/otur şöyle duvar dibine yapayalnız çocukluğum
anlat bana yaşamdan yediğin darbeleri bir bir/…


gözyaşıyla ıslanmış yoldur çocukluğum
acılar aşina vakitlerime hep gözyaşı
karanlıklar ardında unutulan hayaller
kırılan oyuncaklardır hiç sorulmadan
sırtıma sarılmış hayat ağır elimde kağıt mendiller
zaman çocukken vurmuş sırtıma yükü...


gençliğim ıstırap saatlerinde yankılanan isyanla geçti
cılız çığlıkların içinde boğuldu suskunluğum
bazen nefret ettim hayata açılan pencerelerden
ve vazgeçmedim ufukta gördüğüm en küçük ümitten
ümitler ki aşkların çekirdeklerine taşıdı sevgimi
güneş saçlarından salınan azılı bir tutku ruhuma ulaşan.


hangi tenha köşede kader avutmuştu ki beni
yaktığım zamanlar ölürken avuçlarımda
dedim ya al beni götür bu diyarlardan
ölsem son susuşumdur gömülüp karanlığa
yinede yaşarım sana adadığım duygularımla ya..
sen istersen vazgeç hayal bu nasıl olsa…


yüreğim dehlizlerimde gizli denizdir benim
en kuytularımda aşkım ıslaktır kurumaz
yağmur damlalarınca yalnızlığımın
ve gece ateşli soluk içerime kulaklarımdan
dalında mahzunlaşırken şairliğim
bir sabah usulca kaybolup gitti yas tutan özlem çiçeklerim…


yine karamsar şiirlere gebe kalemim
sızdıracakken güneşi boşluklarımdan
sussan olmuyor
hayat akıp gidiyor bak yine
asacağım mevsim eteklerine aşklarımı
bir nefes gibi derinime çekip de sitemleri
ki,
görünmesin zerrelerimde ayrılığın izleri…





adem efiloğlu / bir garip ademoğlu


( Hayat Yelpazemden başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 21.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.