Parçalı bulutlu geçiyordu,
Hayat.
Nice cam kırıkları sayıklıyordu,
Düşlerim.
Pay edilirken saklambaç yalnızlıklarım,
Gölgesinde avuntu kalıyordu,
Türkülerim.

Ne de çok sindirmiştim yaşamı,
Karınca adımlarında.
Ne çok sevmiştim uçurtmanın,
Özgür danslarını.
Kıskanç zamanlarımın zeytin dalıydı,
Sevişlerim.

En çok da söğüt dalından sarkarken
Mutludur satırlarım.
En fazla ırmak sesinde çağlarken,
Akar yüreğim.

Galiba,
Özlüyorum seni dünlerim.

O zaman da kuru yaprakların,
Rüzgarıma kardeşti.
O zaman da Gölgelerin kocamandı.

Orman sessizliğinde fısıltıların,
Bulut ressamlığında bakışların vardı.

O gün de kirpiklerine mızrap dokunur,
Duldandan salıncaklar kurulurdu.



Ne çok ağlatırdın gökyüzünü de,
Kalem olup yazardım seni bugünlerime.
Nöbetin olmak güzeldi sabahına,
Huzurdu sana uyumak.

Dünlerim !

Şimdi,
Bugünlerimi ağlarken sana,
Endişlerim düşüyor yarınlara...

Biliyorum
Yine beni seyret,
Sakın vazgeçme misketlerinden diyeceksin.
Ben yine aydınlık olacağım gecene,
Satır satır akacağım yüreğine diyeceksin.


Doğduğu geceye adı mehtap düşen sevgili !

Ey beyaz yürekli bakirem;

Doğmadığın gecelerin yolculuğunu,
Nasıl yapacağım?

Bülent KAYA


( Beyaz Yürekli Bakire başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 30.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.