Şiir Sizce Nedir?
720 izlenme
46 yorum
17 Mart 2024 Pazar - 02:58
Bana göre şiir an'dır, şair ise o anı resmedip sonsuzluğa hediye eden ressam.
Yorum Yaz
Şiir insandır.
Şiir insan gibi farklıdır.
İnsan gibi bir ruhu vardır.
Şiir duygu gibi coşkulu.
Akıl gibi muazzam.
Mantık gibi tutarlıdır.
Kısaca şiir bir kalıba sığmayan.
Herşeyin aynasıdır.
Şiir bu her üç kişiden dördü şair ise de dördüncü olamamak lazım yine de ilk üçe girmeli...
Şiir güzelliğin özüdür
gerçekleri göremeyenlerin gözü
dertlerini anlatamayanların sözüdür
Şiir düşünce ve duygularımızın çiçeği
insanlığın aydınlık yüzüdür
Bir mevsimdir şiir, her bir mısrası ayrı bir mevsimi anımsatır. Ayrı bir dünya.. Beyazdır şiir, her duyguyu tüm saflığıyla, temizliğiyle anımsatır. Işıktır şiir, her anlamını olduğu gibi yansıtır.
DİYELİM Kİ, AĞIR AMELİYATLIK HASTAYIZ,
YANI, BEYAZ MASADAN
BİR DAHA KALKMAMAK İHTİMALİ DE VAR
DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞİLSE DE BİRAZ ERKEN GİTMENİN KEDERİNİ
BİZ YİNE DE GÜLECEĞİZ ANLATMAN BEKTAŞİ FIKRASINA,
HAVA YAĞMURLU MU, DİYE BAKACAĞIZ PENCEREDEN,
YAHUT DA YİNE SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞİZ
EN SON AJANS HABERLERİNİ.
DİYELİM Kİ, DÖVÜŞÜLMEYE DEĞER BİR ŞEYLER İÇİN,
DİYELİM Kİ, CEPHEDEYİZ.
DAHA ORDA İLK HÜCUMDA, DAHA O GÜN
YÜZÜKOYUN KAPAKLANIP ÖLMEK DE MÜMKÜN.
TUHAF BİR HINÇLA BİLECEĞİZ BUNU,
FAKAT YİNE DE ÇILDIRASIYA MERAK EDECEĞİZ
BELKİ YILLARCA SÜRECEK OLAN SAVASIN SONUNU
DİYELİM Kİ, HAPİSTEYİZ,
YASIMIZ DA ELLİYE YAKIN,
DAHA DA ON SEKİZ SENE OLSUN AÇILMASINA DEMİR KAPININ.
YİNE DE DIŞARIYLA BERABER YASAYACAĞIZ,
İNSANLARI, HAYVANLARI, KAVGASI VE RÜZGARIYLA
YANI, DUVARIN ARKASINDAKİ DIŞARIYLA.
YANİ, NASIL VE NERDE OLURSAK OLALIM
HİÇ ÖLÜNMEYECEKMİŞ GİBİ YAŞANACAK...
1948
Nazım Hikmet
Şiir dertli sıkıntılı adamlardan çıkar genellikle...
şiir'de ney'miş
"saçma"lık...!
oysa yaşamak için
saçmalıkların künyesinde üşümeyi şart bilir "şair"
İçimde oluşan bir pare , yüreğimden gelen bir yansımadır. Hani insan bazen her şeyi anlatamaz ama anlatmak ister . Bazen yüreğinde süregelen bir sızı ,dert bazen de anlatamadıklarını döktüğü içini kaleme aldığı duygulardır.
Şiir ruhun yansımasıdır, yani şiir...
Şiir nedir bilmeden şiir diye manzume yazanlar var. Ne demiş şair; ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler.
Kendimizi bilelim her aklımıza geleni şiir diye yazmayalım, kafiye yapacağız diye gülünç sözler yazmayalım.
Şair dertli adamdır sıkıntılı adamdır şiir de dertli sıkıntılı zamanlarda gelir çoğu kere...
KIVAMDIR ŞİİR
Âriften aldığım tarife göre
En nezih vezn ile meramdır şiir
Erbab-ı kelama belli bir süre
İlâhî ilhamdan ikramdır şiir
Haz vermek olsa da şairin düşü
Berceste beyitler bir nasip işi
Gecenin yarısı... sabahın beşi..
Kalemi inleten dramdır şiir
His vardır şairin tüm mazisinde
Gezer duyguların arazisinde
Edebî tarihin terazisinde
Ölçüdür, ahenktir... kıvamdır şiir
Gâh duygular coşar, düş dile gelir
Gâh fırtına eser, kış dile gelir
Tabiat konuşur, kuş dile gelir
Kafiye kokulu kelamdır şiir
Leylâ erişilmez yârin adıysa
Ağlamak mübahtır; sebep yâdıysa
Mecnûn’u inleten aşkın oduysa
Aleve râm, buram buramdır şiir
Gâh asırlar aşan akseden gazel
Gâh kalbe ulaşan rakseden güzel
Gönül sazındaki destanımsı tel,
Letafet, zerafet... endamdır şiir
Aşikâr olmuşsa ilâhî gerçek
Nasibin payına düşen tam ölçek
Nebînin yoluna serilen çiçek
Naattır, salâttır... selamdır şiir
Kıyası şelale, coşan ırmakla
Dem alır haz verir kafa yormakla
Gönül incitene, bir de parmakla
Hece sayanlara haramdır şiir
İlham bu! Sükûtu bir nevi ikaz
Ne iltimas bilir ne de imtiyaz...
İmge, mecaz tam da, vermiyorsa haz
Ya demi noksandır ya hamdır şiir
Şairin iyisi nam yapar dilde
Sıkar bulutları kaybolur selde
Kalem "bu eldeyse" ağlar genelde
Okuyan sanır ki hep gamdır şiir
Mecit Aktürk
Şiir,, yazanın cinsiyetine yaşına dinine ırkına bakılmaksızın,, yazdığını okumaktır!!!
Şiir , evrensel düşünebilmektir!!!!
Şiir bir günaydındır
düşünce ve duygularımızın defterine yazılan
gönlümüzü güzelliklerle buluşturan
Az sözle çok söyleyebilme, okuyucusuna kendisini gösterebilme ve kalple düşünme sanatıdır.
Şiir silgidir siler kötüyü çirkini
nefreti kini
temizler gönlümüzdeki kiri
Çok çabuk not almalı yoksa uçup gidiyor dizeler...
Bir anda geliyor yazmazsan da kaybolup gidiyor ilhamlar...
İçinde bir parça acı bulunduran herkesin hayalleri ile yaptığı savaştan geriye kalan cümlelerdir şiir , bazılarına çok tanıdık gelir o cümleler.
Bazıları hiç anlamaz....
Kelimelerin gücünden yararlanıyoruz, onları zekice kullanarak anlamı zenginleştiriyor. Deyimleri tersyüz ediyor, aşkı tersyüz ediyor. Aşkta tüm suskunlukların dili oluyoruz. Yazdıklarımız için "deneme" diyorlar ama biz denemekten vazgeçmiyor. Ve sizlere soruyorum:
Siz aşkınızda noktayı, virgülü nereye koyuyorsunuz?
Şiir
Bence biraz resmetmek kelimelerle duyguları süsleyip izahatıdır his ve düşüncelerinin...
Anı yakalayıp zamanda yolculuk ettirmek belki de...
Hayal ile peynir gemisi yüzdürmek, gemiyi peynire peyniri kibrit kutusu etmek....
Şiir kelimeleri piramit, anıt şahesere dönüştürmek
Vesselam
“Biz hoş olduğu için şiir okuyup yazmıyoruz. İnsan ırkının birer ferdi olduğumuz için şiir okuyup yazıyoruz. Ve insan ırkı tutkuyla doludur. Tıp, hukuk, ticaret, mühendislik yaşamak için gerekli asil birer meslektir. Ancak şiir, güzellik, aşk, sevgi biz bunlar için hayattayız.”
-Ölü Ozanlar Derneği
Şiir güzellik denizinin yakamozu
gönlümüzün gökkuşağıdır
şiirsiz kişiler bencilliklerinin uşağıdır
Bu yüzden siir ne degildir siirde kökten temelden olmamasi gerekenler nelerdir? Sorgulamasi da, siir nedir kisminin öteki yarisini tersten soran samimi meraka bilmesi gerekenlerin ilmini duyurup, yolunu gösterip, gizli sakli kapisini acacaktir.
Basitce...:
Egilip bükülmeden, taklitci kopyaciliga gitmeden, " keske bunlari yazan ben olsaydim " kaliplasmis kroniksel hastaliga memur ve muhtac olmadan...taniklik ettigi dünyaya ve insan iliskilerine özgür cesaretli kararli dolaysiz ve kimsenin cöpünden artik toplayan kalemsörlügün yedek formatli kiracisi olmadan, begenenlerin veya söhrete yoranlarin sayac rakkamlarinda tutsak kalmadan icinden kopup gelenleri akil mantik ilim bilim ve sorumlulukla isleyip yorarak paylastigi -aslinda herkesin kisiliginde herhangilere yatkin damar ve kaynaklarin oldugu ve bu yüzden siir sanatin kimsenin özeline tahsis sirket mudara lutuf vize veya takas mülkü olmadigi- özgün emeklerle kendini duyurma ASKIDIR siir-sanat.
gelmis gecmisleri duyup anlayip okuyup bilmelidir siir ve sanat sahasinda izi yolu olmasini isteyen her kisi. Ama kendinden öncekiler zaten eger ki irgatlik ettigi yükte gercek ve özgün kisilikleriyle kimseyi tanrilastirmadan duyumsadigi hayatin siir iscileriydiyseler -zaten ikincisi yazilamayan ve taklit edildiginde yozlasma cürüme anlamsiz iceriksizliginin tetikleyeninden ötesi olmayan- sözün yazinin siirin ve sanatin geregini yerine getirmislerdi.
...kisacasi varolan somut durumlarin COK CESITLILIGINE soyut damar ve perdelerden ve icinden yazmak gelen sairde yükünü asla kimselre emanet etmeyen emek zahmet ve onurla isleyip dokumaya YEKVUCUT olmadir siir sanat.
Insan neyse siir odur. Serttir, durgundur sakindir hircindir heybetlidir hatalidir coskundur zaptedilmezdir asidir baglidir sadiktir kacamaktir kaypaktir cesurdur bilgedir cahildir eksiktir ziyadedir gec kalandir erken varandir yoksuldur gurbettir hasrettir hovardadir gezgindir gizemlidir alenendir sir küpüdür vasattir ufak tefektir sevecendir hosgörülüdür kavgacidir direnendir teslim olandir yolda durandir uzak gidendir hic biryere gidemeyendir evcildir yabandir....
DÜZMANTIKLA tek tarafli kaliplasmis sablonlarla halledilip paketlenecek sey degildir cünkü Güzel SANATLARIN tümü ve elbetteki EDEBIYAT ve elbetteki siir. Cünkü siir danaya tosuna caliya bülbüle ata okunmak icin yazilmayan, ama hepsini damarindan gecen duyumlarla eleyip süzüp aklina ve kalbine yazabilen sonsuz sinirsizligin TARIF oldugu adrestir SANAT ve SIIR. Duyumsadigi his heves duygu ve düsüncelerini biriktigi yerden ( yürek kainatindan ) disa vurma tutkusu ve ifade etme askidir sanat ve siir.
DÜZMANTIKLA....NEDiR..? Soran kanca takintilarina eger gercekten BiLMEK ve ANLAMAK isteginde samimiyse sirrini esrarini sorduguna takilan kisi, dümdüz giden yolun yarisinin bir de tersinden öteki kalan kismini tamamlayan burgaclari, sapaklari, kivrimlari, girdaplari, tünelleri,turnikeleri, etaplari, sarpalari, ucurumlari ve inisli yokuslu yahut dolayli dolaysiz acmaz- cikmazlari meraklanip didiklemesi gerekir.
Bana göre şiir güzelliktir, herhangi bir güzelliği tarif ettiğimizde “Şiir gibi ”, ya da o kadar güzel ki bunu bize bir şair anlatsın deriz. Evet, güzel olan her şey şiirdir. Dolayısıyla şiir, güzelliğin nihai noktasıdır, yaratıcılığın nihai noktasıdır. Wordsworth, “Şiir, güçlü tutkunun kendiliğinden taşmasıdır” demiştir. Duygularımızın kendiliğinden taşması şiirin harikasıdır. Şiir, bir şairin iç düşüncelerini ifade eder; bir şairin zihninin yansımalarını ifade eder. Aşkın tüm duyguların en üst noktası olması gibi, şiir de edebiyatın en üst noktasıdır. Şiirin beni cezbeden diğer yönü, zaman ve sınır ötesi ulaşıyor olması. Kelimelerle okyanusları, farklı çağları aşabiliriz. Şiiri teşvik ettiğim için, diğer gösteri sanatlarıyla birleştiğinde şiirin daha tatlı olduğunu görüyorum. Yerli şiiri teşvik ederken, çevre dillere terfi ettiğini de hissediyorum. Çok dilli küresel şiirler dünyayı barışla bir araya getirebilir. Bana göre şiir, dinleyici veya okuyucunun anlaması içindir, bu yüzden ben kolay anlaşılır, dili net ana fikri, hikayesi olan serbest kafiyesiz ama akustiği olan kısa şiirler yazmaya çalışıyorum.
ŞİİR
Yürek duygulanır gözler nemlenir,
Aşığın maşuğa sözüdür şiir,
En naif cümleler orda demlenir,
Şairin hüzünlü yüzüdür şiir.
Gönüller kederden gamdan bizârsa,
Sabahlar olmayıp gece uzarsa,
Bir de yürekteki yara azarsa,
Yangının harlanan közüdür şiir.
Bazen divanenin ezgi dilinde,
Bazen umutsuz aşk hicran gölünde,
Dertli bağlamanın sarı telinde,
Ozanın çaldığı sazıdır şiir.
Boyu uzun narin ince bellinin,
Siyah zülüflünün sırma tellinin,
Beyazlar içinde tatlı dillinin,
İşvesi cilvesi nazıdır şiir.
Derler ya aşk ile koşan yorulmaz,
Vuslata ermezse gönül durulmaz,
Özden'im duyguya dizgin vurulmaz,
Duygunun en güzel izidir şiir.
Murat ÖZDEN
Nasıl tuz ruhu
lokman ruhu
nane ruhu var ise
İnsanın da bir ruhu vardır
İnsan salt kan kemik etten müterkip değildir
İnsanın ruhu var
İnsanın midesini bimden
a yüzbirden ucuz yol kültür mantar sote
Dondurulmuş bamya
Haşlanmış haşlak işkembe ile doldurup doyurabilirsiniz
İnsanın ruhunu ne ile doyuracağız
Ruhun aşka sevgiye sevme sevilmeye
Müziğe
Hoş laf söze
şiire
Edebiyat sanata
Tango vals sambaya
İhtiyacı var
Dans her nasıl yatay duyguların dikey olarak ifadesi ise
Şiir de yatay ve dikey duyguların kağıda dökülmesi
Dizelere giydirilmesi işi
fiil eylemidir
Şair bunu yaparken
Günlük hayatta kullandığımız sözcüklerin içerdiği musikiyi
Ortaya çıkarabilim maksut
Heykeltraşın murç çekiç ve keski ile mermeri yontması
İçinde var olan güzelliği orta yere çıkarması gibi
Sözcükleri işler
kuyumcu ustalığı ile şiiri orta yere sürer
İki adet kelimenin yan yana gelişi bile
Onun şiir mi yoksa bilakis
Şairliğe öykünen birinin
Sözlükten rastgele çekilen sözcüklerin
tesadüf sonucu şiire dönüşeceğine olan inanç ile
Zırvaladığı cümleler mi
Uydurup uydurup işkembei kübradan salladığı söz yığını
Kelime öbekleri mi olduğunu belirler
Heykeltıraş belirli açılarda çekicini keskisini işleterek
Göz bebeğini kirpiği kaşını ortaya çıkarır
Ressam belli başlı boyaları
Rastgele değil
Dudağı saçı yanağı burnunu ortaya çıkaracak ışık gölge oyunu yararlanır
Şair de
Konson vuayyel
Açık hece kapalı hece yapısı
Serbest müstezat da olsa
Kulakta pası silecek
Alegorik
Ritmik
Tempo musikiden yararlanır
Günümüzde gerçek şiir ustaları azalmış
Şiirin
Mesnetsizce desteksizce
Böğürtü çıkarma olduğunu düşünen
Şizofren
Paranoyak
Melankolik kimseler tarafından işgal edilen
Sanat olmadan çıkıp
Zenaaat
Haline gelmiştir
Gerçekte
Sanat taklidi imkansız iken
Zenaat binlerce örneği üretilebilen sanayi koludur..
Cebine on pankınot parayı ko üyelik al Google gibi dev uluslararası şirketler bile
senin şair olduğuna çanak tutmakta
Şiir işi sektör haline gelmekte
Davar sığır böğürtüsü zırva'yı şiir diye lanse etmektedir
Ayıptır günahtır
Bin yıllık estetik
Kültürel değer
Edep edebiyat sanat şiir ayak altı alınmamalı
Şiir ırzına geçilip iğfal edilmemelidir
Para benim değil mi basarım parayı şair olurum anlayışı terk edilmelidir..
,.........
Musiki, her şeyden önce musiki;
Onun için tekli mısradan şaşma.
Kıvrak olur, erir havada sanki;
Ağır aksak söyleyişe yanaşma.
Kelime seçerken de meydan senin;
Bile bile bir nebze aldanmalı.
Dumanlısı güzeldir türkülerin;
Öyle hem seçik olsun, hem kapalı.
Güzel gözler tül ardında görünsün
Gün ışığı titremeli şiirinde
Ak yıldızlar maviliğe bürünsün
Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde.
Ararengin peşindeyiz çünkü biz;
Rengin değil, ararengin sadece.
Ancak öyle sarmaş dolaş ederiz.
Kavalı boruyla rüyayı düşle.
Nükte belâsından kurtulmaya bak;
Acı zekâ, sulu gülüş neyine?
İşe karıştı mı bu cins sarmısak
Maviliğin yaş dolar gözlerine.
Tut belâgati boğazından, sustur
El değmişken bir zahmete daha gir.
Kafiyenin ağzına da bir gem vur
Bırakırsan neler yapmaz kim bilir?
Nedir bu kafiyeden çektiğimiz!
Hangi sağır çocuk ya deli zenci
Sarmış başımıza bu meymenetsiz,
Bu kof sesler çıkaran kalp inciyi?
Hep musiki, biraz daha musiki;
Havalanan bir şey olmalı mısra
Deli bir gönülden kalkıp gitmeli
Başka göklere, başka sevdalara.
Dağılıp tuzu sabah rüzgârına
Mısraların alsın başını gitsin
Kekik, nane kokaraktan, dört yana…
Üst tarafı edebiyat bu işin..
Paul Verlain
Bu kadar kisi tarif etmis, ki orhun bey schopenhauer'in muhtesem tarifini dahi eklemis, yine de siiri tarif etmekle bitirememisiz.
Demek ki siir tarifi zor bir güzellik.
Siir insani vezir etmis, siir insani rezil etmis, insani Ozan etmis ASIK etmis, mahpus etmis, esir etmis, zengin etmis, yoksul etmis, evli etmis dul etmis, ne etmemis ki.
Siir için benim ekleyebilecegim, ben hece ölçüsü yaziyorum ve siirlerimde dikkat etmeye çalistigim husus, daima benden bir açik veya gizli imzanin içinde olmasi siirlerimde, gizli öznelerin olmasi, gizli örtülü mesajlarin olmasi,minicik de olsa birseyleri içine herkesin her okuyanin anlayamayacagi birseyleri serpistirmek siire ilk basladigimdan beri huy oldu, stil oldu çikti.
Bu gereksinim kendiliginden ortaya çikti ve bence siirin tarifi de bu özellik ile bir anlam daha kazandi.
Final olarak demek isterim ki, siir kamuya açik, herkese açik bir bildiridir, mesajini bazen sadece muhatabi veya muhataplarin anlayabilecegi.
Yani herkesin eline geçebilir, okuyabilir ama herkes anlayamaz ise, bence siir birazda budur.
saygilarimla,
Şiir,
hayata tutunmak için teselli bulduğun cümlelerdir.
Şiir, insanın iç dünyasını en derin ve özgün şekilde ifade etme sanatıdır. Kelimeler aracılığıyla duyguları, düşünceleri ve imgeleri aktararak okuyucuda derin izler bırakmayı hedefler. Şiir, sadece anlamıyla değil, sesiyle, ritmiyle ve kullanılan dilin güzelliğiyle de etkileyici bir sanattır.
Bir şiir, bazen bir aşkın ifadesi olabilir, bazen doğanın güzelliklerini yansıtır, bazen de insanın içsel çatışmalarını dile getirir. Şiir, sadece kelimelerin sıralanması değil, o kelimelerin ruhu yakalaması ve okuyucuya hissettirmesiyle anlam kazanır.
Şiir, dilin en yüce ve özgür kullanım biçimidir. Şair, kelimelerin sınırlarını zorlayarak, onları yeni anlamlarla yükler ve okuyucunun düşünme biçimini değiştirir. Şiir, insanın iç dünyasına yapılan bir yolculuktur ve bu yolculukta okuyucu da şairle aynı duyguları ve düşünceleri paylaşır.
Duygusal derinliği olan şiirler, insanın duygusal dünyasına hitap eder. Bu şiirler, okuyucuyu duygusal olarak etkiler ve derin bir içsel yolculuğa çıkarır. Duygusal şiirler, insanın içindeki derin duyguları keşfetmesine yardımcı olur ve ona kendini daha iyi ifade etme imkanı tanır.
Uzun bir şiir, zamanın akışını yavaşlatarak okuyucuyu içine çeker ve ona derin düşüncelere dalmak için zaman tanır. Uzun şiirler, genellikle kompleks duyguları ve düşünceleri aktarmak için kullanılır ve okuyucuyu derin bir düşünceye sevk eder.
Özetle, şiir insanın iç dünyasını en derin ve özgün şekilde ifade etme sanatıdır. Duygusal, ayrıntılı ve uzun bir şiir, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkararak onun duygularını, düşüncelerini ve hayallerini en etkileyici şekilde ifade etme imkanı tanır.
Tüm şiirseverlere sevgilerimle
Ruh ve bedenin birleşkesidir şiir.
Kişinin kendini, hislerini, yaşadıklarını bir nevi kaleme dökme şeklidir. Gözyaşlarının kalemi titrettiği anda cümlelerin boş kağıda dökülebildiği andaki histir. En derin düşüncelerden sıyırıp, uzun metrajlı filmi tek bir sayfada görebilmektedir. Duyguların dışa vurumudur. İster tek bir kelime, isterse dizelerce dökülsün satırlara, kişiden kişiye değişen verdiği histir kanattimce.
Şiir Üzerine düşünceler...
2019 senesinde şiir üzerine düşüncelerim şöyle ki,,
""" Şiir veya çile... İkisi de benim için aynı penceredir.
Benim için, yazmak aynı zamanda bir içe bakış belki de. Bana yazarken ne yapıyorsun diye sorarsanız eğer yaşamı tecrübe ediyorum derim. Kırgınlıklar tedarik ediyorum ya da...
Telafi ediyorum dünya içinde dünyalığı, ruhuma ölüm emri üflenene değin.
Şiir kırgınca üzerinden geçilen ekstrem hüzünlerin çalar saatidir. O seni bulur. Şiir seni bulur.
Veya bulamaz.
Umursanmalı mı?
Umursanmalı.
Bazen kopukluğu hissettirir yaşam. Sen yol aldığını zannederken yerinde saymadasındır.
Peki,
Nereye yol aldık.... alıyoruz....
Bunu en iyi zaman gösterecek. Takvim gösterecek.
O zaman örselemeyin kelimeleri.
Bilinir ki marifet belki özde kalmaktı. Öyleyse tamam.
Saklayın biraz kendinizi. Dünya koca ağızlı bir hendektir artık. Unutulmak, unutmak kaçınılmaz.
Baktığım zaman,
Öz değiliz. Topyekûn bir şiir kargaşası var bir kere, sıradanlık var.
Her şeye rağmen yazmak mı tercih edilen?
Ve alışkanlıklar bahanesi oldu şiirlerin. Benim en büyük alışkanlığım hüzündür. """
Gelgelelim sene 2024 senesinde şiire dair neler var heybede bir bakalım,,
""" Şiir yazanın dünyasında imgeler öz ve eşsizdir. Şiirde sanat için toplumu gözetirken kimi zaman toplum için sanatı ortaya koyarız. Şiir ve sanat fikirlerin duyguların coşkulu çapraz düellosu oluyor.
Şiir hayata kısa bir mola. Derinliği içinde barındıran. Kimi zaman yaşamın çarpıcı izleklerinde şairin değinmelerinde hayat buluyor kelimeler ve anlam. İç bükey ruhun devinimi şiir. Şiir kalbin can suyu.
Elbette bu kadarla yeter değil şiiri kavramak ve anlamak.
Naçiz ben şiiri kendi penceremden sizlere aksetmeye gayret içindeyim.
Son olarak şiir peçeli kadın gibidir. Ona yaklaştıkça başka başka dünyalara açılır kapılarınız.
Şiir esrarengizdir.
Şiir efsunludur
Şiir geçmişin yansımasıdır.
Şiir aynı zamanda geleceği haber verir
Şiir habercidir. Ulaktır.
Eh şimdilik bu kadarla izah edebilirim şiirin bendeki tesirini """
Hep,
Güzel günlere efendim.
Munise Senem UÇAR
Şiir içsem su diye
Yanar mıyım Hû diye
Ne söylesem güzelce
Yazıversem bu diye
Bu diye aşk okusam
Hece hece dokusam
İşleyince içime
Şuur ile şakısam
Şakısam ki edeple
Hasbihaller ediple
Niçin olsun başkaca
Anlaşılmaz sebeple
Sebepsiz dert dert midir
Söylenenler virt midir
Dünya fani unutma
Ebedîye yurt mudur
Yurt mudur söz manâya
Hacet var mı imâya
Şiirler aşk deyince
Ateş düşer sineye
...
Sözün asıl yurdudur belki de şiir...
şiirler aşk diyince ataş gitmeliydi sineden
Hayırlı olsun Forum başarılar dilerim,
Şiir aşk mı sevda mı, aş mı ekmek mi,
şiir aldığım nefes mi,
şiir gözyaşımın damlası mı,
şiir dünyamı anlatırken dünyayı unutturanım mı,
şiir karanlıktan ışığa açılan pencerem mi,
şiir kalbime kalemi öğreten can mı,
şiir hüznü örten bir örtü mü
Bir bilebilsem hangisi belki de hepsi
Selamlar saygılar
Şiir ruh temizleyicidir, onunla temizlenir içimizdeki kir, onunla tertemiz akar mutluluk adlı nehir.
Ne güzel bir tanım Erhan Hocamdan... Kutlarım...
şiir bana göre bir şeyi başka bir şeyle anlatmaktır ama bence en güzel tarif Schopenhauer' ın tarifidir :
" ŞİİR BİLİNEN KELİMELERLE BİLİNMEYEN CÜMLELER KURMAKTIR ."
Bakın size yakından tanıdığım ancak yazdığı şiir hiç bir yerde bulunmayan Mehmet Ali Şepitçiye ait bir şiiri paylaşayım...
Kezabanımın melek koydum adını
O dünyanın en iyi kadını
Az yer çok çalışır
Her işe çabuk alışır Melek hanım
Senden evvel ölmek için
Allaha dua ederim
Kırkımı yapta
Sende hemen gel derim Melek hanım...
Şiir gözümüzle gördüğümüz ve duygularımızla işlediğimiz dil ve yürek işçiliğidir.
Şiir yerine göre bir özgürlük alanı, zaman zaman da bir başkaldırıdır yerleşik düzene, selam çakmaktır kimi zaman marabalara, laf sokmaktır ağalara beylere... Sevdiğinin yüzüne söyleyemediğin kelime ve cümleleri mısralar ile herkesin duyması için haykırmaktır... Anadolu Coğrafyasında ismi duyulmamış, kitabı olmayan, ama öyle şairler vardır ki öyle anlamlı şiirler ile çıkarlar ki karşınıza ağzınız bir karış açık kalır. Şiiri bazen bize bizi anlatırken, bazen de sevdiklerimiz ile uzun yollara gider, onların haberleri bile olmadan ... İyi ki yazıyoruz diyelim noktayı koyalım şimdilik...
Forum köşemiz hayırlı olsun.
Şiir, duyguların inci gibi satırlara dizilip sihirli sözcüklerle okuyanı etkileme sanatıdır.
Cevapları bekliyorum.
ŞİİR AŞKINA DÜŞMÜŞKEN...
‘’Benim gibi sağı solu belli olmayan biri için ve bir göçebe için şiir iyi bir yol arkadaşıdır. Yerin yedi kat dibine de gitsen, göğün yedi kat üstüne de çıksan seninle gelir. Şiir imkânsız bir şeydir, mümkün değildir, çaresizdir. Bunu hissediyorum ben hep onda kendi umutsuzluğumu buluyorum.’’(Alıntı)
Debdebeli bir sağanak ve de sığınak içimin derdest edilmiş yenilgisinde saklı onlarca yanılgı ve şiirden sökün eden hücrelerim dev/asa bir algı b/eşiğinde de salınıp salınıp kendimden gittiğim kendime ulaşmaktan aciz bir yitim iken yenilgilerim ben de varım bu dünyada mademki içime yağan şiir denen sağanakta tek sığınağım iken şiir azıcık mazur görünüz beni, bayım ne de olsa ben mayın yüklü balta girmemiş bir tarlayım; sözcüklerin tarhında nakşeden yalnızlığın da dik alası iken dik başlı kalemim ve dik acılı şiirlerim.
Dilim yandı.
Yetinmedim.
Dil yarasıyım mademki bülbülün, kavuşamadığımdan mıdır içimde dinmeyen hüzün?
Hem bülbülüm hem gülüm:
Aşka âşık aşka pervane bir sarkıt saklı kimyamda kalemimle dikitler yağdırdığım semanın dik başlı turnasıyım belki de kukumav kuşu küllerime sevdalı doğduğum Anka mizacımla doldurduğum heybemi şair unvanımla şiar edindiğimse s/onsuzluğun peşinde ve onsuz kalamadığım kadar kaç onstur sahi kalemimin ve Kale’min değeri?
Öncemde kalburüstü hayaller biriktirdim çocukken bankanın verdiği kâğıttan kumbarada aslında içimdeki hayalleri hem gerçek kıldım hem de içimdeki çocuğu bir ömür yaşanır kıldım.
Kimine göre bir örüntü şiir kimine göre bir görüntü iken de şair.
Üzerime üzerime geldiler ama çocuktum bilemedim ve inandım herkese şaşmadan rotamda şaşı bildim cihanı şeşi beş sevdalarda şekilsiz suretlerde şerh düştüm düşeli düşlerime.
Şemsi Aruz idi gölgem.
Şems idi içime esen rüzgâr.
Hem olduğum gibi göründüm hem göründüğüm gibi oldum ve işte düştüm gerçeklerin t/uzağına.
Bir umudun tarhı idi şiir ama öncemde ne şiir okudum ne şiir yazdım lakin yer gök şiirle kaplıymış meğerse ben bilmeden hayatı şiir gibi yaşamış iken.
Yaş kemale erdi kalem ve şiir girdi kanıma.
Selamın yitiminde verdiğim selamı sadece kalemim aldı ve kalburüstü hayaller kumpanyasına müdahil oldum bir avazda.
Ceketim ütülü.
Düğmelerini de iliklemiştim mademki kalemin ve üşenmeden şiir yazdım gün ve gece.
Ahkâm kestiler:
Neymiş efendim?
Benden şair olmazmış.
İyi de ben şair değildim ama şiirdim hatta binlerce hatta noksansız her yerde tüm benliğimle içtiğim şiir diktiğimse söküklerim şiir namzet acılarım şiir yazmadığımda büyüyen yaralarım bir o kadar şiir yazdıkça da büyüdü yaram ve yamalı hayatıma tam da NOKTA koyacakken bilemedim o gece sabaha çıkacak mıydım?
Bir b/aktım ki sabah olmuş ve yüreğimdeki uçuklar şifa bulmuş.
Yer gök kanamalı iken sarmalında gizemin ve vuku bulan ilham perim demem o ki, azizim:
Ben şiirle yeniden doğmuştum o sabah.
Günyüzü görmeyen bir fasılada.
Gök gözlü annemin sevdasına da düşmüşken.
Yer gök birbirine kavuşamazken ben kavuşmuştum ya, kayıp yanıma.
Hizaya gelendi nefsim nefessiz kaldığım bir gecenin ertesi
Hafızamsa güncellenmiş ve aldığım soluk kalmadığı kadar şiirsiz.
Kendimden gitsem de şiir gitmedi benden.
Kendimden haz etmesem de azığımdı şiir.
Aza kanaat etsem de şiir yazsam da kanaat etmemişken yazdıklarıma.
Şiir aşkına düşmüşken yarı yolda kalsam da şiir aşkına.
Yağmalanmış yüreğimden sökün eden dizeler ve imge bataklığında boğulan kimsesizliğim.
Rivayet oydu ki:
Müptelası olduğum sevginin de ötesinde mudiliydim artık şiirin.
Hem hicretim.
Hem hicrim.
Hem hicvim.
Kanatsız meleğim yanımda.
Kanamalı dizeler beklemede.
Vurdumduymaz kim var kim yok uzağımda ama şiir yanı başımda.
Umutsuzluğun sönük feri.
Sonsuzluğunsa neferi.
Acıma kefil.
Açtığım yaraya zemin hazırlayan yine şiir.
Mazbut bir iklimde müspet bir duyguda…
Kelli felli adamlar şiir yazarken ben kim oluyordum da şiir aşkına düşmüştüm?
Şiir hem ladesim şiir hem sobelendiğim hem de körebem.
Körelmeden yaşamanın da diğer adı şiirdi madem.
Rahmetli babamın köstekli saati dahi şiire namzetti.
Ruhumun üstünü örten atlastan yorgan elbet melekler şahit.
Mevsimin meyvesi; dikenli gövdemin çiçeği; yıldızın ta kendisi şiir mademki mehtaba sevdalıyım ben yine şiirdim yine şiir.
Gülüm/semenin diğer adı ve sahibesi olduğum birden fazla ismim:
Güllük gülistanlık filan da addedilmesin hani yaşadığım hayat lakin ne zamanki şiire soyunsam, öykünsem cenneti yaşarken cehennemi duyumsamazken.
Yazmadığımda yaşadığım cehennem azabı.
Yaşadığım kadar da şiirde nöbetçi şakağıma dayalı kalemin namlusu ve pusu kuran zalim ruhların dahi uydusu iken şiir.
Uydurmaca değil hayal gücümün esintisi ve uyruğum yine şiir…
Şiirden ibaret de değilken üstelik bazen şiir dahi beni kesmezken ve ulağım ve umrem ve içimde kalan nice ukdenin arkası ve de uleması yalnızlığın yeter ki soyuttan somuta yol alayım mademki mahlasım da şiir kökenli gülüm/seme diyen de biri vardı mademki kâh matemimle örtüşen kâh umudun ta kendisi…
YILDIZ GÜLÜM
Yorum Yaz