***************************Kimliğin
lugatında şühedâdır gözlerin
Yaktı geçti
cihânı Haşim’in karanfili
Fırtınanın seyrinde nidâ idi
gözlerin
Tuhaf sözler duyuldu çıldırdı ruhun fili
İntizârın
devrinde sadâ idi gözlerin
Gönül sınır tanımaz
kırılır tüm kafesler
Çoğalınca oyunlar şaha kalkar
hevesler
Leylâ kadar hayâttır tutulur tüm nefesler
Mecnûn’un
bakışında sevdâ idi gözlerin
Belâ kabında ekmek siyah
kuytuda cennet
Bomba yüklü kervanda devedeki metânet
Aşkın
gerçek yüzünde hâkimdeki merhamet
Toprağın kokusunda ferdâ
idi gözlerin
Ankâ tabut misâli hayret yaşıyor ebe
Bebek
şefkâte hasret anne zehire gebe
Pranga vurulurken mahzûn oluyor
sobe
İntihâr mevsiminde edâ idi gözlerin
Mehtap
yangın doğurdu şimdi ölüm hükümrân
Vuslat için zaman yok
göğü kapladı hicrân
Mâideler dağıldı sofrasız kaldı
cânân
Kaşlar ok olduğunda vedâ idi gözlerin
Dursun
Tiftik