Yalan ile yılan arkadaş olmuşlar yalan yürür yılan sürünürmüş.
Bir gün yılan yalana demiş ki; 
Bıktım sürünmekten neden benim ayaklarım yok? Yalan yılana kızmış benim ayaklarımın olması demek yorulmamam demek değil bende yoruluyorum. Hele şu çok dürüst insanlar var ya onlar beni çok yoruyor. Ne zaman dillerine dolanacak olsam susuyorlar kalplerine girecek olsam kapıyı kapatıyorlar. Sen hiç olmazsa sürünüyorsun işin gücün yok yorulduğunda dinlenirsin demiş.

Yılan itiraz etmiş ne demek işin yok senin yarım bıraktığın işleri kim tamamlıyor kaç kez iblisle birlikte arkandan koşturduk yarım işlerini tamamladık. Mesela geçen gün bir politikacıya musallat oldun adam milletin gözüne baka baka seni söyledi. 
Bir başka seferinde eşine yalan söylettin aynı adama sonra komşusuna sonra çocuğuna ve dostlarına. Oysa en önemli yalanı kendine idi çekip gittin. 

Hemen arkandan yetiştik adamın kendine de yalan söylettik eğer biz olmasaydık düşmanımız vicdan ortaya çıkacak planlarımız bozulacaktı. 
Ah yalan! bazen çok dikkatsiz davranıyorsun yeterince çalışmıyorsun.Yalan haklısın demiş evet bazen dikkatsiz davranıyorum geçen gün az daha yakayı ele verecektim.

Adamın biri kul hakkı alıp milletin malını çaldı tüyü bitmedik yetimin hakkını yedi aynı evi üç beş kişiye sattı yaptığı binayı ucuza mal etmek için harcından çaldı. Sonra biri geldi binanın sağlam olup olmadığını sordu eyvah işte o an vicdan ortaya çıkmaz mı adam duraksadı tam doğruyu söyleyecekti ki fark edip koştum yetiştim yalan söylettim hatta birde yemin bile ettirdim. Yılan efendi çok zor anımdı siz nerelerdeydiniz o zaman?

İşte o an iblis lafa karışmış;
Durun bakalım deminden beri kavga ediyor her işi sizin yaptığınızı sanıyorsunuz oysa sizin yaptıklarınızda tüm maharet benim. Size o kabiliyeti verende benim. Yalanla yılan haklısın demişler sen olmasan biz bir hiçiz. Hele şu doğruluk dürüstlük yok mu en büyük hasmımız ikide bir ortaya çıkıp işimizi bozuyorlar. Tüccarın tartısına, mühendisin planına, doktorun teşhisine, hakimin kararına özetle her şeye karışıyorlar. Gençlere, çocuklara onları büyüten anne babalara hatta yetiştiren öğretmenlere bile ille doğruyu söyleyeceksin diye diretiyorlar.

Bazen ne yapsam kar etmiyor kandıramıyorum ne diline ne yüreğine dolanamıyorum dürüst insanların. Ah işim çok ama çok zorlaşıyor yoruluyorum. Geçen gün bir devlet adamı halka konuşma yapacaktı gerçekleri gizlemesi duygu sömürüsü yapması gerekiyordu. Ama yüreğinde birazcık vicdan kırıntısı kalmış adam konuşamıyordu bir türlü hemen yardımına koştum rahatladı ve bol bol yalan söylettim öyle inandırıcı oldum ki halk adamı alkışladı baş tacı etti.

İblis gülümsemiş aferin yalan işte böyle ol vazifeni iyi yap sakın vicdana dürüstlüğe izin verme demiş. İblisten aldığı övgüyle yalan şişinmiş yılan sevinmiş işleri rast gider keyfi ile yine yola koyulmuşlar. Ama unuttukları bir şey varmış ki; İman evet iman ve inancın dolu olduğu kalpler onlara her zaman mani olacak ve yollarına çıkacakmış çünkü Rabbinden aldığı güçle imanla dolu yürekler bir an gaflete düşseler de yalanın oyunlarına gelmiyorlarmış.

Allah inananları kutsamış onların yoluna nur indirmiş bu nur öylesine parlakmış ki yalanın gözleri körleşir yönünü göremez ve yılanın kuyruğuna dolanıp helak olurmuş. Çünkü yalan karanlıkta gezdiği için ışığı sevmez ışıktan kaçarmış. İşte yalanın oyunlarına itibar eden insanlarda öyle bir karanlığa gark olup azap içinde yaşar ve ölürlermiş. 

Yalan aslında cehennemdir ama öylesine aldatıcıdır ki cennet görüntüsünde gelir ve kandırır.
Dünya hayatında yalana sarılanlar ahiret hayatının asıl güzelliklerinden mahrum olacaklar. Sarındıkları yalan libası tenlerine ihanet edecek ve günahları ile çırılçıplak utanç içinde kalacaklardır.

Bu bir masal değil yalanla doğrunun hakikatidir.

Ş.AYDOĞAN ( GÜLCENAZ ) 28.9.2012 YALOVA


( Yalan Oyunları başlıklı yazı Şükran Aydoğan tarafından 28.09.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu