Türkiye… varsa yoksa içinde topraðýnda denizinde güneþinde göðün altýnda yapragýn tomurcuðunda her þeyiyle yaþadýðýmýz gerçekliðe sýmcýcacýk; tan yellerince günaydýn, dünya incisi ve gelincikle ekþileþmenin ülkesi ve akþamüstü çayýn tüten buðusunda aþkla yoldaþ olmanýn tutkusu , hasret ile hayale eþsiz emsalsiz gözbebeðimizdir, kutlu vatanýmýz kutsal öz yurdumuzdur, bir tanemizdir , her þeyimizdir, deðerini kýymetini bilene.

Sýfýrla ölüm yaþý arasýnda ayýrdedici hiç bir özgünlük yok artýk
Yýllarýn ve yollarýn büyüttüðü yaþta bellekte bilinçte birikimde karakterde donanýmda hiç kimsenin magazin kusmuklarýna ve tüketim piyasasý afyonlarýna baðlý kalmaksýzýn kendi gerçek ve özgür yaþam dünyasýndan tanýklýk ettiðiyle farký olmadýðý gibi yenilmiþliðe yanýlmýþlýða biriktirerek çoðalttýðý sorunlara çözümlemesi de yok.
Bu sebeple herkes özendiren ve alýþtýran döküntü çanaðýnda ne varsa birbirine çalýp bulaþtýrarak kimsenin saygýnlýðýnda kalmayan anlamsýz daðýnýk dolaþýmdaki tezgah ürünü aðýz dil ve davranýþlarý kullanýp tüketmekte. Anlam deðeri gerçek karþýlýðýyla olsun olmasýn donanmýþ yüklenmiþ þiddetin cinnetin vahþetin kuþkunun kibirin baskýnýn dehþetin gýrla gezip cirit attýðý ve kol gezdiði kokuþmuþ çürümüþlük dolaþýmýyla içgüdüsellik çalkamasýndan Aþkým bemiþim gargaralayýp tükürmekte herkes en yaygýn bilindiðiyle mesela.
Çünkü tahammülde toleransta paylaþýmda ilgide iletiþimde hiç kimsenin hiç kimseye itibarý samimiyeti ve saygýnlýðý olmayan; kibire hýrsa ihtirasa mükemmellikçiliðe ve sürekli kazanan baþarýlara odaklanýp þartlanan insanlýktan çýkmýþ sapkýnlýklarla hayatýn sürükleniþi sýrasýnda olasý hata kusur sakarlýk doðallýk ve insanlýðýný ( birbirini kýþkýrtan ve birbirinden yapýlanan hor hakir aþaðýlýk bakan gören ve baskýlayan bozulmuþluklarla ) kabullenmemekte.
Duyarlýlýðý samimiyeti emeði gözlemlemesi yoksa sahtekarlýk üretir yalandan yapaydan para odaklý ihtiþam gösteriþli , mükemmellik þartlandýrmalý ve denetimli serbestlikliðe mahkum kiþilik ve kimlik. …

Bu yüzden BÜTÜN zamanlar boyunca toplumuna SIYASETEN istismar nanikleri yaparak kendilerini vazgecilmezlige dayatan BOP ESBASKANLIGI ortak cikar koalisyonculugu, cografyasina yagma yikimlari getiren bütün görevlendirilmisliklerini eksiksiz kusursuz yerine getirmekten dolayidir, sürekli FethulMetal, Pekaka, Hizbulhüdapar ve simdilerde Pekaka ofiscisi Hedepe ´ye firdönen güncellemelerle yigin yigin birikmis mülteci akintilrindan mayinlanacagi kuvvetle muhtemel olan gözlemden ilimden ilkeden akildan fikirden yoksun pilanli projeli dagilmisliga SIYASETEN trafik karistirip yanar döner BOP ampülleri parildatmaktalar.

Iyi bir gözlemci olmaktan gecer söz yazi siir sanat edebiyat. Ressaminki de öyledir, heykeltrasinki de, sinemacininki de, siir ve makale yazma tutkunu sair yazarliginki de.
Fakat cagdasliga ETKiN katilimciligi olmayan birikim deneyim yahut GÖZLEMCiLiK`se kendini tüm yüklendigi tasinmazlariyla kilitleyip kullanimsiz cürümelere kilitleyen hayattan kopuklugun kibir ve kapris takintisindan baska bir sey degildir. Tüm acik eksik gedigini kendine yabancilasan INTIHAR eylemcisi olarak sucluluk duygusunu , yenilmislik güncesini, degersizlik külliyatini, bosvermislik anlamsizligini, kayitsiz avareligini, düskünlük ve acizlik cehaletiyle TAKAS tarumar ederek, kendine verilen siparislerin buyuranlarini ve üstünlüklerinive piyasa denekligini kendine yabancilastigi tüm insanlik degerleri yerine koyarak usaklik ve KUKLACILIK hissesinden pay kotarma derdine düser.

Yasamayi sadece icap ettigi kadar kendine sahte soyut profillesmelerden ugrayip gecmeyi yol yordam bilenlerin ANAYASASIZLIGI kendi keyfiyet hükümranligi olarak cekip cevirdigi gedikten Türkiye Cumhuriyeti deger , kazanim ve birikimlerini yagmalayip yikmayi hedeflerlerken…
Filmin aktuelve aktif dünya güncelinde ISRAiL , arkaladigi tüm yeryüzü isgal tecavüz vahsetdehset ölüm zulüm tecavüz soygun sömürü ve yayilmaci cellatlariyla birlikte YERLI ISBIRLIKCILERIN insan haklari esitlik özgürlük ana dilde egitim özgür ibadet ve ifade gibi gibi gibisi ilahlarinin kodladigi etnik mezhepsel kusnuk söylemleriyle ortak tetikci olarak kullanildigi ve bundan öncekilerden Bop proje ve program sira numarasina göre ( Irak, Libya, Suriye, Filistin …) ezber bilinen süreclerle, kendini IRAN`a en müsait yerlerinden vurdurtarak, cellat sürüsünün hep beaber cullanacaklari daha evvelkilerin benzer akibetini bundan sonrasinin KIRIM ve KIYAMET metrajina ve makarasina sardirdi.

Kaybedilmis ve RUS`lari dünya siyaseti ve BÜYÜK güc tanimiyla ahneye sürmenin milat tarihi olan KÜCÜK KAYNARCA`ile, `AZINLIKLARIN bütün özlük haklarini ve KÜLTÜREL degerlerini taleplerini kabullenin ve taniyin ` yenilmisligin buyruk maddesi, duraklama ve gerileme devrinden sonraki gelen; MONDOROS Ateskesi`nden sonra SEVR´i getiren sürekli yililis silsilesini cekip koparan ve ondan sonra kayiplari siradakileriyle ödesmeye alistiran baslangic noktasiydi. Girit Böyle girtti. Mora, Balkanlar, Kafkaslar, Hicaz, Filistin hep böyle …
Tarikat, Pekaka, Fethulmetal ortak söylemlerinin AZINLIKLARIN kendi kimlik kültür ve inanclarini yasamasi gerektigi ayrismaciliga dair kilit kavsakigindan BOP ESBASKANLIGI yapisinda Asiret temsiliyetini ve zengn varliklarini her firsatta dile getirerk `Yargi bizde,Yönetim bizde. Denetim bizde, Yasam bizde, Devlet biziz hükümet biz` demiyor muydu ki Narin konusuna karismadik tuhafliklara ve Damat finans islerine kadar `biz itibarimizi kimseden satin almadik `beyanatlarda bulunan ENSAROGLU…!

Usulen ve firsat buldukca kisinin kendisi olunacak sey degildiyse insanlik;, mutlulugun hissesi, hayatin gercekligi, özgürlügün cesareti, inanilir güvenirligin karakter ve kisilik samimiyeti, yola güne insana ve topluma niyet edilen SÖZ ve SÖYLEMLER egilimindendi.

Birbirini ayni cikar ortakligi muhtacligiyla baglayan Israil ve AMERiKAN CEPHESi, birbirini sahada kendilerine dokunuluncaya kadar yem yapan ARAP DÜNYASI ve IRAN sihirbazlar-hokkabazlar seckin güruhu, kendini vurdurarak siradakini hedefe koyma noktasinda dün, bütün bu sebepler dolayisiyla tezgaha konup resmen IRAN noktasinda Japon, Rus, Avrupa, Amerika vve Cin`lilerin hep birlikte beraber küresel cehennem cellatlarinca, taslagindan hortlatilarak gercek pratige fitili ateslendirildi.

icinde sonsuz cözümsüzlügü barindirin bu k karanlikta bütün renklerin siyah olmasini, gösterisli pariltilar, renkler, laflar, sözler, hamasetler, ahkamlarla paravalanarak her sökülen yerden kendini disa vuran
SAHTELiK benzesmezliginin foyasi ayan beyan olur. Miroglu, Yasin Aktas, Ensarioglu ve benzerlerinin FEODAL gericiligi tipki PEKAKA , Hizbul Hüdapar, Fethulmetal gibilerin kurgulanmis projeler kitabindaki Esitlik, Özgürlük, Insan Haklari, Özerklik , Kültürel ve Inanc Serbestisi, Ana dilde Egitim gibi gibi...yagma yikim ve isgaller katalogundan görevlendirildkleri kaliba göre giydirilmis ve buyrulmus ortak söylemler bu mekanizmanin kim nerde nasil nasil kullanilacagina dair alet ve aygit tarifesindendi.

HUKUKUK ÜSTÜNLÜGÜ, SOSYOLOJiNiN BiLiMSELLiGi, ve LIYAKATiN EHIL INSANLIGI yoksa, her yapay yüzeysellikten yükselen her türlü maddi veya manevi kazanimlar ilkeli, kuralli, iradeli, saglam , yeterliligi ve deneimli kisiligi olmadigi sebebiyle sürekli geldigi yerin kendini hic degistirip gelistiremeyen köhneleri, bagnazliklari, gericilikleri ve yozlasmalariyla didisip bogusarak, nerden ne kadar kopup yükseldiyse bir o kadar sert alcalip düsmelerin SAPLANTILI cözümsüzlünü didisir bogusur.

DÜRÜSTLÜGÜN kurulum harci , tüketim kaynagi, besin gidasi ve insan degeriyse hic bir doldurusa gelen ön yarginin bagimli güdümlü köktencisi, fanatigi, militan hammali, kiskirtma tetikcisi, suc ve sabika dosyacisi , kapi kulluguna bagli ve zincirli zagar köpegi olmaksizin, onurlu, sorumlu liyakatli, deneyimli, kararli, duyarli, ilgili, samimi, gercekci, bilgili, dengeli, duyarli, duygulu, bilincli VICDANLI ahlakli inanilir güvenilirligiyle, akla fikre mantiga düsünceye kisilige ve karaktere büyümüs gelismis ve olgunlasmis SORGULAYABiLMENiN cesaretine ve yürekliligine sahip olmasi gerekir her kisinin.

Ilkeli, kuralli bilgin kisilik ve karakter harci kendisiyle yükümlülügünü vebalini yüzlesebilen DÜRÜSTLÜKTÜR evet….

Oysa Endüstrilesmeyle baslayan ve hic bitmeyecek olaan tüm milenyum yüzyillarinda ilk ve öncelikli husus PAZAR BULMA ve ISTIHDAM YARATMA gayret cabasiyken. Onun bunun kiralik teknolojisiyle yikilmadik ve tecavüze ugramadik yeri kalmayan dünyada Cin`liler bile kendine münasip pazar ararken ve ülkeleri yikima sürüklemenin en etkin malzemesi olan Mülteci akinlarinin TÜRKIYE`ye dönük ardi arkasi kesilmezken, her konuda hassas `Dürüstlükle ` muhasebe, ` hayatta en hakiki mürsidlerin ` ilim bilim insan ve mutluluk kaynagiydi. Dürüstlügünü yitirmislerin akibetiyse numara sirasina göre Israil kurdurtan yabanci projelerin kuklalarini yerlisinden göstererek ya Irak`ti, Ya Libya, ya Suriye, ya Lübnan ve veya vesair..

Dürüstlük olmadigi icin eldeki kimlik ve inanc gibi saymakla bitmeyen degerlerin yagma yikimlarina ortaklik ve mayincilik etsin diye MEHEPE ve AKEPE BOPCULUGU , bölüp parcalanmanin en kullanisli piyonu olan MÜLTECI YERLESTiRME mayinciligina ve Hizbul Hüda-Par` in elinden tutusup maskelendikleri palavra paravanlari arkasindan tüm dürüstlügünü yitirmislige odaklanan zafer narasi attlar.

Dürüstlük olmadigi icindirki hayatin bütün ariza ve aksakliklarini insanlik huzurunda ve toplum baazinda bilgisi deneyimi vicdani akli fikri sezgisi hissi duygusu sorumlulugu azmi kararliligi özgürlügü cesareti ve özgün kisiligiyle tamir edip düzeltmesi gereken sanatin siirin bütün buralari terkederek ÜNLÜLER listesinden parlak yildislasmalar takinmaya hergün degerlerinden yagmalanip yikilan dünyayi günümüze kadar birbirine adanmis ve kopyalanmis hayranlik hücresinden kendi benzerlerini cogaltarak israrci olduklari söhretlilik ugruna yigilan sorunlariyla birlikte kayitsiz kaldiklari veya kutuplasmis ayrismalara militanlik ettikleri kiyameti insanligin öldügü her yere yigdilar yostular.

Ilkeli, ilimli, irfanli , kuralli kaideler ve zeminler üzerinde insanligi kurmak ve yasamanin tek bir hal caresi ve yolu yöntemi vardir : Her türlü havailikten , pesin hükümden, karamsarliktan, ikirciklikten, sahtelikten ve soyutluktan arinmis temizlenmis kisiyi endisiyle yüzlesebildigi DÜRÜSTLÜK...!

BU bakimdan herkesin asla keyfiyetine göre esneyip büzülemeyecek olan ilkeler, ilimler ve kurallar toplumculugunu eger devre disi koyarsa insan, herkesin kendi penceresinden menfaat cikarina nasil gelirse öyle görür; veya görmezden gelir hak hukuk sevgi saygi onur itibar vicdan yahut vicdansizligi. Böylece akil fikir ahlak ilim ilke kurak her kisiye özel cigirindan cikip degerinden düserek, insan dedigin kisiliksiz kimyasizlik her yamukluga kabuk ve sekil degistiren cehennem zebanisine dönüsür.

Yani her kisinin özel sanip bildigi hayat öyküsü bu ortakligin egittigi, besledigi, büyüttügü, yüklendigi ve yasattigi TOPLUMSAL degerlerin INSANLIK büyüklügündeki kutsal eseridir.

Cünki kisilikli, egitimli, bilgili, liyakatli kendine özgün ÖZNELERI ve bireyleri yetistiren ilkeli kuralli toplumsal yasam ortakligidir.

Hayir...herkesin kendine göre hayata, topluma, insanliga bakis acisi ve penceresi yoktur öyle, süper marka piyasalarinda toplu intihar girisimciligini özendiren ...

Günden güne soysuzlasan ve kaliteli seviyesizlige düsmeyi örtündügü kabuklar altinda CAGDISI kapaliliga sevk ve idare ederek birbirine baglanmis ILKELLIGIN korkuyu karanligi sefilliyi yoksullugu yobazligi hicligi kullugu köleligi sürü bagisikligi metoduyla ZAVALLILASTIRAN topluluklara zehirleyip kusarak, dinmeyen bir yikim hincininyasamadigi mutluluklara ve edinemedigi bilgiye özgürlüge özgüvene cesarete özgün kisilige ve gercekligi olan karaktere düsman kesilmeyei adanmis gönüllü fedailiginde onur ve itibarini kurtarmaya calismaksa, bu sapkinlik kisir döngüsünü vazgecilmez nafakasindandir. BU yüzden her durumda ve her sartta ihtisamli gösterisli ( arka fonlarinda tüm hayatini esir ve rehin vermis sefillerin her buyruga amade oldugu ve kilosu agirliginda altin ve para takma ritüelli )kabuk ve ambalaj süs cila foya ve dekor, hic bir zaman iceriginin aynisi degildir. Bu bakimdan bu deprem ve heyalan yapili asosyal kabugun altindakiler, yobazlikta ve bagnazlikta kusursuz militanligi adanmis giyinmis sartlandirmalarin cehalet sefili olduklari kendilerini hep özgürlük sosyallik esitlik insan haklari ve hatta baris gibi kavramlarda esip gürleyip ve dünya literatüründen ALINTILAR ve örnekler vererek saklayip gizleyen gerckliklerine ne acaip ilim irfan sahibi olduklarina ilim alimlik sahibi BOP dükkancisi kesilirler. Eskiden MEKSiKA SINIRI eya KAHVE BAHANE filan diye bir programlamalar vardi - insanlarin iyi niyetini kötüye kullanmakta en nitelikli dolandiriciliga imza mühürleyerek hortumcu vurguncu Deniz Feneri günlüklerine yandan paralel akil fikir tarstisan görselli - tam da bu konuya diger sayisizlariyla en seckin örnetir.

Cünkü bütün fizik etüt saptama tespit deney önsezi ve son tahlillerin kimyasindan ve sosyolojisinden ilkellik göytererek ASIRET BALGAMLI ve GERICILIK baglantili cehaleti, tükenmisligi, ahlaksizligi , sapkinligi, kayitsizligi, alfabesizligi, egitimsizligi, duyarsizligi, hukuksuzlugu, zorbaligi, rezilligi, hirsi, ihtirasi, yarisip bogazlasirsa, birbirini IHBAR eden yozlasma ve ölüm bagimliliginin cinnetini ve cinayetini intiharlasir topyekün ilgide itibarda ayaklar altina düsen insanlik.

Heyelanli depremli kKIRIK fay hatlarina ve kaygan yamaclar yüzeyine bindirilip hortlaklastiran hayat, eninde sonunda icat edeni de vuracak olan zehir zemberek silahlasmasidir.

Soyut hayallerin ve somut enerjinin dahi depolanip ALGI YÖNETiMiNE istiflendigi ve bilimin yarginin yönetimin alinip satilan teknoloji kadar ele gecirenin tezgah ürünü hline geldigi ve ele ayaga düstügü ve ruhsuz duyarsizligin yüceltilip kutsandigi KAN REVAN cagimizda insanligin sürekli kayiplar yenilgileri kabullenen muhtacligina seyrettigi duran seyler kadar kendine deger mermeyen insanlik ölümü kaynaklik ederken, degisen dönüsen herseye ragmen akil fikir cesaret paylasim sayginlik özgürlük ve özgüven BAGISIKLIKLARIYLA duyarliligini ve duygudasligini yitirmemis siir, EDEBIYAT, sanattir tüm insanligi sag salim huzurda mutta ve mutlulukta diri ve ayakta tutan..

Bu yüzden HAREKET EDEN seylerin zinde, dogurgan, islek, üretken ve nicelerine mahsus muhatapligidir ilgi görme yakinligiyla insanligi idare eden derli toplu düzende hayatin akisini saglayip yasamin diri sag sürekli dinamigini yapan kuran sihirli kaynak ve güc. Bu yüzden ihtiyarlasa bile yikila kalka sehrin meydanini bulan insan elden ayaktan düsmedikce oradaki haraketlilige bakarak eksilenlerini tamamlar.

Fakat istif edilemez ve depoya konulamaz ve asla ertelenemeyecek seylerin en basinda gelen seydir, ZORLUK ve GÜCLÜK sebebi ne olursa olsun zamandan kopmayip, insanligi donmus buzullasmis kabuk ve kapsüllerde beklemeye yahut ertelemeye terketmeksizin. YASAMAYI asla elden birakmamak.

Turp, turfanda, makina, kapsül, matkap, matara demir, kalay, leblebi, nufus, cüzdan, cevher, düdük, tencere, dünkü resim, yarinki kopya...hersey istiflenip depolanabilir. Eger icinde ilgiye itibara deger yasam kaynagi ve yasamak ilmi varsa DURAN SEYLERE de gelir bakar seyreder haz duygu his ilim irfan edinir duran seylere bakmaktan insan.

KIVAMI yapisini niteligini hassasiyetini degerini kiymetini bugününü yarinini yükünü cabasini becerisini bilgisini kesfini iincelemesini yordamini yolunu en incelikli devrani ve DEMIYLE her üstlemekten gecen seydir cünkü , saygin sürdürülebilir istikrarli deneyimli birikimli huzurlu bilgin hayat, devlet, toplum, insan alfabesi ve dünya cevheri..

Sebep o sebeptir ki kendi halinde hic bir sorumluluk akil fikir kaygi gayret emek müdahillik katilimi olmayan ve cürümeye terkedilen her sey bozulur yikilir eprir kokusur nitel nicel tüm degerlerini her türlü ara bozucular kiri küfü virüsüyle anlamsiz tanimsiz ve islevsiz hale dönüstürür.

Huzur gecim istikrar gelisme büyüme sayginlik kaynasma paylasma gibi sayisiz toplumsal ortakligin vazgecilmezlerini kendini kodlayan ilkelligin körlügün köhneligin ve bagnazligin her türlü karanligi sefaleti aciyi kaygiyi endiseyi cözümsüzlügü zavalliligi kul köle ettigi insan tipine getren götüren saplaantilarindan disari cikamayan, irkci, köktenci, bölücü, ayristirici dayatmalar ve buyruklarin gericiligin bütün kokusmus yapisiyla örgütlenmis kamcilanmis donatilmis ve militanlasmisligindan bagiran hortlak bir gürültünün kendi etrafina dökülüp sacilmasidir..`.AHMAGA ANLATIR GIBI ` ...insani ve toplumun buradan baskaca egitimi terbiyesi dili yolu sayginligi alfabesi kültürü bilgisi birikimi muhatapligi niyeti sesi sözü anlayisi ilgisi olmayan BOP ayarli uyarlisi BOP toplu fotografindaki hizbul filan figüran ..

ne kendine, ne toplumuna, ne insanliga, ne ahlaka, ne ilme, ne kitaba, ne yaziya, ne söze, ne itibara...hicccc...! Ve hic bir sorumlulugu yükümlülügü ilgisi bellegi bilinci ve sorgulamasi yoktur, muhatap bile olmadigi iliskisizlikteki topluluklara ve kalabaliklara insan degeri vermeyerek, BAGNAZ alisknliklarindan getirdigi ve kiskirtildigi güdümlü usakliklara hizmet etmekte asla kusur islemedigi agiz görgü terbiye ve dil aliskanliginin icgüdüsel kendini köpürtüp isaret edilen yere bosaltma halidir.

AHMAGA ANLATIR GiBi...var ya hani bütün saglikli bünyelere ve köklü toplumlara cöküsüp üsüsenler toplulugunun el ele tutusarak ortak cikar mesai ve manzara toplulugu pozuyla kendilerini posterledigi BOP romantigindeki figüranligin önde gideninden söylemli...

Toplum denen koskocaman calkantisi ve caglayani tükenmez deryayi hele ki huzina yetisilmeyen bilgi, bulus, teknik, TELEKOMINIKASYON caginda telefonlari bile patlatarak toplu intihar girisimli suikastlerde bulunuldugu ve üstüne insanligi artan bozukluk küsürati olarak ödestiren HERSEYiN PARAYLA ölcüp tarttigi kisiliksizlik ve kimliksizlik devir daiminde kisi keyfiyetinin HÜKÜMRANLIGINA terk ve teslim etmek, sonsuz bir geleceksizligin yagma -yikim mimarisini herkesin kokusmus cürümüslügüyle korku cehalet bagimlilik güdümlükük duyarsizligina -günün güncelin dolasiminda oldugu üzere- örenlestiren sapkinligin doyumsuzlugun tahmmülsüzlügün bencilligin vahsetin siddetin istikrarsizligin ve güvensizligin zorunlu tüketicisi kilacaktir.

Özenle bakilarak pilanli emeklerin deminden devranindan her evresi büyük emekler isteyen KURU üzü`mün degisip dönüsmesi, bir kimlik yahut nitelik baskalasmasi degil, özüne esasina bagli olarak kontrollü evrelerde ve hassas dengelerde ve tam zamaninda sharmanlanmis sergenlerin irat ve ürün sahipliligidir. Pekmez de öyle. Peynir de öyle. Tahin helvasi da öyle. Bugday kavurgasi haydi haydisine öyle..

Kendi haline ( kaderine ) terkedilen hersey bütün yapisal ve karakteristik özelligini yitirerek bakimsizligin terkinde dagilir yikilir bozulur kokar cürür ve ölümü kacinilmaz olur.

TOPLUMSAL agirligin yogunlastigi insan kütlesi bireysel haydutluk ve haramiliklere yenilir, yorulur, kararir, zayiflar, ezilir, kopar, körlir, söner, solar, cürür ve kokusur..ölen cürüyen ve kokusan DEGERSIZLIKLER ablukasinaysa niteligini islevini onurunu vicdanini aklini sorumlulugunu karakterini ve kalitesini yitirmis SAPKINLIKLARIN olagan siradan yerlesik ve normal sayildigi YARATIKLASMAYA NARIN MEVZUATINI hemen hemen hergün her yrde her saniye yasatarak HORTLAK bir döngüde sürekli acilarini bir sonrakiyle katlayip bastirmaya evrilir ve mahluklasir insan..

INSAN binasindan da ören dokuyan isleten calistiran meram ve muhatapliktan DEGERLER TOPLAMI yapi taslarini ve tuglalarini umarsiz, ilgisiz, duyarsiz, bencil, bagnaz, bunak, kayitsiz, karamsar kabuk ve küf baglayan inzivalara cekilerek; MEDYATIK ol,ma ASALAKLASMASI ugruna her seyi kendi kibir kahir hirs yaris bozgun vahset dehset keyfiyetine önceleyen korkulari kabuslari ve kirlilikleri yogar yerlestirir döser donatir ve yosarsa insan...

Tugladan tuglayi söküp cekersen insani icinde barindiran huzur güvenlik sicaklik samimiyet iz yol belde diyar ve dünya yikilir devrilir..

Nasil ki tugladan tuglayi cekersen...

Almanlar, Ingilizler, Amerikalilar, Fransizlar, Italyanlar, Ispanyollar ...Israil ile ittifak BOP cografyasina yönelik ve sürekli isbirlikci profili degistiren pilot projeli catismalari kiskirtarak mobilize eden dünkü isgal tecavüz yikim takviminin, Türkiye`yi karargah yaparak ucusa yasak ekvator meridyen derecelerini gardiyanlayan; dagda düzdeki Pekaka`ya da ucaklar dolusu ayni Cekic Güc`ten mühimmat atarken suc üstü yakalanan bugünlerin Filistin yerle bir olusuna getirildigi yerdir. Hatirlamaksa hafizayi beserden....

`Ev yeni duvar yeni, Elek seni nereye asayim`tabirine caiz...nereye nasil konuslanacagini bilemeyince, BIT PAZARINA yagan ragbetin rekabetin muhanet muhcaci olurmus insan. Cünkü nerde ne zaman hangi eskilik ve yenilik düzeninde olursa olsun, hele de birden fazla ya ülke ve TOPLUM denen kiymetli varliga sorumluluk sahibi olunca insan, kendini olaylari ve kutsal bilip belledigi zamani ve emanetini izleyen yöneten akil fikir ilim bilim sorumluluguyla cok iyi bilmesi gerekir. On Iki Eylül sonrasi Meclis`in karsisina karargah kuran Cia`dan gelecek tüm yagma yikimlar sonrasini da ayni onur ve haysiyetle elbette.

Taaa yarim yüzyildir ve kesintisiz Yeryüzünün isgal tecavüz talam soygun sömürü ilahlari tarafindan özenle kurgulanip kiskirtilarak, bölgesel yeralti ve yerüstü zenginliklerine sinrsiz vadesiz ve sorgusuzca capulculuk etmeye - hep kendilerine ayarladiklari yerli isbirlikcilerinin saldirganligini kundaklayip cullanarak- IRAN IRAK savasindan beri ve bugünlere, vahsete, dehsete, isgale, zuüme, katliama, tacize, baskiya, gerilime, yikima, kabusa, korkuya alismis kaniksamis toplu insan ölümleri, Filistin noktasinda artik baskaca hayat taniyip bilmemektedir. Nice katlayarak cogalip büyütülecek olanlarsa Kiyamet ilahlarinin kurdugu ve kurcalayacagi Bop kapisinda bekletilmektedir

Resmen ve ismen etiketlenip künyesi tarifi görünür ALFABETiK siralamalara cagrilip nakledilmemis olsa dahi kaderi kederi sürekli ve hic gelmeyen ertelemelere ismarlanarak yasadiginin bedelini kendinden ödesen dolasimin tepkimeleri suni tenefüsle bitkisel hayatta tutunmayi gecmeyenin kendisidir yokluklara sefilliklere ve ölümlere alismis kaniksamis YERLESiK HAYAT.

Nesiller sürümüne duraganlasip donan durgunluktaki alisilmis ve kaniksanmis sabit kaliciliga YERLESIK YASAM düzeni deniliyor.

Haberi geldi duyruldu ki, ISRAiL cehennem vampirligini dolaysiz direk ve aciktan aciga her kimiltiya ve yeltenmeye karsi kollayip korumak icin ABRAHAM LINCOLN atom donanimli savas gemisi, Filistin yogunluklu topyekün tecavüze cöküp cullanmalarin nefes hizasin yakinligina ulastirilip demirletilmis....

Hic bir kural nizam vicdan akil fikir sempati empati muhasebesini muhatap almayan ve zulüm vahset dehset KATLIAM sadistligi yapmaktan kendi vampirliginin etkin gücünü ispatlamaya keyif alip zevk duyan azmis sapmis kudurmuslugun ölen ve sefil sürgünlerde yikilmis yerle bir olmus insan kalabaliklarinin hayatina canina malina cullanip cökerek her türlü tecavüz ve eziyet hakkini kendinde gören ; bu sayede yaratiklasmis mahlukluklarina rekor kirdirip mertebe yükselte; ölen yikilanlari mezarlarnda dahi huzur yüzü göstermeyen BALKANLAR, KAFKAS, IRAK, LIBYA, SURiYE`den sonra tüm yerli isbirlikcilerinin BOP eksenli ittifakiyla FILISTiN.... pilot proje olarak secildigi yerle yeksan olmalarin kiyamet günlerini yasamakta.

Hakla Haksizligin kavran deger girlik icerik ve derinligini yitirdigi yerin tarifi felsefesi siyaseti kalibi her nasil yazilip söylenirse söylensin, her türlü sapkinligi nufusunda barindiran SOYGUN SÖMÜRÜ esasina dayali cehennem zebaniligi hükümranliginin yeniden insanligi kazandirrmamak icin herkes ve tüm dünyayi kapildigi ve özendigi BAGIMLILIKLARA kul köle ederek özgürlük tepki tavir durus direnc bagisiklik adina tüm sagiltan carelerin kaynagini kökten kurutarak kendilerini erisilmez kudrette ILAHLASTIRAN`lar keyfiyetine ismi cismi kopmus olan KIYAMET`in ta kendisidir.

Bu yüzden Konya`yi Israil savas ucaklarina atis ve ucus talimi icin rezerve ederken , FE Otuzbeslerin sira kuyrugu beklenirken, ES dörtyüzlerle durumu muglak gvenlik alisverisini pazarlanirken ve hatta kimi ucaklarin modernize olacak teknolojik donanimlara tiki hormon hirbit tohumlari gibi Israil direk ve dolaysiz adreslenirken...sevgili ADEM ELIFOGLU`nun müthis yazisidir `Birlik Olma Güclü Ol`basligiyla tüm bu acik ve gediklere rehberlik edip akil fikir dyarliligi yürüttügü. Emegine saygiyla..!

Bütün bu olan bitenler öncesinde MAVI MARMARA`ya `siz bana mi sordunuz da gittiniz ortanm bulandirdiniz` diyen hesaba kendini kurgulayip kapatirken Bop, sirf kendi cikarini güdümlü uydulari sayesinde Filistin sahipsizliginin sürekli ölüm vahset dehset yikimlarina sekillenip menfaat kotarmaya calisan Iran`sa, Israil`in tüm istek ve beklentilerini yerine getiren bir baska Bop yedegi unsur olarak sözde nifakli oldugu Amerikanin OBAMA`sina sevinc naralari atan sarhoslukla `iyi ki dogdun beklenen MESiH....` demedi miydi....???!

Altmisalti savasina kadar bütün despotik Arap kral ve Seyhleri`nin finans , siyasi, silah gibi destegine muhtacligi karsiliginda her birinin topraklarina cöreklenmesine pasif kalarak susan ve yalnizlik zaafiyetini kullnanlarin diledikleri her siyasi manupuleye UYDU denekligi etmekten baska secenegi olmayan Filistin...bundan vazgecince en cok bati kuklasi ve ISRAIL`in altan alta katiksiz destekcisi ARAP IDARi despotlugu cografyaya yayilmis mültecilere baskiya alinca INTIFADA denen sivil ayaklanmalar yasandi, bu ayaklanmalar sonrasi kismen kazanilan statüyü kendine saldirtarak HAMAS sayesinde Israil tüm imzaladigi anlasmalari yirtip atarak sürekli toprak kazandi, halen de kazanmakta, hic bir gercekligi olmayan yürütülen orantisiz savasin kazanilacagina dair HAMAS durmadan hamaset bagirmakta ve bugün itibariyla yüzbinlerce yari ölü, yüzbinlere yakin tam ölü, yanmis yikilmis evler sokaklar ve nereye gidecegini bilmeyen ac susuz sefil insan yiginlariyla, ISRAiLìn tüm beklentilerini yerine getirmenin piyonluguyla kendi halkini toplu intihara sürüklemekte Hamas .

BOP ESBASKANLIGI`nin asli görevi üstünde oturdugu ve etrafinda cevrelendigi bütün özgür bagimsiz üniter devletlerri yikip yagmalayip kullanisli esaret boyunduruga sunum ve serviscilik yapmak oldugunu harfiyyen yerine getirirken, KÖRFEZ operasyonunun aynisindan örnekli IRAK ve Libya insanlik komsuluk ve din kardesligine ( en az Filistin kadarsa bile mesela ) bakilmaksizin yerle bir edilmesine taslak tasarim ve usaklik hizmeti sunuldu.Ücüncü Israil, yani Suriye`deki petrol kuyularina isgalci vampirler namina köpeklik kulluk etsin diye Ücüncü Israil; yani Pekaka-YepeGE devleti kuruldu. Bu arada Türkiyedeki bütün tarikatlari kendilerinin kurdugunu ayan beyan ilan ediyordu Israil.

Türkmenler`in topraklarindan tarihinden kültüründen mezarlari bile sökülüp süpürülerek, Türkiye`den kalkan ve ADANA gökyüzünü inip kalkan bombardiman cellatlarinin zehiriyle boyandigi sortilerden sonra ikinci ISRAiL ; yani BAJANI ayricalikli Kürt Asiret Devleti markali - bütün insaatini gidasini fenerini elektirigini Türkiye`nin sagladigi- isgal ve tecavüz yapilanmasi kotarilip kuruldu.

Sarhos ve Alkolik oglunun babasi BUSH, neredeyse sera gazi silah sanayisini bizzat kendilerinin kurdugu ve tipki Kuveyt`in isgali gibi HALEPCE`yi birlikte kotardiklari ve saldirtarak daha büyük hic bir insanlik hükmü akli fikri vicdani tanimayan cullanmalarla saldirana saldirip yerle bir etme fikrinin ilk körfez savasi hamlesinden `bize pahaliya geliyor `diye vazgecmek üzereyken , Amerika hayrani Özal...adeta `her masrafinizi yükünüzü biz karsilariz`dercesine gitti geldi mekik makara dokudu IRAK`in param parca edilmesine yardim ve yataklik etmekte hic bir hata kusur etmedi. Alkolik Busch da bütün secilmislik baskanligini SADAM`i islam dünyasinin seytani olarak göstererek hem HRISTIYAN HACLI SEFERCiLiGiNI ilan etti, hem de daha hic bir yerde kullanilmadik etkinlikteki silahlari vahseti dehseti ülkesi parcalanmis insanlik ölümünde sinadi denedi.

Madem FiLiSTiN demisken...malum, kendilerine bile bile SALDIRTIP satastirdiklari kuduzluk simsarligini cok iyi bildikleri özel kurgulanmis CIA-MOSSAD ve tüm diger ortak istisbarat fiskosundan provasi cok calisilmis yagma yikim projelerini , her defasinda -eger ki MÜTTEFiKSIN mecbursun zorbaligiyla- INCIRLIK , KÜRECiK ve diger kullanim rampalarini Türkiye üzerinden Oniki Eylül miladiyla bilhassa sinirsiz sorgusuz yetkiyle yakin zaman tarihimize kara lekeli isgal ve yayilmacilik- kiyamet zebanisi emperyalleri hesabina - tarihleri damgalayip mühürlediler.

Ve Altmis Alti kasirgasindan sonra ( alti gün savaslari ) darma duman olan kibirlilik ve görgüsüzlük soytarisi ARAP Birlik kulüpler kozmetiginin kendilerine bile faydasi olmadigini anlayip gören Filistin toplumu, kendi derdine kendileri yanmak icin Filistin Kurtulus Örgütü`etrafinda arayislara ve direnen kurtulus carelerine girince iki uluslulugu kabul eden CAMP DAViD imzalandi fakat HAMASI icat edip sürekli kendine saldirtan kundakcilik piyonuyla asla uygulamaya konulmadi. Bugünlerdeyse filimin kalan kismi, tüm dünya vicdaninin sinema seyreder gibi kayitsiz ilgisiz - en cok da ARAP DÜNYASI`nin sevinerek ipten hizadan cikmanin bedelinde hakli cikma ve kendi soytari sultaliklarini saglama alma isgalcinin tecavüzcünün hizmetinde kusur etmeyen BATI kuklaciligiyla- ve hatta reva gördükleri topyekün Filistin`in ve Filistin Halkinin imhasina alttan alta onay ve destek vermekte...

Onbir Eylül`ü yikimi kesin binalarina carptirarak Suriye, Libya ve halen adina TUFAN diyerek Büyük Ortadou Kiyametine markalastirdiklari kurulu pilanli icrati tam kapasiteyle devreye koymak icin karakol bastirtip kuledekileri öldürttüren ve ISRAiL`e cikacak olan her artirimli kargasada bütün dayanak destegini vermek üzere cökmüs cullanmis vaziyetteki INGiLIZLER, FRANSIZLAR, AMERiKALILAR...ruslar, cinliler ve Bop...tikir tikir calisip isleyen mekanizmayi sahipsiz yalniz desteksiz FILISTiN halkinin toplu ölümleri üzerinde sinayip denemiyorlar mi..?

Ve Saddam...üstüne saldirtigi KUVEYT kurmacali körfez isgallerinin simdiki HAMAS islevini görerek, ve kirma tüfegiyle BASRA`nin ucundaki fener dibinde havaya ates acarak ülkesinin üstünde denenmedik kiyamet silahlarinin kalmadigi yerle bir olusta, BATI`nin kamoyu vicdanindan yalvar yakar medet umunmadi miydi..? Ve umdugu medetten, zirnik destek cikmadigi gibi bilakis neo liberal fasizminin Din IRKCILIGINA mobilize edilen bütün bati toplumu saddam nezdinde bütün dogu kültürünü ISLAMOFOBI zirhiyla en büyük kiyametlere layik görerek amansiz katliami sinema seyreder gibi seyretmedi miydi...?!

Yakup `un ogullarini`buralar kitlik kiran yoksullugu, gidin MISIR`dan nafakanizi arayin` derken ve kuyuya düsürülmüs YUSUF döne dolasa sultan edildigi MISIR`da taaa ki MUSA`nin Tur dagindan taslara yazarak on yasak emriyle geri inip döndügü ve ilk defa VADEDiLMIS TOPRAKLAR diye adlandirdigi FENIKE`den( Lübnan) bütün mezopotamya`ya gidis gelis öyküsünün adresi Musa`dan sonra bile kimyasi degismeyen FIRAVUNLAR diyari degil miydi medet ve nafaka umulan MISIR..?

Misal...: yaldizli purpurlu saray villa variligin Pers mirasini devralan Iran..Babil sürgünlerinin ISRAiL OGULLARI´na yeniden ortadoguyu yurtlandirmadi miydi. Yani her firsatta Israil Aleytarligi yapan Iran, kökte kökende Israil`in can kurtaran nuh tufani teknesi degil mi..?

Ismini cismini HALI TÜCCARLIGINDAN ve PETROL POMPACILIGINDAN öteye yazdiramayan Dogu Mistisizmi veya kizdigi firavun merkezlerine her firsatta devsirilmeyi onur sayan ve hayranlikta hic bir kusur islemeyen gösteris ve gögüsüzlük sultasi...

SURiYE`yi yerle bir ederek ( sanki buradaki zulmün kiyametine ugrayanlar hem insanlik, hem cografya, hemde ortak degerler kardesligi degillermis gibi isgal ve yikimlar sonrasinin harabesinde zafer namazi kilmayi hedefeyenlerin isbirligi ortakligiyla, Filistin`in ugradigi bugünkü felaketin kurgulanmis ve siraya konulmus milat takvimiydi ) ayni zamanda Bob Esbaskanligi`nin kusursuz sestek dayanagiyla ücüncü ISRAiL ´i, yani onbinlerce TIR gecirten PEKAKA DEVLETiNI kurdurttu. Simdilerdeyse ana karargah olan KUDÜS`ten mezopotamyaya yayilmayi hedefleyen ve Fiistin Soykirimciligi üzerinden yeryüzü cellatliginin taleplerini yerine getirmekte - Tüm BATI , Rus, Cin ve ötekiler -birbiriyle yarisan ittifaktalar. Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun..!

Batinin teknolojisine paslanmis sistemlerini modernize etmek icin her yerde, her alanda ve ateslenip tutusturulan zalim zulum ve vahset saldirganliklarinda ATOM basliklariyla ve UCAK gemileriyle hep birlikte BATIYLA emperyal yayilmaciligi esas tutarak ortaklasa pis isler ceviren RUSYA ve CIN...

Bop Esbaskanliginin tipki IRAK`in param parca olma icraati sirasinda yeryüzü cellatlarinin günlerce ve aylarca TELAFERi yerle bir ederek ikinci ISRAIL`i ( Barzani Asiret Devleti`ni ) kurdurduklari gibi ardindan Suriye`ye, sonra Libya´ya hemen ardindan sürekli ve yeniden yeniden FiLiSTIN`e cöküp cullananilan kiyameti güncellerken, Bop Esbaskanligi herzaman oyun kurucusu olarak görevlendirildigi ve kurgulandigi ikili oyunlarin servis sunumlar devresindeydi.

Filistin.....evet, buradan kaynaklanan ve odaklanan bütün cehennem zebanilerinin ortak operasyonuyla HAMASI FiLISTIN KURTULUS ÖRGÜTÜNE yetmisli yillarin ortasinda yaylim ateslerle kirdiran ve Filistin Disina sürgüne zorlayan ( Filistin halkinin örgüt agirlikli temsilcisi El Fetih`i Tunus`a ) AMERICAN-RUS ortak fikir ve denetimli ve ortam kuklasi Enver Sedat MISIR kalemsörlü CAMP DAVID cellatliginin taaa oralardan buralara kotar diklari soykirimciligi sürükleyerek getirdiklerinin salacasi üstünde sürekli ölüm zulüm provasi calisilan Filistin...

Havanin döndügü, dumanin sardigi, kapi kolunun büküldügü, sokagin basladigi, caddenin kayboldugu, sehrin tikandigi, yolun egrildigi, ve uzaklarin en bilinenlerden hic bilinmezlere bozulup kapsayan bir cenderenin icinde hapsoldugu dünya hayat toplum ve insanlik gercekligine dair kör nokta vardir...

Ikincisi , Üc Baslikli ayni yazi serisinin birbirinden devami olan ve sevgili Sami Biber tarafindan doyumsuz anlatim güzelligiyle dolu, fakat insanin gözünü yasartip gönlünü burkan CERRAHPASA günlükleri ve izlenimleriydi. Bu yazi serisi ayni zamanda bu konu basliginin bütününü cevaplayan samimiyetin ic dökümü niteligindeydi. Etkilenmemek ne mümkün..! Bütün ictenligimle kiymetli yazi serisini kutlarken, yordugu sabira gösterdigi olgunluga huzurunda egilerek saygi duyarken; sevgili yavrusunun daha iyi günlerde saglikla sihhatle bulusmasi dileklerimi iletiyorum.

Bitiris cümlesini yazmadan evvel Edebiyat Evi`nde iki mükemmel yazi okudum ki haklari kolay kolay ödenir türden degil. Birincisi sevgili ADEM ELIFOGLU kardesimizin `Birlik Olma Güclü Ol ` basligi altindaki yazisiydi. Her cümlesine harfiyen katiliyor, yürekten kutluyor, kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum.

Karnedeki Hal ve gidis böyleyken böyleceyiz iste..

Sözde yasaklandigina dair sayisiz uluslararasi anlasmalar yapildigi halde hic bir ülke hic bir maddeyi tanimiyor, artan hizla tüketmekten baska caresi olmayan GLOBAL dünya turtskligina ölümün tohumunu ve zehirini ekip biciyor.

Cekirgeleri, kertenkeleleri, kuslari öldürsün diye...topragi da ölürüyor, insani da akil beyin damar ciger ve tüm bagisiklik sistemini bozarak ya sürüm sürüm süründüren dert sahibi yapiyor yahut senesini bulmadan telef edip tenesire koyuyor Pestisit...

KIMYASAL silahlarda ITALYAN önde gideni ve hele hele ALMANYA zaten bir kiloluk zehirli gazla binbesyüz insani dakikalik bir zamanda tolama kamplarindaki odalarda cehennem zebanilercesi ve gün boyu mesaisiyle katledip yok ettignden tecrübeliydi zaten..

Bugdayda, domateste, muzda, fasulyede, patlicanda, brokolide, marulda, zeytinde, findikta, cevizde,üzümde, karpuzda, kavunda...kisacasi yedigimiz ictigimiz her kalemde en azili kiralik katilin ettiginden cok ölüm kusan PESTiSIT...

Elli Milyar dolarlik cirosu olan ve hepsi de endüstri devi ülkelerin ilk sira listelerde oldugu kazanciyla kimyasal zehirlerde en bastaki PESTiSiT..

Yilda KIRKDOKUZ MILYON kiloyla ortalama tarlaya baga bostana püskürterek sayisiz yüzbinlerce ölümlerin resmen kayda gectigi ve ölmediyse yatalak kaldigi Türkiye tüketimiyle

Topraktan Tezgaha TEKELCiLiGiNiN faturalama fiyatina hic bir yoksulluk yövmiyesinin yetisemedigi, HORMON tohumlu ve PESTiSiT ilaclamali zehirlenmelere zikkimin berkini yiyerek ölen insanligimiza...

Kantarda , tezgahta, dümende, dubarada, aklin alabildiginden cok ürün alip hesaba kitaba gelmez kazanclarin mal mülk servet güc azamet ve parasina sahip olmanin ugrunda kendini kaybetmisligi sapkinligindaki KIMYASALLAMANIN ismi cismiyle PESTISIT...

PESTISIT....

Evvveeeet , yarin veya öteki bir baskasi güne sizi nasil olsa salacaya biriken baskalarindan soracaklardir burdayken, simdileriniz varken, yazin ki tanisalim kimsiniz , nesiniz, necisiniz, tanisalim bilelim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, hic kuskusuz sizin yerinize de seve seve yazarim.

..Hal böyle olunc yokluk ve yoksullukla can cekisen toplumsal hayatin hayirdan heladen olmayan yollarla baskin gelip üste cikmis görgüsüz doyumsuz süs dekor ve görgösteris soytarligi, `sizde yok bizde var, catlayin ölün ` asalak ve YALINSAKLIGININ gün boyu tatilden, arabadan, magazinden, paradan, dekordan, giysiden ve FIRAVUN SOFRALARINI aratmayan zikkimlanmalardan heryere ve herkese kendilerini döke saca duyurup göstermenin YARATIKLASMIS hirsini ve hincini yasarlar.

Yani...giden NEBBASA RAHMET okuyan zavalliligi kiskivrak ezip sömüren korku ve kabus haramiliginde , irmagin ortasinda karakteri ve seciyesi geregi sirtina bindiginin canini almak icin zehrini kusmaya YILANLASAN sözünün sayginligina insanlasamamis egri bügrülügün fitne fesatciliklari kükreyip bagiran sinsi fisiltilarla hayatin kusatildigi bütün can damarlarinda bildigini buyurmaya fink atar.

Eger orada yetiskin bilgin olgun özverili sorumlu dduyarli emek zahmetlerle hayatini kazanmaya hassas ve titiz insan yoksa, yazili kanun ve kurallarin da hic bir kimseyi muhatabina aldigi gecerliligi ve yürürlülügü sla yoktur. Orada hersey keyfiyet hükmünün basina buyruk kendini ker hakka haiz gören ve bilen,; kendinden baska hic bir olguyu olayi kisiyi yahut kalabaligi umursayip gözetmeyen carpik yapilasmalarin saldirganligi ve zorbalik hükmü hakimdir.

Karsilikli GÜVEN esasina dayaliligin hic bir yazili kanun ve kurallar olmasa dahi insanin kendini sigaya ve hesaba cekerek buldugu ve rahatlikla bilebildigi dogru dürüstlügün akil vicdanla harita topragini örtüsen ve ölcüsen degerbilirligin duyarliliina kiiyi kendinden bedel koyar ve hitap eder ve konusur bu kutsal ve onursal denge.

Bu yüzden birikim ve kazanimlarin katilimci emekleriyle saglanan kutlu cevher ve kutsal hazine listesindeki bellek, bilinc, hafiza, hatir, dil, yol, yordam, yöntem, kural, kanun, inanc ve kültür gibiler kristal fanuslar icinden tuz buz edilerek sökülüp cikarilan sembolik dekorasyon AMORTISI degildir.

Gönül sofrasinda ortaya koyacak sözü saygisi sohbeti muhabbeti yoksa asosyallesmelerinin dürtü kovalayicisi olarak yozunur, yitiklesir, bozulur, irin ve icrap kuan kisir döngülere doyuramadigi bencillik ve doyumsuzluk mandallarina kendini asarak özünü sözünü ve sayginligini örenlestiren görgüsüzlüge YALINSAKLASIR insan.

Evvveeeet , yarin birgün nasil olsa salacada sizden baskalarina sorulacaksiniz. Dolaysiz , sahtesiz, imasiz, ikinci elden cevrimsiz yazinki bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz, tanisalim bilelim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Herkes dil kültür ulasim iletisim saygi sevgi dirlik huzur özgürlük irade cesaret duygu düsünce insan ve cümle kainata dair hic birsey konusmuyor da, gece gündüz görgüsüzlügün gösterisin etli mi hiyarli mi, sucuklu mu butlu biftekli mi...? ACIN GÜCÜNLÜGÜNE bakmaksiyin Üst BAS fors ve fiyaka formatlisi marka marketinden konusuyor KABIZLASIYORSA ( ki ispati kendi tanikligina mahkum kendinde hic bir bosluk birakmaksizin bagimli güdümlü günceldeki tek tip insan formatiyla herkes herkesin birincisi üstünü en erisilmezi olma cinnetiyle her yerde göstergeleri ayni kiyamete ciktigi) sürüklenen hayatinin eksiklerini ve cöplüklerini toplayip biriktiren, saplantilarina takili kalarak ESASTAN YOKSUNLUGUN kopyalanmis tekrarlarini sanciyip kusuyordur , azaltilmis ve köreltilmis darliklara düsmüs mahrum muhtac tarumar.

Hani adamin biri bir köye tanidigini ziyarete gittiginde cesmenin orlarda bir yerde rastladigi ve sagir duyup elini egilip perdeleyerek duymaya calisan ihtiyar kadindan `filancalardan kör mürselin evini bilir misin`diye sorduguna, `ah be yavrum dügününde davul calinmayan kezbani soruyorsun, o benim iste `demis mis ya...

Her saniyesini imgeler semboller ve isaretlesmeler diliyle yasadigi ve evini barkini onurunu iradesini baskasinin AC KOYARAK yokluga ve kimliksizlige besledigi mutsuz dirliksiz barinaklarda yasamaktadir insanlik.

Sinirlandirilmis üc bes konuya ebe gebe esir ve tutsaksa insan..

Evvveeeet yarin birgün nasil olsa basinizdaki biriken baskalarindan sorulacaksiniz. Hazir diyor konusuyorken yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz, bilelim, tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Haramilerinin doymak siniri nedir bilmedikleri sürekli tezgaha konmus ve her gün üretmeden tüketmeyi ÖZELLESTIRENLERiN KULU KÖLELIGINE esaretinin citasini yükselten tabutluk iliskilerinde, vitruin etiket fiyat ve pazar faturalarina mecburen sinekleserek sadece kendi kendine dövünen yirtinan yerinen kivranan DIRDIRLANMAYI harcar ve tüketir tüm insanligini hebaya haciz etmis dönüm dolasim.

Hani her kolaylastiran bir sebebe, merkebinin inadi tuttugu icin irmagin yarisindan öteye gitmedigini viyaklayarak öten kurbaganin razi ettigini..:
`Ilahi su kusu
Sen ettin bu isi,
Sevindirdin dervisi
Al su kurusu ` mutluluguna ortak olmanin kurbagasini dahi birlikte yasanilan hayatin zenginlik hissesi, varlik sebebi, kaynak ve cesit güzelliginden sayan kabulden kiyamet olunca insan..

Eskilerin `gövdecigin delinmesiiiiin bre düsüncesiz kalpsiz vicdansiz beyinsiz`dediklerinin ÖZRÜ KABAHATiNDEN büyüklere hem cehenemlik, hem KITLIK KIRANLIK olur gider insanlik.

Ibibikten srceden gelengiden aridan ugur böceginden korkar da apra bugday dari kavun karpuz ekmekten vaz gecerse insan...

Serceden korkup DARI ekmekten vaz gecerse...

Evvveeeeet sizi yarin birgün snasil olsa salacadaki soruya baskalari sizin yerinize söyleyip dünyadan taburcu etmeye paketleyecektir. Yazin ki bilelim kimsiniz, nesinin, necisiniz, tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

`ne bileyim ben, el dedi ben de dedim , el dedi...
ben de dedim ` diye bükülmüs sizlanmis...DOLMA YUTMAK diye bir laf da var ya, hani `bana da mi lo lo lo lo lo `gibisinden, kazan tasarken kepceye paha sorulmaz cinsinden, insan bekleyen vakitte gölgeden medet ummak cinsinden, desteksiz ve düsüncesiz AHKAM KESMEYE takma kafali palavracui yapili filan derlermis..

`ben deyyusun dokunanlarina dokundum onlar dese bagirsa anlarim da, senin neyine dokundum da ki böylesin elini öptügüm ihtiyar hala `diye sorunca....

`zorda kalasin, dara düsesin, kiliclara gelesin Körogluuuuuuuuuuu`... cagirip ünledigi Köroglu`nun kulagina esip dolunca...

`Veremlere tutulasin Köroglu...! ´

Her gücendigi darildigi beceremedigi ve bilemedigi yönü yolu yoklugu cileyi azabi gazabi, ` beter olasin Köroglu....`

KÖROGLUNA, kocakarinin dediginden...

KOcakarinin dediginden...

Evvveeet yarin birgün nasil olsa sizi salacaniza toplananlardan öyle ya da böyle sorulacaksiniz, duyor düsünüyor ona göre yasiyorsaniz yazin ki bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz, tanisalim bilelim. Yazmazsanizda hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Ücüncüsüne homurdananlari duyunca vaaaaay genclik vaaaay sallayip savutturunca, mateminde hazir bulunanlar be mübarek fakir biz senin gencligini de bilmesek....neticesi herkesin cok bildigi üzere desteksiz dayanaksiz ve DÜSÜNCESIZ sallayip ahkam kesmeye ilim irfan okul niteligindendir kissadan hisse.

Öteki hedefine varmayana bu da ayni Abidik Giyaseddininki gibiydi ...demis

Sallamis kötelemis merhum rahmetli Nasireddin, yerini bulmayanlara bu ayni Gubidik Muttalibinkiydi demis..

Herkesin malum cok bildigi üzere kissadan hisseye..

Ordakilerden bilen taniyanlar ok burda yay burda buyur ger yayi zimbala oku demisler.

Merhum rahmetli Nasireddin, öyle oklarim böyle yaylarim filan. Herkesin cok bilindigi..

Sallar savuttururmus Nasireddin...

Evvveeet yarin bir gün nasil olsa hatasiz kusursuzluga formatladiginiz cilayi salacaya toplanmis hesapla baskalarindan sorulacaksiniz. Madem buncasiniz yazin ki tanisalim kimsiniz, nesini, necisiniz, bilelim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Varliginin farkina varan ÖZGÜVENLiLiGiN sevincini mutlulugunu cesaretini bilgisini saygisini aklini mantigini onurunu kimligini ve kisiligini hic bir dayatma ve DOGMALARIN keyfiyet sultasina kul köle etmeden, son nefesine kadar hayata bagliligin ve ÖZGÜR iradenin AGIRLIGINI insanligiyla tasimis denge düzene koymus..

Kendi varliginin bin ton katini cere cöpe zora zorbaliga ve ezilip yok olma tehlikesine karsi, hayat ve yasam mücalelesi veren karincalari insana hatirlatan derinligin muhasebesiyle DESKARTES..

KIlise egitiminden gecmis, kapali kilitliligin dayatmaciligina sorarak ve DÜSÜNEREK kendini bulmanin cikarimlarini kazanmis ve kurtarmis, elbetteki tekerine takoz koyduklarinca lanetlenip AFOROZ edilmis. Hollanda`ya kacmis, Isvec`te zaten hastalik cebellesir tükürürken ölmüs.

`ÖGRENDiKCE düsünce toraginin altini kaziyorum, yenilerini ögreniyor, daha yenilerini düsünüyorum`diyor Deskartes

içimden geçenleri kim görse, zihni bulanýr
hâmili olduklarýmýn âmili ol(ma)saydým eðer
bu yüzdendir
yazdýklarýmla yaptýklarým tezat düþ'mekte birbirine...

O halde benim yerime de yazýn:


Hayatta ve kendimle verdiðim savaþtan asla dönüþüm yok

Dile gelmeyen çok þey var bu baðlamda kalemimle sýrdaþ sizlerle hemhal yoktan var eden Rabbime sýðýnýyorum

Ölüm var dönüþ yok kendi cephemden uzattýðým zeytin dalý ile tüm cihana tüm insanlara


En sevdiklerim...


Yalnýz olsam bile insan kendini bildikten sonra zaten sular seller gibi yaðýyor rahmet ve insan feraha çýkýyor

Evvveeet hamasatte ahkam kesmeye degil, yarin birgün nasil olsa salacanizda toplananlardan sorulacaksiniz madem kacinilmaza kesindir önünüz sonunuz, yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz bilelim tanisalim. YAzmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Tüm korkulari karanliklari bilinmezleri uzaklari, gecmisin birikimleriyle gelecegi yasayip deneyimleyecek olmanin; ve BASARMAK yahut kendini KAZANMAK kavramlarina islerlik kazandiracak olmaya, düsünerek varligini duyurup kendini IFADE etme bilgisi cikarimi ve becerisidir farkina özgürlük özgüven ve farkindalik katan DÜSÜNÜYORSAM VARIM özdeyisi.

Bütün gericiliklerden, sartlandirilmisliklardan, hurafelerden, bagnazliklardan , üfürükcülüklerden, dogmalardan, buyurganliklardan, despotluklardan, köktenciliklerden, cahilliklarden, yobazliklardan, tutuculuklardan ve dürtü veya totem ilahlarindan bagimsizdir bu insani kendisiyle özdes ve özgün kilan ulvi degerli ve yüce sayginlik.

Kiymeti ve gercekligi hic tartisma götürmeyenlerden ikincisini ve sonrasini siralanin ilkidir DÜSÜNEREK VARLIGI HAKKINDA farkindalik yaratip hüküm bildirmek.

Evvveeeet yarin bir gün nasil er yada gec bir baskasindan soracaklardir, bu sebeple yüksek havailikten ömrü varliginiz boyunca olmadiginiz kadar kusursuz hatasizmis gibilerin yükseklerine yükseltmenin ahkamini kesmek yerine yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz taiyalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Cünkü Düsünüyorsam Varim, hic bir yulara, zincire, güdüme, gösterise, cilaya, furyaya, fiyakaya, baskiya, töhmete, diyete, zorbaliga , haramilige, hükümranliga ve keyfi BUYURGANLIGA yamulup bükülmeden özgür, özgün ve özgüvenliligin hic bir kulluk kölelige kökten bagimli veya dürtü bagimliligina kuyrukcu olmaksizin, kendinden baskalasmaya terkedilmis yahut ölüme teslim olmus cesetlesmenin tam tersi kendini en karakteristik kimlikte tanitan dileyen yasayan gösteren ve ifade eden zenginligin tarifi ve tanitimidir.

Bu bulunmaz scevher kaynagi öylesine derin düsünen bulgularin eseri ve ürünüdür ki dünün sönümlenip karardigi ve karamsarlastigi yerde YARIN DENEN SONSUZLUK kivilcimlanir, dogar, zamansiz engelsiz kosulsuz sartsiz ve mekansizliga ev sahipligi eden büyüklükte insanlik kadar da onur ve erdemliligin hisse payidir.

Tüm yasama sevincine dair bellegini bilincini kaynagini ve ISIGINI kimseye degilse bile kendini görüp bilip tanimaya ve göstermeye dair her türlü biriken olumsuzluklar tikanikligindan depresen his duygu düsünce heves idrak akil fikir irade dokunuslarinin karsiliginda adini AYDINLANMA CAGI OLARAK koyacak kadar gelismis büyümüs erismis ve ilerlemisligin duyumu ve duyurusudur DÜSÜNÜYORSAM VARIM cagrisi ve cigligi.

Biriktigi ciban basi irin sorun dert iltihap körlük dermansizlik gibilerden yasama deger INSANLIGA saygin ve toplumsallasmaya yetismis olgunlasmis yolunu dünyasini bulamayarak UR ve kanserlesmis tikanikliklarin buldugu zayif dokulardan püskürüp patlamaktan baska ileri tutari yahut geliri gideri olmayan bogulmus bunalmisligin dönüm ve devinim noktasidir...

DÜSÜNÜYORSAM VARIM...mevzusunun ilmi hikmeti ve kudreti odur ki...

Þiir yazmaða baþladým baþlayalý, ayrý bir sever oldum kendimi. 🙂
Artýk bir kitabým da var, malesef pek satýlmýyor…
Ben bir 100 adet aldým iskontolo fiyattan, tanýþtýðým insanlara hediye ediyorum.

Artýk kitabý olan bir Yusuf’um ve daha mutluyum, söyleyeceklerim bu kadar 😄

Beð DEDAKÝVE

Evvvveeeet yarin veya bir baska gün ama kesin...sizi sizden baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim, tanisalim kimsiniz nesiniz necisiniz. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Ihtiyarlayarak kimsiz kimsesizin eline diline düsen insanlar gibi...ISIKLA GÖLGE, ayni anda ölüm raporu okunan noktadaki taaa cehennemin dibine bir yere kovulmus olarak, hayati cekip ceviren her sey adina her ikisi birden söner.

Gerek mahleyi gerek sürüyü...Algiladiklari yasamsal islev ve icerikle kendilerinin ISE YARAMAZLIK zehirlenmesine kapilarak bosta kaldiklarini anlar anlamaz sokaktan sokaga, köyden köye, ilden ile gezer AIDIYET kapisi ararlar..

Köpekleri bilirsiniz...varlik nedenleri geregi en cok da GECEYi beklerler. En ilerici teknolojiden daha hassas algilama ve kaydetme yetenekleri vardir.

Isigin olmadigi yerde SADiSTLik baslar, icerdeki koyu kopuk kirli küflü hastalikli ciliz cansiz sönük saplantili hücreden SOLGUN ve ÖLGÜN benizli hortlaklik insana sizar yerlesir DOKTOR DOKTOR gezdirenlerin SIZOFREN takintilarina hucum eder. Kapandikca kronik kreclenmelerin beyni kalbi bedeni eritip cürüttügü cesede kadar yer bitirir insan kendi kendini. Ne sosyallesme kalir ne dil kalir ne yol ne hal ne duygu ne düsünce ne idrak ne algi ne okuma ne yazma...bitkisel HORMONCULUGA mahkumlukta ne edep ne edebiyat. Yapay zeka bile degildir öldügü yerden insanligina hor ve hortlak bakmanin ilerisi sonrasi.

ISIKLA GÖLGE`nin oldugu ARALIK yerde hayatin cümlesi kurulur. Insan da elbetteki kendincelerle.

ISIGIN olmadigi yerde gölge, anlam deger islev denge icerik ve derinligini yitirir, tersindeyse tam tersi.

Cünkü ISIK-GÖLGE oyunudur kisaca hayat..

Karanliga Alismak..sendrumunu dünyada yasamadan ölmüs her kimse, toplum , insanlik ve dünya gercekliginden yoksun SIRCA SARAYLARDA, maskeli sahtekarliklarda, estetik veya EROTiK hücrelerde ölerek yasamis demektir.

Evvvveeet yarin birgün sizi cansiz nefessiz bedeninizin basinda birilerinden sormadan evvel yarin yaghur illa bir gün, yazin ki tanisalim nesiniz, kimsiniz necisiniz , bilelim. Yazmayacak olursanz a hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinizede yazarim.

`Toplumlar sömürüldükleri cehennemin mutluluk payindan koparilanin en iyisi ve yatirimi saglam gelecegin yüksek gösterisli patronu sayiyorsa, olda felaket kacinilmazdir, ordaki yikimdan cennet olmaz ` gibiye falan, kisa özetle Steinbek...ona katilmamak ne mümkün...!

Gazap üzümlerindeki sosyologluguyla, nedeni nicini niyeyi nasili kimi neyi ne degili topraktan sürgün edilince dünya, maliyetinin nasil bir insanlik kiyameti olacagina....

Steinbeck`in dedigine katilmamak ne mümkün...

Ernest Hamingway hep yalnizliga yokusa yolunu bile bile sürgün ederek modern AMERIKAN zulüm zalimliginin sübvanse edip süngerleyen, gidasi nafakasi tükendikce daha cok robinson ve heeep robinsonken..

Ernest Hamingway matarasinda suyu, tabaginda etli biftegi, biyigi sakali arasinda hep zehirli duman pipo yelken tütünü..

Ernest Hamingway hep robinson..

ERNEST HAMINGWAY...hep yalniz, hep dünyadan disarda bir yerde, hep nazi cekilir ihtiyar bunakligin yalnizlik serüvencisi, hep robinson...

Hep siyah beyaz renk karisimina patates cuvallarinin arasinda üstü basi bitlenmis oyun cezalisi ebe gibi fasulye ayiklayip tek ayak ayakta durmaya kendini sinayan korsan tayfalarin micosunu, kirli kayik güvrtesini ve susuz sabunsuz rihtimlari, iskeleleri yoran pusulasiz bir dünyayi yazip anlatirken...

Hep gitmekle kalmak arasinda bir türlü ipin ucunu bulamayan kördügüm..

Mark Twain...missisipi yandan carklilarina hep HUNKELBERY Finnnn

Evvvvvet yarin birgün....sizi salacada tolanan sizden baskalarina sormadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz, bilelim tanisalim. YAzazsaniz da hiiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben,sizin yerinize de yazarim.

Fakat anlamsizligi kayitsizligi kimsesizligi kimliksizligi kutsayan; sönük silik soyut sanal yapay yoksun aciz yikik yalvar yakarlara müsteri ve müptela insan ve toplum tipi okuyup donatma hirsi ve gayretiyle, akil fikir ruh vicdan duygu düsünce onur bilgi irade beceri sorumluluk bilinc bellek hatir hafiza sorgulama gibi INSANLIKLA esdeger her türlü saglik sihhatini yitirmis, her türlü rezil kepazelgin sanal dünyasinda görünmek ve görmek icin her yolu mübah sayan FENOMENLiGiN BASKILANMIS ve MARKALANMIS ALGI YÖNETIMIYLE, sadece sembollerle konusuyor, isaretlerle anlasiyor, giyim kusan gösterisleriyle imrenti ve hayranligin kiskirttigi kin nefret siddet hirs yaris gibilerin kulu köleligini harcayip tüketiyor, sezgi ve dürtüleriyle eder tüm degerlerini yitirmisligin formatlanmis IMGELEMLERiNDE kime ne yazip konustgunu kendi bile anlamamaya kullanisli ürün olarak dönüyor dolasiyor insanlik.

Dil tarih cografya diye giden lisansli ruhsatli ortak hayatimiza özgün ve özel söz ve yazi alaninda kisacasi Türk Edebiyat`inda Ikinci Yeni`den bahsetmisken Cahit ZARIFOGLU , SEZAi KARAKOC, tarikat takke türban mensuplari ve onlardan güncel Nurullah Genc ve digerleri dahil ÖZ TÜRKCE`yle yazmayi gelistirip zenginlestirme gibi katkisi oldu.

Düsünerek yasama sayesinde ilim, ilimle beraber icat , icatla beraber ZAMAN MEKAN, aktif pasif, etken ve edilgen ve niceleri hareketin Fiil`de yerini islevini ve kapsamini buldugu oranda gelismis, büyümüs, ilkeli kuralli AKIL FIKIR`de yürütebilen gelismislige erismis.

Dilde zamana bagli cekimler olmadigi gibi yasanilan degisim dönüsümler ilkelligin kaba insaati gibi Fiil`den yoksunmus. Isimler olarak kelimeler hayat verirmis toplumsal iletisim döngüsüne. Ve MASTAR halinde isimler misal : Aramak baslangic Bulmak bitim olarak eksiz cekimsiz gne gecmis, ne simdiki, ne genis ne de gelecek ZAMAN kavramlarindan disarda ve haricmis.

SELLEKSiYON ve EVRIMSEL gercekliklere dayanamayan toplumlar yok olmus, veya baskin gelenlerin kizagina cekilerek cenderesinde erimis yahut toplumuyla zamana karsi direncini ve bagisikligini yitirerek beraber tümden yok olmus. Hitit dili, GOt dili ve Kelt dili gibi mesela.

Fakat insanlik oldu olali düsünerek elde ettigi kazanimlarin en basinda Dil diye serveti ve cevheri hic bir seyle devredilip degistirilmesi mümkün olmayan ; HAREKET halindeki kainata hareket halinde her bir deneyiminin yansimasi olarak zenginligi kesfedip bulmus, yasamis .

Diller eskiden...
Eskiden derken epeyce bir ne uygarlik ne kurumsallasma, avlayici toplayici dünya ve insanlik tarihi kadar eskideyken ön adlar, son takilar ve cekim yapim ekleri yokmus.

Evveeeeet yarin veya her hangi bir sonrasi yahut ertesinde sizi tümüyle sustugunuz kilitlendiginiz yerden oradaki salacaniza toplanan sizden baska kalabaliga sormadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz, tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Her isine gelmeyene saldirgan ruhlulugun harlerini egip bükerek Bop sarmalli kundaklamaya yitik yalniz yabancilasmis sorunlariyla basedemeyen ve bagimliliklarinin kullugu köleligini harcanarak zikzakli hic bir yerde olmayan ve her yere yetismeye calisan üstünlük taslama derdine kanserlesmis döngülerle iletisimi ölü bir hayat cizgisinde bozulmus berbat olmus AFYON zehirlenmesiyle sakata küslüge acimaya üzülmeye kovulmaya sürünmeye alistirilmislarin GLOBAL esaretliligin yazar -cizer listesindeki herkes gibi popülerlige artiz dizici ve tarikat ilahili özgün müzik sazli sözlülerle beraber Ayse Kulin, Figen Sakaci, Eylem Tok, Buket Uzuner, Hatice Meryem, Latife Tekin,Asli Tohumcu ve niceleri iletisim özürlü YAPAY ZEKA toplumuna gercekligi olmayan ve mevcut soyan sömürenler keyfiyetine göre kitap tezgahi kurdu donatti. Buket Uzuner mesela `Edebi Soyagacim` makalesini yazarken kendisini okuyup hayran oldugu YURT DISI dogurtanlari agirlikli olmak üzere sayisiz kök ve kökenleri olduunu öve övüne duyurup ilan etti. Bu arada siyasi DELÜ KADiR `tiplemesinden formatlanan dizi bagimliliginda meslegi ve sirketi büyüten yoz kültür popülasyonuna MEHEPE, `burasi bizden sorulur` siyasi sergi fuarinda topluma silah göstererek ` yan bakana cakarim` filan posterledi.

Tüm bunlarin toplam ve topyekün sonucunda algisi ilgisi duygusu okumasi yazmasi özgürlügü düsüncesi vicdani onuru duyarliligi kimligi kisiligi ve karakteri ölmüs- sönmüslük sonucunda hic kimse artik kendinin üstün seckin özel sorgulanamaz elestirilemez kusursuz mükemmel önemli ayricalikli olduguna inanmis kapilmis kanaatle, gösteris ve paraya tapmaktan baska hic bir inanci veya toplumal ortakligi bulunmayan herkesin begendigi rakipsizi birincisi basarilisi ve gözdesi var saydigi YAPAY ZEKA yalnizlasmasinda kimse kimseyi önemseyip umursamazken, sana iletisim ve somut tüketim markalasmalarinin tutsaklastirdigi tüketim AGI piyasali toplama kampindan kendini yirtinip duyurmaya hayatini aklini dünyasini kendini ailesini toplumunu kaybederek bir saniyesini bile artik onsuz geciremedigi ve her serisini eskisi bozulmadan degistirip kendinden daha degerli ve kiymetliye saydigi uyusturucu nitelikli magazinlerin, teknolojinin, nizahin, esyalarin, afyonlarin, imrentilerin, markalarin, dizilerin, fenomenlerin, aletlerin, Diz ve CEPCiHAZLARIN kullluk kölelik cöplügünde hortlak kadavrasi oldu, bitti, bozuldu, ve tükendi artik insanlik.

Oniki Eylül`le baslayarak Bop`la erisebilecegi bütün alanlari ve rekorlari zehirleyip tutsaklastiran yagma yikim sürecleri sirasinda ve sonrasinda herkesin herkese yakinlastiginda mutlak bir zarar görecegi süpheyle bakmak, ihtiyat tedbirin vazgecilmez ve ihmal edilemez sigortasi olurken, tüm toplumu sag duyarli özgür dinc diri saygin onurlu birikimli donanimli güvenilir samimi ve devamli kilan bütün degerler toplaminin enayilikten sayildigi ve hic bir kimsenin buyrulan soygun sömürü dayatmasina kölelesmedikce sag ve saygin birakilmadigi, her seyi bozulmus toplumsal ortaklik ve aidiyetsizlik harabesinde herkes herkesin hic kimsesidir artik.
Ve kavramini yitirmis anlamindan soguk ve soyut bilinc bellek kültür gibi ortak deger yargilarindan cürüyüp sogularak, cöküsü ve yikimi durdurulamayan kiyamete kayiplariyla giden toplumsal yigin, yüksek donanimli TÜKETiM bAGIMLILIGI cenderesinde DELÜ KADiR`den evirmelik cevirmelik hal hareket tavir tehdit giyim kursun fisek ve tabanca, Yilmaz Güney`in tabanca severligiyle ortak kesisen ve bilesenlerde her yil sinirsiz kanunsuz soyarak sömürerek milyarderlerine milyarder katip ekleyen BURJUVALASMANIN MAFYA rolünü sokakta pazarda trafikte saglikta enerjide dskoda eglencede sektörde sanalda alemde sinemada dizide sanatta siirde tezgahta borsada sanayide ve her an her yerde herkes, kendini hice sayarak taklit edip imrendigine benzesmekte.

Edebiyat siir yazi makale dünyasindaysa tamamlayici ve IS BiTiRiCi durum MEDYA MARKETCiLIGI kapsaminda BOP kundakciligina gönüllü kullar ve köleler salaklastiran, uyusturan,oyalayan, avutan ve avlayan magazinlestirmenin ne ötesiydi ne de ayri gayrisi. Bir siir yazi roman veya kitap yazacak olan her söhret ve ünvan müsterisi her kisi, okudugu onlarca kitabin özet toplam tekrarini kendim yazdim gibisine borsalayip imza kuyrugunda kendilerine hayran fanatikligin TANRISI sayiyordu. Siir makale vesair hepsinde ayni vaziyete yol dümen yordam huy hüner tekrariyla Cahit Zarifoglu`ndan Yusuf Hayaloglu`na, Ahmet Selcuk Ilhan`dan Murathan Mungan`a, ORHAN PAMUK, Duygu Asena, Buket Uzuner, Elif Safak, Adalet Agaoglu, Ayse Kulin, Ahmet Ümit, tür ve romantikligi tipki Özcan Deniz, Mahsun Kirmizigül, Ibrahim Tatlises, Tarkan, Sezen Aksu, Alisan, Mabel Matiz, Simge Saygin, Arto, Fedon, Hakan Ural, Ayse Arman, Aleyna Tilki, Murat Boz, Haluk Levent ve pek cok ürün ve raf cesitliligi gibi yürütülen BOP icraatina dayanak destek ve kaynak aktarildi, aktarilmaya da kesintisiz hizla devami saglandi.
Ahlakin inancin onurun bilginin liyakatin sayginin güvenin emegin itibarin hukukun sanatin dilin edebiyatin insan duyarliligi ve ilgisinden kopartilip uyumlu afyonkeslige yerle bir edilerek ALGI YÖNETiMiNE kul kölelesmis iletisim bozuklugunun direnci ve bagisikligi olmayan kolay güdülür yasam ve kan dolasimina cansiz cürümsüzlügün insanik ölümünü sonsuz kayiplarla her kisiyi mal mülk gösteris para ve servete tapan, baska da hic bir ortak paylasim degeri ve inanci olmayan kibir kahir ve özenti kin nefret ayrisma üstünlük seckinlik aliskanlik ve yarislarinin kokusmus cürümüs her türlüsü bu BOP kanamali asosyal yerden ve kirli kanallardan toplum parcalanmisligina aktarilip empoze edildi.

Herkes herkesin müzeviri, fitnesi, fesati, belasi, takipcisi, rakibi, yarisani, imrendireni, kiskandirani, cürümcüsü ve celladi olarak her türlü cürümüs kokusmuslugu kimliksizliginde tasiyip barindiran ve sabahla baslayan kahirli kederli mutsuz sefil gecimsiz kaygili korkulu kopuk bilinmezler dolusunu sürükleyip götüren kavgali nizahli kirli gürültülü karanliga hususi katilimci ücreti ödenerek evinden alinip maksada iliskin kiralik hizmetini gördükten sonra evine kaldirilip atilan irzi namusu belirsizlik bagirip bogazlasanlarin ahlaksizlik onursuzluk kavga sapkinlik saldirganlik cinayet siddet tecavüz köpürtüp koparttigi kurgulanmis MEDYA MAGAZiNCiLiK tabutunda, gün boyu etli kemikli mutfak konusuldu, Okan Bayülgen-Beyazit Öztürk toplum alim satim ofisciligi ve AVRUPA YAKASI gibilerin insani salak yurduna koyan Sahan Gögebakan, Ata Demiirel, Safak Sezer`giller iher komedi kurgu tarzina altan alta MAFYA`ya övgüler öykünen hiper aktifligi döseyerek avina düsürdükleri herkesi özendiren afyon dozu karisimlariyla kendini sosyal icerikli hayatin disarda birakan ve her salakliga sebepli sebepsiz gülüsmeye algisi ilgisi igdis edilmis kakabaliklarin ölü ruhu her halukarda Yilmaz Erdogan`a ve Cem Yilmaz`a yüksek getirili gise rekorlari kirdirtti

Sarlatanligin, sahtekarligin, sahteciligin, siddetin, cinnetin, istikrarsizligin, gerilimin, bunalimin, keyfiyetin, yozlasmanin, kayitsizligin, kötümserligin, zorbaligin bütün yedekleri ve carpanlariyla kanun kural ahlak akil fikir vicdan tanimayan mafyalasmaya sinirsiz yetkiyle donatilmis devletsiz ve toplumsuzlugu devrederek; baskinin öfkenin kültürsüzlügün kabaligin kepazeligin sapkinligin dönekligin dengesizligincarpikligin hilenin yanciligin yalakaciligin güvensizligin iki yüzlülügün endisenin kuskunun gericiligin yobazligin korkunun bencilligin tecavüzün tehditin kundakciligin acimasizligin ruhsuzlugun liyakatsizligin görgüsüzlügün imtiyazciligin torpilin kayirmaciligin cikarciligin doyumsuz kanaatsizligi örgütlenip donatilirken; Oniki Eylül uluslararasi soyan sömüren yayilmacilar ve yerli menfaat ortaklarinca Türkiye`mizin basina modernize edilmis borcunu borcla ceviren Duyunu Umumiye muhtacligindan YARI SÖMÜRGE belasi olrak bindirilip giydirildi.

Günümüzü Oniki Eylül`den ayni niyet maksatlar kapsamini daha yaygin yerlesik hale sivilleserek sürekli devamlilin güncellesmis BOP sürecleri boyunca özü icerigi dayatilan zorbaliga göre nizam düzen alan sendikalar, partiler, basin yayin, medya market, moda müzik, sanat edebiyat, ilim bilim, sair yazar, sanatci artiz, suncu manken, tezgah tüccar, ulasim iletisim, din tarikat, banka borsa, yol yordam, ciftci bezirgan, amele mütahit, isci patron, öreten ögrenen, sanal gercek, üniversite ve egitim, kent kirsal , genc ihtiyar, birey toplum..herkes ve her kesim bu pazar piyasanin kurulum amaci ve beklenti haramiligine göre TÜKETIM BAGIMLILIGI ve ÜRÜN CESiTLiLIGINE esyalasmis yerini alarak katildi, kaynaklik etti ve tepkisiz uyusmuslugun tek tip formatinda kendine bicilen kulluk köleligi kaniksayip kabullenerek insanligini iptal etti, kücük büyük her bicim cikar önceligi düskünlügünden kosulsuz katki sundu.

insan kendini nasýl biliyorsa...
ya diðerlerinin bildikleri ya da bildiklerini sandýklarý??

sandýk sandýk duygu hükmeden kalemin de dürtüklediði.


ciddi manada SEVGÝLÝ EDEBÝYAT EVÝ AÝLESÝ gerçek bir okul.

ne çok ýþýk ne çok aydýnlýk.

teþekkür ederim bu baðlamda forumlar da çok þey katýyor insana.

teknolojiyi cidden sevmiyorum iþin kötüsü beceremiyorum iþin doðrusu çok da merak etmiyorum ama þu da bir gerçek ki internet ve pc ler sayesinde ulaþýyoruz birbirimize

benim bilgisayarý ve interneti tek ama tek kullanma amacým EDEBÝYAT AÞKIM.


YA, SÝZ KENDÝNÝZÝ NASIL BÝLÝRSÝNÝZ -3-

son bölümle de noktayý koyuyorum.

diðer konu ve yazýlarda buluþmak adýna...

https://edebiyatevi.com/yazi/290630/ya-siz-kendinizi-nasil-bilirsiniz-3-

Günaydýn...

Bilip bilmemek ve irdelemek adýna kendimi.

Bilenin bilmediði bilmeyenin umurunda filan da deðilken.

Ruhumda saklý o devasa Es ve iþte yine geldim sözcükler iken muhatabým kýrdým kabuðumu çýktým Er meydanýna.

Bir günde neler mi deðiþir?

Eðer ki cümlenin öznesi ben isem, neler neler deðiþir.

Misal:


Dün yeni kararlar aldýðým ama bana özel her ne olursa olsun bu konuyu ne gündeme getiririm ne de masaya yatýrýrým ruhumu:


Beden algým ve belirsizlik ve isyankar kalemim:

Yazmak zorundayým illa ki yazmalýyým varsýn olsun iki arada bir derede elbet gönlümün sultaný annem iken ondan ve kendimden çaldýðým zamanda üç beþ satýr karalamalýyým.

Bir yazýma baþka bir platformda gelen eleþtiri yorum demiyorum çünkü yýkýcý cümlelerdi hasýl olan ama ben o eleþtiriyi de kale alýp kalemi þekillendrime telaþý güdüyorum bir kere daha:

Kendimi bilmek bir de baþkalarýnýn kafasýnda oluþan resim:

Ne arayýþým biter ne hayallerim ne de kendimle olan savaþým:

O halde buyurunuz, sevgili dostlarým bu forum köþesinde aldýðým esinti ve ilhamla bir þeyler karaladýðým yine ayný baþlýðýn üçüncü bölümü olarak:

YA, SÝZ KENDÝNÝZÝ NASIL BÝLÝRÝSÝNÝZ-3-


Kýrýk bir tekeri yoktu hiçbir düþümün en çok da sahici düþlerim iken tek gerçeðim elbet düþlerdim önce gerçek kýldýðýmsa sonra.
Bir kesit belki de kesirli bir ölçüt:
Hele ki yok mu o kesif sessizlik…
Ben bir minvaldeyim bilemediniz: birden fazla minvalde.
Köpüren denize b/akýyorum da…
Yetmiyor ama ve ç/aðlýyorum yüreðimin köpüklerinde hayallerimi yüzdürüp köpük banyosu yapýyorum sonra her birini kurulayýp kucaðýmda önce sallýyorum sonra uyutuyorum.
Genzimden geçen hava gibi de kutsal iken sevgim.
Ben bir çocuðum aslýnda asla da bir kadýn olmayý ne istediðim ne baþardýðým söylenmesin zaten gözüm de yok gelmem gerekip de gelemediðim makamlarda rol yeteneðim de yok madem.
Ýçgüdülerim ve dürtülerim
Sýzlamýyor hiçbir yerim nazlanmýyorum da ve etrafýma bakýyorum da yaþýtlarýmý gözlemlediðimde:
Bir þeyler eksik bende ama onlara göre.
Eksik ya da fazla…
Fazla olansa taþan aklým yemin ediyorum ki bu da benim gerçeðim:
Performans gösterdiðim okullar ve sýralar ve amfiler:
Ýyi bir öðrenci olmaya yemin mi etmiþim ne?
Ama devamý yok bende:
Çünkü geliþim sonsuzlukla iþtigal doðduðumuz andan ölene deðin süregelen.
Devamý yok dedim de:
Meslek hayatýma giriþ yapýp da devamýný getiremediðim yalaným da yok hani:
Bir gece parmak hesabý yapmýþtým uykum kaçýnca ama koyunlarý saymadým kaç iþe girip kaçýndan istifa ettiðimi sayarken parmaklarým yetmedi.
Bu gün bonkörce kullanýyorum haklarýmý ve ben 38 iþ deðiþtirdiðime kutsal kitap üzerine yemin ederim hem de en afilisinden.
Banka sýnavlarý ve bana sunulan o rahat koltuk ama beðenmediðim bir þeyler illa ki mevcuttu:
Hayda, bas istifayý gir baþka banka sýnavlarýna ve sil baþtan.
Demem o ki, aziz dostlar ben alabildiðine aykýrý davrandým hayatta ne vardý iþte?
Al maaþýný sallabaþýný.
Öykündüðümse en üst makamlardý ve geliþimim asla nihayetlenmedi ne dün ne bu gün.
Kendimi bildiðime de pek bir emin ta ki kalem yazmaya baþlayýnca gördüm eksiklerimi.
Bir insan.
Bir evlat.
Bir dost.
Hele ki Allah dostu.
Gerçi Allah dostu bildiklerim de benden ellerini çekti mi…
Ýnsan kime inanacaðýný güveneceðini bilemez hale geliyor ve benim tek ve gerçek ve asil sadece bir dostum var: elbet merhametlilerin en merhametlisi Rabbim.
Düþkünlüðüm sevgiye ve insanlara gelin görün ki her biri nasýl da firar etti.
Feda ettiðim ömrüm tüm sevdiklerime sonra ben de firar etmeye karar verdim elbet kendimden elbet bedenimden ve tam da kýyamet kopacakken ve sabah ezaný okunurken…
Gerisi bende kalsýn desem de siz anladýnýz.
O halde devam edeyim:
Ölüm sadece kaderden gelmeli.
Ölüm sadece Allah’ýn rýzasý ile olmalý.
Hem güçlüyüm hem de güç ve zor bir insaným neresinden tutsam hayatý elimde kalýrken ve iþte elimden kayýp gidenler ve tam da elimden kayýp gidecekken caným annem.
Konuyu uzatmýyorum ve þükür duygumla yazýyorum bu satýrlarý:
Geçenlerden benden haz etmeyen biri dedi zaten:
‘’Kendini tekrarlýyorsun.’’
Ne kýrýk plaðým belki laterna ama duygu ekseninde sonsuzluðun coþkusu ile doluyken bu sahiden de mümkün mü?
Hele ki insanýn günü gününe uymazken…
Her düþ’ ün bir gerçeði var mademki.
Ve her gerçek de aralýksýz sorgulanmalý iken.
Ödüm filan da kopmaz hani insanlardan sadece onlarý kýrmamak adýna canhýraþ yaþadýðým kadar korkmam hiç birinden.
Ve bir þiirimde de dediðim gibi:
Asker adýmlarýnda yaþýyorum ben hem yalnýzlýðýmý hem duygularýmý.
Köküm saðlam üsteli temeli babadan ve yine babadan yadigâr ve ben son zamanlarda babamý çok arýyorum ve babam ölene deðin korumacý varlýðý ile beni sarýp sarmaladýðý kadar da uyguladýðý aðýr disiplin ile beni hayli yormuþ olsa da…
O gidince emir-komuta zincirinde deðiþim…
Tamam, tamam burayý da kýsa kesiyorum mademki birileri bana kýsa kes dedi iyi de kýsa saçý hiç sevmedim bana yakýþan illa ki uzun saç bir de uzun uzadýya anlatmayý yazmayý sevdiðim kadar.
Kýrbacý þahikanýn.
Kýrýk kanadý kýrlangýcýn.
Ya, ben nereye aitim?
Hayatýn neresindeyim?
Ve de yalnýzlýðýn kumpasý en çok hatta sadece kendimle kumar oynamayý sevdiðim kadar da kendime ettiðimin üzerine kimseyi de tanýmazken.
Kendi kaleme attýðým golü de saymazsýnýz, deðil mi?
Hele ki sevdalý kalemimin ucuyla da kazdýðým iken mezarým bir göç takviminde kayýtlý olmasam da biliyorum ki dünyaya kazýk kakmayacaðým bu yüzden telaþla dolu dolu yaþamak yazmaktýr ikbalim ve idealim.
Peki, ben gerçek miyim yoksa hayal ürünü mü?
Hayalsem neden caným yanýyor peki?
Yalnýzlýksa en sevdiðim en alýþtýðým sözcüklerse benim bu dünyaya ait olmadýðým kadar kalemimin kýnýndan bir bir çýkan çocuklarým ve evlatlarým.
Hatýrþinas insanlara duyduðum özlem ve de.
Bir de sýrtýmdaki delikler ve saplanmýþ hançerler.
Ama…
Dilediðiniz kadar yaralayýn benim bana yaptýðým kötülüðün kenarýndan geçemezsiniz bu yüzden dilediðiniz kadar da vurdumduymaz olun ve sizlerin o kesif sessizliðinde nasýl da rahmete ve ilhama denk gelirim hele ki sessizlik iken verilebilecek en büyük tepki…
Yozlaþmýþ dünyanýn çivisi çoktan çýkmýþken ben inatla çivi çakmaya devam edeceðim hem de ses etmeden en azýndan dünün yaralarýný kapatabilmek adýna baðrýma taþ bassam da artýk aðrýma gitmiyor ne sessizliðiniz ne de yalnýzlýðým…
Birileri dese bile…
Kendimi tekrarlamýyorum sadece hayat ve kader ne derse onu uyguluyorum ve Kafka’ya da malum olsun hani ve bir fazla ile:
Ben sadece edebiyattan ibaret olmayý çok isterdim týpký Kafka gibi ama ek olarak ondan daha fazla hüznüm var bir o kadar coþkum ve gaipten gelen de bir aþk bir ateþ bir sonsuzluk rüzgârý içime ters estiðim kadar da tersim fenadýr ama içimde öldürdüðüm öfke haz etmediðim yalan ve yakýnýndan bile geçmezken nefretin ve kinin ve kibrin ve son bir þey daha:
Duygusallýðýma da yenik düþtüðüm þu hayatta biliniz ki hassasiyetin duayeniyim ve caným yandýkça daha çok seviyorum caným acýdýkça kalemimi daha derine bastýrýyorum kýyýda köþede unutulmuþ bir eþya deðilim ben sadece bana tanýnan zamaný ve bana verilen haklarýn deviniminde duygularýmdan ve edebiyattan ibaretim yoksa yastýk altý mý yapmalýydým kalemimi ve tüm yazdýklarýmý ama ben canýmýn yanmasýndan duyduðum zevk ve aldýðým ilhamla yazýp yaþýyorum ve sizlere sormadan seviyorum sizleri ve daha da nicesini þükürler olsun ki sýra yeni yeni de kendime geldi ve sizler beni sevin sevmeyin ama bir müsaade edin de içimdeki yetim çocuðu koruyup kollayayým…

GÜLÜM ÇAMLISOY.

DÝP NOT: TEÞEKKÜR EDERÝM GÜZEL AÝLEM ÝYÝ KÝ VARSINIZ

https://edebiyatevi.com/yazi/290553/ya-siz-kendinizi-nasil-bilirsiniz-2-

kendini bilmek

birilerinin ise sürekli sorguladýðý ve insaný kendini bildiðinden öte birileri illa ki bir þeyleri dayatmakla iþtigal

öznesi olan insan özlemi de olan coþkusu gaipten gelen ve doðallýðý þahsýna münhasýrlýðý ile hele ki her insan psikolojide de kabul gördüðü üzere ''biricik'' iken

kesilen fatura kabarýk sözcükler yetemezken ve insan kendine yetse bile birilerinin yetinmediði

uzun bir hikaye

þimdilik bu kadar

o halde konu ile ilintili son yazýmý paylaþayým sizlerle


YA, SÝZ KENDÝNÝZÝ NASIL BÝLÝRSÝNÝZ -2-

“Dünya dediðimiz rüyalar âlemi, bir uykudagezerin þaþkýnlýðý içinde kapýsýndan giriverdiðimiz bir evse eðer, edebiyatlar da, alýþmak istediðimiz bu evin odalarýna asýlmýþ duvar saatlerine benzerler,” diyor, Orhan Pamuk Kara Kitap adlý eserinde.

Diri bir özlemde saklý ölgün ten ölümcül taarruzu kurþun askerlerin ve anlaþýlamamanýn verdiði hüküm:
Soytarý bir sitemde buluyorum kendimi derken kayboluyorum.
Semazen imgelerle tozu dumana katýyor kalemim ve hatýrþinas bir sevgiyle bir aþkla çözülüyor dizlerim derken dizelerim ve iþte ve iþte ruhumun tozlu raflarýna dizemediðim kadar sözcük diziyorum aslýnda yaralý kalbimin un ufak edilmiþ suretinde ve insanlarýn kayýtsýzlýðýnda tüm ama tüm söküklerimi dikiyorum.
Adýný koyamadýðým bir arayýþ bir hüzün çizelgesi belki de var oluþ ki varlýðýma eþlik eden sadece insanlarýn yokluðu yoksunluk olarak addedilen kimsesizliðim ve kilitli çekmecelerim…
Çekincelerim var misal.
Çekemeyenler var gýybet ile hemhal.
Çemkiren zalimse zulümle iþtigal ve:
Artýk neye meyyal ise ruhumun dikiz aynasýnda saklý biliyorum ki ben en çok kendime en çok çocukluðuma sadece dünüme hasretim.
Yorgunluðumun kýblesi.
Tavaf ettiðim Aþkýn Kâbe’si.
Sefil yüreðimi titreten sesler yok artýk lakin sözcükler var ve imgeler ve þiarým þiir oysaki ben namý almýþ yürümüþ bir þair olmaktan çok uzak aslýnda dünü iken tuzak ve iþte afallýyorum ne zamanki kalemim çorak çöle dönsün ne zamanki hizalayamayayým duygularýmý ve iþte duruþumu daha da dik bir konuma getiren soytarý sessizliðin yankýsýnda ve yansýmasýnda saklý iken ölümden beter olan ve ben telaþla seviyorum yetmiyor yazýyorum yetmiyor kitap kurdu olduðum o uzun yýllarýn yeþerdiði edebiyatýn coðrafyasýnda anladýðým o ki:
Ben sadece edebiyattan filan da ibaret deðilim.
Kolumun altýnda kalýn bir hikâye dosyasý.
Kolluk kuvvetim iken hayal dünyam.
Korumacý hayatýmýn aslýnda bir kozadan ibaret olduðu ve iþte tek kozum: sevgiyle eþleþen bir nefer bir yürek bazen bir kaos bazen sýnýr ihlali bazen doz aþýmý ve rengi kaçan kimi insan gibi olmadýðým kadar duygularýn minvalinde nasýl da renk veriyorum.
Sözcükler dil yaram.
Aþk ise yüreðimi k/özleyen.
Surdan serden kumdan kaleler ve feraha çýkmanýn diðer adý ve ben illa ki kalemimle hasbýhal etmeliyim ki böylelikle daha çok insaný yüreðime alayým ve de onlar beni yüreklerinde saklasýnlar.
Bir sakýnca belki de hayal dünyamýn ýslýðý.
Bir sevecen gülüþ iken bir þiire yolumun düþtüðü ve þiirden yüreðime uzanan o yol o köprü ve iþte ilhamýn eþliðinde kalemimle yazmaya doyamadýðým þiirler ve hikâyeler belki de binlerce deneme ve nesir birkaç roman ve…
Topa tutulmasam da yaðmura yakalanýyorum ve iyi ki de:
Yeþeren ruhum.
Yeþeren gözlerim ve yaþaran.
Kemale ersem bile bin yaþýnda bir çocuðum ben:
Söyleyemediklerimi bir ömür kimselerle paylaþamadýðým kadar kalemimle hem ifa hem ifþa ediyorum iç dünyamý.
Bir çürük diþ gibi ya da ayarý bozulmuþ bir piyano.
Fildiþi tuþlarýnda yalnýzlýðýmýn da bekasý iken çocukluðumda nasiplendiðim o duvar piyanom gerçi üstünden yýllar geçti ama ne babamýn kýzgýn sesini unutabiliyorum ne de çiroz piyano öðretmenimin parmaklarýmla hýzlýca vuruþunu.
Diklendiðim kadar da var hani dünyanýn ve insanlarýn sonlanmayan yaptýrýmlarý…
Direttiðim kadar da var hani: mademki mesleðimdi uyumsuz olan ve arayýþlarým ve dinmeyen insan sevgim yolumun Rabbimin Dergâhýna çýktýðý.
Modern zamanýn derviþiyim belki de zikrime eþ olansa sadece fikrim deðil ve yaza yaza çoðaldýðým ve yana yana yaþadýðým ola ki yazmadýðýmda günün de ilhamýn pimini çekip de infilak ettiðim bir o kadar yazýlasý þiirlerim ve denemelerim ve hikâyelerimle örülü bir mayýn tarlasýnda yürümekle de eþ deðer çabaladýðým ve emek verdiðim ve içime tek nefeste çektiðim.
Hayatýn gerçek yüzünü ise çok geç fark edebilmiþken.
Sözcüklerin nüansý ve valsý benim için bir servet deðerinde iken.
Yalnýzlýðýmý sonlandýran ise kalemim sayesinde yolumun kesiþtiði ne çok insan.
Kýsaca hayata tutamaðým kalemim devreye girdikten sonra kendime ve çocukluðuma öykündüðüm kadar öldürdüðüm nefsim ve dünüm ve dünde kalan acýlarým elbet erbabý deðilim hayatýn ve de sihirli deðneðin hali hazýrda þarýl þarýl akan hayal çeþmemden ne de çok hüzün akýyor ve ben yazarak saðaltýyorum acýlarýmý açamadýðým bir kutudan elime geçen ne de deðerli bir açýlým ve geçirdiðim evrim…
‘’Bende o þaþkýn uykuda Gezerlerden biri olduðumu fark ettim. O an yönümü duvarýmda asýlý edebiyatlara çevirdim. Bir baktým ki vakit vedayý gösteriyor. Ýçimde hafif bir rüzgâr esmeye baþladý. Gözlerimdeki perdeler aralandý.
Vedanýn tadýný hissettim. Önlenemez bir çaresizlikle büyüyordu ve sözcükler… Asimetrik bir kargaþayla çoðaldýlar. Anlatýlamayanlarýn karanlýk sokaðýna sýðýndýlar. Ürkek adýmlarla yaklaþtým. Her birine dokundukça, sayfama döküldüler. Kalbimden çekilip birer birer düþtüler. ’’(Alýntý)
Usta romancý Pamuk’un da vurguladýðý üzere:
‘’Çok talihsiz bir zamanda karþýlaþtýk. Ve de:
Þairi önce asacaksýn sonra da daraðacýnýn altýnda aðlayacaksýn.’’
Edebiyatýn kalýcýlýðýnda esir düþmenin güzelliði ve umudu ile yazýyorum ve hücrelerime kadar hem edebiyattan hem de duygulardan ibaretim…
Hayatýmýn iki çeyreði ve son yýllarýmýn en büyük lüksü hatta tek lüksü iken anlamlandýrmak ve de anlaþýlmanýn gayreti içerisinde sözcüklerdir benim meþrebim ve edebiyatýn çekiciliðinde hayatýmýn nerede ise tamamýnda iyi bir okuyucu olmanýn verdiði hem coþku bir o kadar yetinememe duygusu ile yazýyorum yazýlarýmý ve þiirlerimi bilip bilmeden ve de ansýzýn içine düþtüðüm bu ateþte yanmanýn ve yazmanýn güzelliðini ve de acýsýný yaþýyorum demek ki gözüm açýk gördüðüm göreceðim rüya da asýl þimdi baþlýyormuþ ve ucu yanýk yüreðimin külünden sözcüklerinse gülünden ibaret o tabiat harikasý evrenin sunumunda yeþerdiðim kadar yaþarýyor ruhum ve sözcüklerin üzerini örten tülün de artýk olmadýðýný görmek bana huzur ve ilham veriyor:
Sadece ben ve kalemim ve de hayatýn duraðanlýðýndan sýyrýlýp dinmek bilmeyen coþkumu ve hüznümü ve tüm benliðimi okuyucularla paylaþmanýn verdiði mutluluðu da hiçbir þeye deðiþmeyeceðim kadar da gerçeðim…



GÜLÜM ÇAMLISOY

https://edebiyatevi.com/yazi/290483/ya-siz-kendinizi-nasil-bilirsiniz

Yolum düþmüþtü bu sefer bu duygu dergahýna:

Ýnsan kendini nasýl biliyorsa...

Buna raðmen baþkalarý tarafýndan nasýl biliniyorsa...

Okumak ve yazmak ve iþte o mucizevi esinti:

Beyin fýrtýnasýna eþlik ederken duygular: hal de böyle olunca bir þeyler karaladým bu bölümden aldýðým ilhamla:

Ya, siz kendinizi nasýl bilirsiniz demenin tek yolu iken bilfiiil hayatý ve kendini sorgulamasý insanýn ve bu gün eklediðim yeni yazýmýn da ismi yine burada yazýlanlardan çýkýp da yola ve þimdi ekliyorum:


Ya, Siz Kendinizi Nasýl Bilirsiniz?

Bir düþ ekimin, öznesinden ayrý ekinlerin mihrabýnda saklý baþaklar ve göðün top yekûn firar eden ak bulutlarý nasýl da konuþlu ak alnýma.
Alýnda renklerin al kýrmýzýsý yelin esintisinde zikreden iç sesim ve iþte içime ta derinime tersten estiðim.
Bir ümmet ki inancýn saðdýcý.
Bir ümmet ki masumiyetin zengin daðarcýðý.
Yüreðin kubbesi ruhumun kölesi kulaðýmýn da küpesi; babadan yadigâr binlerce öðreti ruhumu iþgal eden mi azat edenden mi sormalýdýr beni?
Tinimdeki notalar suskun.
Ruhumda attýðým voltalar sessiz.
Kapýþan yerin göðün müdavimi aslýnda bizlere sezdirmeden Rabbin yaðdýrdýðý saðanak ve o çiy tanesi herkese nasip olmayan gaipten gelen sevincimin ýþýðýnda ruhumun gel-git mizacýnda ve sözcüklerin vagon dolusu yükü rötarlý tanýþýklýðým kalemimle ve iþte mikado çöpü gibi daðýlan benliðime iyi gelen hayaller çocukluðumdan bu yana gözüm açýk gördüðüm rüyalar bir o kadar mantýðým da hýz kesmezken ve iþte her an bir beyin fýrtýnasýna maruz kalabildiðim yandan çarklý düþlere eþlik ederken yüreðimin tarhýna ektiðim tohumla.
Hicreti zamanýn.
Tasý taraðý toplayýp da tam da çekip gidecekken kendimden.
Kendimi protesto ettiðim yýllarda çýktýðým er meydaný ve meslek hayatýmda hatýrý sayýlýr bir baþlangýç yapýp da bir meslekten diðerine sektiðim bir iþin ucundan tam da tutacakken kendime yaptýðým misilleme ve caným ne kadar çok yansa bile diðer insanlarý kendime tercih ettiðim bir o kadar da…
Tecrit edildiðim.
Ýç ve dýþ mihraklara altýn tepside sunmuþken beynimi ve iþte kendi beynimin göçüyle çok genç yaþta inzivaya çekildiðim.
Yakuttan gözleri hayatýn.
Anne kokan saðým solum.
Hüzünle örtülü yerküredeki izafi kabrim.
Her yanlýþa meyledip kendime attýðým tokadýn çelimsiz raconunda hangi minvalde saklanmam gerektiðini bilmeden gel-git mizaçlý duygularýmla þahlanýrken yüreðim.
Hercai sevdam önce mesleðime âþýk olduðum ansýzýn da koptuðum.
Kordan hayallerimin közünde özüne sözüne sadýk bir nefer bir çalýþan bir beyaz yakalý ve iþte iki yakam bir araya gelmezken bir de üçüncü yakamdan çekiþtirenlere verdiðim tek cevap:
‘’Haklýsýnýz.’’
Hakkýmý yerlerken çið çið.
Aslýnda hakkýmda hayýrlýsý demektense zorladýðým seçenekler ve yaþarken zorlandýðým en çok da mükemmeliyetçi kimliðime yakýþan doðrularýn ensesine yapýþýp racon kesen yanlýþlarýn da kökünü kurutamadýðým kadar doðruyu her söylediðim köyden elbet çalýþtýðým kurumlarýn her birinde savunmacý kimliðimle uymadýðým düzen ve süre psikolojisinden ýrak tekil ve yalnýz kimliðimle mantýðýmý ezip de üstüne basýp geçtiðim.
Dünde kalan çok þey ne yazýk ki tekerrür edebilmekte.
Bir almanak adeta aldatýcý düzen.
Bir ahmaklýk mý yoksa bir ömürlük arayýþýmýn asla sonlanmadýðý?
Her telkin her öðüt bir kulaktan dahi girmezken ve baþýma buyruk doðrularý sahiplendiðim kadar savunduðumdan da öte geride kalan tek þýk iken ayrý düþtüðüm yalancý düzenden payýma düþen nice hayal kýrýklýðý.
Sýnýr ihlali.
Sinir ihlali.
Kýrmýzýçizgim ve derebeyi düzeni.
Aslýnda sonlanmak bilmeyen öðrenci kimliðim ve yüklü maaþýmýn tek karþýlýðý da deðil iken iþime dört elle sarýldýðým gibi detaycý bir kimlikle sorguladýðým iþ kanunu.
Sallabaþýný al maaþýný mantýðýndan çok baþka bir minvalde iþi derinine dibine kadar öðrenmek bir kusur olarak addedilirken ve de iyi bir çalýþan olmamýn karþýlýðýný sadece para olarak düþünmediðim bu baðlamda kýsa süreli yaþadýðým yaþattýðým iþ ortamlarý aslýnda geride kalan unutulmuþ bir bavul gibi içimde ne var ne yok içine yýðdýðým kadar da ruhumun yaðmalandýðý.
Bu baðlamda kalemin yaz dediði her ayrýntý her konu her minval, aslýnda dünde kalan hayal kýrýklýklarýmý bir bir onaran ve yeniden nice hayal kýrýklýðý yaþasam bile kalemimden kopamadýðým…
Ben de kendimi böyle biliyorum iþte:
Çocukluðumdan bu yana dinmeyen insan sevgim ve arayýþým ve çözümsüz ruhuma nifak tohumlarý atýlsa bile ben yeniden doðup yeniden yeþeriyorum.
Bildiðimi sandýðým her þeyin eksik olduðunu görmek adýna da yazmaya doyamýyorum.
Engin hayal gücümün de armaðaný iken kalemimden sýzanlar ruhumdan dökülenler bir de gözlerimden akan yaþý da yasý da yasa bilip yana yana yazýp yaþýyorum.
Kendimi bilmekle iþtigal kendimi de bildirmek adýna tüm çabam ve sonlanmayan coþkum.
Sözcükler benim çocuðum kalemimse kýlavuzum aþk zaten baþtan ayaða bir saçmalýk olarak addedilebilirken þiarým elbette aþk ve þiir bense kozamdan çýkýp ara ara kelebek olup uçup sonra ölüp sonra yeniden kendimi o kozamda buluyorum.
Dileyen ipek böceði desin dileyen kelebek.
Hem mademki birden fazla ismim var:
Kimine göre Gül kimine göre tül kimine göre kül.
Yýldýzlar ise en sadýk arkadaþlarým ve ben de pek çok yýldýzdan farklý önce mehtaba âþýk olduðumu sansam bile aslýnda ulaþamadýðým her minval her duygu benim için aþkýn ta kendisi:
Ya, siz kendinizi nasýl bilirsiniz?

GÜLÜM ÇAMLISOY


Bir yazý daha yazdým yine dün yine bu bölümün hicvettiði üzere:


O da yarýna kalsýn.


Henüz yirmili yaþlarýmda iken çok ama çok emindim: arayýþýmýn sonlandýðýna ve de ne istediðime dair.


Psikoloji ile yakýndan ilgilendiðim bir zaman dilimi ve yüksek lisans yaptýðým bölümde tüm hocalarýmla tüm arkadaþlarýmla saðlam güvenilir iliþkiler kurmuþtum ya da sanmýþtým ve bir prof. demiþti ki bana:

''O kadar da emin olma Gülüm.''


Pek çok þeye pek çok insana rest çektiðim bir süreç ve ben nasýl da karþý çýkmýþtým ona meðerse haklý olan oymuþ ve iþte yaza yaza geldiðim nokta hali hazýrda kendimi sorguladýðým ve arayýþým da sonlanmamýþken.


Okuduðunuz ve de elimi tuttuðunuz için çok teþekkür ederim Sevgili Edebiyat Evi Ailem.


Sürçü lisan yaptýmsa af ola

Kendimi bilmekle iþtigal hep de bunun peþinde koþtuðum bildiðimi sanýrken kendimi yaza yaza bilmediklerime kavuþtuðum:

mantýk ve duyu savaþýnda kalemin de verdiði gazla yörüngemden ara ara ayrýlýp þiiirlerin hikayelerin uydusu olduðum


yazdýðým kadar kendimi huzurlu hissettiðim bir o kadar çýplak ama ruhumun daðlarýnda esen rüzgarý çok seviyorum içime de ters estiðim kadar üþümediðim kadar da usulca yaþadýðým kalemin rakkasesi iken gönlüm kumdan kalelerim ara sýra yerle yeksan olsa da ruhumu çevreleyen o korumacý kale iken de sýðýnaðým elbet bir de kalemim.

veee

sizlere çok teþekkür ederim:

hayatýmda ilk defa bu kadar uzun süreli bir meþkale ile iþtigalim bu benim için o kadar deðerli ve þükür vesilesi ki


kendimi bildiðimden emin yeniden uðrar mýyým sahiden?


büyük ihtimalle evet


:))

Evveeet yarin öbür gün sizi salacada baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim , kimsiniz, nesiniz , necisiniz, bileim tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir, buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Herkes elinde imkaninda var ya da yok baskasinda gördügünü alamazsa col cocuk yuva aile deger ve kavramlarini yika boza ya BOSANDI ya öldü yahut öldürdü. Herkes siyah beyaz hatirasi kirsalda kalan Dönüs, Askerin Dönüsü, Selvi Boylum, Ezo Gelin Al Yazma gibi foto romantigini gercek kendisinden sandigi magazin yövmiyecisi KADiR INANIR`in kadinlar haremi`ne Kart ve Sert poster pozuyla YERALTI DÜNYASINA kiralik katilligi ve MAFYA BABALIGINI masumlastirip özendiren Kan filminden sonra, en siradan komedi filimlerinin yahut kiytirik dizilerin dahi konusu, MAFYA BABALIGI`ndan makara sardi ve rol kesti. Böylece aklini fikrini ilgisini iradesini dilini kültürünü ONiKI EYLüLDEN sivillesmis TEKELCI BOP buyurganliginin ihtiyac keyfine, tüketim bagimliliklarina, güdümlü afyonlarina, düsmanlastirici ayristirmalarina ve sartlandirilmis kulluk köleligine yitirip kaybeden sefil yoksul gecimsiz mutsuz toplum, `Kurtlar Vadisi`nde öldü bitti gitti diye, her sahnesi ve repligi yaratiklasmis cikar -menfaat mafya hesaplasmalarini kan gövdeyi götüren sapkinligina, tüm degerlerinden yozunmus yikilmis toplum, vardi agit caldi, gitti lokma döktürdü.
KI bu ihmal ve ihanetler silsilesiyle tetiklenerek kopmus kiyamet, PEKAKA, FETHULMETAL, AKEPE-MEHEPE ve tüm ganimet ortak koalisyonlariyla beraber PEKAKA`nin ortak hayatimizi yasanmaz ve sürdürülemez kilan ekonomiden egitime, sagliktan güvenlige, saygidan kimlige tüm huzur istikrar güven bozucu zarar ziyan verisleriyle zerre kadar farki ve ayri gayriligi yoktu.

Üretimi vicdani ahlaki ilimi yatirimi paylasimi adaleti hukuku mafyalasmis kanun ve devlet disi güncelere yaygin yerlesik ve kurumsallasmis haliyle , borcu borcla ceviren, lüks tüketen, sefilligi yoklugu acziyeti ve cözümsüzlügü artirdikca kutuplastirdigi ayrismalar güdümlülügünü servet saltanat kaynagi bilen, issizligin siddeti saldirganligi her türlü sizofren salginlariyla besledigi tüm her taraf güvenlik birimleriyle donatildigi halde kargasanin güvensizligin tüm hayati ve toplum kesimlerini esir aldigi Türkiye yasam kosullarindaysa; Yilmaz Güney`in hikayesine tuz bastigi herkes karsi ciktigina özenerek BURJUVA kulu kölesi oldu veya kendileri her firsat bosluguna cöküp cöreklenerek burjuvalasti. Her film GIRGIRA sararak MAHO oldu. Her dizi HANIMAGA`yi önemsedi övdü benzedi heveslendi degisen dönüsen magazin afyonkesliginde her imrenen kisi, bütün taktik taklit kostüm ve tavirlariyla KOKONA hayatlara figüranlastirildi. Her agiz RECEP IVEDIKTEN kahir küfür ve kabaligin tezek dilini konustu.

Endüstri`nin hizina yetisilmez korkunclukta gelisip SANAL MEDYACILIGIN dünyayi kosulsuz sartsiz yerli isbirlikcileriyle ÖZELLESTIREN soyan sömüren GLOBALCiLERE teslim edilisiyle birlikte, insanlik son kalan özgür iradede ve özgün degerde nesi varsa yitirdi kaybetti ve mahluklugun yalniz yabanci güdümlülügüne MORGLASTI. Artik bu sayede breylerin birbirine farki katkisi özgürlügü özelligi olmadigi gibi iyiyi kötüden ayirt edecek hafizasi kalbi akli fikri bellegi bilinci ilgisi ve iradesi de yoktu. Sinirsiz doyumsuzlugun yozlasmanin ve tahammülsüzlügün kulluk köleligini her saniyesi durmaksizin degisen ölm pahasi tüketim bagimliliginin gösteris imaj furya ve formatina harcayip tüketmeye birbirini yiyip birbirini yarisan; hurafelere tapan, ezen sömürenleri tanri bilip inanan,, esyamülk mal servet güc ve dekor fetisizmine tapan, bozgun ve bogazlasmalarla tüm dünya yoksul sefilleri ( Lenin Teorisinin Tam Tersi ) bütün cografyalarda es zamanli olarak toplu intiharina insanlik ölüsünü esitlenip kimliksizlestirildi.

GERiCiLiGiN tüm egilimleri firsatlari yokluklari caresizlikleri cehaletleri korkulari karanliklari körüklü kutuplasma ve ayrismalar kopuklugundan kundaklayip körelterek hic SORGULAMASI olmayan ve tarikat TANRISINA `ölü gibi teslim olmayi sart kosan ` din tüccarligi yobazliginin piri sayilarak Yedi Güzel`lerden birisi diye MARKALASTIRILARAK BOP sürecleri boyunca FESLI KADiR modeline ortak ve DIN TÜCCARLIGINDAN istismarci her kesimin her kosulda vazgecilmez kullanislisi temsil ofisi ve örnek carsisi NURI DiLiPAK ; `ben anti kapitalis DEVRiMCiYiM, soyguna sömürüye karsiyim, Kudüs Londra severim, Marksizm`ci degilim ama herksten cok ilgili alakaliyim ` derken, her icaba gelen boyadan bulasik karisimladigini itirafla, BOP´un yapim kurgu bina ve imar temin edilisine kimyasi geregi bayraktarlik ettigi; ve her sene varsil-yoksul makas ayriminda ve gelir dagilimi esitsizliginde haramilerin haydutlarin her türlü ahlaksiz imansiz allahsizca sefaleti ve caresizligi cogaltarak yemi milyarderlerini artirdigi kapitalistler ve BURJUVA kulübünde bizzat ve etkin forvet oynayarak en son BOP kurye kulvarinda öte dünyaya sevk ve tayin edildi.

Burada keyfi menfaat ve cikarciliktan kaynakli ihmaller ihanetler sizmalar sarkmalar cürümeler cöküsler olursa yüzyillarin tamir edemeyecegi ve gecmisin Iyi olan herseyini yikip yok ederek yerine KÖTÜ`yü imar ve memur eden ONiKI EYLüL türevi BOP sivillesmesi TEKELLESTiRiLiR.
Böylece taverna, pavyon meyhane disko alaturka ve ÖZGÜN MÜZIK ADI altindakiler dahil bütün calgilar danslar kostümler figürler figüranlar ve müziklerde MAGAZIN ve POPÜLER kültürsüzlük depozitesi olarak ACIYI KUTSAYAN ve sefalletten sürgünden yokluktan cileden mapustan ölümden gecmedikce yolu, hic kimseyi begendirme butonlari hapisligiyle itibara deger insandan sayilmayan arabesk AFYONCULUGUNDA birleserek, ortada meftasi sürüklenen toplumsal hayattan en dolgun ganimet kapismasina -herkesi birbirinden sogutup kutuplastirarak – zitlar bütününde sorgulamasi olmayan yarim yamalak hayatini TEKiL buyurganliga ve YALNIZLIK tabutuna teslim etmis cinnet ve curcuna bogusur bogazlasir..Zülfü Livaneli, Bülent Ersoy, Kusum Aydin, EViM MUTFAGIM, GELIN KAYNANA, EVLILIK IZDIVAC, Ibrahim Tatlises, CARKIFELEKCI MEMEDALI, AHMET KAYA …hepsi topu bütün burada top patlatti teker degistirdi. Ahmet Kaya direk taraftari olmasa da etnik noktalara fitil atesledigi arabesklikte Pekaka tarafindan tipki Yilmaz Güney gibi yararlanmaya fayda sagladi.

Yani celiskiler ve ZITLIKLAR yumagindan dogar türer yasar ve ölürek yeni baskalasimlarin tekrarina degisir dönüsür Hayat. Burayi saf ve som süzülümlerden damitilmis karsiliksizliga veya katiksizliga zorlamak hayatin bizzat kendisinin sonunu getirecegi gibi celiski ve zitliklardan hayatina yol ve yön veren insan diye bir seyin de kalmayip sosyal siyasal kültürel ekonomik her konuda SIRF som saf ve hic bir cesitliligi sosyalligi dogurganligi üretkenligi olmayan ve sadece kendisiyle sinirlanan dengesiz seceneksiz renksiz donuk bitik sapkin saldirgan buyurucu ve baskilayici hükümranligin TEKiL veya TEKELCiLiK kiyamet kopacagi kesindir. Bu yüzden celisen zitliklarin KÖTÜ`sünü akil fikir mantik sorumluluk emek baris sevgi saygi özgürlük özgüven vicdan bilgi bulgu egitim dil kültür ahlak onur itibar ilim inanc fikir sanat EDEBIYAT ilgi aglari ve iletisim degerleriyle SORGULAYARAK sürdrülebilir hayatin TOPLUMSAL ortakligina HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜ ilkesi ve iradesi baglaminda düzenlenip DEVLETLESTiRiLMESi gerekir. Cünkü Devlet; tüm bu sinirsiz sonsuz boslugu dolduran sosyal ortakligin ESIT YURTTASLIK ilkesinden gücünü düzenleyiciligini paylasimini ve yetkisini alan; ve bir o kadar da yerine getirmekle mükelef yükümlülügünü sorumlulugu üstlenmis olan otoriter gücün kurumsallasmis üst yapi organi ve temsili irade birimidir.

Bu gercekligiyle DOGUM ve ÖLÜM gibidir hayatiligi gibidir aramakla hic bulunmayacak olan iYi ve KÖTÜ `ye dair tipki sogukla sicaga, bireyle topluma, geceyle gündüze, beyazla siyaha, birle ikiye ne denli gerekli yahut gereksiz oldugunun salt saf tek basina sabit, biri varken öteki digerinin tümüyle ve bir daha hic karsilasip rastlasmamak üzere kökünü kazima arayislarin ne insanda ne de dünya gercekliginde asla karsiligini bulamayacagi. TEZATLARIN BiRLIGI ve ZITLARIN diyalektigiydi dünya zaman, cümle kainat ve insanlik alemi. Bu yüzden idealist ütopya olarak dünya hayatini SALT iYi`yi arayamakla geciren her yeltenis, celistigi ziddiyla ancak düzenini dengesini kurabilme gerceginde HAYAL PERESTLiGiN insandan ve yeryüzü hikayesinden mevcutlu karakterist VAROLUS özelligini tanimlayan ve tamamlayan nitelige has kötüyü tamamen yok etme gibi ucuk KABIZ KURAK hurafe ve kifayetsizlik kuruntularina kapilarak hic bir yerden gelmeyen ve hic bir yere varmayacak olan kisir döngüler vakit öldürmeligine avarelesip kendini soyutlayan sönümlendirmekten baska hic bir seye hizmet etmeyecektir.

Hic kuskusuz tek basina hatasiz kusursuz degismeksizin duragan SALT iYi, ne de katiksiz bulsiksiz som saf veya DAMITILMIS yahut DAMIZLIK KÖTÜ vardir.
HAREKETiN enerji yogunluguyla dönüm dolasimini saglayip gel gitlerin dip calkantisindan süzerek cikardigi saglamalarla denge devran kuran EVRENSEL DÜZENEK pozitif-negatif köklü etkilesimlerin birbirine yükledigi celiski ivme ve cekim merkez devinimlerinden hayatin ihtiyac duydugu her türlü sosyolojik biyolojik matematiksel fiziksel maddi veya manevi bütün DOGURGANLIKLARA yasamsal iletisim agi ve alani sunarak besin denge ve güc kaynakiginda bulunur.

Evvveeet yarin birgün salacada toplanan baskalarina sorulmadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz., bilelim tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Ayni yillarin SIYASET KOVALAYICISI AKEPE ve MEHEPE kundaklanmis sorunlari kendilerine istismar ve gecim kaynaginin servet sermayesinden sayip bilirlerken, YILMAZ GÜNEY`den arta kalan KENT -KIRSAL ve Emek Sermaye celisileriyle kousup kurtlanan cürüyrn cöken hersey,- tipki sündürdükce sahtelesen SERVETi FUNUN romanciliginin ASKI MEMNUSU gibi veya reytinlere körkütük dügümlü HANIMIN CIFTLIGI markasiyla toplumsal kurmacalarin harcadikca iceriginden yozlastirilarak lacka molozuna CILKI CIKARILAN Orhan Kemal el emegi göz nuru gibisini- sorunlarina uzaktan kenar kiytirik bakan ve soyan sömüren ILAHLARIN kullanim keyfiyetine ayar MAHO AGA, ESKIYA BILO, DAVORA SABAN ve en nihayete GÜLDÜR GÜLDÜR YILMAZ ERDOGANCILIGI morg ve montaj edildi. Hepsinin sonrasiniysa eline silah tutusturularak tüm mafya siddet korku kanunsuzluguna rol kesip kendi bildiginden baskasini tanimayan hukuksuz devletsizligin yolunu raconunu hususunu siddetini ve hünerini belleten -KAN FILMi miladiyla tüm gelecek zamanlara ( kurtlar vadisi vs ) özel örnekle kiralik katilligi ve pisikomanyak basina buyruklugu – AKEPE -Mehepe siyasi manevralarina afislenmis kalibreden DELÜ KADiR tipi formatlandirilip BOP AKiL ADAMCILIGINA mamur memur kilndi.

Ilerleyen sonraki on yillarda bütün bunalim ve buhranlariyla insan SIZOFRENLESTIREN acimasiz kayip kayip ve kosullarinda dünyayi algilayip tanimlayamadigi celiskilerinin adanmis gönüllüleri serisinin SYLVIA PLATH intihar endüstrüsünü makinalastikcabütün somut duyarliligini ilgisini tavrini tutumunu tepkisini cesaretini savasimini direncini bilgisini vicdanini aklini özgürlügünü ktkisini ve katilimciligini soyan sömürenler hesabina konforlu ölümlerin hic bitmeyen törencisi olarak dekorlasip ESYALASTIGI hic bir seyden sonuna kadar vazgecmeyerek vakkumlanmis hücresel zindanlarin acisini keerini zehrini mutsuzlugunu yitikligini yavbancilasmasini yalnizligini ve BAUDELAIRE`gillerin tarifesi üzerine somut gerceklikle yasamak yerine soyut hiclikte ölerek kullanisli köleligini kimseye birakmayan hirsin öfkenin siddetin vahsetin dehsetin bencilligin kayitsizligin korkunun ve karamsarligin TEK TIPLILIGI imar ve imal edilirken, neredeyse ayni sebep ve yaslarda intiharini SIRCA FANUSLARDA prova ederek süsleyen NiLGüN MARMARA kimsesizlik yitiklik faciasiyla ölen bir digeri DiDEM MADAK, cevirmenlik edebiyatinin ortak kadercisi FURUG FERRUZAT`in cilalanip HAliL CIBRAN`la birlikte kotarilmis olan kosullarini kabullenerek ölmenin modern cinnet tezgahina sürüldü.

Sanayilesmenin zorlayip dayattigina mecburen teslim olup kabullenen ve hic bir irade otorite ve yetkisi olmamaya KIRSALDAKi tüm dogal yasam ve insanligini öldürerek sürünen ve sürüklenip giden insanligin TÜRKIYE kosullarini MALLERMEE`den sinlenip neredeyse kelimesi kelimesine cevirip tercüme ettiklerini kendi siirleri gibi yazdiklari cok belliinen DENiZ MELTEMI siiri taaa Yahya Kemal Beyatli`dan baslayarak Necip Fazil`a, Nazim Hikmet`e varincaya kadar taklit ve kopya edilmis. Can Yücel, Ahmet Muhit Dranas, Orhan Veli Kanik ve hatta Cemal Süreya ve niceleri ayni yolun cevirdigi dili kendi yazmis gibi siirin daktilosunda temize cekerek anlayip kavrayamadigi carpik kentlesme cukurunda sanayi carkinin sürükledigi patron ve ilahlarina biatlikta hata kusur islememeye basim yayim endüstrsine tasiyip kopyalamis.

Nazim Hikmet ve Necip Fazil aktarimcilarinin öncülük ettigi geleneksel TANZiMAT KISKACINDAN geriye kalma DEGISTIRENLERiN DEGiSEN UYDUSU OLMAYI kodlayan kültür sanat ve edebiyat ITHALCiLIGI, ondokuzuncu yüzyilin ücretli kölesini ve makilasmasi kesin SANAYI INSANINI üreten VAHSI KAPITALiZM`in agir intihar kosullarinda olup bitenleri algilamakta zorlanip sadece SIIRDEN MEZARLIK veya MEZARLIKTAN insan ve Siir sagiltmaya teslim BAUDELAIRE, VALERY. MALMEER ve MAYKOVSKI gibi diger tarz ve model takipcilerinin amansiz ve anlasilmaz bir cilginlikla degisen dönüsen yiten biten yalnizlasan ve yok olan her seye izleyerek bakan ambalaji bozulmamis dil cevrimligi ve EDEBiYAT ofisciligi tezgahlanirken, Kirkli yillari takip eden ileriki zamana edebiyatin ve sanatin güdümlü kalabaliklarini tüketim bagimliliginin iletisim ve yasam agindaki tutsakliktaki giyim gida mesken ulasim her alaninda oldugu gibi kutsalligi sorgulanamayan ve herkesin kendi taraftar fanatiklerini her pahada atesleyip itirazsiz tüketim biatina özenle kirbacladigi ayri-gayriliga kutuplastiran ÜSTAD veya USTA diye söhretli markalasmalar tedavül edildi. ( bilmek isteyenler Nazim`in pek cok siirinde oldugu gibi YORGUNUM KAPTANìna veya BEYATLI`nin SESSIZ GEMISI`ne MALLERMEE`den birebir yakin cevirmelik iliskisi bakimindan sayisiz ünlü sairin tercümesi DENiZ MELTEMi`ne baksin okusun. )

Dünyayi onur itibar saygi hukuk egitim bilim huzur emek baris paylasim vicdan akil beceri üretim ulasim iletisim ortakliginda ve karsilikli güven iliskisinde algilayip anlasilir ve yasanilir kilmak yerine her türlü ganimet düskünü sahsi cikar ve jkeyfiyet gericiliginin ganimet firsatini kollayarak kotarip kamciladigi gecimsizligi kimliksizligi aidiyetsizligi varlik sebebi ve kaynak sermayesi edindigi sorun ve tüketim bagimlilisi bütün degerlerinden yozunmus yilmis güdümlü kalabaliklarin kacak duyarsiz biatkar ilgisizligine hic bir altyapisi bulunmayan CARPIK KENT yagmaciligini örer kurarlarken, savas sonrasi kirkli yillarin tüm dünyada oldugu gibi hizla endüstrileserek kültür köken dil tarih cografya hukuk saygi sevgi aile birey tolum ve toprak kaybini ÜCRETLI KÖLELIGI karsiliginda sefaletine razi modern kulluk köleligin PATRON TANRI ILAHLARINI dayatan EMEK-SERMAYA celiskisiyle beraber, KENT-KIRSAL karisimi ve KARMASASI labaratarlanip zorla tüketime mecbur kilindi.

Evvveeet yarin birgün sizi cansiz cisimsizligin salacasinda kalabaliklasmis baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz , bilelim tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Tüm bunlarla ve böylecelerle kaynakli sebep sonuc, tümden gelim tüme varim, yol ilim irdeleme ve sorgulama akil fikir irade duygu düsüncesinde varilan yerin görüldügü SOSYAL yikinti arizali cöplük ve ortak hayatimizi en az PEKAKA ve FETHULMETALLER kadar ettikeri hainik boyutunda zarar ziyan verenlere dahli katkisi denetimi sunumu ortakligi ve ittifaki olan mafyalar, medyalar, holdingler,tarikatlar, burjuvalar, kapitalistler, üniversiteler, sivil toplum örgütlenmeleri, bankalar, borslar, mütahitler, mimarlar, mühendisler, profosörler, reklamcilar filimciler, pazarlamacilar, tatilyacilar, vurguncular, hirsizlar, haydutlar ve saymakla listeye sigmayan haram soylu yagmaci ve yikim sülükleri, akepe mehepe`nn sekreteryalik ettigi BOP tezgahinda her türlü cöküntüyü donatip örgütlerken Necip -Nazim`lardan cogaltilip türemeli, Ikinci Yeni mezarligindan diriltip hortlaklamali ve YILMAZ GÜNEY`den alinti calinti perdesi büyük ve makarasi uzun filimleri kirpip keserek DiZI FURYACILIGINA ORGANIZE ISLER olarak montajlayip magazinlestiren YILMAZ ERDOGAN ve diger benzer BOP AKiL VEKALETCiLERi, burjuvaya ögretmenlik eden ve agzi yüzü dumanli siirler okuyan pavyonculuga uygun her olumsuzlugu oldugu gibi kabullenmis kayitsiz düskün zavalli yitik ezik acizligiyle özdesmis ve huyu suyunda sabit bütün BURJUVA kokusmuslugunun her gösteris ve görgüsüzlügüne kendini degistirerek imrenen, özeden, degise, benzeyen kullanisli kuru kalabalik toplumu kuluckalamanin SANAL ALEMCiLiGINi yaz boz etmekte..

Dünyaya gelip gitmekteki maksadini hiclik carpanlariyla büyütüp cogaltarak, hic bir onursal durusu kimligi tercihi tenkidi sorgulamasi arastirmasi düsünmesi duygusallasmasi irdelemesi iradesi algisi veya incelemesi bulunmayan, kimliksizlik bagnazlik eksenli hunamli gericiligi ve cehaletini inanc veya kimlik diye yedirip yutturan,; ve Oniki Eylül sürekliligini sivillesmis BOP olarak miraslanip devralan cikar ganimet sömürüye dayali cok koalisyonlu ittifakin muhalifi yok siyasetsizligi icinde eritip yutarak herkesimi ve her kaynagi sahsi cikarlarina mülk ve mal edinen AKEPE-MEHEPE`nin hic kimseye hic bir sey söylemeyen sosyal market ve sanal magazincilik tezgahiyla Türk toplum deger ve gercekliginin uzaktan yakindan hic bir aidiyeti ve bnzerligi yoktu.

Onlarin tüm toplum hayatimizi etkileyip zarar veren bicimiyle Trafik Canavari, Kayit Disi Yapilasma, Carpik Kent Cöplügü, kasitli orman yanginlari, kanun kural kacagi arazi yagmaciligi, kurumsallasan gericilik ve yobazlik, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Düsmanligi, yargisiz yönetim, keyfi idare, zorba rantiye, DAYILANARAK DAYATTIKLARI ve kendi ic catismalarinin kimi yerde cinayetle sonuclanan sürekli bölünmelerin ve sürekli degisen dönüsen sylemlerin sahte suretlerini vazgecilmez pster ve pozunda BÜYÜK ADAM YERiNE sabitleyerek güc ihtiras yaris cikar maksadina tüm yasam enerjisini toplum kayiplariyla harcayip tüketen, ezik bozuk yitik düsük gördügü herkesi dayattigi zorbaligin parcasi yapmaya kendilestiren, ve herkesten üstün seckin önemli kusursuz ve kutsal saydiklarinin harcina ve haraina rezillikte kepazelikte ahlaksizlikta basina her yolu kutlu dava dosyasi ve mübah sayan buyruklukta kendinden baska hic kimseyi tanimayan koltuk kavgasini sandiklastiran toplum iradesini kullanisli adanmislik olarak türetilmis BOP tedavüllerine koydular.

Teoman`dan Cagla Sikel`e, Hülya Avsar`dan Hülya Kocyigit`e Onur Akin`dan Cem Yilmaz`a Gülür Güldür`den Cok Güzel Hareketler Bunlar AKEME´sine Avrupa Yakasìndan Asmali Konagi`na Krtlar Vadisi`nden Hükümet Kadin`a etiketlenmis sanatta edebiyatta müzikte magazinleserek söhret sahibi olan her isim kotardigi avanta nispetinde bu ASOSYAL cinnete katilip katki sundular.
Gericiligi cehaleti korkuyu kayitsizligi bencilligi kimliksizligi kutuplasmayi pesin hükümlü ve ön yargili hunamligin en bagnaz ve sürekli sahsi menfaat ganimetine göre bilenip beslenerek kasitli yönlendirilen güdümlülügün kalibinda her buyrugun kul kuyrukculuguna sekillenip DEGiSEN DÖNÜSEN gösteris bagimliliginin kendinden baska herkesi dislayip asagiladigi en gözdesi, en begenilen, en seckin, en basarili, en bilinen, en taninan, en etkin, en yetkin, hep kazanan ve hic yenilmeyen sosyal travmali SAPKINLIKLARA medya magazinciligi ve SÜPERMARKET piyasaciligi eden MODERN KULLUK KÖLELiK tezgahinda, esyalasmis ve baglandigi ALGI yönetiminin insanlik öldürüp avladigi YAPAY ZEKA merkezli SOSYAL MEDYA aginda herkesin kendine yabancilasmis yalnizligini her türlü sayginliktan dilden kültürden egitimden bilgiden beceriden cesaretten özgürlükten ve özgüvenden yoksun bilinc altina sürekli hic kimseye hic bir sey söylemeyen ve siddetli gecimsizliklerin sehvet fuhus furya siddet dehset HANIMAGALIGINDAN ve MAFYALASMA repliklerinden kendine kilif karakter kostüm laf söz DAYILANMA saldiri taciz tecavüz rolleri secen ve egitim düzeyi sifir bile etmeyen yozlasmis cürümüslüke yasayan toplu intiharlasmalar kutsandi övüldü ve önceliklendi.

Umut , Agit, Endise, Zavallilar, Düsman, Arkadas, Sürü. Yol gibi, birbiirinden cogaltilmis iceriklilikle kentte aradigini bulamayan, yasamin sosyal merkezlerinden biri de yolu hapisaneden gecmeyenin insan deneyim yetki bilgi ve adam yerine konulmadigi ARABESK kurgularla ekonomik agirlikli kalabaliklarin hayata tutunamama bocalamasindaki kendi kaderine terkedilmis göc sürgünlügünü ve sökününü BURJUVA ilgisine ögretmenlik yapip siir okuyarak toplumsal yaralanmalari sinemalastirdigi alanlarda ve salonlarda tuz basan Yilmaz Güney, sehirle kirsal arasinda kalmis bölünmüslügün aidiyeti nereye bilinmezlige gidip gelen savrulmuslukta ugradigi sapmalarda ETNIiK kasintilara dokundugu yerden kendisi taraftari olmadigi halde kutuplastirarak her türlü ayrismayi firsat bilen burjuvalar tarikatler mafyalar borsalar bankalar din bezirganlar ve siyasi istismarcilar kesimleri gibi en basta PEKAKA`nin durumdan bol ve bereketlice istifade etmesini sagladi.
Böylece hic kimseye hic bir sey söylemeyen veya kiralandigi etiket sahibinin beklentisine göre sekil alip bicimlenen siir edebiyat eitim sipor sinema ve tüm diger sanat kollari, parasini ödeyenin vade müddetinde vaziyet alip icat ve tesis oldu. Yilmaz Güney`in esitliksiz sosyal yaraya iz ve tuz bastigi iddasindaki Duvar filmi, Fatih Akin`in Duvara Karsi`siyla bireysel zevklerin kayitdisi ve kacaktan yasayan sessiz mezarlasmalari KUTSAYAN; hic bir istifine gercegine ve ruhuna dokunmaksizin her seyi oldugu gibi göstererek hayatin bütün celiskilerini haksizliklarini talancilarini tecavüzcülerini soyanlarini sömürenlerini korkularini karanliklarini sefilliklerini acimasizliklarini markalarini özentilerini ve mafyalarini alistirip uyusturarak kabule SALAKLASTIRAN afyon nitelikli tür ve türevlerinde YENI SINEMA olarak insanlik sanatinin kuyusu kazildi ve bileti kesildi.

Belirtilerin ve göstergelerin kesintisiz bozgunu isaret ettigi; ve hayati karartilan toplumun devletin millet iradesinin ve KAMU VICDANININ yerine cektikce karanligin yikimin yagmanin liyakatsizligin hukuksuzlugun cehaletin dibine ve köküne götüren BOP ISLDAKLI -sahtekardan soyuta -avizelerdi, sönmekte oan sosyal siyasal bilimsel özgür saglikli ve ilkesel herseyi batirip bitirerek artan sorunlar ihanetini endüstrilesmis ve kurumsallasmis kaliciliga ON IKI EYLÜL`ü hic bitmeyen despotlukla hep toplum caresizligine hurafeyi caresizligi karanligi korkuyu kimsesizligi yalnizligi yabancilasmayi perdeleyerek, kendi kisiliksiz ve kimliksizlikerine esitleyip benzetmeyi kalici kilma derdinden baska hic bir önceligi ve önemsedigi olmayan ortak vurgun ve yagma yikim ganimetcisi güruh.

Sözün kisasi : DUYUNU UMUMIYE`den bakiyesi kalan BOGAZiCI SOSYETE ve BURJUVALARI yari sömürge olarak borcu borcla bile ceviremeyen bataklikta soyan sömüren Neo liberal Mega-Giga GLOBALLERiN yerli is bitirenleri olarak sayilarini ve güclerini artirdilar , Yilmaz Güney`in kokusmus cürümüs degersizliklerine IYI GELiR umuduyla ögretmenlik edip siir okudugu hic fayda etmedigi gibi , hep ayni ruhsuz acimasiz duyarsiz ülke grcekliginden uzak toplumüstü ayricaliklarinda soyan sömüren vurguna talana zorbaliga hukuksuzluga ve kanunsuzluga ivme kapsam genislik ve hiz artiran sülüklesmede KAYIT DISI ve sabit kaldirar. Böyle olmakla da kalmayip imrendigine ve karsi ciktigina benzeyerek VAROSLARRIN bütün cehaleti arabeskligi görgüsüzlügü kabaligi kabadayiligi POPÜLER ve MAGAZiN kültürsüzlügüyle REKLAM, EGLENCE, TATiL, ESYALASMA, KOSTüM, KILIF, KALIP, GÖSTERiS KONFOR, CARSI ve PAZARLAMACILIK afyonlanarak uyusturulup özendirilen BILINCALTI calismasiyla varolan BURVUVA SOSYETESiNiN bütün bozuk sapkin dehsetli siddetli doyumsuz mutsuz yalniz kokusmus cürümüs yozlasmis ve intihar celengi halini almis algi tavir tutum aliskanlik hayat ve yasam bicimlerini devralip benzestiler.

Toplum gercekliginde kimlik inanc dil deneyim egitim bilgi beceri emek sorumluluk bilinc bellek onur karakter ilgi merak cesart özgürlük özgüven akil fikir vicdan degerliligi olmadigi halde en cok buralarda ahkam keser hamaset taslar siyaset satar kendi her yolun zorbaligiyla yozlastirdiklari degerlerin tam tersine toplumu biktirir sogutur itibarsizlastirir inancsiz dengesiz kültürsüz ayrismis kutuplasmis anlasmaz uyusmazliga herkesi bozup dagitarak, etkisitz tepkisiz kulluk kölelige itaatkar ve kimliksiz yaparlar. Devletsizligin her yoksunluguna kendilerini dayatarak her yetkide kendilerini sinirsiz sorgusuz keyfiyet sultasi kilarak toplumsal iradeyi pazarlik eden devlete diyetini en az PEKAKA ve FETHULMETAL kadar bankalar medyalar mafyalar holdingler sivil toplumcular üniversiteler tarikatlar kurulumuna desteklenip cevrelendikleri Akepe ve Mehepe siyaset istismar koalisyonculugunda yagma yikim toplulugu zarar ziyanla ödetirler.

Cünkü bagnaz ve hunamlarin ne ilkesi vardir, bne ülkesi vardir, ne de inanilir güvenilir nitelikte ve kalicilikta kisiligi kimligi sözü yahut sebati. Sürekli degisir dönüsür, kökrenci ve saplantili gericiligin her türlü dogmalarini ve saldirganligini gözüdönmüslügün asla kendilerine temelden sartlandirilip kodlananlar disinda hic bir baska olgu olusum ve deger zenginligiyle anlasi uyusamazlar. Cünkü deger yargilari ve cikarimlari gibi ne algilari ne birikimleri ne deneyimleri, ne emekleri ne bilgileri ne debilgiye dayali duyarliliklari vardir. Karamboldürler. Karmasa düskünüdürler. Bozgundan ve süekli catismadan yanadirlar. Huzurun ve mutlulugun saglamasini yapacak kadar baskalariyla dünya zenginligini paylasmaya asla eriskin yatkin yetiskin ve geliskin degildirler. Bu yüzden kalabaligin gürültüsüyle konusurlar cünkü anlasilir cesur net ve acikyürekli degillerdir. O sebeple de caresizlik karanlik korku kaygi endise kriz salgin panik dengesiz düzensiz ve istikrarsizligina odaklanir cöreklenirler cünkü tüm bunlarin hepsi onlari var eden ve toplumüstü cöreklenmelere vazgecilmez kilan - kul kurbanlarini kolayca ve en kullanisli afyonlama uyusturuculariyla yidip güdümlemeye dair buhranli zavalli mutsuz toplumsal yikim ve bozukluklardir- servet istismar ve sermaye kaynagidir.

Yenilmis bozulmus yipranmis ve bütün maskelendigi istismarci palavralari heryerinden dökülmüs sacilmis sahtekarlik örgütlenmesiyle BOP, toplum iradesinin yerer artik dedigi kararli durusa ve yetkili etkin tavira karakteristik yapisi geregi ve simdiye kadar olup bitenlerin alisilmis dolambacli dümenlerini dolanarak kendine ilk günden beri toplum sorumlulugu ve IKTIDAR YÜKÜMLÜLÜGÜ almak istemeyen; ve yedeklendigi mevcut soyan ezen sömüren haydut haramiler sultasi yapiyi daim kilmakla görevlendirilmisligi sayesinde ORTAK BÖLÜSENLER ve PASLASANLAR ganimeti kiyakligina toplum tepkisini sürekli anlamsiz iceriksiz niteliksiz kimliksiz ve yetkisizligin bosluguna cikararak dayatmaci zorbaliga katlanmayi zorlayip kotardigi bozgunda hep birlikte günü gelip yumusayan günü gelip helallesen danisikli dövüsü güle oynaya gecinip giden muhalifligin özel kur döviz destek dayanak ve kuryeciligini mafya medya banka holding tarikat tüsiad müsiad gibi saymakla bitmez üstün seckin imtiyazli tüm diger koalisyon bilesenleriyle sahsi menfaat önceligini herseyden dah üstün tutarak herkesi ve herseyi kapildiklari güc ve servet edinme ugruna yipratip yok ederek inanc ve kimlik bezirganligi baglaminda en az PEKAKA ve FETHULMETAL kadar zarar ziyan vermekte.

Özgün kaleminizle özgür bir rüzgara meyledip bizlere ýþýk tutuyorsunuz ve yazýlarýnýzda beyin fýrtýnasý yapmayý seviyorum.

Dingin bir ruh ve hayatýn künyesi yeter ki kendini bilsin insan...

Sayýn Yel deðirmeni,,
yine soluk almadan ateþ ettiðiniz için anlayamýyoruz sizi,, :)

siz kendinizi nasýl bilirsiniz diyor forum!!!

Evveet yarin birgün sizi susup söndügünüz salacada baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz , necisiniz, nesiniz, tanisalim bilelim, Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayi gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Degerleri ve kavramlari alt üst olan CARPIK KENT sürgünlügü esaretinde her seyini her saat ölerek ödestiren ÜCRETLI kulluk kölelik güncesiyle, herseyin hukuk kanun ahlak vicdan inanc ve kimlik disi kayitsizlik güdümünde üstün yetkilerle cullanmis cöreklenmis ve hep kendilerini kazanarak sürekli yeni milyarderler artirimina gittikleri BOGAZiCi BURJUVA GELENEGi KÖKENLi, bankalar borsalar mafyalar medyalar holdngler tarikatlar gammazlar vurguncular ceteler siyasiler cikr ve ganimet ortakcisi tüm BOP GÜRUHU, korkuyu kranligi kuskuyu rezilligi görgüsüzlügü gösterisi kutsayip tüketime zorlayarak sokaklarindan hic eksilmeyen sefil yoksul bagimliliklar kovalayicisi ve SIDDET SARMALINA müptela mutsuz yarinsiz kalabalklara Yimaz Güney`den calinti ve alinti Burjuva`ya ögretmenlik yapp siir okuyan repliklerle YILMAZ ERRDOGAN`in - tipki Hülya Kocyigit, Orhan Gencebay, Kadir Inanir …gibi ve pek coklari gibi BOP yagma yikim düzenegine yol ve hüner göstermede menfaat büyüklügü oraninda Akil ADAM-KADINLIK ettigi gibi – yapilandirilmis olan yagma yikimlara her türlü yitigi kaybi cok bozgunu oldugu gibi kaniksayip kabullenmenin insan tipini ve toplumsal kimliksizligini örüp dokuyan Mafya Dizleri yedegine INCI TANELERI filanlari ORGANIZE edip soyguna sömürüye katiksiz kullanisli insan salaklasmasini furya endüstrisinde sirketleserek VIZYONTEL`lestirdi .

Bir dalya evvelinde ne demistik…:
Hep övülmeye yüceltilmeye begenilmeye kazanmaya basariya üstün tutulmaya emsalsiz ve ölümsüz sayilarak kusursuz ve kutsal sayilmaya özendirilip yapilandirilan ve baska -yergi yorum sorgulama tenkit elestiri yüzlesme- hic bir secenege kabulü olmayan algi bilgi irade özgürlük ve özgüven yoksunu yapay zeka hormonlusu aciz ezik ve adanmisligin saplantili cizgilarinden baska hic bir iradesi yetkisi ulasimi iletisimi olup bulunmayan soyut sekilci hunam bagnaz biatkar tarafgir saldirgan militan insan tipine hakim ..Hep herkesin üstü
Hep toplum ve devlet üstü
Hep kendinden bile üstün..
Toplum devlet millet dil kültür sanat emek beceri cesaret hak hukuk sorumluluk ahlak adalet ve insanlik gibi hic bir ilgisi meraki kaydi katilimciligi yakinligi yatkinligi yasami ve duyarliligi olmayan

Tarikatlar medyalar mafyalar holdingler koalisyoncusu ve cikar ortaklar topluluggunun kesisim ve ganimet odagi Akepe gibi kendi ihtyacina göre hurafe ve insan tipi modelleyn din anlayisi ve iman edisi olmadigi gibi, Mehepe gibi isine ve icabina göre ortamlara kivirip cark eden tanimi ve tanimlamasi yoktur Türk kimliginin . O sebep bu sebep..

Tiyatroyu ve sinemayi öldürerek yazilmis romanlarin HANIMAGACILIGI ve marabasini ezerek kapi kullarini sömüren KIRSAL KESiM derebeyciligi evlere giren DÜZENE ÖZELLESMIS televizyonculuk sayesinde dünyadan bi haber göc sürgünü insan yiginlarina aktarilip afyonlastirilarak degersizlik ve kimliksizlik corakligindan ACIYA kedere kaygiya sefalete carsizlige teslimiyete koayca kaniksayip kabullenen en etkin UYUSTURUCU niteligindeki ZAVALLILIK yozlasmasi ve popüler kültür imrentisi kök ve sacak saldi.

Yilmaz Güney, durumu en seckin imtiyazli ve korunakli TOPLUMüSTÜ SEHiR SOYLU BURJUVA`ya ögretmenlik yapip siir okuyarak insanliga ccekip cagiracagindan umudunu kestigi yere, yarasina tuz bastigini sandigi TOPLUMSAL ICINE KAPANIKLILIK böylece sinema afislerinde boyanmis carpik kentlerin gri duvarlari halinde varoslasirken, VAROSLARA gecekondulasip soyan sömürenlerin her türlü yasam özenti ve davranis bozuklugunu virüslendikleri KANSER HÜCRELERiYLE srekli degisen ve dönüsen taklitcilikle parsel parsel KACAK YAPILASMAYA kanunsuz kayitsiz ve devleti saf disi birakarak siyasi istismarcilarin OY AVCILIGI korumasinda arazi milyonerleri olundu.

Buraya Televizyon`un Tiyatro`yu ve Sinema`yi henüz filizlenme sirasindayken öldüren cok renkli Medya ve Magazin marketciligine ÖZELLESTiRMELER`le Yahya Kemal ve Mehmet Akif Ersoy Milli Edebiyat siir topragina kezzap suyu dökülerek, Ömer Seyfettin, Yakup Kadri, Necati Cumali, Oktay Akbal, Hüseyin Rahmi, Sait Faik Abasiyanik, Yasar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Aziz Nesin, Muzaffer Üzgü, Fakir Baykurt, Rifat Ilgaz ve nicelerinin gerek öykü gerek romanlastirarak toplumsal hassasiyetlere derin dokunuslar yaptigi tarighsel seyir ve gelisim izlenimlerini tüm gercekliginden cikarip saptirarak darbeler silsilesinin en sonuncusu ONiKI EYLÜL `ü sivilleserek kurulu projeler ajandasiyla devralan BOP; sadece cikar ve menfaatine uygun etnik siyasi veya mezhepsel egilimleri ÖZAL muhtar memuriyetinden birlestirmekle kalmayip isine ve icabina gelen bütün toplumsal arac gerec kaynak zemin alan aidiyet ilgi bag ve birlikteligi durumun geregine göre hem kutuplastirip hem de gününe gündemine göre kullanisli keyfiyetinin safinda ve tarafina özel militanlastirmanin kimlik istismarciligi ve INANC tüccarligi üzerinde sahtekarlasmis AKEPE`si ve MEHEPE`si `ni mühür ve makam sahibi etti.

Darbeler silsilesinde SOYAN SÖMÜRENLERiN uluslararasi proje sahibi kurgulayanlariyla, etnik ve mezhepsel kutuplasmalar ana ekseninde mafya, medya, holding, tarikat, siyaset ve sivil toplum örgütlerine varincaya kadarki ganimet firsat suc cikar ve menfaat ortagi YERLi ISBiRLiKCiLERi`nin ONiKI EYLüL` CüLüGüNü toplum mayasinda etkin olan her türlü yönelim ve EGiLiMLER`den kendi hükmüne bagladigi oranda istiflenip istifade eden ÖZAL Serbest Rekabet`ciligi sinirsiz sorgusuz her türlü yagma ve yikimlara ( benim memurum isini bilir kanunsuz kitapsizligiyla ) devleti saf disi birakarak keyfiyet sultasina muhtar memur tayin edildi.

Ardinda DIS ve IC güclerin soyan sömüren milyarderlerini sermayedar ederek devlet oteritesini bütün kurum ve birimlerine sizip cöreklendikleri kayit ve hukuk disiligin serbest sömürü talan yikim ve yagma piyasasini kuranlarin tarikatlarina , borsalarina, bankalarina, kalpaznlarina, hiper-süper marketlerine, modacilarina, siyasi istismar güruhuna, tekel sirketlerine, sigortalarina, zevk tatil ve eglence sektörcülerine, imar iskan capulcularina, arazi ve toprak derebeylerine, ihanet ve ihmal sülüklerine islevsiz ve saf disi biraktiklari kurum birim ve topyekün devlet oteritesinin boslugunu kendilerini dolgulayan tanrisal yetkiyle donanmis rakipsiz kullanim gücü saglandi ve verildi. Es zamanli olaarak da toplmun huzur dil bilgi beceri cesaret onur ahlak ilim inanc irade anlama kavrama akil fikir duyum duygu sanat tavuir tutum tepki düsünce ve MUTLULUK SAGLIGI bütün diriligini BAGISIKLIGINI direncini ve duyarliligini yitirmislige salaklastiran ALGI yönetimiyle ilgisiz itibarsizligin tüketim baginliligina muhtac ve mahkum edildi.

Oysa sanattir ki sayesinde insan kendini ifade eder disa vurur sosyallesmeye duyurup bildirir ic huzuru saglar disardakinin saygin degerini anlar kavrar ve kabullenir , tam tersiyse ne ilim ne sanat giderilmeyen arzulara sürekli doyumsuzluk kanaatsizlik hiclik ve tatminsizlik yükleyerek kendisinden bile saskin, kendisiyle bile huzursuz kenisini bile dislayan, ikna olmayan zihin karmasasi, beden sancisi iltihap ve ikilemlerle esitligini ve dengesini kurup saglayan insan türünü dogurup büyütemedi.

Ilgi algi itibar merak anlayis kavram icerik akil fikir vicdan düsünce duygu irade özgürlük özgüven mantik sorumluluk ve sebep sonuc iliskisi baglaminda kayitsizliga teslim sorgulama yoksunluguna ve bosluguna düsürülmüs insan yiginlarini tüketim bagimliliginin kacisi ve tercihi olmayan KISIR DÖNGÜ tutsakliginda sinirlandirilmis mecburi itaatlilige etiketleyip yaftalayarak kosulsuz güdümlü SALAKLASMANIN kulu kölesi kilarak emperyal vampirciliginin Neo Liberal VAHSi KAPiTALIZM diye insanlik tarihine kiyamet darbesi indirdigi sinirsiz sorgusuz yeryüzü isgalciliginin GLOBALiZM`i milat meydan ve SÜRPiYASA edildi.

Evveeeeet yarin birgün sizi salacadaki sizden baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz necisiniz, bilelim tanisalim. Yazmazsaniz a hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Oysa sanattir ki sayesinde insan kendini ifade eder disa vurur sosyallesmeye duyurup bildirir ic huzuru saglar disardakinin saygin degerini anlar kavrar ve kabullenir , tam tersiyse ne ilim ne sanat giderilmeyen arzulara sürekli doyumsuzluk kanaatsizlik ve ttminsizlik yükleyerek kendisinden bile saskin, kendisiyle bile huzursuz kenisini bile dislayan, ikna olmayan zihin karmasasi, beden sancisi iltihap ve ikilemlerle esitligini ve dengesini kurup saglayan insan türünü dogurup büyütemedi.

Burayi en son YILMAZ ERDOGAN sosyete fuhus furya batakligindaki BURJUVA DiLBERLiGINE siir okuyup özel ve tek kisilik dersanecilik oynatarak YILMAZ GÜNEY`den alinti ve calinti külliyata halen hazirda mal mülk ve sirket sahipliligi etmekte.

Bundan sonrasi Oniki Eylül ve Devamiyla
Örselenmis ve zedelenmis kayiplarda hic bir zaman imsenin kendine rastladigi yitiklige mahsus kaliplara sekillere baglidir yetiskinligini tamamlayamayan bagnazlik hunamlik ve yobazlik
ki, her degeri cürüten asalaklar gibi bünyeye yürür yuvalanir ve hamasat dilinden düsrmedigi her degeri bozup dagitip yikip yagmalayarak ihmalden inkara bütün sahtekarliligin her sorgudan kendini muhaf tutan tetikcilik zorbalik ve istismarcilikla kullanissiz iceriksiz ve degersizlige kundaklamayi kendine hak sayar. her virüs öldürdügü saglikli bedenlerden hayatin can bedelini ödettigi gibi bagnaz kaliplarda baskiladigi santajciligin eninde sonunda yikim yagma diyetini isteyen taleple moloz yüklü kutuplasmalarin kulu kölesi kendini baglayan tutsaklikta dünyayi kesfedip insanligi yasatmaya siyrilip kurtulamaz kabizligina kuraklasmistir.

Bu yüzden uygun e kullanisli profilli tek tipliligi yaratmaya dönük BOP AFYON ZEHRi hep bu derin kanamali kimliksizlik inancsizlik ve itibarsizlik kayitsizligina aktarilip SIRINGALANDIRILDI.
Ezik, vazgecmis, yasama yorgunu, intihar cinnetli, zavallilik ve acindiran yalvar yakarlar müptelasi yenik degersiz ve hep sucluluk duygusuyla ne buyrulursa onu yasamaya ezikligini kabullenmis kuru kalabaliklar Tüketim Bagimliligini, AVEME markalasmasi sürgünlerini ve BETONARME zikkim zehir INZiVASiNI YILMATZ GÜNEY`in en son FEODAL corakliga vurdugu SÜRÜ , YOL ve DUVAR´dan sonra BURJUVAYA siir okuyarak veya ögretmencilik oynayarak insanligin oldugu sosyolojik yeri bulunamayacagi alasilinca, IMRAHiM TATLISES`ten Ferdi Tayfuruk, ÜMiT BESEN, KIBARIYE, AHMET KAYA, Kenan Dogulu, Tarkan, Yildiz Tilbe, Sezen Aksu ve niceleriyle ZÜLFÜ LIVANELi`lik, ayni ACI DRAMKOLiKLiGiN ` KAFAMA SIKAR GiDERiM ` burjuvalastikca kendine yabancilasmaya özellesen cinsten tarz ve tertibinde pilak doldurdu, film cevurdi, herkes herseye para getirisi oraninda birlese bölüse marketlesip zincirlesti.

Oysa ki esasta ve gercekte sefkatin sevginin sayginin huzurun cesaretin paylasimin onurun bilginin emegin vicdanin ahlakin inancin adaletin hukukun özgrürlügün bilginin sotrumlulugun becerinin sözün yazinin edebin edebiyatin LiYAKATiN sanatin aidiyet duygusunun ve HAYAT DENEN ORTAK YASAM SANATiNIN emsali ve timsali olan TÜRKLüGÜN; MEHPE ve AKEPE gibi cok koalisyonlu BOP projeler kundakciligiyla kendi cikar önceliklerine göre herkesi ve her seyi birbirine degersiz niteliksiz iceriksiz ve islevsiz kilarak, kutuplastirip ayristiran keyfiyet istismarciliginin ne kimlikte ne de inancta hicbir ilgisi yakinligi benzerligi ilgisi ve alakasi yoktu.

KENDI KORUNAKLI ayricalikli ve üstün imtiyazli TOPLUM ÜSTÜ hayatlarindan hic de umdugu gibi cikmayarak, tam tersine TÜRKiYE`yi soyan sömüren yagmalayan ve sinirsiz kanunsuz yetkiyle sahsi keyfiyetlerine özellestiren BURJUVA SOSYETESI, bütün acimasiz kokusmus sapkin cürümüs bagnaz bencillikleriyle saplantili ve güvenlikli ahlaksizliklarinda sabit kalirlarken, cay simit hesabiyla fakir gurabaya MiLLi IRADE adina hileli dümenli sahtekarliktan din ve kimlik uyduranlari da sözde karsi ciktiklarinin ilk firsatta BOYNUZ KULAGI GECER cinsinden geldikleri yeri en kisa sürede inkar eden istismardan herkesi asagilik gören üstencelige sosyetelesip, tüm BURJUVA taklitli özendikleri hirsin yarisin paranin servetin mülkün kibrin ihtisamin gösterisin bayagiligin cirkefligin rezilligin kinin öfkenin dislamanin acimasizligin ruhsuzlugun dünya gercekliginin toplum hassasiyetinin ve zvki sefa görgüsüzlügünün azgin sapkinligina yaslandiklari evvelce köklü yerlesik ( holdingler mafyalar borsalar bankalar medyalar vs vs ) patron tanrilar vasitasiyla tesis ve terfi ettiler.

BÖYLECE ` Gece Kondu `VAROSCULUGUNUN afyonladigi insan kalabaliklarini diledikleri kullanisli keyfiyete kolayca kutuplastirip militanlastiracaklari sekilde her iki ana arter niteligindeki ARABESK DAMARA AKEPE DIN ISTISMARCILIGI, MEKHEPE KiMLiK TASARIMCILIGI ve Hurafeler Tarikatlar kortejie bagli uyusturucu niteligindeki magazin müzik samnat siir edebiyat külliyatindan Medya Market DOLMUS`una bindirip indirenlerin raf ve tezgah düzenegi donatilip piyasa edildi. Böylece bir taraftan toplumsal sorunlara tuz basarak duyurmayi amaclayan YILMAZ GÜNEY`in feodalitenin sehirlesen hayatla beraber dagilip cözüldügü fikrine BOGAZiCi sehirler sultasinina siirler okuyarak ve hayatin gerceginden BURJUVA simarikligina ders veren ÖGRETMENCiLiK OYNAYARAK insanligi sapkinlastigi yerden dogru düzgünlüge getirecegini sanarken…

Bagnazlik ve HUNAMLIK külliyatiyla son halini alan Bop : Bir türlü kendini tanimada veya tanimlamada yetisip özgürlesemeyen , gecmisten pisman, bu günden yilgin kayitsiz karamsar korkak kuskulu soguk, ve gelecekten kahirli sitemli kaygili bezgin yorgun ve yüksünen kusaklar arasinda hic bir ilgisi yakinligi bagi aidiyeti ve saimiyeti bulunmayan liyakatsiz ruhsuz sorumsuz ve kimliksizligi SEHIR BURJUVAZISiNi kendi haline terkedilmis basina buyruk göc sürgünlüklerinin hic bir ihtiyati ve alt yapisi olmayan ihanet, talan ve istismarcilik keyfiyeti teslim aldigi ASOSYAL SIGINTIYI bütün dert sorun ve acmazlariyla hic bir iyilestirici gayret güdümlülügü göstermedigi gibi katlayarak katmerlenen cözümsüzlükleri kendine SÜR SALTANAR sermayesi bilerek YARINSIZLIGA depolayip sevk ve idare etti.

Hep övülmeye yüceltilmeye begenilmeye kazanmaya basariya üstün tutulmaya emsalsiz ve ölümsüz sayilarak kusursuz ve kutsal sayilmaya özendirilip yapilandirilan ve baska -yergi yorum sorgulama tenkit elestiri yüzlesme- hic bir secenege kabulü olmayan algi bilgi irade özgürlük ve özgüven yoksunu yapay zeka hormonlusuaciz ezik insan tipi ..Hep herkesin üstü
Hep toplum ve devlet üstü
Hep kendinden bile üstün..
Toplum devlet millet dil kültür sanat emek beceri cesaret hak hukuk sorumluluk ahlak adalet ve insanlik gibi hic bir ilgisi meraki kaydi katilimciligi yakinligi yatkinligi yasami ve duyarliligi olmayan

Tarikatlar medyalar mafyalar holdingler koalisyoncusu ve cikar ortaklar topluluggunun kesisim ve ganimet odagi Akepe gibi kendi ihtyacina göre hurafe ve insan tipi modelleyn din anlayisi ve iman edisi olmadigi gibi, Mehepe gibi isine ve icabina göre ortamlara kivirip cark eden tanimi ve tanimlamasi yoktur Türk kimliginin .

Evvvvet sizi yarin birgün kacisi olmayan salacadayken baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim ve tanisalim kimsiniz, nesiniz , necisiniz. Yazmazsaniz da hiiiiiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Böylelikle BOP ilah tanrilari günlük güncelerimize cöker cöreklenirlerken DARBELER sürecini ebediyyen güncelleyen tek sesliligi, tek hükmranligi, tek buyruklulugu kendinden baska hic kimseye deger öncelik ve itibar etmeyen ; bütün anlamsiz duyarsiz sorumsuz kanunsuz liyakatsiz bilinmez kimliksiz durum ve menfaate göre kurgulanmis muhtac sefil aciz bagimli sorunlu güdümlü gündem ve insan kalabaliklariyla - siyasetten gidaya, barinmadan beslenmeye, egitimden sanata, ulasimdan bilime, edebiyattan inanca- ...her seye ve herkese asla elestirilmesi ve sorgulanmasi mümkünsüz begenilme kulu kölesi esaretinden el koydu. O gün bu gündür hic kimsenin kimseye hic bir tenkide elestiriye yoruma hatirlatmaya uyariya yetiskinligi özgürlügü ve iradesinin olmadigiyla, FIRSATINI GANiMET bilme cinnetinde ne tahammülü var ne saygisi ne aidiyeti ne duyarliligi ne ilgisi ne yakinligi ne samimiyeti ne dostlugu ne güveni ne paylasimi ne de herangilerden bir baska degeri yahut insanligi.

Derken sehirde sanatta ve siyasette ( öyle ki bir ara sol hiziplesmelerde GÜNEYCiLER diye fraksiyon bile kurdu ) umdugunu bulamayan YILMAZ GÜNEY...tekrar geldigi yere, yani kirsalin tozuna dumanina geri döndü. SÜRÜ ve YOL gibi birbiri ardina sinema seritleri ve serileri yapti siraladi. Fakat artik...ne kirsal diye bir köy vardi ne de yerli yerinde kuralli ilkeli insan iliski ve celiskileri.

Yenisi olmayan tekrarlarla SINEMA ve her alanda sanat birbirinden malzeme calarak icerigin civisini cikarincaya kadar birbirleriyle AYNI LACKALARDA bogustu ve yaristi.

SEHIR SOYLU üstenci kücümseyen horlayan sömüren soyan TUZU KURU kendi dünyasinda ayri uzak toplum denen nesneyle uzaktan yakindan yakinligi benzerligi ve iliskisi olmayan BURJUVA SINIFINA en son, ders verip siir okuyarak akla vicdana saygiya paylasima hale yola getirecegi iddasiyla ARKADAS filminde göründü ve kaybettikleriyle beraber ne yazik ki kirsaldan atina binip BiLINMEYEN SEHRI zaptedecegi varsayimina kayiplara karisti YILMAZ GÜNEY.

Yazilan romanlar öyküler makaleler ve siirler de tanimlayamadiklari ve icinde kendilerini bulamadiklari KÖY KACKINI ve SEHiR YABANCILILIGINDAKI ayni yolun yolculuguna aciyla dislanmislikla ezilmislikle ve caresizlikle islenmis donatilmis bilinmezligin darmadaginink ve AFAL müsterisini toplayip dagitiyordu. Sonra her cevirdigi filmde ayni repligi tekrarladi durdu YILMAZ GÜNEY.

Dolmuslarin ARABESKCILERiNI paylasamadigi ve topragindan sökün edip göcenlerini karsilayamaz - CARPIK YAPILASMA KENTLERINDE -VAROS KARABASANLARINDA Yilmaz Güney sosyalciligi köyünden kenlere sürekli dagilan YAGIZ ATLISI olarak sinemalandirdiginda YALI VILLALI KALBURüSTÜ lüks sosyeteye hayat dersi vererek BURJUVA sinifini akla vicdana getiren HAYALiMSiLERi - AMERiKAN HOLLIWOOD `da örnegi coklardan devsirme - ilk defa ÖGRETMENCiLiK edip sedebiyattan siir okuyarak SEVDA KARACA`ile oynadi cevirdiydi..

üretim ve paylasim iliskileri celiskisinde sendikalar kuruldu düsünen INSAN CAGDASLIGI sanati müzigi akli fikri ve felsefesi kimildayip kipirdamaya basladiysa da...birbiri ardina küresel kodlamali her biri yekdigerinin devami toplami ve tamamlayani niteligindeki DARBELERLE güzel ülkemizin AYDINLANMA, KALKINMA, ILiM, BLIM , HUZUR, GELISMISLIK, ISTIKRARLILIK ve MUTLULUK gibi saymakla bitmeyen YARINLARINA mafya pekaka fethulmetal medya tarikat banka borsa holdinglerle beraber her türlü siyasi istismarciliginin her duruma göre dönen MEHEPE ve AKEPE gibilerle sonlanan cok cikar ortakli BOP koalisyonculugu giydirilip cökertildi.

Hic bir ihtiyacini kendi üretmeyen, tüketim ndüstrisi sanayisinde hic bir altyapisi olmayan sehir molozlarina sürgün ve tutsak kalabaliklar ücretli köleler olarak hayatlarinin bedelinde herseyi soygun sömürü ilahlarinin basina buyruk etiketlediginden satin alma mecburiyetiyle kitlik yokluga talim ürettikleri bütünlügün cihaz parcasi degerinde bile görülüp sayilmadilar

Zaten YAGMALANDIKCA sonsuz sinirsiz yikimlari beraberinde getiren ve temeini gericiligin yobazligin cehletin hurafenin acziyetin liyakatsizligin korkunun caresizligin yoklugun yolsuzlugun ve sefaletin besledigi her türlü anlamsizligi ve iceriksizligi kendiliginden BIAT eden kuru kalabaliklara ölümü ve zulümü kutsayarak keyfiyet ganimet ve cikarlarina uygun inanclar kimlikler ve insan tipleri üretenler, kurduklari ve kurguladiklari kiyamet bozgununa kendilerini vazgecilmez patrontanri ilahlari olarak kapis kapis tüketime sundular.

Sehirler büyüdükce sürüklenip sökün eden göcleri kendi kaderine terkeden yagmaci vurguncu soyguncu ve sömürücüler hayatin gidisini ve toplumsal seyir tarihini keyfiyetlerinin diledigi KAPANLARA KISTIRDI.

musalla son duraktýr!! Musalladan sonra kim olduðunuzun pek önemi kalmamýþtýr!!

Evvvvet yarin birgün sizi musallada baskalarindan sormadan evvel, yazin ki bilelim tanisalim kimsiniz, nesiniz, necisiniz. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Oysa kurallar kanunlar ilkeler bütünlügüyle BiLIMSELLIGiN aydinligini kendine rehber edip yol belleyen saglam temeller üzerine kurulur bireyden topluma dogudan batiya ayrisiz gayrisiz ESIT YURTTASLIK bilincinde ve paylasiminda diyetini menfaat cikarcisi hainlikle ödeten hic bir ard niyetli unsurlasmayla ihmal ve ihtimal vermeyerek ; ve Millet iradesine dayali DEVLET OTORiTESINI ortaklasmaksizin dünü yarina sag diri canli huzurlu ve mutlu götürmeyi amaclayan Hayat.
Cünkü gücü ve zenginligi herkese yetebilenligiyle tüm kurum birimleriyle Türkiye Cumhuriyeti burdan var oldu. Buraya kuruldu. Buraya öykündü. Burdan ögündü. Burdan imar ve itibarini buldu.

Bu yüzden toplum iradesininin tepkisel durusunu her defasinda hep kendi BUYURGANLIGINA satin aldiklariyla CAN KURTARANI kilan BOP, simdilerde ÖZEL KURYELiK yumusakligini devsirir donatirken, ortak hayatimiza en cok zarar veren ulusararasi PIYONLUGUN FETHUL METALi ve PEKAKA`si kadar COK KOALiSYONLU AKEPE ve mülteci isgalciligine GIKI CIKMAKSIZIN dayanak destek cikarak kimlik siyasi istismarciligi yapan MEHEPE yarattiklari tüm sorunlar yumagiyla, güne sagir ve agir; gündeme kanun kacagi, kayitdisilik ve hükümsüzlük düsürmekteler.

BAGNAZ-KÖKTENCiLERiN ne ilkeleri vardir ne de inanilir güvenilir saglamlikta sözü sebati yahut istikrarliligi. Kaliplasmis ILKEL TEKRARLARDA her türlü bilimselligin felsefenin duygunun sanatin düsüncenin egitimin fikrin savin yorumun elestirinin ve TOPLUMSALCILIGIN militanlasmis ve hic degismeyen düsmanidirlar. Kalibinda yozlasmis cürümüslügün her türlü yagmaci yikici gecimsiz görgüsüzlügüne tutsaklikla, asla degisemez, SOSYALLESEMEZ ve kendilerini gelistiremezler . Bu nedenle her sekil catismayi bozgunu mutsuzlugu sefaleti korkuyu cehaleti kaygiyi acziyeti endiseyi körlügü bunalimi ezikligi kuskuyu karamsarligi yalvar yakar düskünlüge kamcilayip öldürdükleri yok olusa kiskirtarak keyfiyet sultasinin sermayesi edinirler. Kimlikte kültürde manada ve inancta gerceklikleri olmadigi halde en cok buralara yuvalanip DEVLETSiZLiGIN yerine kendilerini doldurp donatmaya virüslenirler.

Sürekli sekil ve bicimselligi önemseyip hayatta hic bir karsiligi ve gercekligi olmadigi soyut ve sahtelik alip satan tezgahlara kurularak kolayca sömürülebilenlerin inanip aldandigi hamaset hokkabazligini öne cikarirlar.

Kendilerini her türlü ihanet ve ihmallerin dogurdugu yere sondajlayip DEVLETE YEDEKLESMENiN diyetini ve pahasini sizip yuvalandiklari yagma yikimlarla- tüm bundan evvelki kokusmus cürümüs yozlasmalar ilkesizlikler ve kanunsuz kuralsizliklarla yagmalanarak yikilan Türkiye Cumhuriyeti Öncesi tarihsel sürecler gibi - ve ödestirirler.

Baskalarinin somut gercek hayati derdini dünyasini haysiyetini hassasiyetini ilgisini tepkisini hic bir zaman anlayip dinlemeye yetismis büyümüs ve gelismislikleri yoktur. Kendi bagnazliklarina kendi ic güdüselliklerinin bencilligini zrlayan zorbalikla anlasilmamayi, anlasmamayi ve hic anlasilmamayi kurak corak iletisimsizlikle ilim bilim siyaset dil bellek birikim- islerine öylesi geldigi icin - sanat edebiyattan sayar bilirler.

Buyurgandirlar. Herkesi bugruga tabi kosulsulsuz sartsiz itaat unsurlari olarak görüp, kurumlara birimlere sizarak kendiliginden elde edilen üst yapi oteritesini diledikleri gibi ve bol masrafli israfli harcayip tüketmeye sirketlesip TEKELLESIRLER.

En cok dillerine doladiklari degerleri suistismar ederek bunu kendilerine dogustan kullanisli alan, emeksiz zahmetsiz kaynak, sonsuz sinirsiz servet, kutsanmis tayin edilmis hak ve her yetkiye sorgulamanaz yücelikte mühür sahibi sayarlar. Onlara göre buraya itirazi olan herkes kendilerini ilah saydiklari huzurdan kovulmaya layik kiymeti harbiyesi olmayan kul köle yahut teröristtirler.

Sürekli ganimet ve cikar düskünlügüne göre evrilir, icabn geregine göre kendilerini devamli sahtekara cikaran durumlara göre kivirir döner ve güncellenirler. Sadece sirasi günü geldikce kendilerine KÖKTEN BAGIMLI kutuplasmis adanmis ve ayrismis kalabaliklari kiskirtip mobilize eme durumunda her yolu mübah sayan itici lanetci küfürcü cirkef tavir tutum ve dilini acik ve net bicimde bagirir, kullanirlar.

Kuru kalabaliklar arasindayken cay simit hesabiyla kükreyip haykirirken, yönetenler otoritesinden SÜR SALTANAT keyfiyetine zümrelesince geldikleri yeri unutur, firavun diye elestirdiklerinin villa sarayliligina cöker cöreklenirler. Yabanciya özenir ve yabancinin huy seciye secere ahlak ve tüm digerlerinden harcar tüketirler. Din iman kimlik kültür derler, tüm bu degerlerin icerigini ve islevini bosaltarak kendilerine göre kimliksizlik, devletsizlik, kanunsuzluk ve hurafeler ayarlayip uydururlar.

Din iman kültür ve kimlikler onlarin kolayca kullanim araci ve istismar servetidir. Yerli burali fukara gurabadan ve MANADAN dem vurur görünür ama her kosulda mala gösterise mülke maddiyata GÜCE ve paraya tamah eder tapinirlar. Hep güclünün yanindadirlar.

Hep durum vaziyet cikarciligina göre sekillenir, emek zahmetlere kaytarir kenardan kivirir, yagma vurgun talan noktasinda her türlü acimasiz yüzsüz rezil kepazelikler pahasina devleti milleti ve toplumsal hassasiyeti zerre kadar umursamayip kanunsuz kitapsizligin her yollu suc ve sabikasiyla herkesten önceligi kendilerine veren pusu ve firsat kollayicidirlar. Imaj ve ima yollu maskelenmeyi kime ne diyecegini sürekli ORTAYA KARISIK muammalarda saklayip gizleyerek kendilerine ulvi derinlik soytariligi giydirirler. Asla katiyyen ve kesinlikle acik ve net degildirler.

Kalabalik güruh kuyrukcusudurlar. Kendilerini temsil eden itibarliliga birikimli deneyimli ilim bilim beceri hak hukuk vicdan sorumluluk egitim irdeleme sorgulayabilme sahibi degildirler. Önyargili, pesin hükümlü, kendilerinden baska herkesi yok sayan dayatmaci baskici kaba ve ukeladirlar.

BAGNAZ HUNAMLIGIN esaret kundaginda dogup beslenip büyüyen her kisi, beslenip bilendigi kin ve nefret tohumlarinin alginsini dolgulayan KÖKTENCI SAPLANTILAR disinda ve ötesinde ÖZGÜR IRADELI kararliliklar gösteremez, sartlandigi bagimlilik cizgilerini gecemez, kendine özgün kisilikli karakterde akil fikir yürütemez, onurlu samimi gercek inanilir güvenilir ve saygin sahsiyetlilige dair farkini dahil eden duygu düsünce tutum tavir cesaret merak ilgi dayanisma davranis sunum katki ve etkinlik sergileyemez.

Evvvvvet sizi yarin bilemedin öbürsüki gün, salacadaki dilsiz ruhsuz cansiz cisminizin basinda toplanip birikenlerden sormadan evvel hali hazirda buradayken yazin ki bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz, bilelim tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buralara ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Bu baglamda Türkiye Cumhuriyeti`ne, Sevgili Atatürk`e ve toprak yürekliligiyle ayrisiz gayrisiz tüm Türk TOPLUMU`na, selam olsun, ask olsun..!

Oysa ordumuzun polisimizin gücü; ve sevgili ülkemizin sonsuz sinirsiz güzellik ve zenginlik kaynaklari ayrisiz gayrisiz herkese yeter inanilir güvenilir HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜ baglamindaki LIYAKATLiLIKLE ve INSANCA YASAMANIN temel ilkesinde bütün imkan ve zenginlikleriyle haddinden fazla huzurun barisin sevginin adaletin ve güvenligin yurdudur.

BU yüzden sefaleti yoklugu güvensizligi ayrismayi hiziplesmeyi bölerek ayristiran ve hepimizin ortak degeri ve iradesi olan HUKUKUN ÜSTÜNLÜGÜNE dayali TÜRKIYE CUMHURIYETI DEVLETiMiZI etkisiz yetkisiz kilma virüscülükleriyle PEKAKA`nin varligi MEHEPE-AKEPE giller vesairelere nasil ki bagli oldugu gibi, Mehepe-AKepe gillerin varligiysa PEKAKA ile dengeli ve denklemlidir

Oradaki zayif bozuk berbat kayitsiz ilgisizlige DEVLETI ORTADAN kaldiran ve devleti sürekli korku sefalet yokluk güvensizlik ve nice JOKER Virislerini baskilayarak santaj ve pazarlik konusu eden medyalar, borsalar, mafyalar, ceteler, tarikatlar, talancilar, soyguncular , sömürücüler, yobazlar, bagnazlar, gericiler, iblisler, vurguncular, gammazlar, teröristler , hainler sürüsü ve gürühu cöker ve cöreklenir.

BU kördügüm bir taraftan sosyallesmekten sogumus bikmis bezmis hayat ve yasam yorgunu toplu intihar kalabaliklarini cöplestirdigi cukurlara süpürüp gömerken; diger taraftan bencili ve bagnazlikta sinir tanimayan topluma kültüre dile edebiyata egitime bilime siyasete dair hic bir kaygisi derdi sorgulamasi katilimciligi ve katkisi olmayan ayrismis kutuplasmis catisma ve kargasalar kölesi bireysel bencilligi dayatir diretir ve morglastirir.

INSANI en zayif buldugu yerde zehirleyip öldürdügü her duyarli dengeli DEGERLER kaybinda hayata , zamana ve insanlararasi iliskilere etkin yetkin bagisikligini yitirerek ezik aciz dskünler düskünü bagimliligin kulu kölesi eden kilitlenmelerin topyekün külliyatidir, NIHILIZM`le modernize edilmis, SEMBOLiZM ve IMGECiLiKLE yasayan insan canliliginin ruhuna KEZZAP uyusturulmus, IKINCI YENI üretme cifliginin türetip ürettigi ve uyustukca kul kurbanligini onursayan tüketim bagimliliginin kuru kalabaliklarini afyonlayip avutan KÖKTENCI ve DOGMACI ASOSYAL CARMIH.

HAKKIN, HUKUKUN, ADALETiN üstünlügünü hice sayip da, akla fikre onura vicdana dile bilgiye beceriye kültüre ve emeginin karsiliginda kazanilan özgürlük özgüven gibi deneyimli birikimliligin tümüyle ziddina karsitlik eden kurgusunu doldurusa getirenlere bagli ve güdümlü ZIRCEHALET kovalayicisi kullanisli TARAFGIRLiGE ve hic bir seyi sorgulamaksizin tetikcilige adanmis MILITANLIGA yol verip derinlik saglayan kör dügümlesmenin adi ve adresidir IDEALIZM hurafesi ve METAFiZIK safsatasiyla bbilenmis beslenmis DOGMACILIK.

FELSEFE`de buna Metafizik ve IDEALiZM`le kuvvetli baglantisi olan DOGMACILIK diyorlar.

Tek kelimeyle özetlenecekse BAGNAZLIK, YOBAZLIK, GERiCiLIK, TIUTUCULUK, KÖKTENCiLiK, FiTNECiLiK, BOZGUNCULUK, FESATCILIK...hepsinin tümünde ve toplaminda HUNAMLIK`tir..

Eveeeet yarin öbürsüki gün sizi musallaya toplanan sizden baska kalabaliklardan sorulmadan evvel yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz, tanisalim Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Dursun vardi iyi bilirim. Harmanara yakin otururlardi. Okul da oradaydi, kuyunun tulumbasi bozulunca tüm sümüklü ve yüzleri kaysak cocuklar onlarin gügüm ve bakraclarindan icerlerdi. Dursun evin büyük oglu olarak askere gidip döndükten sonra kasababdan buyday tenli ay gibi parlak, cingillari yapigindan günese vurunca herkesi kendine baktiran su perisi bir kizi aldi eve gelin getirdi. Is basa dütü diye evin birkac adim ötesine HELA yapti. Hava bulutlu yagmur ha geldi ha gelecek Dursun alel acel ve acemine tasi tasin üstüne. Damina da kirik dökük bir teneke. Gitti evden TAHARET IBRIGIYLA kendi yaptigi tuvaleti ilk kendi girdi. Isini gördü cikarken bir yagmur bir yagmur.. Dursun sacakli duvar dibinden merdivenlere adimini atar atmaz gümbüüüür gümbür bir ses bir kiyamet...Yapilmadan yikilivermisti Dursun ardina dönüp baktiginda güme giden tuvalet..

Topluma devlete millete onura hakka hukuka üretime gidaya enerjiye dile kültüre egitime ulasima iletisime insani özgür ve özgün birey olarak SOSYALLESTIREN her seyi SOMUT hayatin disinda birakarak, hic birseye dair derdi duygusu davranisi durusu paylasimi katkisi tepkisi ve duyarliligi olmayan IKiNCI YENI toplu intihar mezarliginin devir teslim devranidir tüm buralardan kaynaklanan ve beslenen medya market borsa banka sanat edebiyat devsirmeli virüslenmeler . YApicilikla hic bir ilgisi alakasi kaygisi gayreti katilimi yahut cabasi olmadigi gibi, anlamsizlastirdigi HiCLiK mega- manyakliginda sahsi mendaat güdümümlülügünün bencillik sanrilariyla herseyi kendi haline terkedilmislikte mübah gören ve kabullenen ruhsuz ve duyarsiz söhretliligin bireyselden ANLASILMAZLIK kabizligi köpürterek toplu intihar sergisini sunar ve süslendirirler. Intihar girisimli muazzamligi yaparken tüm insanligi öldürür yikarlar.

Böyle bir yapi, keyfiyet külliyatiyla herkesi kendi basina hükümran kilan ve devlet otoritesini yerlesip yuvalanan mafyalara tarikatlara medyalara süper marketlestirerek haydutun haraminin ve her bicim hainligin kayitsiz sorgusuzluguna sinirsiz sonsuz yetkiyle devredip donatan kayitsizlik, karamsarlik, iceriksizligin her türlüsünü salginlasir ve vürüslenir.

Akil fikir ilim mantik vicdan emek sorumluluk özgürlük liyakatlilik birikimi güven özgüven ilkesi inanci ve tutarliligiyla insanligini yorup dünyayi anlayip ve insanlik iliskilerini sevgi saygi paylasma ilgi merak baris düzleminde sürdürülebilir kaliciliga yükleyi yerlestiremeyen hersey, yikimlar silsilesini tetikleyen korku yalan talan karanlik kusku süphe baski kargasasi ve catismalarinin hükmettigi yozlasmalar cöplügünde gericilige yobazliga hunamliga fitneye evrilerek yapilandirilan bozgun piyasasinda kokusup cürümeye mahkumdur.

Eveeeeet yarin birgün...! Sizi salacaya toplanmis baskalarindan sormadan yazin ki tanisalim bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

isterse ezilip üzüldügü ACI keder kaygi kusku siddet belirsizlik karamsarlik güvensizlik cinnetinde kan kussun, diri diri ölsün gömülsün umursamayip kabullenerek, bile bile SANAL UYUSTURANLAR aleminde tatli kafa rüyalarina ve hurafelerine hiic bir bilimselligi sayginligi özgürlügü ve mutlulugu olmayan garantili kahir ve kabuslara kendi ölüsünün sinemasallarini zevkle izleyip seyreden kayitsizlikla bile bile aldatilip kandirilmak ister , her celsede katlayarak büyüyen yarinsiz toplumsuz güncel ve günümüzdeki gelecek.

Ordan bu güne bile bile kandirilir ve aldatilir yalanlara, haramlara, talanlara, soygunlara sömürülere alistirilarak ...

Cikis yollarini bulamadigi isiksiz cözümsüz hayat sürüncemesi zindan rutunlerinde, sanatta IMGECiLiK ve SEMBOLCÜLÜK akimlarinin EDEBIYATIMIZA özgülügünü IkINCI YENi olarak - disardan toplayip devsirdiklerinin tercümani ve cevrimcisi - anlamsizligi ve teslimiyeti okutup ögrettigi üzere ice kapaliligin eskisinden dagha itatkar yeni nesillerini ALGI YÖNETiMI kapsülünde tohumlamaya kuluckaya yatirir

Hep yenilip yanildiklarinin karsisinda kendini degersiz kiymetsiz luzumsuz gücsüz, yenen ve kazananlari da ilah diye tapinan..

Yenilip yitirdigi seylerin dilencisi durumuna düserek, hep kendini suclayan...

Hic bir sag diri onurlu itibarliligin huzur ve mutluluk veren kaynahgina ve müjdesine ilgili itibarli degilse..

Boguldugu catismaci KUTUPLASMIS karanlik ve gelecegini bilmeyen akintilarin kulu kölesiyse, caresizligine yenik, ezik, bitik, mahkum, mahrum ve zavalliliklarin heeeep alicisi durumundaki..

Aldatilmak da ister bile bile bunalmis bikmis rutinler bogumunda ve burgacindaysa insan..

Evvveeet yarin birgün musalla mevkiiindeki kalabaligi basina toplayan salaca baskaarindan sizi sormadan evvel, hazir hayattayken, hazir buurdayken yazin ki bilip tanisalim kimsiniz, necisiniz, nesiniz. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Bu yüzden bugünü tohumlayan IKINCI YENI mahsulcülügünün bol bereketliliginde sürekli degisen ve dönüsen doyumsuz bilincsiz duyarsiz tahammülsüz mükemmelci acimasi basari kölesi kayip iyitik aykiri sapkin saldirgan alingan ima imahj ve maskelerle toplumsuzlugun menfaat cikarciligi ilkelligine ve ilkesizligine HORTLAKLASMAYI öncelikleyip önemseyen cok bilinmez, cok bilinmeyenli ve tümüyle muamma körlügün karanligin korkunun kuskunun acinin ezikligin utanmazligin kiskancligin siddetin kisacik sembollerle dilini konusuyor, sinemasini ceviriyor, siirini öyküsünü makalesini ve romanini yaziyor, okulundan mezun oluyor, kendini doguran cinnetten kendisinin kopyasini tohumlanip piyasa beklentisine göre cogaltip üretiyor günümüz güncelindeki pesin tedarikli ASOSYAL TAHRiBAT.

Ikinci yeni bu yüzden DEVSIRMEDEN topladigini DEVSIRMEYLE cogaltip büyüttügü anlamsiz iceriksiz gereksiz luzumsuz TESLIMIYETCI duyarsiz ilgisiz soyut bicimsel SEMBOLiK KABIZ ve KARABASAN üretip tükettiren gerici hurafeci toplumdan ve dünyadan kopuk, ice kapali, toplumsalciliga düsman , dilin deyimlerini, ata sözlerini ve halk kavramini itici bulup kücümseyen , disardan cevrimleyip arakladiklarina sagir kör yitik aciz caresit itaatkar ve hak hukuk gibi hic bir olgu ve yasam gercekligine dair akli fikri iradesi katilimciligi dahili insanligi ve dünyasi olmayan edebiyatin da YERALTI örgütlenmesini mezarlasan bencilligin SÖHRETINE kul köleligi kutsayip yüceltti.

Kisinin kendisi gelinceye kadar hayatta oldugu halde deynegini, cüzdanini, nufus kagidini, ogunu, kizini bile noktalayip sonlandirmasi, kacinilmaz felaket , keyfiyet ve yikimlarin sahteligini yapmacikligini yapayligini sanal soyut yüzeysellikle eninde sonunda kiyamete cevirecektir. Cünkü her kisi ve deger, takasi ve devri asla mümkün olmayan özgürlügü liyakati samimiyeti ve gercek bedel koyan asli kisiligini gerektirir.

Buraya asla ve kesinlikle kefaleten veya idareten `ben gelinceye kadar sen yerime yedeklik yahut vekaleten INSANLIK yap `denilemez. Aslinda hayatta hic bir zaman da yeri sayginligi itibari ve gecerliligi olan bir sey degildir kendi yerine konulan bosluga hükmen TESLiMiYET.

KARAKTERiSTiK yapisal özelligini bozup degistirmeksizin saglanan bireysel ihtiyaclarin TOPLUMSAL süzgecte dengelenerek HARMANLANMASINAYSA karsilikli deger bilme ve FARKINDALIK katma denilir kisaca.

Tabi kide burada BENLiGIN ihtiyaclarini doyurup kandirirken, birden cok olanlara da karisip SINIRLI GÜVENLIKLERI özgürlük kavramiyla özümseyip bagdastiran sevgi, saygi, onur, adalet, vicdan, hak, hukuk, dil, kültür ve sanat gibi verimlilige emek zahmet haysiyet ve hassasiyeti olmasi gerekir ki....bunun adina TOPLUMSALCI ortak fayda ( sosyoekonomk deneyim birikim ve iliski agi ) ve HAFIZA liyaketliligi ( her türlü akil fikir felsefe bilgi ve beceriye dayali sosyallesmenin AiDiYeTLiLiK deger ve kazanimlari ) denilir kisaca.

Dünya güzel, dayanikli, korunakli, hem siginak hem de genis, rüyasinda kendini dileyip görüp bilmek görünmek sayilmak ve bulmak isteyenlere..

Eveeeet sizi yarin birgün salacada baskalarindan sormadan evveli, yazin ki bilelim kimsiniz, necisiniz, nesiniz. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, buraya ugrayip gittikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Imla hususuna gelince bu denli kiyametler koparan kör kabiz kurak sürecte tipki resim sanatiyla fotograf sanatinin binseküzyüzlerden itibaren neredeyse aynilasmasindan kaynakli anlamsizlik ve degersizlik üretmesi sonucu ressamarin cocuklugun boyasina ve kalemine geri döndükleri gibi...artik uzun cümleler kurmakta yorgun bezgin bitkin degersizlik yenilmislik sucluluk ve TÜKENMISLIK yüklenen kisa , yapay, yalan, yapmacik ve sembolik iceriksizlige karsi, uzun cümlelerde israr ediyor, her yazdigima yazi sahibi kaynagi emekcisi olarak kendimi öne cikariyor , imlayi daha tali ve sonralara koyuyorum...tabiki de bu bir tar ve tür yaratma degildir. Kimseyi benle kosullamiyorum, bugünü manasi degeri gercekciligi özgünlügü ve özgürlügüyle yorumlamak- anlamlandirmak icin elden geldigince, aklim fikrim erdigince ve diden döndügünce kendimcelerden dogal olmaya saglam ve sahici kalmanin tutkusundandir bu azim ve israrim.

IDARE EDEN yagmaci soyguncu sömürücü bankacilardan siyasetcilere varincaya kadar bütün üst yapi cöreklenmisliginin gökte ararken yerde buldugu bu ASOSYAL INZIVA; hayatin toplumun olaylarin ve olacaklarin bütün GERCEKLIGiNDEN UZAK, anlamsiz ve hicligin tüccari, sembollerle ve simgelerle DOLAYLI, imali, IMAJLI, maskeli, boyanmis, süslenmis, celenk rumuzlu, ic kanamali, kayitsiz, duyarsiz, yapay, sanal soyut bicimsel, EDILGEN, bagimli, güdümlü, yatalak, zavalli, caresiz, itaatkar, acilar kederler korkular karanliklar eziklikler kavgalar siddetler bunalimlar gerilimler yokluklar ve yoksunluklara düskün ve daha nicelerinden kaynaklanip külliyatlanan ve insanligi kendinden bitiren bireysel bencil sosyallik düsmani folklor ve HALK toprakli herseye karsi cepheden saldiran sovalyelige modernize edilmislik soytarisi MORG halinin ta kendisidir IKiNCI YENI. Bugünü magazin menkul kiymetliler borsasinda sair yazar sinemaci DiZiCi ressam tezgahinda ünlenip söhretlenme derdi güden, hic bir sorgulayici elestiriye tahammülü olmayan ve hayatin dilini sözünü ilgisini merakini iletisimini dogmadan yarinsizliga hapsedip öldürenler de buradandir.

Ogün bugündür iflah olmaz kANGREN ve KARINAGRISI`dir buradan esinlenip etkilenen ve AYNISININ TIPKISINDAN benzer tekrarlarini yazmak icin can veren IKINCI YENI HORMONLUSU ; MEDYA ORTAK CIKAR magazincisi; resim sanat sinema müzik heykel sair yazar ve edebiyatcilar.

Her akimda oldugu gibi bir noktadan sonra hic bir sey ifade etmeyen imrenti ve tekrardan ibaret türevlesmeye dönüsünce, Oktay Rifat, Kiran Kirana sen misin ben miyim kavgasiyla IKINCI YENI imalatina giristigi kör noktada Garipler`i ( Birinci Yeni` yi ) salacaya koydugu gibi `ben aslinda siiri laf olsun diye yaziyorum `diyen - söhretlilik budalaligina kapildigini adeta `istemem yan cebime koy `dercesine -Cemal Süreya ile de Ikinci Yeni`nin patronunun kim olduguna dair kavga nizah yürüttü..

Edebiyatta BIRINCI YENI`ile baslayan bu ALISILMISIN DISINDA TARZ ve IMAJ üretmenin esaretiyle en son kendi kendini imha eden sarmal salgin ( GARIPLER KUSAGI- Orhan Veli, Melih Cevdet , Oktay Rifat `giller öncüleri ve ardillari )..

Kisiyi her yönüyle gelistirip olgunlastiran bellek bilinc birikim maharet ve hünerlilige dair, ALINGANLIK etmeksizin samimiyetle yapilan her elestirel uyariya ve katilimciliga eli kalemi yüregi kisiligi ve karakteri katlanabilen yeterliligin hakki ve harcidir. Yetemeyense BAGNAZLIK ve YOZLASMISLIK kabugunda her defasinda iflah olmaz katmanlar baglamaya kendi icinde kisilmis ve kasilmisligin kibir kepazesi olarak evden sokaktan halden dünyadan bi haberlige cürüyüp bitecektir.

Hal böyle olunca da ortaya konulan söz yazi resim heykel müzik sinema edep edebiyat sanatlarina dair en az övgüsü kadar yergisi de olabilen ELESTiREL irdeleme yahut SORGULAYICI tenkit.

Bu yüzden MAKSADA HASIL olmasi gereken bir EMEK, sanat türü ne olursa olsun niyetlenen icerigin son halini alincaya veya varincaya kadar EKSENDE ve ESASTA hic bir sapmaya gitmeksizin akil fikir duygu düsünce his hayal emek zahmetlerle MANTIK DENKLEMiNDE ve DENGESINDE bütün soyut kifayetsiz sekilsel ve bicimselligi öncelikli kilmayan hassasiyette süzümleyip konu bütünlügünü tamama erdirdigi veya erdiremedigine iliskin olmalidir liyakatli ÖVGÜ yahut YERGI yorumu.

Beklentiye veya kendini mecbur sayan ödünc aldigi SIPARISE göre yapilan POHPOHLAYICI , sahte, soyut, yalan , yanlis eklenmeler yorum degil, paylasim sahibini oldugu yerde daraltan körelten gerileten ve hic bir gercekligi olmayana kendini hep beklentiye koyan öZÜRLÜ ARIZALI sabitligin - herkesin oldugu yerden yükseklere ucuran heveslere kanmis ve kapilmis- dis dünya ile baglantisini kesmis ilkelligine bitirip sonlandirir.

Elestirel tenkit , sorgulama, irdeleme, inceleme ve YORUMLAMA elbetteki en basta özgür iradeli, saplantisiz, önyargisiz, cikarsiz, samimi, ilgili, merakli, bütün kutuplasma kirinden lekesinden küfünden ve kelepcesinden uzak ve her kosullandiran yönlendirmelerin cekim merkezinden bagimsiz, birikime ve bilgiye dayali liyakatliligi gerektirir.

Evvvveeeet , salacada birgüne birgün sizi baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim, tanisalim. Gercekte kendisiyle yüzlesebilmenin akil fikir cesaret samimiyet ve sadeligiyle; kimsiniz, nesiniz, necisiniz, yazmazsanizda hiiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca ben, sizin yerinize de yazarim.

Köklerini ve kökenlerini buradan alamayan; veya her türlü dogmalarin ve sapmalarin özendirdigi imrentilere kul kurban sacaksiz temelsiz her türlü TÜKETiM TOPLUMU figür ve figüranligi, kime nicin neyi nasil hangi dilde ve halde yazip konusup ortakligini coktan yitirmis sönmüs yikilmis ve yagmalanmis pazar piyasalar cöplügünde - bos buldugu her yere boyali bulasikli lanet matem kahir sinir korku ürkü ve derbederlik mutsuzluk sidiklercesine- her gün cirpindikca derinlere bataklasmaktan baska neyi paylasacagini bilmeyen kör topal sagir dilsiz ahraz yitik yalniz sefil aciz muhtac ezik bozuk ve yabanci MONOLOGLASMANIN kendi kabugundaki simsiyah celenklesmis haciz definini kutsayan ruhsuz ve bedensizligine tav ve enesir gütmekte.

Ruhsati`den sazli sözlü `baktim iki kisi mezar esiyor, cok yasayan yüze kadar yasiyor ` hayat toplum ve dünya gercekligi cikarimi da buranin ekmegi suyundandi. Cagdas ozanlar, abdallar, asiklar Neset`ten Mahzuni`ye, Daimi`den Asik Nesimi veya Gülabi`ye kadar kutsal emeklerinin karsiligi hicbirseyle ödesmeyen akil fikir yorum sanat söz yazi edebiyat`in onurlu IRGATLARI olarak kalbimizdeki yerleri diriltip donattilar..

Mamut Hüdai...`bura iki kapili viranedir, berzah iline göcü kalkan sultan bile olsa eglenmez...`derken, ayni toplum dünya ve hayat gercekligi ögretisini Pir Sultan`lar `Gafil Gezme Saskin` ve niceleriyle duyduklari ve sorguladiklari toplumsal bozuluslara insanligi hatirlatan ve ELESTIREREK yeni nesillere muhtacsiz ve muhanetsiz kendi ic dinamiginden dirilip sagilmanin dermanini tasiyip ileten aydinligi, bellegi, bilinci ve brikimlerini devraldigi gecmisinden devrettigi gibi, Veysel `de ayni haysiyet ve hassasiyet topragindan bilinmeyen menzilde bilinmesi gerekenlere sanat edebiyat sorumluluguyla dilden dagarciga `iki kapili bir han burasi ` birikimlerini gidenlerin yerine dogan nesillere birakti aktardi.

Günümüz SANAL ve YAPAY ZEKA toplumunda artik iyyyce KANGRENLESEN ACI ve ölüm-zulüm külliyatli - her türlü YOZLASMANIN uygun müsterisine SÖHRETLi ÜNLÜ olmalar adina- özendiginden laf söz hece imla ima tanim tarif imge simge ve cümle carkitliklari calarak aynisini tekrar tekrar yazma tutsakligi, sanat edebiyata dair herseyin ancak böyle yapilacagina ve kabul görecegine adeta adanmis kul kurbanliklar diyetiyle, hic bir elestiri yahur uyariya duyarsiz geri dönüsü olmayan bedenini ve ruhunu teslim etmis MUSALLA sahnesi ve karamsarlik matemcileri gibidir.

Gerek Tasavvuv erekse ASIK türleri olan HALK edebiyatimiz buna topraktan kaynaklik ettigi halde, duyarsiz ilgisiz sapmalar eninde sonunda yetistiremedigi yeni nesilsizlikler sayesinde yikim ve yagmalarin tüketim malzemesi olmustur.

Oyasa dün gider yarin gelir, insan eskir ölür, eskiyip ölen insanlar yerine pusulasi kimyasi karakteri ve kültür birikimleri degismeyen; degisen kosullara göre ELESTiREL SORGULAYICI duyarliligi sayesinde emegini cesaretini esirgemeksizin YARINI ve YARININ INSANINI kurup yapmaya YENI NESiLLER dogar gelir.

Bu durum ahlak onur sanat edebiyatta da aynisinin KAFA ve KALP öldüren ciya kedere sefalete izaha caresizlige ölüme ve zulüme kendini siparis eden KARINAGRISI laf söz rol tavir tutum yiginakciligiyla her gün kendini duyurma pahasina her numaradan ACiZLIGiN alfabesi pozu siddeti ve cakasiyla dozunu sürekli artirdiklari KARABASANLAR köhnesinde KÖTÜYE alistiran ve HERGüN KÖTÜMSERLiGi kamcilayip kiskirtanlar sayesinde - hic bir elestirel sorgulamaya ktlanip kabullenemeyen yetersizlik külliyatiyla- eklendikleri güdümlü bagimliligin kiullanisli hammaddeleri olarak kanun ve kayit disi yagma yikim ve bozgunlarin vazgecilmez sermaye kaynagidir.

Bu yüzden trafikten tarima cöllestikce iNSANLIK yoklugu cekilen kavga siddet karmasa bagimliligiyla beraber, dik yamaclarda billur irmaklar ve deniz manzarali koylarda sahillerde bilhassa, sarp daglarin zirvesini ormanlardan kellestirerek yanmis yikilmis bütün ortak degerlerimiz yerine UCURUM UCURUM dayatilip dikilen kacak ve yapanin yanina kalan ihanet yagmaciligini alistikca kaniksayan toplumsal bozgundaki hukuksuz hkanunsuz korsan yapilasmalar hic de tesadüfü degildir.

Elestiriye, tenkide ve sorgiulamaya kapali ve kacak her türlü KAYIT DISI yapilasma, siyasetten sanata, egitimden edebiyata herkesi ve herseyi EN IYISINi KENDI YAZ-BOZ ettigine sanan ve inanan kör kötürüm kof kibirli despot dayatmaci karanlik kifayetsiz anlasilmaz bozuk bozgun güdümlü bagnaz kopuk pörcük gerici cahil önyargilar tutsagi karabasanlar müptelasi ve müsterisi; ve gerek toplumdan, gerek dünyadan bi haber; kendi DOGMALARINA TAPINACAK DERECEDE saplantilarini savunan refleksle bellek bilinc ve bilgi birikimlerinden yoksun kendi icinde baskilanmisligin kibirli - kahirli SÜRÜ BAGISIKLIGININ esiridir.

Cünkü bilgili ilgili sorumlu özgür cesur katilimci yapici liyakatli tarafsiz aydin duyarli vicdanli ve cagdas; aklin fikrin yol ve yöntemleriyle irdeleyip sorgulayabilen ELESTIREL YAKINLIGIN varligiyla ancak sagliktan siyasete hayatin kapsam konusu oldugu hersey; dogrusunu bulan, yanlisindan düzelen, onarilan, gelisen, ic dinamikleriyle kendine özgün donanmis büyüyümüs saglamliga ve zenginlige itibar ve istikrar saglar ancak..

Ruhsatsiz, kacak, kanun toplum ve insanlik DISILIGIN kesisen bilesenlerde merkez ve meydan yeridir, BASINA BUYRUKLUGUN HÜKMÜYLE yozlastirdigi herseyi kokusmus cürümüslügün kendi kaderine terkedilmisliginde her türlü yikimlar, yenilgiler, kurakliklar, yok oluslar silsilesine tetikcilik eden sisli puslu havalarin haramiligiyle YANGINDAN MAL KACIRMA ihmal ve ihanetciligi..

Saygi selamla herkese..!

Eveeeet burda heryerde heybetinden ahkam keserekten gercekte SIFIRSKORCULUGUN tabela süsü olmaktan öte gecmeyenlere ziyadesiyle karsilasilan bu hal ve gidislerde sizi salacada baskalarindan sormadan evvel yazin ki bilelim, kimsiniz, nesiniz, necisiniz, bilelim ki tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca ben, sizin yerinize de yazarim.

Fakat bütün bunlarin hicbiri olmadigi halde bütün derdi cabasi kendi hastalikli hücresel zindanlarinin acmaz- cikmazlarina aciyi eziyeti acizligi caresizligi yoklugu mutsuzlugu yenilmisligi derdi belayi kahri sitemi yigip yosan ören -veran cilekeslik müptelasi KARABASANLARINDAN söküp getirdigi külliyatini bos buldugu her ortak yasam duvarina yapistirip bulastirmayi `sana ne bundan, burasi özgür pilatform bizim de kendimize göre FANATiKLERiMIZ VAR , isine gelmiyorsa ses etmeden savusur gidersin `ciligin kendine müstakil akasi ve pozu satasir ve sergilenir. OYSA ....özgür ifadenin, özgürce sorgulayip elestirenleri olacagina dahi ne algisi vardir ne bilgisi ne ilgisi ne de liyaketli hünerli yetenegi..

Tabiki de kendini ifade etme bicimi yarini kurulacak olan hayatin ve toplumun bütün soyut sanal anlamsiz degersiz yenilmislik ve sucluluk duygusunun kulu kölesi kifayetsizlik yozlasmalarindan uzak; titizlikle secilip paylasilacak olan SAYGINLIGIN ilim bilim egitim cesaret özgürlük özgüven akil fikir vicdana dayali ulasim sanat edebiyat her alanda liyakatli birikimli ve yetenekli insan kisiligini ve karakterini gerektirir.

Elestirip sorguladiginda her yeri her yerinden dagilip dökülen ALT YAPISIZLIGININ süs satmaktan baska hic bir ibaret ve icerikliligi olmama haline tuz- buzlasirken, ilkel ve icgüdüsel reflekslerle yanlislarinin molozunu siperlenip savunan saldirganliklarin hiddetli siddetli öfkelerini kusanip davranan ve kurup yordugu KARABASANLARLA toplumsuzlugu örgütleyen zararin dünyasina ilgisiz kayitsiz TEK TiPLiLiK müsveddeeri buradan büyüdü ve cogaldi..

Böylelikle bunun burasindan türeyen herkes, herkesten ulasilmasi asla mümkün olmayan hüner yetenek bilgi becerilerin sahibi olduguna kandi inandi. Afisledigi her yere bölgesini sidikleyerek isaretleyen ilkellik komasinda tüm digerlerini vasifsiz degersiz kücük ufak tefek seylerden gördü ve bildi.
Kendini buldgu her sosyal duvara bosalttiktan sonra sanki herkes onun gelmesine müsteri varligina duaciymis gibi vazgecilmezlik kaprisine ve kibirine süs satip sekil aldi.

VERI TABANINDA anlamsizligi ve duyarsizligi calistirip isleten bu feci ve fena kiyamet, hic bir özgün kisilik gelisim merak irade bilgi beceri vesairleri olmaddigi halde kimse tarafina ilismeyen; aynizamanda kimse tarafindan elestiriye ve SORGULAMAYA tahammülü olmayan kendi kangrenlesmis karanlik molozu kabuk ve katmanlarindaki kahir aci keder lanet küfür kavga korku bilinmezlik ic kanamalarini hurafelerini ve catismalarini herkese yedirip yutturma dediyle bocalayip kivranan sanat edebiyat herseyde söz yazi oyun dümen okumalarin türev ve cesitliligini vitrin vitrine etikenlendirildi.

Zaten seksenli yillarin tüm dünya günlügünde eszamanli olarak TOPLUMCULUGU yerle bir ederek bireyselcilik ve kendinini kosullayan DÜRTÜ BAGIMLILIKLARINDAN baska hic bir seye deger kiymet vermeyen; hic bir ilgisini yahut iletisimini esaret altina alan piyasa beklentisi diinda (serbest piyasa Neo Liberalciligi ) düsünüp davranamayan mutsuz GERGiN BUNALiMLI doyumsuz hastalikli sorunlulugu ÖZGÜRLESME ve ESITLiK adi altinda günümüz kiyametini vaziyetleninceye kadar diretip dayatmisti.

Ve madem hayat bölünemez PARCALARIN AiDiYET BÜTÜNÜDÜR, olumlu degerler gibi olumsuz degersizlikler de yayilip yayginlik gösterdigi her yere, kisiye, ilgiye, meraka, iletisime, bireyselden TOPLUMSALLASIR.

Degisen kosullarin kendisi bizzat etkin katilimciligiyla rol oynasa dahi gösteriste son derece MODERNiZE özentilerin DEGISMEYEN tutsagi, bagnazlikta en ilkel ve cevabi coktan verilmis sorularin desip didikleyen fitne fesadi olarak `benden baska sakin kimseye- hatta kendinize dah- deger kiymet tedavül ve yürürlülük bicmeyin` lerin hastalikli sorunlu üreticisi ve tüketicisi olur ortalikta enkazi dolanip dönen vahamet...

Kör sagir dilsiz duyarsiz kalmayi kutsayan BAGNAZLIKTAN olsa gerektir ki..

Samanaltindan su yürütmek veya dumanaltindan daglar asirmak gibi, saplantilarinin ceperlerinden hayatin sordugu sorulari illa ve mutlaka kendine mülk saydigi bütün ORTAK DEGERLERiN gürültü teyyareciligini yaparak vurmak istedigi sag kalmisliklarin tümüne alttan alta takoz tokmak militanlik etmek..

Nasil birseydir ki...hem görünür taninir bilinir islek ve calisir halde olunmayi dileyip istemek, hem de cansiz cisimsizlige kendini dondurarak zirhli kabuklu katmanlar icinde ulasimsiz erisimsizlige sakin ve sevk olmak...??

Evvveeeeet salacada sizi baskalarindan sormadan evvel, henüz dünyanin burasindayken yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz taniyalim , tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic dert degildir, ugradikca geldikce ben, sizin yerinize de yazarim.

Zevk veya bir anlik heves icin kapiya baglanan köpeklerin hevesi veya keyif tatminkarigi gectikten sonra sokaklara terkedilen köpeklerin günceldeki acmaz cikmaza sürüklenip sokulan cilekeslikleri gibi...

Sokaga atilan her sorumsuzluk ahlak hukuk saygi sevgi herseyiyle kayitsizligi kaniksadigi oranda insanligi, toplumlari, degerleri, birikimleri ve ülkeleri icerden icerden yer bitirir.

Tipki Romali`larin bünyesine giren Germen`lerin Roma`nin en zayif cürümüs kokusmus hali vaktinde KUTSAL ROMA GERMEN IMPARATORLUGU`na cöküp cullandiklari gibi ve Eyyubiler`in kölesiyken Eyyubiye son vererek mülkünü devralan Memluklular gibi...

Fakat gel gör ki `keskin Sirke Küpüne ZARAR` la, elmanin icine giren kurt elmayi istila ettigi gibi kemirgen sömürgenligiyle de elmanin kokusup cürümesini sagladigi gibi, tolumlar devletlerde de durum aynisidir cetelerle is tutunca kanun nizamsizliga mafyatik devletsiz düzensizlik hakim olacagi kacinilmazdi.

Demem o ki...sonra eline geciren herkes ormanari yakti, dereleri bogdu, topraklari betonladi, baglari bahceleri insan karakterinin bozuldugu oranda hirsa yarisa kibire talana sömürüye haydutluga haramilige bozdu berbat etti. Kiyametine mezun oldugu cinnette kendinden dökülen her pisligi irmaklara denizlere doldurdu bosaltti..

Onun bir Televizyon Oyunu`ndan aklimda kaldiydi . Sahne sefil, gurbet, uzak, yokluk yitiklik sarmalinda dünyaya duddugu özlemle herkesin uzaginda hircin dalgali denizle konusarak anca teselli buldugu, sisedeki ickisi bitince de `ah ulan deniz, bir de arkadasim sirdasim olacaksin su sisesi dolduramadiktan sonra her yerin deniz olsa bana ne `diyor kiziyor köpürüyor sonra da elindeki bos siseyi firtinaya yakin denize kaldirip köteliyordu..

Arkasi Yarin baslikli Radyo Tiyatrolari, Kizkardesi`nin ekibinden arta kalan zamanda BOZKURT KURUC gibi nicelerini artirip cogaltarak, oyununu dinleyene `keske hic bitmese `hazzini verirdi.

Belgesellerde, toplanti ve anma günlerinde, siir okumalarinda oldugu kadar koza yanigi ve bugulu sesiyle oynadigi her rolün agirligini degerini dokunusunu ve iletmek istediklerini derinlestirerek sinirsiz lezzet ve doyum sunardi. Bildigim kadariyla da Orhan Veli tutkulusu, her siirini ezberden tiyatral telafuz ve vurguyla, seslendirmez adeta yasardi..

Türk Tiyatrosu`nun önemli mihenk taslarindandi MÜSFiK KENTER.

Eveeet sizi yarin birgün salacada baskalarindan sormadan evvel, yazin ki bilelim, tanisalim kimsiniz nesiniz necisiniz. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca, ben sizin yerinize de yazarim.

Neyse uzatmayayim degerli Elvin Hanim. Nerdesiniz bilmiyorum. Ama essiz seyir sefalik baglik ve bahcelik güneyde simdi dalindan toplanip yenilesiye cilek ve kiraz zamanidir. Oralara ugrarsaniz mutlaka sebeplenin derim. Selam saygiyla.

Konstanzi`in Sparkasse`sinin dili olsa da söylese onca ayligi gecelerle bölüsür, lambalar sönmeden sular sahillerce kaymak gibi kizlarla dondurmanin her cesidinden kahveler barlarin gönlünü görmeden eve gitmezdim.

Güneyliler isten paradan ve biriktirmeden baska birey bilmezler derler ama, oralisindigimdan miir nedir, kuzey bana humorsuz , taaa Kiel-Bremen`den Hambur`ga kadar cok ciddi soguk, ve mesafeli gelirdi.

Fanfaren zuglarda FASiNCILERLE trampet caldim.Aylar sonra gezip tozmalardan Güneye geldigimde önce REgina`ya ugrar, sonra karsi yakadaki KONSTANZ`a vapurla gecer, Ren nehrinin üstündeki köprüde uzuuun uzun BODENSEE`ye ve irmaga bakar. Gider koyynuna girerdim hem Otuzluk Sandra`nin hem de gec vakitlere sabahi kuran gecenin.

Ne güzeller sevdim ordan buralara...sormayin.

Udo Lindenberg, Skorpion veya diger pop- Rokstar süsü verilen ve Almanya`ya Romanya`dan mülteci olarak geldiginde yumurta gibi tüysüz sakalsiz Peter Maffay `gilleri hic umursamadim ben `über sieben brücken..`sarkisi da zaten KARAT`indi Peter Maffay`in degil. Deep Purple, Pink Floyd liste serisinin ACIK HAVA festivallerinde Kuzeyden güneye ayak basmadigim il ilce ve toprak kalmadi...

Almanyada , her santimetresi kartpostal güzelliginde olan güneyin cilekleri, armutlari, kirazlari müthistir. Simdilerde Cilek vakti. Ardindan kiraz.....

Siz icinizden kopup geldigi gibi yazmaniza devam edin lütfen. Engüzel ve degerlisi orasidir cünkü.Bu satirlari yazmasaydim üstümde vebal kalirdi.

Sadece her degerin kendince zaafiyet ve hadi demeyecektim ama demis olayim kusuru vardir ya...kisa siirler yaziyorsunuz, fakat niye neden nicin nereye kime...yazdiginizi uzuuuuuun mu uzun anlata anlata bir türlü bitiremiyorsunuz. Sanki yazdiklarinizda bir eksiklik yahut elestirene cevap verme mecburiyetinden özgüvensizligi varmis gibi intiba uyandiriyorsunuz. Bence hic yapmayin bunu. Zaten siiriniz iceriginde anlatmissa anlamistir öteki. Anlamadiysa ne kadar aciklayicilik izahatine giderseniz hem siiz bozulur, hem de olumsuzlayanlik algisi cogaltir.

Nasil yazilmai degil de, nasil yazilir tür ve USLUBUNA iki TEZAT ve seckin örneksiniz MESUT CIFTCI kardesimle siz..

Sevgili MESUT CIFTCI kardesim diger kalem ustalariyla birlikte neredeyse hergün bu güzel sitede EDEBIYATIN HAKKINI veren coooook degerli denemeler, makaleler ve diger yazi türleri yazip bizimle paylasiyor. Onun yazdiklarini okurken, okuma tutkusu olanlar icin -ki yazmak kadar degeri anlatilmaz insani ALFABENiN dostu yapan ve kara cehaletten kurtaran istir - Yazdiklarini okumak hissesi ve onuru her ilgilenen icin tam bir ziyafet. Siz ise kisacik yazarak kendinizi anlatip ifade etmenin degerli emegini yoruyor ve yoruluyorsunuz. Sanirim böyle de yadsinamayacak kadar kendini ifade etme USLUBUNDA burali oldunuz, sevildiniz , özgünlestiniz.

Asagida yazdiklarimin fazlasi var...kisa tuttum sizin icin, anlayasiniz diye..

USLUP....derlermis. Geleneksellesmisligin örf anane adet töre USÜL ve ADAP toplamiyla herkese göre genel olanin yaninda, kisiye özgünlügü de umumiyetin beraberinde sürükleyip götürürken bireysel olanin özlük veya ÖZGÜN karakterini calisip isleyen alan. USLUP...sizin uslubunuz naif, uysal, yeniye merakli, kesfetmeye cesur, cevre edinmeye girgin, kurdugu iletisimler oraninda üretken, ama ayni zamanda hircin, ama ayni zamanda etkilendigi kirilganliklari kabullenemeyen, olumsuzluklarda üzüntüsünü derinlestirip cogaltan, ama duygusal incelikten yana her insan gibi ilgi görmeye cocuklasan, acik sözlü, üzüntü ve yenilgilerinden sonra sucluluk duygusuyla debelenip cirpinan, ama zarif, ama hep insandan yana hayal perest iyimserligin siz kendiniz olana cok zaman hor davranan ELViN HANIM..

Yeldegirmeni.. dizelerle ates ediyor,, bi soluk al.. al ki anlayalim.. ::)))

Eveeeet yarin birgün salacada sizi baskalarindan sormadan evvel, dünya hayatinin bursindayken henüz yazin ki bilelim kimsiniz, nesiniz, necisiniz bilelim ve tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir, gelip gittikce buralara , ben sizin yerinize de yazarim.

Yok eger güdümlü kuyrukculugun körlügüne ve kiyametine kapilmis ve tapinmissa insan, kendinden baska herseyi ve herkesi lzumsuz görür, esyalastiran yaratikliga azar ve sapitir, aklin fikrin yoklugu yerinde bütün renkleri sesleri olaylari dünleri ve yarinlari gözü gönlü kararmisliginin hir gür nizahtan ancak sakinlesen ölümlere morglasir...

Laciyertler eger solmadi ve halen kendine temsil rengindeyse, kirmizinin da yasadigina yeri yurdu olan haysiyet ve hassasiyettendir.

Hayati ceviren kollar, tasiyan kolonlar, kimildatan kaldiraclar, sürükleyen kuvvetler, harcayan yillar, tazeleyen mevsimler, kaldiran yükseklikler, alcaltan derinlikler, yakinlastiran cazibeler, bulduran meraklar, kaybettiren sihirler, donatian nesneler, bozup dagitan hasarlar, gerilen hatlar ve teller, dikilen stunlar, kaplanan kostümler, egip büken ivmeler ve yollar...ve sonsuz kere böylesi dengede birlesip bulusanlar yahut ayrilip kopanlar noktadan noktaya bütünlügünü saglayan HAREKETLiLiGiN dönüm dolasim dairesinde YASAMAK denen ENERJi`yi aydinlanan bilincin derli toplu biraradaligindan olusumunu saylayan; ve aldigini tekrar yerine koymakla yükümlü sorumlu sonsuzluk kaynagidir. Yoksa oluklar cöllesir, pervaneler, carklar , zemberekler, dümenler ve dingiller insaniyla paslanip kirlenerek yedigini ictigini kendi ölümüne kaldirip köteleyen duyarsiz islevsiz KEYFIYET MANYAGiNA dönüsür.

Bahcenin ve damlarin RÜZGAR GÜLLERi de üfleyen rüzgarin bagri yaniklar nefesidir

Oluklar...bosalan AKARSULARA pinarlasirlar.

Eveeeet salacada sizi baskalarindan sorma sirasi gelmeden evvel, simdi suracigindayken ömrünüzün ahkamsiz sallamasiz gercekte kimsiniz, nesiniz, necisiniz yazin ki bilelim, bileim ki tanisalim.
Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca , ben sizin yerinize de yazarim.

Ondandir ki....ONDOKUZ MAYIS MESALESiYLE, ` Yurtta Baris Dünyada Baris` demeye, Türklügün özgün ve özdesmis kökenlerinden getirdigi akil fikir ilim mertlik sayginlik yigitlik sorumluluk hak hukuk vicdan aidiyetlilik ve insanlik BAGINDAKiLERi Atatürk ile kilavuzlandik, kurda kusa börtüye böcege ortak hayat sofrasinin cümle onur gurur mutluluk ve sevincini ASK ile yorduk, kendimize yurt vatan ve sevgili ettik, adini TÜRKIYE koyduk. Ne mutlu..!

Ruh ve Beden ikileminin herseyin darasini YASAM DENEN sonsuz devinimde tartip donatarak birlikteligi tartisilmaz servet ve kaynak bütünlügünün rahmine düstügünde herseyin kendini buldugu; kendini buldugunda da hic bir baska seye benzemedigi,; baska seye benzemediginden dolayi da hic bir baska seyle takas edip degistirilemedigi kendini kendinden doguran SIR mayasi ve kainat künyesidir ISIGA yansiyan `HAYATTAKI EN HAKiKI MÜRSiD` de olan ilim irfan merak cesaret toplamindaki gerceklik ve gercek insan.

Cünkü perdeye dogan, sahneye dolan, hayal duygu düs ve düsünce filizlenmelerinin hayatin her yerini dolduran yansimalariyla gercek boyutu ve bünyesidir hayat iLMiNiN ISIGINDAN süzülüp kendi deger ve dengesini bulan düzen devran.

Ilmin ve gercekligin ISIGI yoksa ne SIR vardir ne de perde..

Evveeeeet sizi bugün degilse bile yarin birgün, baskalarindan soracak olan salaca ugurlamalarina teslim düsmeden; ve hayatinizin diger hal durum kesim ve kisimlarindaki üfürülmüs ahkam kesiciliginde böbürlenip kaytarmadan, gercekte kendinizi yazin ki bilelim, tanisalim kimsiniz, necisiniz, nesiniz. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir, buraya ugrayi gittikce ben sizin yerinize de yazarim.

Bu yüzden bütün bilinenlerin, bilinmzlige emanet edildigi ve kimsenin kimseye söyleyemedigi sirdan tilsimli , melul, muglak, mahzun bir adrestir GÜNBATIMIYLA, GÜN ISIGINDAKi ve herkesi kendinden arayip sormaya, toplanip dagilan randevu..

Bütün hayal umut düs ve beklenti kiriklarina ragmen daha ziyade mutlulugunu bile kaybolmasin korkusuyla HÜZÜN ALACALARINA boyayarak Günesle giden günü , GÜNESLE GELECEK olan sabaha yollayip sakin etmek

Bir dogustan gelen Sihirli Sözlesme`dir sanki..

Bu yüzden HER GÜN BATIMI hayatta umdugunu bulanlari da, bulamayanlari da topragina ceker.

Ilmin, gercegin, cesaretin, merakin, aklin, vicdanin, sevginin, sayginin , hakkin, hukukun ...ve saymakla bitmez nice nice nicelerinin AYDINLATAN ileri GÖRÜSLÜ ISIGINDAN inanilir güvenilir insana cikan sonsuz yarinlardir günesin götürdükleriyle, günesin getirdiklerine yazili ve yeminli kutsal pusula..

Günesle beraber AYDINLANAN her Müjde, sulara seslere durgunluklara ve hareketlere cevrilmis cark ve evrilmis yol ile hem kalici hem de sürdürülebilir devamliligin insan sicilini ve kainatini kurdugu

Günesle baslayan dünya saatinin herseye ilisip dokunarak sagilttigi öznelere nesnelere ve birbirine bagli yasam silsilesine solanlardan tekrar tekrar dirilip sagilmanin tükenmez kaynagini aktarip dönderdigi

Dalda titreyen rüzgar ve yapragin bahar mi geldigine, güz mü sararip solduguna

Günesin götürdükleriyle IRGATIN saatini tohumlar ektigi dünya topragina ayar düzen ettigi

Cünkü Ilmin ISIGINDA kusandigi sicakliklari sonsuzluga döke saca GiDEN GÜNDÜR..

Evvveeet...yazin anlatin ki bilip tanisalim gercegin ISIGINDA ilmin hkkiyla kimsiniz, nesiniz yahut necisiniz. Yazmasaniz da hiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca sizin yerinize de ben yazarim.

Bu yüzden nedenini kendi bile bilmedigi merkez cekim kuvvetiyle her GÜNBATIMINDA kendisiyle bulusmaya özlem duyar ve didinir cirpinir insanlik..

Sürükleyip süründüren hengamelerde kaybolan INSAN yitikliginin ezip cürüttügü zehir zemberekte kendine ZAMAN AYIRMANIN deger ve kiymeti Ilmin ve gercegin ISIGINDA insanla bulusturdugu GÜNBATIMI GiZEMiN`dedir... ....

Herseyini disarda birakarak KENDiNE SIGINAN bütün büyük celiskilerin kücük insanlari ordadir...

büyükleri kücüklerle ülestirip denklemenin ince hesaplarina köpürmüs kudurmus hizaya getirip dünyayi kenara cekme ordadir.

Hickimseyle konusmayip da, herkesi dinleyen, heryeri duyan, her tarafa yetisip ulasan herseyini usul ve sessizlige anlatip dertlenmenin sakin sukuneti ordadir.

Yarim kalan her baslangicin ötesi ve ilerisi ordadir.

Bilemedigi hayat sirrini hic bilinmezligin ötesine götürüp teslim etmek isteyenler ordadir.

Kovuldugu cevrelerin ve iliskilerin hic kimsesi ordadir.

Bugünü kötü bitirip, yarindan umut dilek huzur ricaci minnetcileri ordadir.

Ihtiyar yillarinin son demini sakin sessize cevirip cekenlerin agir aksak kuytu köseleri ordadir..

Sevgi kivilcimlarini tutusturan ayriliklar, dullar, bosanmislar ve tüm yeni yetmeler ordadir.

Kendine bile tahamül olmayanlar ordadir..

Yalnizlar ordadir..

Dagin zirvesinde, suyun yüzünde, dallarin arasinda, vadinin derinliklerinde, camin önünde, duvarin arkasinda, saksilarin ötesinde....Yoruldugu uyusmazliklarin bogup örseledigi dünyadan kacanlar gün batimi gizeminin tenhasindadir cünkü

GÜNBATIMI GiZEMLiGiYLE randevusuz bulusmalarin MERKEZ CEKiM halini alan..

GERCEGiN ISIGINDAKi acik ciplak gözle görülen hisle duyulan kalple dokunulan sesle cagrilan renkle soyuttan somuta ruhunu ve bedenini tanimlayan her ne varsa...

Bu yüzdendir cekim cazibesine ve dönüm dolasim yörüngesine bagli bulundugumuz yildizin yaydigi isik, ISI , Elektrik, Miknatislanma ve daha niceleriyle insan dahil yeryüzündeki herseyin yasam hikayesini yapma yogurma düzenleme ve etkileme gücüyle Günes...

Ilmin, gercegin, hakkin, hukukun, sevginin, sayginin, liyakatin, sefkatin, barisin, özgürlügün, sorumlulugun akil fikir yol cözüm careler gösterme ISIGINDA, hayatini kurup, cevresini edindigi, ise güce gidip geldigi, coluga cocuga karistigi, ögününü nafakalandigi vs. vs...günboyu döngüsünden aksam olan evlerin birer birer parlayip ciralandigi toplanma ve barinma yeridir sogansa sogan, tuz ise tuz baglamindaki karsiligi hic birseyle ödesilemeyen degerli miras...

Sogansa sogan, tuz ise tuz...ilkesi yoktuysa ILKELLiK BATAKLIGINDA kör karanliklarin izini kovaliyor, cözümsüzlüge kurumsallastirdigi derdini sorununu artirip güdüyordur insan.

SAPMALARA yönelmis ve kirilmis gerek dümen, gerek hat, gerek yol, gerekse direksiyon, yolda toplayarak GECiMSIZLIK yükünü artirdigi sirrin sebebi de, EMEK-LIYAKAT dengesini cikar menfaat yahut PARA KARSILIGINDA herseyi satin alabileceginin kiyamet alametinden baska birsey degildir..

Zaten EMEK ve LIYAKATìN sihirli sirridir, eger saglikli ve saglam kalmissa insan merkezli dünü bugüne söküp getiren huzur yahut tercih; hakkini `kirlettigin kadar temizlenmeye` cirpinmayi hayatinin orta yerine koyan titizlik.

Tuz ise tuzdur, eksikligini hic bir zengin sofralarin mutfak ve BUZ DOLAPLI paketlenmis ambalaj türü yasam öykülerinin karsilayamayacagi.

Sogansa sogandir yesil püsküllü lezzet..

Ekinlerin milyarlarca bugday tanesinin hic birini topraktan olduguna dair KAFA KÜTÜGÜ gercegiyle gerek biyolojik degerler bütünlügünde olusmasini gerek yerlesik yeryüzü hayatinda tasidigi anlam ve dengine hic birseyle ödesilemeyen vazgecilmezlikle bulusmasi...

PARA KARSILIGINDA ...söylemi vardir ya..

Eveeeeet...salaca sizi baskalarindan sormadan evvel, yazin ki bilelim taniyalim tanisalim kimsiniz, nesiniz, nicesiniz..! Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, buraya gelip ugradikca ben sizin yerinize de yazarim.

Sevginin, hatirin, degerin, kelimenin tarifi, sayginin hürmetin anlami, AiDIYETiN zenginligi, kiymetin INSANLIK SANATI ve iLMIN ISIGI büyüklügü kadar ne mutlu ki de öyleyiz.

Fakat findigi gittim geldim, üzümlügün ardiyesinden ARILIGA cocuklugun alabilecegi kadar dar ceplerimi yirtarcasina herkesten usul sessiz ve ugrun doldurdum. Sonunu getirene kadar neredeyse tek basima `su ver leylam yaniyorum `türküsünü bagira cagira yedim tükettim. Bencillik mi..Evet öteki kardeslerimsiz öyleydi. Ama sehre fotograf cektirmeye gittigimdeyse, hepsi de beni dolmusun duragina kadar saatler öncesinde bekler, bütün insan sicakligiyla kucaklar öperdi. Ki halen de öyleyiz...

Baligi o güne kadar görmedigimiz icin garipsedik. Bu böcük yenir mi diye uzak durduk. Sehir ve Türkiye bilen ÜRGÜPLÜ ögretmen bana verin gerisine karismayin dedi....öyle de yaptik.

Balik demisken babamin Trabzonlu bir arkadasi vardi. Sizin cocuklara FINDIK ve Balik yollayacagim demis. Kopca geldi, kasabaya gittik. Büyükce bidona salamurlanmis Balikla LOKUM sandigina tika basa doldurulmus findigi dedemle amnam gittiler getirdiler.

Balik demisken..

ve ismini BALIK diye bilen deniz , oltaya geldigi GIRGIRLI ve MAYINLI sülüklesmeler tufaninda kuruyup fabrika artiklarinin lagim cukuruna dönüsen cöplügün gammazlik vesikasi halini aldi.

Herseyi kendilerine benzetme isteginin bu köklü karanliginda artik ne ilimin ISIGI vardi, ne hakkiyla tiyatro, ne piyes, ne mahle ne meydan..bütün ORTA DiREKLERi kopyala YAPISTIR arama motorlarinda kuslari köpekleri dah magazalardan giydirip öpüstüren derin bunalimli sizofrenligin BiLGiC gecinen ahmaklarini üretip cogaltan tarumar, en az NUH`unki kadar devasa tufandi.

Bir papagandan fazla konusmanin zenginligin ve kiymetini ögrendikce insanlarin koydugu adla kavunlar bostanlasti. Köpekler cagrildiginda evlerde barindirdiklari hayvanlari kendilestirdikleri zindanda Zekiye veya Ismail diye havladi.

Kelimelere anlam yükledi...

Dünyanin manyetik salinimlarla göbekten bagimli oldugu GÜNES sistemine vazgecilmez aidiyetliliginin icgüdüsel dürtüsü, hep günese varip gitmek ROMANTiZMiNiN GÜNBATIMI resitalleriyle insanligin icine dogan, icinden kaynaklanan ve icinden gelen sonsuz karanligi cözümlerken, ILMiN ISIGINDA diye bir kavram alfabeden söz aldi, hecelerden sanat kurdu, cümlelerden insan ördü, suya karismis bulasmis camurlardansa EV yapti. Insan insana siginirken, insanlar evlere mecbur ve muhtac oldu.

AMON RA`dan AZTEK krallarina neredeyse tüm yeryüzü bu bulmacanin SFENK zokasini yutkundu avundu tarih ve toprak gezindi.

Insanlarin hep günese varmak icin yeryüzünde tanrilastirdiklarini ICGÜDÜSEL olarak isikla harmanlanmis bilgelige yükseltip yücelterek..

Bilimin Isiginda yöneylimi.

herseyin yalnizlik tarafina denk gelen ve imkansizligin DiRENDiGi korkulan yöne yürüyüp ilerlerken sesler varliklar careler yollar izler hareketler aranirken yanilsama payina ortak olsun ve taniklik etsin istemini yerine getiren icgüdüsel rahatlama halidir.

Bu söylem bir cesit karanligin görmeyi ve görünmeyi dileyen kendini duyurma talebinden daha cok..

BILiMiN ISIGINDA ...derler ya hani..

KAMBURGAZI...
Tek kelimeyle anlatmak istersem kendimi.. Benim adim KamburGazi.. Yasimda bi hayli ileri.. Hayal KIRIKLIGI kürsüsünde MADALYA aldim. O yüzdendir kamburumun bi hayli egriligi..

Evvettt...tanidiginiz kendinizi salacaniz sizden sormadan evvel hazir burda mevcutluykeeeen, tanitin yüzlesin ki kimsiniz necisiniz nesiniz, tanisalim, bilelim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, buraya gelip gittikce ben sizin yerinize de yazarim.

...cünkü güvenilir olmak güvenmenin YÜZLESMESI ve aynasiydi. Degilse Sivil itaatsizligin sebebi nedeni belirsiz anlamsiz HERRY POTTER manyaklastirma sanayisine ucan halilarin altinda süpürgeleserek tanridan ROL CALAN cinlikle, cinnet ve cinayetlerin azgin sapkinligina ruhsuz maddesiz kusursuzluk mahluklasmaini donanip örgütlenir ören veran insan. Bu yüzden de bu gün her karsilasma en ufak temasta cinnet geciren cinayetler islemeye iliklerine kadar silahlanmis kiyamet vaziyet..

Iyi hatirlarim...cocuklugun yalin cipak dag bayir gezip tozan günlerinde gelengiler dderesindeki pinar oluklarinin aktigi gölette cimerken, baktik naylon kapili CENDERME Jip`i dagin kehinden kasabaya dogru tozu dumana katarak geliyordu. Oynarken buldugumuz tabanca mermisinden- cendermeler görürse iflahimizi keser telasiyla -cikan kapsülü nereye saklayacagimizi havuzdan fisek gibi atilarak donsuz göyneksiz dikenlerin dalina gövdesine basarak ücradaki kaya deligine kaldirip kötelemistik...

Bu bakimdan insan olmak, insanda kalmak, insanca yasamayi özümseyip onurlandirmak, gayreti cabasi emegi zahmetiyle hic kimseyi digerinden üstün tutmayn güvenilir olmak, güvenirligi daim kilmak, ORTAK IRADESiNIN topluca yetkisine basvurmaktan geciyordu.

Taniyip bildikce kendine olan ÖZGÜVENi arttigi ; seslerin renklerin izlerin türlerin cesitlerin cisimlerin ve varliklarin INSANLIK ALFABESINi, YASAMAK FELSEFESiNI ve ortaklasa hayat kurma KiTABESiNi bilgiye bulguya bellege ve bilince arsivleyerek aktardigi; kelimelerle tarif olunan cümle hazinesinde deneyimleriyle ancak yön eylim pusulasini tayin ettigiyle, insana dair hatasizlik mükemmellik ve kusursuzluk diye bir sey yoktu.

Oysa...Sekizbin bilmem kac küsür yüksekligindeki asla erisilmez sanilip bilinen EVEREST` e tirmanarak binbir eziyetin yordugu azap soguk ayaz kezzaplari sonucu - her on tirmanma heveslisinden birinin ölümle sonuclanan akibetiyle- varilan EN ZiRVEDE sadece bir iki dakika bile kalamadan geldigi yerin dibine dönerken kendisiyle yaris güden insan...Kitalardan kitalara ask kanatlanip ucuran alli -telli turnalar, yol pusulasinda kayitli ve üstünden gectigi amansiz Himelaya zirveleriyle öpüsüp koklasmadan engin ovalarda kuluckaya yatmamakta.

ESYALARIN ve RUHLARIN birlesim kavsagindaki YASAMA KAVGASINI pasiflestirip sisenin icinden CiN cikaran veya halinin üstünde kainati yok edip yeniden yaratan HARRY POTTER hokus pokusculugunu baska secenegi olmayan A-salaklasmaya tasinirken, EN YÜKSEKLERDE hic kimsenin sahip olmadigina kamcilanmis istahiyla, modern cagin bunamis bogulmus ve her kanalda tamamen tikanip tükenmis kusursuzluk mükemmelliyetcisi insanligina ` hic birsey olamiyorsan bari, kilik kiyafet degistir, TANRIDAN ROL CAL, insan olmaktan cik, cinfikirles, aynalardaki seninle GIRGIR matrak gecen fakat yüzlesemeyen boslugu kazzikla ve kandir.....` sonucuna varir, insanüstülügün soyut suretinde varlik bildiriminde bulunmaya mühürlenmis harabi viran netice.

insandan KUSURSUZLUK yontmakla baslayip sonu gelmez büyüklüklerin zaptedilmezlerine ve kesfi-tanimi mümkünsüzlügün en YÜCESiNE sapip evrilen bu tersinden KAVRAYIS...

Kim ki israrla aksine yanilsamaya yol tutar, ( erinmeyip bari buralara biraz virgül serpistireyim ) niyet güder, tavan yapar, zemin kurcalar, cizgi ceker, duvar örer, öte gider, ileri gelir, yan basar, dümdüz hal vakit islerse; sürekli kendine KONUM atmakla ömrünü yiyip bitirdgi halde kör dügümlere sarildigi kisitlayan bogunuklugun karma karisikliginda cikisini bulamadigi köklü- temelli faciaya didikleyip kurcalayan uyumsuz parcalarini kapak yapar.

Keskesiz amasiz fakatsiz ne dil vardir ne dünya ne etraf ne ev ne cisim ne olay ne dogum ne ölüm ne hayat ne insan ne de karardan ikrara varip gelen gani gani hüküm.

Eveeeet yazin ki tanisalim kimsiniz necisiniz nesiniz, yazmazsaniz da hiiic mesele degildir, buraya gelip ugradikca, ben sizin yerinize de yazarim.

Kendini tanidigi kadar dürüstce mertce kivirtmadan dolaysiz süzsüz samimi ve gercegiyle salacaya teslim etmeden daha yüzlesebilmenin insani onurlu itibarli kilan degerdeki takdirinedir..taniddigi kadarindan tanitarak tanismak..

Dil ki...yazildigi gibi okunabilen, okundugu gibi anlasilabilen, anladigi gibi yorumlayip yasayabilenlere..

kimliginde hickimsenin hickimsesi yazilmak gibisi..

Hani....fiziksel teoremi de var bunun `isinan cisimler gevser bolarir süner kopar izden hizadan kaybolur cinsinden kesat vasat bir kabiz döngüydü nihai sonucuyla böylesi..

Tasiyacak inanci gücü onuru itibari kimligi ve kisiligi kalmayalarsa zaten yitikler harabinda hayatin elemine ettigi yoklugun hickimsesiydi...sicak suda bulasip yapistikca sürtünme erozyonuna dayanamayip sabun ve deterjan baloncuklari gibi, varligi esamesinden bi haberlige mahsus hickimsenin hic kimsesi

Elbetteki kimliginin altinda dogum ana baba din ve öteki alt basliklarin yazili olduguyla bütün etnik ayrintilari yurttaslasan TÜRKSE, Türk kimligini...! Degil mi ha, degil mi...!

Portekizli Portekiz...Brezilyali Brezilya....kimligini..degil mi ha...! Degil mi..!

Onurla tasidiklari ve her inanci topraginda tasiyabilen gücteki, adidiyet duygusuyla bagli olduklari ülke vatanlarinin adlandigi kimlikleri..degil mi ha...! Degil mi...!

Neyi gösteriyorlar...?

Kimliginizi gösterin dendiginde dinlerin kitaplarini göstermiyor insanlar ve toplumlar..degil mi...ha ! Degil mi..?

Mesela...:

Bu bakimdan tarihsel sürecte toplumlar pek cok inanc öbeklerinden gelip gecebilirler. Inanclari degistgi halde ÖZDE kalandir üst baslikta esas olarak kalan kisiye ve topluma özdes degismez köklü ve karakterlesmis KiMLiK.

Soydan bütün tarihsel dokumalari deneyimleri birikimleri miraslari birikimleri koruyarak kendisiyle beraber getirdikleri ASIL KIMLIGiN üst basligidir.

Yani insanlar inandiklari mensupla kimligi ön pilana cikan degildir.

Alt basliginda siralananlar arasinda din dahil her bir konu, ÜSTBASLIKTA YAZAN kökten soydan beri gelen KiMLIGiN soruldugu zaman tarif olunanidir.

KIMLIKLER de öyledir...

Balyalar üstüste binerse, DEGISIM DENEN islev ve TASIMAK denen kavram cöker cürür küflenir , koflastiginin ezikligi altinda kimligi ve kitabesi kaybolur dünya denen esyanin ve insan denen varligin.

Yazýnýzda belirttiðiniz gibi kiþi önce kendisiyle yüzleþmeli, kendini dev aynasýnda görmemelidir. Kiþi özveri sahibiyse, hep kendini düþünmüyor, baþkalarýna yardým edebiliyor, onlarla empati kurabiliyorsa iyidir, hatalarýný görüp düzeltebilir.

Evvveeet, kimsiniz nasil bilirsiniz kendinizi, yarin birgün salacada sorulmada, yazin ki bilip tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, ben buraya gelip ugradikca, sizin yerinize de yazarim.

Hal böyle olunca da hafizasi toplumu bilinci bellegi dili anlami kökü olmayanlariyla TANIMADIGI herseye, hic tanimadigi KENDiNi pazarlayan tezgahlarda soyut kafeslerin tutsagi olarak IYILiK GÜZELLiK poz fiyaka kostüm ve dekorculugunu döküp sacan ZÜGÜRT zavalliliga düskünlükte rekor kirar morglasan trvma.

Kök toplumu olmadikca dilden harap, iletisimden saygidan sohbetten uddan ihtiyattan viran...Ordan da artik kaybettigi hatir hafiya bilinc bellekte sekizgenle özdesmis cikarimin BAL PETEGI oldugunu bilip bulacak kadar his dil haysiyet ve hassasiyetini tamamen yiririp kaybetmisti cümle evre cevre ve devremiz.

Bu bakimdan ebe dede dayi ana baba...yani KÖK TOPLULUGU yoktuysa, intiharini gerceklestirmis TOPLU mezarlikti insanlik..

Saglikli karakteristik anlam ve ifadelerde bulunamayan KÖKLER olmadiginda cöllesmeye kizil kiyametleserek saglikli gövdeler ve dallar da yoktu. Saglikli dünler olmadiginda saglikli gelecekler de yoktu. Saglikli anlamli harfiyen bozulmamis kokusmamis insanlar ve bireyler yoktuysa saglikli kendine yabancilasmamis ve ASiMiLE olmamis Diller de yoktu toplumlarda yoktu.

Öyledir ki ve ondandir ki, dikili taslarla insanlik deneyimlerle kazandigi yanini yöresini tanimlayip isaretlerken kelimelerin adlandirdigi bilesiklere ve bilesenlere kendi ilmini inancini güvenligini ve nicesini yapti yordu yazdi ve kaydetti. Sekillerle tasvir ettigini kelimelerle adlandirarak; birlikte dayanismanin getirdigi beraberce irdeleyip danismanin ördügü TOPLUMSAL HAFIZA ve ORTAK BiLINNC buradan oldu eristi türedi ve yerlesti. ( ALMALI GÖL , AKDAGLAR, ULU CINARLAR vs vs gibi..)

Kökler, hayat denen devinimin topragina CAN SUYUNU ( yasama sevinci , hevesi, hakkaniyeti, hazzi, heyecani, meraki, mutu, umudu, mutlulugu....ve nicesini katarak ) SÜRDÜRÜLEBiLiR DEVAMLILIGI tohumlasmanin karakteristik kodlarindan baska hic bir seyle degistirilemez olani...yani boy beden büyüten asla vazgecilmesi mümkünsüz SACAKLANISI`dir KÖKLER degil mi..?

Tabiki de KÖK`lerdi degil mi..?!

Ekleri cekimleri tamlamalri ve sira dizinilerini söküp ayikladiktan sonra arta ve geriye kalan ANLAMLI özlü deger neydi...?

Evveeet, Salacaya varmadan, deyin söyleyin yazin ki kimsiniz nesiniz necisiniz, kendinizi tanidiginiz yerden bilelim ve tanisalim. Yazmazsaniz da hiiic mesele degildir, buraya gelip ugradikca, sizin yerinize de ben yazarim.

Iste taaa ordan beri kamastiran ESYALASMALARIN kulu kölesi olarak, CAGIRAN HER sese , dürtüye, dokunusa, agriya, sanciya, mahrum muhtac olarak, kelimelerin DIZI MEZARLIGINDA pisikopat ve siddetsever manyakliklara tetikcilik ettigi yozlasmalarla giydirildigi ilgisiz iletisimsiz piyasa tarzi kostümlerin dekor umunesi oldugundan sebep; konusmasini yitirmis terketmis azaplari icinde, rengin bozuldugu ve kuru gürültüerin geldigi tarafa dönüp dolasan IFLAS malzeme MÜLKÜDÜR artik ses soluk harf rakkam ilim isaret hece cümle ve lambali lambasiz izdiham...

MENFAATE düstügünden beridir de kötürümlerin mezarcisi tabutluklarda kizismis köpürmüs yarislarin gösterislerin abartilarin acimasizliklarin vicdansiz liyakatsizligine CÖPLESMIS POSETLIKTI zaten

DUYABILDIGI kadar kör yitik edilgen soyut silik kayip sagirdir artik...

Bir öbür yana, bir beriki ucuruma, kuru kütükler ve cansiz yapraklar gibi sökün edip sürüklenmeyi cagirir seslenirken dengesini DiLiNi düzenini ve dört diyarini eskitmis cürütmüs ETRAFLICA insan

Dipten sökülüp devrilmeye yakin saglam esintileri ve ECEL konvoyunu bekleyen ordan ötelerden usuulca ilismeyen hickimsesizligin takilip kaldigi tek tük bir zamana..

Vucudu zangur zungur, tepeden tirnaga birbirinden ilgisini alakasini kesmisligin cogu yerlerine kan ve nefes dolasimini saglayamayan copur cürüklerle iskelet haline yakin bir zaman..

Eli ayagi tiiir tir..

Gözleri torbalaninca..

Hal böyle olunca buraliysaniz eger yazin ki paravansiz perdesiz son salaca hazir kalip sorusuna kacip göcmeden kendinizi taniyin. Nasil biliyor taniyorsunuza da, kendinizi yazin ki tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, varip geldikce ben sizin yerinize de yazarim.

Bu yüzden yerli yerince kullanilacak olan dilin akil fikir cesaret onur itibar hak hukuk özgürlük ve özgüveni gözeten harflerinden hecelenen, sifattan zamirden ve tüm digerlenden yapilandirilanla hecelendikce cümleleri insanlik kitabina anlamli ve degerli kilan; ve `tüm bunlar NIYE `sorusunun karsiliginda dünyayi olaylari iliskileri ve insanligini yapmaciksiz yapaysiz dolaysiz ertelemesiz ve aracisiz bilip tanidigi kendini tanistiran samimiyetin SECiCI dilini yazip konusmalidir ortak yasama kopmaz ayriismaz aidiyeti olan her insan.

Acindirarak zavallilik endüstrüsünü kurumsallastiran ve her türlü istismarin kullanisli hammaddesi olan - satilik kiralik her yol ve damardan ilim bilim sanak edebiyat araciligiyla tezgahi kurulup pazar piyasasi borsalanan - kötüyü aciyi kederi cileyi sonsuz sabri ve kitlik kanaatliligini kaullenmis kaniksamis sabikali cürüm de ayni zehirlenmenin insanlik ölümünü katlayip kundaklayan intihar girisimciligidir.

Elbetteki sonsuz sorgulamasiz kliplasmis süslemelerle KÖR BAKAN iYIMSERLIK, hayat gercekliginden kopmus tükenmis kendi kendini parlatip kamastiran ZEHiRLENMELERe dogurganlik ettigi gibi..

HIZINA yetisilmeyen tüketim bagimliliginin kulu kölesi olarak derinligi olmayan sahteliklerin kumlarinda yatiyor, gösterisli profillerde yunup yikaniyor, adalarda modalarda gezip tozup modelleniyor, üstünden inmedigi araclarla hizlica gelip geciyor, fakat buyruldugu kukla köleligi ne soruyor, ne OKUYOR, ne yaziyor, ne düsünüyor ne de sorguluyor..

Cünkü artik kendine vakit ayiracak kadar ne özgürlügü ne özgüveni ne dili ne alfabesi ne kökü ne sakinligi ne dinginligi ne huzuru ne ilgisi ne itibari ne cevresi ne toplumu ne de kökeni vardi, `tüm bunlar niye `temel sorusunu ibadet hanelerin avlusunda bile aklina getirip sormayan insandan sonraya kalan mefta.

Tedavülden kaldirilan insanlik degerliligi yerine aciya, eziyete, karanliga, cehalete, zavalliliga, kötülüge, tükenmislige, hantalliga, yilginliga, umutsuzluga, kötümserlige bin türlü mutsuzluktan mutluluk paydasi cikaran saplanmis kaybolmuslugun müptelasi carsi bazar budalaligi buradan üretilip ihtiyac yogunluguna göre piyasaya sunuldu.

Edep, sanat, siyaset, inanc, ahlak, saygi, özgürlük, özgüven, dayanisma, baris, güvenlik, bilim, ilim, söz, yazi, dil, dagarcik, hukuk, hak, egitim, iletisim kültür...hepsi ve hepsi aidiyetini ve duyarliligini kaybetmis insanlik molozunun kayitsiz ilgisizligine kul kurbat gitti.

bilinen insansa hayati karartilanlar arasinda esyalasip maddeleserek, alip satanlarini TANRISI bildigi bütün yabancilastirici ve yozlastirici kokusmus cürümüslügün özenti talibi ve bagimli müsterisi oldu.

Duyarlilik itibar erdemlilik gibi DÜSÜNCE deryasinin ve FELSEFE dünyasinin insan akli fikri ve kalbi, kaldirildigi serbest rekabetci tüketim piyasasi MORG rafinda, böylece kitabi hic okunmayanlar listesi arizasinda can cekiserek öldü öldü dirildi.

Magaradan ciktiktan sonra imar, iskan, altyapi, üst otorite, yan kurulus, orta direk derken, hep bir üst ve üstün deger KAZANMA ve YARATMA ugruna alfabenin tüm kitaplari sayfalaini artik mutlak yüksek getiri esasina dayali PARAMETRIK eksenlere dünyayi ve insanligi kaydirarak, mega -giga kentler mezarligina hersey matametik hesap kitapndiliyle insan ölctü bicti tartti aldi satti ve konustu.

Taaa ki magaradan disariya cikincaya degin bu böyleydi..

Cünkü etrafinda olup bitenlerden kesfettigi evreni olgulari ve olaylari tanidigi kadar, kendi varliginin tutulan niyetle erisilen son araligindaki dahlini, degerini, islevini ve icerigini tanitip duyurmak ve her canli türü gibi yeryüzü ortakliginda hic bir seyin bozulmadigi bütünlükte SÜRDÜRÜLEBiLiR DEVAMLILIGINI soyuna sürgün veren saglamak istiyordu insanlik.

Magaraya girdikten sonra devir devran degisti, rengi bicimi sekli tarzi örtüler ve kaliplar altnda saklanip mukayet ( sahiplenme ) olunan biriktirme isine girisip yapisti ciradan cira yakan ve rüzgarin cevirdigi sayfalardan yaprak örtünen insanlik. Doyup kandikca hüner sahipleri MESLEK ERBABI oldu. Doyup kandikca güvenligin verdigi huzurla kendinden artan fazlaliklariyla dogadan tasvir ettiklerinden kendini ARSIVLEMEYE gitti insanlik. Söz ve sanat, duvarlara resmedilip islendi.

Avlayip topladiklarini tabiat kadar aracisiz kalpazansiz pazarliksiz tezgahsiz istifsiz ve israfsiz gün bulup günübirlik yasiyor ve tüketiyordu.

Hic kuskusuz magaraya girinceye kadar yildirimlarin atesledigi kivilcimlarda görünüyor kayboluyordu, hic birseye inanci güvenci dili sözü yazisi alfabesi kaydi kültürü alfabesi ve KÜTÜP HANESI olmayan insanlik.

`gelip gctigi dünyada ne ariyordu, neyi buldu, neyi bildi, ne ögrendi, neyi unuttu.....`gibilerin ardi sirasina tüm bunlarin hepsi niye...? Sorusu..

Ki ...bu soru ayni zamanda merak ettigi evreni ve iliski aglarini adlandirip anlamlandirmaya calismayi bilip bulmaya calisan; ezelden bugüne kadar büyüyüp geliserek cagdasliga güncellendigi DÜSÜNCE kavraminin ve FELSEFE dosyasinin en temel cilingir anahtaridir.

Hayat denen sahnesi muazzam sanata sormadan edimiyordur insan...tüm bunlar niye diye..?

Ya da bilemedin tirenden, oto yolundan, ucaktan, vapurdan gemiden aktarmali veya aktarmasiz yolculuklar sonrasinda palmiyeli bulvarli sahilleri surlari körfezleri ve koylari gezip görülen yerler arasinda listelemenin ardindan ugrak verilen soluklanip dinlenilen ÖREN YERLERINDE bu günün hikayesini gelmis gecmis bütün izlerden ve kalintilardan danisip sorarken..

Veya kaplayip kusatan bütün gürültü koparan hengameleri avlunun disinda birakan mabetlerde, mezarliklarda, dik yokuslu merdivenlerde yahut rüzgarli teraslarda sirrini bilmedigi fisiltilarin getirip götürdügü dinginlige dokunup söylesirken...

Cevreleyen ucsuz bucaksizliga halim olan uzakliklari dolduran cümle varliklarin ve göz alabildgince bosluklarin sessizligini duyumsayan ruhuna doyurup sindirirken..

Bayir yamac gezip dolastigi dünyada yol üstü daglarin ucunda veya tepelerin sirtinda yalniz agaclarin gölgeleyen serinliginde yorgunlugunu dinlendirmeye koyuldugu etraflari bakar seyrederken..

Evvvet...salaca kalabalgi önünde cevabi belli ve bilindik törenselligin terkine kendinizi birakmadan, yazin ki tanisalim kimsiniz, necisiniz, meram maksatta hangi dil, nasil bir hayat, ne gibi niyet maksat ve insana dair..Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir, ben buraya gelip ugradikca sizin yerinize de irdeler yazar eklerim.

Böylelikle uzun ve bilimsel makalelerden tut ki, felsefe egitim hukuk salik matematik sanat ve sirrini hikmetini yazan kalem sahibinden siir ve Edebiyat diline varincaya kadar hic bir cürümeye kokusmaya yozlasmaya ihmale ve ihanete terketmeksizin bütün ara ve ana myapi taslarini kullanarak öznesiyle yüklemizle tümleciyle basitten siralisina ALFABELERDEN yola cikip CÜMLENiN her türlüsünde ehillesip ustalasan LEHCE -LISANA islerlik, canlilik, saglamlik, kaynaklik saglamanin degismez ve eskimez ilkesi...tanidigi kendine SAHTEKARLIK etmeksizin tanismanin yolunu dilini hal ve vakitte insan kilmaktir. Tüm diger denge düzenlerse bunun üzerine kurulur. Degilse bozulur.

Köklere inildiginde hem isim hem de fiil soylu kelime ortakliklari da ( gül, yol, kat, ...) tasidigi anlam kadar konusma düsünme yazma ve iletisim diline akiskanlik saglarken buldugu ve bildigi degerlilige insanligi yüklenir tasinir.

morumsu, bademsi, acimsi, ...gibilerin irili ufakli beyanda bulunan sifatlariyla beraber OLDUKCA sözcügü...hem Fiilimsi, hem zarf ( iken, ca, arak ,en, unca...ekleriyle zarflasan fiil ) ama ayni zamanda Miktar belirtimi bakimindan zarf kumasiyla giyinir ve görünür.

SIFATLAR ki..tek basina ikiye ayrildiklari ana ödevlenme yüküyle varliklarin rengini bicimini ...niteleyip belirtirlerken sayi soru belirsizlik ve isaret sifatlari olarak omzunda tasidiklari dilin TÜRKCESi`ne lehcelenip lisan yazdirirlar. Tek basina binlerce zarf dersen aynisiyla yine...

Bu sürekliligi sonsuzlukla dengeli bütünlesmisligin catisini binasini omurgasini evini yurdunu toplumunu ve Dil hal yol vakit dünyasini yapan edatlar baglaclar ve ötekiler, tugla ve kiremit araliklarini ören karan yoguran ve dolduran vazgecilmez tamamlayiciligin sihirli yapi taslaridirlar..

Kullanilip konusulan dilse ayni nitelik karakter deger ve cevher zenginligiyle özgün insanin aidiyetliligine KILAVUZDUR.

O sayede INSAN konusup kullandigi diline KILAVUZKEN...

DIL baglamli edatlar zamirler ve ötekiler, kurdugu yordugu yüklendigi insanlik iliski ve iletisimine sosyallestikce UYGARLIGIN ve CAGDASLIGIN ekmegi suyu topragi gibi, bitmez tükenmez kaynagin dönüm dolasim yeri ve beslendigi kaynaklara kendini tohumlayip cogaltan harman -hasat ihtiyac teminatidirlar..

Böylece SIFATLAR zamirler zarflar ve digerleri öbürleriyle söz yazi ve konusma dilinin emek zahmet ve yükünü tasirlarken..

Kendinizi baskasinin MEFTALIK SALACASINDA kaliplasmis hazir cevapliliga sonlandirmaksizin, sizce kimsiniz, necisiniz, nasil bilir tanir ve yasarsiniz...yazin ki tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degildir buraya gelip ugradikca, ben, sizin yerinize de yazarim.

Evvela kendini tanimakla ve tanimlamakla baslayan AKIL fikir zihin bellek ve bilinc birikiminden; ve konustugu dilin özgür ve özgün liyakatlisi oldukca ancak, kendiliginden dizilip siralanarak insandan insana seslenir, duyar, dinler tanir ve tanisir hayatin evini yolunu yurdunu yuvasini islevini ve iletisimini kurmakla ait ve sorumlu her kisi.

Bu yüzden karsilikli haberlesen konusmayla siralanan cümleler, üc gün bekledikten sonra muhatabiyla satranc oynar gibi beklemeye birakilarak sürdürülebilir bir olgu degildir.

Konusup anlamanin temel ilkeselligiyse, elbetteki harflerle olusan; kelime öbekleriyle siralanip aklin fikrn bellegin ve bilincin ZIHIN kabindaki birikimleri MANTIK ÖNERMELERIYLE ölcüp tartarak saniye farki bile sektelemeye yahut bekletmeye tökezitmeksizin karsilikli kurulabilen iletisim gücüyle olan biten büyümüs gelismisligin becerisiyle mümkündür.

Konusup anlamasini ve dinlemesini bilen iletisim zenginligi ürettikce dünün yarinlari ele güne muhtac olmamaya UYGARLIK basligi altinda büyüdü ve zenginlesti.

DOGADAKI FIGÜRLERI taklit ve tasvir ederek INSANLIK ÖYKÜSÜNÜN ve DÜNYA HAYATININ hikayesini yazan ALFABEYLE bütünlesip birlesiverince, lehceler lisanlara, lisanlar insandan insana ...yol aldi, temellere dayandi, topluluklara ve toplumlara sirayet etti, diger seylere farki olanlarin farkindaligini yaratti, kültür yumagi bundan ve buradan oldu ve olustu.

Ve böylece DOGADAKi SES taklitleriyle hikayesi olusan INSAN ZiHNI ve BELLEGi..

Düsünce ilmekleriyle örülü ve sorgulama damlaciklariyla beslenen verimliligin topyekün hasilatini saglayan sihirli sey ise, düzgün ham hoyrat girintili dik yatay kavisli copur oyuk delik cikintili yüksek engin...ZARF ve SIFAT tür ve cesitliliginde ne varsa tek basina genelde hic bir anlam ifade etmeyen Edatlari ve Baglaclari dahi calisir isler kilarak yoran ve yorumlayan merkez; MANTIGIN bilinci ve dil dagarciklarin BELLEK hazinesidir.

Bu farkliligiyla tüm diger canli cansizlardan farklilik yaratir.

Insan tüm diger seylere giderken kendini götürür, ordan gelirken herseyi kendi bildigi ve bulduklarina getirir. Buranin ismi cismi ZIHiN ALGILAMASI ve HAFIZA BELLEGi´dir.

Ucurumdan yuvarlanirken veya cöllere kum tanesinin hikayesini götürürken karisip kayboldugu serüveni kendi degerince tasiyarak saatin suyun yolun devranin yürüdügü yere götürürken taslar kayalar insana konusmaz ama, kendini duyuran seslilikleri vardir.

Isigini bulan gecenin konum koordinat ve navigasyon muhtacligini doyurup giderdikten sonra ancak ilini yolunu yurdunu yuvasini sokagini ve evini bulabilecegi, her varligin kendine özgün anlatim dili, ses tonu, karakteristik disa vuran ifade bicimi ve kendini tanimlayan telafuzu vardir.

Lehceler lisana, lisanlar insandan insana ...yürüyüp giden yol ve akip giden su gibidir.

Evet yapmaciksiz yapaysiz kendini tanimakla basliyor, sonsuz sinirsiz evrenle tanimak ve tanismak. Yazin ki tanisalim. Yazmazsaniz da hiiiic mesele degil, buraya geip ugradikca ben sizin yerinize de yazarim.

Seve seve, sevine senine...ortalik sakine erdikten sonra saatin ücü müydü neydi, nasil ne gibi tesekkür edecegimin karsiligini INSAN GÜZELLiGiNiN alfabesi ve diliyle hem bana kapisini acan insanlara hem de onlardan sonraki kendimle basbasaligin sinirsiz sonsuz evrenine eve varincaya kadar ve evden sonra halen dahi, sayikladim ve söylendim.

istem disi tir tir titremelerin peltek halini yalpalamaktayim, erkegin daha fazla sormasina aldirmadan boy pos endami güzel kadin, ` yaz yagdiran sel sagnak gürültüsü bu birazdan diner, o vakte kadar isterseniz iceri buyurun kahve iceriz birlikte `dedigine...

Ihtiyatli ve titrek sesle sorup sorusturduklarina baktilar gördüler anladilar ki gürüldeyip yandikca simsekler..

Baktilar gidecegim yok. Hirli mi hirsiz mi dercesine bir müddet sonra kapiyi gicirdattilar..

Ormanin bitiminde tek basina büyükce bir evin garaj girisine zar zor attim kendimi. Sinyalli lamba yandi. Icerden birileri don pijame ve gecelikle camin perdesini aralayip bakindi.

Dursam bir türlü gitsem yagan silsileden göz gözü görmedigi gibi cakan simsekler arabanin önünü yanini delip geciyordu.

...ve öyle bir sakirdayip parliyordu ki simsiyah olan gecenin rengi, ormanlari ve her yeri kaybldugu yerden ardi arkasi kesilmeyen muazzam isiklandirmalarla ortaya cikarip gösterirken, yer gök birbirine giriyor silecekler iri damlalara yetisemiyordu..

Günlerdir yagmur yoktu. Yaz ki katran kaynatan sicaklikta bunaltici yagdi yagacaklarin aksamdan simsiyah bulutlari kaplayarak her yeri zindana cevirdigi belli ki gök yarilip yikilip yere patlayacakti. Yol boyunca kivrimli derelerden ormanlardan göllerden gectim. Evlerden uzakta öyle bir indi öyle bir gürledi ki...

Simsekten cok korkarim demistim ya.....birgün oturdigum yerden yaklasik yüz kilometre uzaktaki muhasebeci esmere hovardaliga gitmistim. Ikinci günden sonra bir yerde cok kalamadigim aliskanligim üzere yedik ictik kucaklastik evin yolunu tuttum.

Özgür ifadeli gercek sahsiyete aitliligin ÖZGÜN yazi diliniyse alfabenin ve kelime öbeklerin hakkini helallesebilen sahtesiz özentisiz ve samimiyete dayanarak kendi akil fikir emek zahmetiyle konusan yazan cesaretin hüner marifetidir.

Akil fikir düz mantik ters önermeli her türlü makaleler de neredeyse ALINTI YAPMAKSIZIN ele aldigi konuya derinlik yahur ifade edebilirlik kazndiramayan; ve ikinci satirinda kendilerini hemen ele veren toplama cikarma METiNCiLIGiDir.

Bu yüzden siirimiz ünlü sairlerin gerek dogudan gerek batidan cevirdiklerine hayran kaldikleri ; ve onlardan ASILANDIKLARIYLA kurak damarlarin ILHAM kaynakligini terbiye ettikleri esinlenmelerden ibaret ve ibretlik ADAPTASYONDAN öteyi gecmeyen vasatlarin tekraridir.

Zayif, hazirliksiz, birikimsiz, üretimsiz kolay teslimiyetciligin yapilandirdigi GÜDÜMLÜ topluma EMPOZE ettigi zarar ziyan, Etkilendiginden etkilenen insan tipini her türlü iradesiz tepkisiz özendigine benzesme uyusuma alistirip yapay ve yüzeysel BASMAKALIPLI bicimsellikler koklatmaktir.

Sonsuz Sinirsiz yabancilasmadan CEVRILENLERiN sinemasi resimi mimarisi müzigi ve pek coklarinda oldugu gibi, gerek DOGUDAN gerekse BATIDAN ARANJESI yapilanlara ve bakip seyrettigine TÜRKCEYi cekip cevirenlerin kendisi oyuncusu senaristi sairi yazari olur cikar.

Metinler makaleler düz yazilar siirler söylesiler konferanslar sipikerler diziciler oynayan oynamayan herkes sayesinde her katilimcinin Dil ve Kültür yozlasmasina kiralik katillik niteliginde suc ve sabika dosyasi ofisledigi bu bulantili kusnukta..

Üretmeden kendi haline birakirsa, hayatin her alaninda oldugu gibi dil de kullanilmadigi ihanetin öksüzlük vesikasi olarak deger ve anlamindan düser, üretenlerin ASIMILASYONUNA ve EROZYONUNA ugrayarak sahte dilli, yapay formatli, üstün gelene ÖZENDIRILEREK kendini degersizlestirenlerin baskalasmayi kutsal bilip inandigi yöreli yarali AGIZ YALAMASINA dönüsür.

...Cünkü dil, sadece secilmislerden pürüzsüz, sevimli, sempatik, cici, süslü, dekor ve depo abidelerinden toplama kelime haznesi veya alfabe deposu degildir. Her dilde oldugu gibi, iyilere anlam verenler kadar kötülerin de adlari isimleri ve cisimleri vardir. Kimi sözlüklerin alip kapsayamadigi kadar da coktur. Insan üretip paylastikca aidiyetinde olan her deger gibi dil de kendini bu kelime öbeklerinden artirir cogaltir .

Fakat bütün bunlar böyle olmakla birlikte verniklenip cilalandiktan sonra firinlanmaya verilmis porselen balyalari veya kalibina üflenerek sekil verilen CAM kristalleri degildir edatlar zarflar zamirler...ve diger..

Baglaclar, Edatlar, Ünlemler derkeeeeen..dilin akiciligi ve ihtiyac duydugu bu SEKIZ YAPI TASIYLA örüp dokudugu ilkeli kuralli saglam temellilikte Türk toplum dilini imar eder ve imar ettigi yapisal dokunun pürüzsüz ve kalici degerliligine islerlik kazandirirlar.

Zarflar...yer yön zaman durum miktar konum soru ...topluluguydu mesela. Zamirler kendileri isim olmaiklari halde ismin yerine vekalet eden kelime gruplariydi, sifatlar renk sekil bicim isaret...toplulugu ve öbekleriydiler.

Isim`lerse varliklara AD olan gruptandi.