AĞLAMAK LÜTUFTUR

 

Hadi de bakalım, kaç zaman oldu

Gözümden bir damla yaş düşmeyeli

Yeşil bağların taş, sis duman oldu

Hakka dertlenmeye, iş düşmeyeli

 

Dünyalık kokuyor, bunca yıl ömrün

Kaç takvim eskittin, kaç gün aşırdın

Saysan etmez değer olsa da asrın

Kaç gönüller kırdın, azıp şaşırdın

 

Ne ektin ne biçtin neyle doldurdun

Harmanın bit pire, is mi ambarın

Değirmende unu, kime çaldırdın

Tersine mi döndü kirli astarın

 

Bak iyice bak ta aynada halin

Hangi desen hangi renge boyalı

Kırış kırış yüzün, bükülmüş belin

Çatlardın korkudan, olsan hayalı

 

Ağlamak, Allah’tan lütuf insana

Dök, hak şerbetini içene kadar

Beklemek yaraşır arif insana

Çal, hak kapısını açana kadar

 

Nurundan bir zerre düştü mü kalbe

Gör bak sen karanlık nasıl eriyor

Gerek yok nefisle girişme cenge

Aşk araya kalın duvar geriyor

 

Sırlıses vay sana aşka düşmezsen

Adı sanı bırak, kul faniyim de

Yavan kalır aşın, yanıp pişmezsen

Hakkın deryasına dal kaniyim de

 

 

SIRLISES

( Ağlamak Lütuftur başlıklı yazı Bilal Tekin tarafından 10.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.