Gelseydin;

Bir şiiri  mısralara yürütecektim ayakuçlarından

İmgelerinden tavana asacaktım bakış açılarını

Kafiye uyumlarının hamurunu karacaktım

Susacaktım betimledikleri kelimelerde

Betimlenmiş ağlayışlar sürecektim kirpiklerine

İçi sen/ ben dolan

 

 

Gelseydin;

Sabah vakitlerine deniz kokusu bulaştıracaktım

Körfez manzaralı bir tepenin üzerinde

Martıların kanatlarından bakacaktım gözlerine

Avuç içlerimi sana çevirip uçacaktım

Ayağımız takılacaktı arada taşlara

Genzimize bulaşan rüzgâra şarkılar mırıldanacaktım

 

 

Gelseydin;

Bahar yağmuruna şemsiye olacaktı elbiselerim

Saçlarına değmesin bir damla diye

Ölgün bakışlarımıza toprak kokusu bulanacaktı

Toprak kokacaktım baştanbaşa

Anadan üryan dokunacaktık duygularımıza

Sen bildiğin en eski şarkıyı mırıldanacaktın

Ben dudaklarından nakarat tutacaktım

 

 

Gelseydin;

Fazla usandırmayan nazlardan gülümsemeler devşirecektim

Arada ciddileşen kaşlarımın arasından

Adımın yazdığı yüreğine sarılacaktım

Ağlayacaktım en erkeksi ses tonuyla sinene

Gözyaşlarım diyetini ödeyecekti bütün özlemlerimin

 

 

Gelseydin;

İçimde kaybolan çöle su verecektim

Aşk diye diye .

 

 

âdem efiloğlu / ahir- i fırtına

 

( G E L S E Y D İ N başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 1/20/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.