Şiire Yeni Başlayan Şairler

326 izlenme 10 yorum 14 Mayıs 2024 Salı - 13:43
Şiir yazmaya yeni başlayan genç şairlerin şiirlerindeki teknik ve mana hatalarını hemen tenkit ederek, onların hatalarını hemen görmesine ve düzeltmesine vesile olarak mı onlara daha iyi yardımcı olmuş oluruz yoksa ufak tefek hatalarını görmemezlikten gelerek, o hataları zamanla ustalaşarak kendilerinin görüp düzeltmelerine fırsat vererek, onları sürekli teşvik ederek, moral vererek, gayrete getirerek mi daha iyi yardımcı olmuş oluruz?
Yorum Yaz
Yok
6 Ağustos 2024 Salı - 01:17

6 Ağustos 2024 Salı - 01:49
tarihinde güncellendi...

Cevap Yaz
Bilerek yapılıp yapılmadığına bakılmalı bence. Dilin degisken olduğunu hepimiz biliyoruz. Eskiden kullanılan benzetmeler artık karşı tarafta pek bir mana uyandirmiyorsa terk edilebilir. Mesela hic doğal ortamların içerisinde bulunmamış bir insanın pastoral şiirler yazarak kuştan böcekten ormandan bahsetmesi ancak taklitten ibaret olur bu da okuyucu tarafından pek rahat hissedilebilir. Günümüz şiirlerinde, istesek de istemesek de soyut kavramlar daha önemli hale geldi. Eskiden yoktu demiyorum elbette vardı. Ancak şuan da imgelemeler ve yeni icad edilen terimler şiire girmekte ki olması gereken bu bana kalırsa. Haliyle geleneksel kuramların dışına çıkılmakta dolayısıyla hatalar görünmekte. Duzeltmekten ziyade neden böyle yazıldığı sorulmalı, eski şairler daha çok hatırlatilmali. Zaten egoist bir insan şiir yazmaya çalışıyorsa ne eleştiriye kıymet verir ne de tavsiye edilen kişiyi okur. Gelgelelim nasihat edilecekse, nasihat edecek kişinin de çok yönlü olması, edebiyatın türlerinden iyi anlıyor olması gerekir. -Sitede bir çok insan bu niteliklere sahip onlara bir sözüm yok- Mesela Ahmed Arif'in şu dizeleri insanın içine işliyor ama Türkçe kuralları yahut şiir geleneği açısından dört dörtlük değil;

"Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi"

Aynı şekilde yazan bir çok şair ve yazar var.

Kemal Tahir mesela köy ve şehir dilini ayırmak için yazarken konuşma diline ağırlık vermiştir. Değerlendirene hata gibi gelsede hata değildir. Zaten mükemmellik ne dilde ne de hayatta mevcuttur.

Bana kalırsa yapılabilecek en güzel şey değerli şairlerin şiirleri neden güzel bu anlatilabilir bir usta tarafından. Bu çok hoşuma giderdi benim.

Biraz uzun oldu özür dilerim. Şunu da söylemek istiyorum. Siteye girdiğimiz gibi yukarıda kitap reklamı ve birkaç söz dönüyor. Onun gibi göz önünde olsa yapilacak şair/şiir analizi -yapilirsa eğer- çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Saygılarımla
ERHAN TIĞLI
30 Temmuz 2024 Salı - 10:26
Cevap Yaz
Herkesin bilmesi geren yazım kurallarını bilmiyor ya da hatalı kullanıyorsa uyarmalıdır. Duygu düşünce yoksunu ve düz yazıyı andıran şiirleri de eleştirmeli ki gerçek şiire ulaşsın. Güzel şiir yazmak için çok şiir okumak gerektiği de vurgulanmalı.
Taylan Uzar
29 Temmuz 2024 Pazartesi - 21:09
Cevap Yaz
Bende gençliğimden beri yazıyorum. Başka bir sitede idim. Eleştirilip yol almak tercihim olur. Zira bir çok kural ve bilgi yoksunuyuz.
ERHAN TIĞLI
16 Mayıs 2024 Perşembe - 17:23
Cevap Yaz
Sadece gençler değil yaşını başını almış kişiler de yoruma ve eleştiriye muhtaç. Şiirle manzumenin farkını bilmiyorlar. Ölçü ve uyakları tutturdular mı oldu diyorlar. Oysa yazdıklarının düz yazıdan ayrı bir özelliği yok. Şiirde benzetme, söz sanatları, değişik deyişler olmalı. Söz gelişi çok sevindi yerine etekler zil çaldı der atalarımız. Bir manide "yüzünde göz izi var/sana kim baktı yarim" diye vurgulanıyor kıskançlık. Daha çok örnek verebiliriz ama anlayan dinleyen yok. Eski bir öğrencim yaşı elliye vardığı halde manzume yazıp şiir diye sunuyor. O kadar uyardım, dinlemiyor. Birkaç şakşakçı övünce de şairim diye geçiniyor. İlle de şiir yazmak zorunda değilsiniz baylar bayanlar. Düşünce ve duygularını düz yazıyla anlatın, günaha mı girersiniz?
rafet-korkmaz
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 23:10
Cevap Yaz
Söze şiirden başlamalı sanırım kıymetli büyüklerim. Şiirin de tek bir anlamı yok, aşka nasıl ki binlerce tanım yapıyorsak ve halâ yetmiyorsa tanımlamak için şiirin tanımı da böyle hep eksik kalmalı hep arayış içinde olmalıyız.
Şiir, bütün sanatlardan faydalanıyor, nesir diliyle anlatılamayanı anlatmaya çalışıyor,
ama zarif, ama düşündürücü, akılda kalıcı ve estetik...
Şiir yazmak, iyi şiir yazabilmek için yetenek olmalı ama yetenek duygu zenginliği yetmiyor işte.
Kelime hazinesinin ve kültür zenginliğinin bir o kadar güçlü olması lazım...
Ha özellikle geleneği bilmek lazım. Yani yazamasada bir şiirseverin bilgi sahibi olması şiir adına olumlu her zaman.
Şiirde müzik gibi duygu yönü olarak, (arabeks, klasik, modern ve imgeli şiirler gibi kendimce adlandiriyorum)arabesk şiirlerle karşılaştım başka bir mecrada. Sevmedim ama saygı duydum.
İyi şiir okumakta yazmaya çalışmakta bilmekten geçiyor, yani duygu vardır ama yetmez bunun yanına salt bilgiyi de eklemek gerekir.
Yeni şiir yazmaya başlayan arkadaşlar ömür boyu tenkide açık olmalılar. Kırılmalı, incinmeli rüyalarına girmeli şiirden vazgeçmek istemiyorsa.
Ve örnek almayı, saygı duymayı benimsemeli.
Birkaç büyük yazarın ya da şairin kitabını okumak yetmez kendini geliştirmek için,
şiir hayatın her anında ve her yerinde vardır önemli olan o şiirsel estetik içerisinde yansıtabilmek. Bu da denemekten, defalarca denemekten geçiyor ve zamanla elbet su akıp yolunu buluyor. Gücü yetiyorsa kendini aşarak yazmaya azim ediyor.
Farklı kültür birikimleri, farklı bakış açıları aynı şiire farklı yorumlar getirecektir.
Yeni başlayan arkadaşların her zaman şiirlerinde kendi dünyalarını anlattıklarını unutmamaları gerekiyor, kendi kültür birikimlerini, kendi hayal ve imge dünyasını. İnsan bundan utanıp sıkılmaz aksine yavaş yavaş kendi şiir ütopyası içinde yol almanın keyfini çıkarır.

Eleştiriye gelince, her anlamda eleştiri yapılmalı bence teknik olsun, duygu yönüyle olsun. Ama sonunda şevk verici, heyecanlandırıcı, yazmaya devam etmesi hakkında telkin edici şekilde sonlandırılmalı.
Öneriler sunulurken, bence diye eklenmeli, önemsediği hissettirilmeli,.
(Daldan dala konar gibi oldu biraz ama, eleştiri konusu benim için önemli olduğundan aklıma gelenleri, hissettiklerimi yazmaya çalıştım, Saygılarımla tekrar)
Nuri Baş
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 22:40
Cevap Yaz
Eleştiri sadece yapıcı olursa güzel ve faydalı olur.
Yoksa moral bozmaktan başka bir işe yaramaz.
Hele öyleleri var ki hem dilleri hem de kalemleri çok kırıcı.
Adeta insanın onur ve haysiyetiyle oynuyorlar.
Erol hoca'mın buyurduğu gibi yapıcı olan insanı kırmayan, insan onurunu incitmeyen bir eleştiri elbette ki genç yetenekler üzerinde olumlu etki bırakır.Ama çok sert ve kırıcı eleştiriler tamamen onları demoralize eder.
Hele ki bazı illa bir hata bulacağım modunda olan kişiler var. Bunlar bir hata bulamasalar psikolojik rahatsızlık geçirirler adeta.İlla bir hata bulacaklar. Sanki kendileri hatasız kulmuş gibi.
Kısacası bir öğretmen gibi kırmadan dökmeden hatalar , eksikler öğretilecekse bu kabulümdür. Ama daha işin başında moral bozup da eline kalemi yeni almış genç bir arkadaşımın bütün hevesini kırıp kalemi elinden savuracak hale getirecekse olmaz olsun öyle eleştiri.
AhmetZeytinci
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 21:35
Cevap Yaz
Bıkmadan usanmadan yazmak lazım okumakta tabi ki başka başka şairleri...
Gökdeniz
14 Mayıs 2024 Salı - 17:09
Cevap Yaz
Bence yolun, işin başında uygun uslupla yanlışların söylenmesi daha doğru olur. Zira yazar kendisi olayı öğrenene kadar birçok hatalı şiiri birikmiş oluyor. Hatta yanlışlıklar zamanla alışkanlık yapıyor.
Genç arkadaşlar da şiir yazıyor, biriktiriyorlar. Gelecekte belki başka şekilde değerlendirecekler, hiç değilse ellerindeki şiirleri düzeltilmiş olur. Eleştiriyi asla "hiç olmamış, çok kötü, kafiye ölçü hak getire vb" türü sert uslupla değil de bir yandan da gönül alıcı şekilde yapmak daha makbul olur. Kişinin eleştiriden rahatsız olduğunu hissettiğinizde de zaten bir daha eleştiri yapmazsınız. Değilse de, harika olmuş demek de istemiyorsanız yorumu es geçersiniz :)
delibal
14 Mayıs 2024 Salı - 15:52

14 Mayıs 2024 Salı - 20:55
tarihinde güncellendi...

Cevap Yaz
Dost acı söyler mantığından hareketle, ağaç yaş iken eğilir atasözünden de hareket ile, bence gerekçelerini de açıklayarak teknik yönden hatasını anında söylemekte fayda var eğer eleştiriye açık değilse zaten o kişi şair de olamaz onun için hiç karışmamak en güzeli. 2 parmak daktilo yazan birine 10 parmak daktiloyu öğretmek çok zordur. Hataya göz yumduğunuz zaman şiirin her tarafında hata oluyor bunu düzeltmesi daha zor.

Şu uygulama yapılabilir site olarak denir ki teknik açıdan yorum yapılmasını kabul ediyor ise şiirinin altında veya üzerinde belirtsin ona göre yorum yapılsın.

İsmi lazım değil çok sevilen hece dünyasında pir olarak kabul edilen bir arkadaşımız bir zaman benden teknik eleştiri istemişti onun huyunu bildiğim için üstat dedim pohpohlayayım mı yoksa teknik yönden eleştireyim mi diye sordum. Ben dedi pohpohlanmak istemiyorum ne görüyorsun teknik yönden eleştir dedi. Bütün hatalarını gerekçelerini göstererek yazdım 10 kıtalık şiirinde bir sağlam kıtası yoktu. Döndü bana dedi ki 100 kişi yorum gönderdi bunların hepsi ayakta alkışlıyorlar dedi siz hatalı görüyorsunuz utanmıyor musunuz dedi. Beni sayfasında alenen rencide etmeye kalktı.

O kişiyi bütün ortamlarda engelledim sosyal medyada ve telefonumda. Çünkü benim nazarımda pislikti. Necasetten taharet olmaz derler ya. Öyle birisiydi.

Aslında uzun yıllardan beri bu yüzden teknik eleştiri yapmıyordum fakat bu sitede bir kardeşimizin ricası üzerine ufaktan şiirlerin hatalı teknik yönlerini belirterek yazmaya çalışıyorum ama inanın korkarak yazıyorum.

Site kuralları 200 tane yorum istiyor şiir yarışmasına katılabilmek için ve bu yorumlarda basmakalıp sözleri istemiyor şiiri okuyorsunuz teknik yönden bir sürü sıkıntı var buna nasıl yorum yapacaksınız onu merak ediyorum.

Bizde Ulus olarak göç yolda düzelir mantığı var. Nasıl başlarsa öyle gider 7'sinde neyse yetmişinde de odur insa. Onun için bence şiire başladığında en sert teknik eleştirilerle yetiştirmek lazım eğitmek lazım şiirin kimlik bilgisini vermek lazım bir insana üniforma giydirmeyle subay polis ya da hemşire yapamazsınız ama ona kimlik verirseniz üniforma giymesine de gerek yok.

Şunu unutmamak lazım yorumlar şairin kendisine değil şiiredir. Şiirine yorum yapıldı diye şairin gücenmemesi lazım aksine gurur duyması lazım.

Vesselam.
Nuri Baş
14 Mayıs 2024 Salı - 13:54
Cevap Yaz
Tenkit, her insanın kabulleneceği bir şey değildir.
Şiire yeni başlıyorsa işin başında tenkit şairin moralini bozacak, onu olumsuz yönde etkileyecektir.
Hele ki bir de tenkit , eleştiri sınırlarını aşıp nefse dokunursa, bunu kimse kolay kolay kabullenemez.
Belli etmese dahi kalben kırılır.
Bence onu teşvik etmek, gayrete getirmek, hatalarının düzeltilmesini zamana bırakarak ve ustalaşarak kendisinin görmesini sağlamak ona yapılacak yardımların en güzelidir.
Değişik şairleri okudukça, kendisi farklı konularda şiirler yazdıkça zaten eksik yönlerini ve hatalarını anlayacaktır.
Eğer bu hataları göremiyorsa, ya inadındandır ya da şairlik kabiliyyetinin olmadığındandır.
Bu iki sıfat da iyi bir şaire yakışmaz zaten.
Yorum Yaz

Şiire Yeni Başlayan Şairler

Şiire Yeni Başlayan Şairler

Şiire Yeni Başlayan Şairler