AĞLAMAK LÜTUFTUR
Hadi de bakalım, kaç zaman oldu
Gözümden bir damla yaş düşmeyeli
Yeşil bağların taş, sis duman oldu
Hakka dertlenmeye, iş düşmeyeli
Dünyalık kokuyor, bunca yıl ömrün
Kaç takvim eskittin, kaç gün aşırdın
Saysan etmez değer olsa da asrın
Kaç gönüller kırdın, azıp şaşırdın
Ne ektin ne biçtin neyle doldurdun
Harmanın bit pire, is mi ambarın
Değirmende unu, kime çaldırdın
Tersine mi döndü kirli astarın
Bak iyice bak ta aynada halin
Hangi desen hangi renge boyalı
Kırış kırış yüzün, bükülmüş belin
Çatlardın korkudan, olsan hayalı
Ağlamak, Allah’tan lütuf insana
Dök, hak şerbetini içene kadar
Beklemek yaraşır arif insana
Çal, hak kapısını açana kadar
Nurundan bir zerre düştü mü kalbe
Gör bak sen karanlık nasıl eriyor
Gerek yok nefisle girişme cenge
Aşk araya kalın duvar geriyor
Sırlıses vay sana aşka düşmezsen
Adı sanı bırak, kul faniyim de
Yavan kalır aşın, yanıp pişmezsen
Hakkın deryasına dal kaniyim de
SIRLISES