olamayan bir ananın,

Hasb-el kader kucağına verilmişim garibanın.

Kütükte adı da yazılmayan bir babanın,

Sırtına yamanmışım kederin, gamın.

Yarılsa da içine girsem misali ayıpların,

Cehennem narı müjdeli günahların,

Ortasına ayak basmışım dünyanın.

Gönül koyma bana,

 Senin gibi ışık saçamaz gözlerim.

Sonra yetişemem sana çözülür dizlerim.

Kaf Dağı'na dayanan sırt kadar,

Çelik yeleklerle kavralı değil belim.

Gönül koyma bana.

Sonra huzur-u mahşerde yakanda olur iki elim.

Biz aynı pencereden bakamayız hayata seninle.

Gönül koyman için aynı çarıkla yola çıkmalısın benimle.

( Gönül Koyma başlıklı yazı AKKAN tarafından 15.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.