1
/İlk kez göz göze geldiğimiz yerde
Bugün sensizliği soluyorum/
Birazdan 08.15 vapuru yanaşacak
El ele binmek isterken olmayacaksın
Tebessüm yüzünde bu satırları okurken
İçimde bilmediğin volkan koparken
Gişelerden çoktan geçmiş yolumu gözlerken
Elimde iki simit yetişmek için koşturuyor olacağım
Çantadan mendil alıp terimi sileceksin
Simidin birini yerken diğerini martılarla paylaşacağız
O pamuktan yumuşak ellerin
Kardan beyaz tenin
Bahar çiçekleri kadar taze nefesin
Marmara gözlerin
Yeşil bluzun
Çiçekli pantolonun
Yeşil çantan, saatin, yüzüğün
Sen, ben ve biz…
Denizi yara yara ilerlerken
Galata ardımda çektiğin resim
Öptüğümde kızaran yanakların
Dilimde haykırdığım isim
Ardımızda martı çığlıkları
İstanbul’da dinlediğim o tını
Üsküdar’da bozuk para verip
Şarkımızı çaldırdığımız gitar çalan genç
Takside o şiiri bize armağan eden şoför
Bir demet papatyayı sana uzatıp
Parasını benden koparan kadın
Mendil satan çocuk
Parkta falımıza bakan iki bebek vadeden Çingene
Yemekte bizi unutup sonra çay ısmarlayan garson
Geç kalan otobüs
Hızlı geçen zaman
Oltadaki istavrit
Kül tablasında ki izmarit
Radyodaki şarkı
Camdaki engelli kız
Sigara saran Ermeni adam
Uzun siyah çizmeli alımlı bayan
Yarım bıraktığın çay
Sen, ben ve biz
Ardından salladığım ellerim
Gözlerim, boşalmış sağanak bulut
Yığılıp kalmış bedenim
Saçlarım kar düşmüş umut
Hanisini bilmediğim aşk
Belkisini sevdiğim sevda
Çünküsüne hasret kaldığım göz
Keşkesine dilde feryat
Tıka basa tramvayda sarıldığım belin
Tek lafınla yere yıkan dilin
En onmaz zamanda çare elin
Eminönü, Üsküdar, Kumkapı
Merter, Zeytinburnu, Topkapı
Avcılar, Küçükçekmece, Esenyurt
Gezdiğim sokak
Ağaç ektiğimiz toprak
Beni yolcu ettiğin tren
Ardımda ağladığın durak
Sen, ben ve biz
Ve hatta onlar...
Beraberdik dün mutlu oldun mu?
28.09.2012 - Bursa