İzmir'in şirin köyü Şirince'den bir görünüş...
 

21 Aralık 2012 cuma günü kıyamet kopacağı söylemleri ayyuka çıktı. İnsanlarımız böyle bir olaya inananlar ve inanmayanlar olarak iki guruba bölündüler...

Milattan önce yaşayan Mayaların kehanetlerine göre, Kıyametten etkilenmeyecek yer İzmir'in Şirince köyüymüş bir de Fransa'da bir yer...

Bu kehanete inanan canı tatlı parası bol kişiler Şirince'ye akın etmeye başlamışlar. 700 kişilik köye 50.000 kişinin geleceği söylentiler arasında. Köy Muhtarının bir beyanatını okumuştum, "Ekonomik açıdan turizm canlılığı bekliyoruz, bu güzel. Lakin köy bu kadar büyük bir yükü kaldıramaz" diyordu...

Varsayalım ki, köy bu kadar bir yükü göğüsledi,

Yine varsayalım ki, (Allah korusun) o tarihte kıyamet koptu...

Dünya toz-duman ,taş taş üstünde bir bina, bir tesis ile yaşayan tek canlı kalmamış. Yollar yok, şehirler kayıp...Denizler karalara, karalar denizlere karışmış...

Şirince'de bulunanlar, hayatta kaldıklarına seviniyorlar. Nasıl sevinmesinler, insan hayatına değer biçilebildi mi, bu güne kadar?

Sonra memleketlerinde kalan diğer yakınlarını, akrabalarını aramak istiyorlar cep telefonları ile...

Baz istasyonları ve şebekeler çökmüş olduğundan, ulaşamıyorlar. Hatta, "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" biyonik sesi bile duyamıyorlar...

Acıkınca tedbir olarak getirdikleri yiyecekleri ile doyuyorlar. Bir kaç gün sonra yiyecekleri tükeniyor.

Köy yerlilerinden çözüm rica ediyorlar. Onlar da çaresizlik içinde kalmışlardır zira elektrik yok, su yok...Fırınlarda üretim yok...Tüp bitti, ocaklar yanmıyor...

Arabaları dışarda, köy dışında arayışa geçmek istiyorlar, yol yok...Patika yollarda ilerlemek istiyorlar bir süre sonra arabanın benzini bitiyor, stop...Benzin istasyonu yok...

Aile reisinin canı sıkılıyor, bir paket sigara ile bir bira alayım diyor, bakkal yok...

Köydeki bakkalın raflları bomboş...

İyice acıkıyorlar, yiyecek bir şey kalmamış.

Dış dünyadan haber almak istiyorlar, pilli radyoda ses yok...

Acıkan çocuk bağırır anne mamma...Ama mama yok...

Daha küçüğün altı temizlenecek, bez yok...

Köylüler "bu büyük kalabalık hep burada mı kalacaklar" sorularına yanıt arıyorlar...

Geceliği 10.000 dolara kadar yükselen geceleme ücretinden vaz geçmişler, bunları başımızdan ve köyümüzden nasıl "heyleriz" diye kara kara düşünmeye başlamışlar...

Olabilecek tablo bu bana göre...

Hiç de iç açıcı değil...

Mayalar'a inanmayarak,,

Güzel günlerin beklentileriyle...

Selam ve sevgiler...

Yurdagül Alkan.

( 21 Aralık Kıyameti Ve Yaşayacaklarımız başlıklı yazı Gülalkan tarafından 18.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.