B i r i s i baş molladır, üçü de müritleri,
Muskayla diriltecek,h a s t a olan itleri
Onlar için cer ayı,şu mübarek r a m a z a n
Köyleri d o l a ş a r a k, okuyacaklar ezan.
Konuk olmaktadırlar,ağaların evine,
Nefis yemekler çıkar,iftarda önlerine.
Sıra B e ş l e r köyünde, ramazanın on beşi,
Fitre zekât vermekte ,köylülerden her kişi.
Selâm verip girerler, ağanın odasına,
Mideler kavuşacak,emeklerin hasına.
Döşenmiş dayanmıştır, a ğ a konuk odası,
Y o l c u l a r ı ağırlar, burda halkın sofrası.
Halı yastıklarıyla,yer minderi mobilya,
Baş minderin üstünde,kara tazı uyuya.
Molla alınır buna, k ı m ı l d a m ı y o r tazı,
M o l l a a d ı n a mürit, y a p ı y o r itirazı.
"Nesi var bu hayvanın,ta baş köşede durur,
Kimseye aldırmadan,pis kokuyla ossurur.?"
Ağa mahcubiyetten, boyun büküp dinliyor,
Bu arada çömezi,"kahveye b u y u r diyor."
A ğ a n ı n cevabıysa, ü z ü n t ü l ü ve kısa,
Manidar s ö z l e r i n i n ,üstüne basa basa.
"Tazımız isal olmuş, arkasından çıkarır,
İçtiğin kahve gibi, minder üstünde kalır".
M o l l a i s e b u s ö z ü, i a d e edecektir,
Diş k i r a s ı n ı a l ı p, çevreye gidecektir.
Sofra muhabbetiyse,k ı s a s ü r e ç t e bitti,
Cer v a a z ı n ı bozan, t a z ı denilen it ti.
Y e m e ğ i n bitmesiyle, duayı o k u r molla,
Muskasını s u n a r a k, der ki "Tazıya yolla.
Ayetül Kürsi yazdım,hastalık i t t e n kaçsın,
Sonraki, günlerinde,dişin kesmez bok sıçsın".
A ğ a d a renk değişti, cevap ağır olmuştu,
Mollanın küfür i l m i, hedefini bulmuştu.
Tazısının boynuna, k u t s a l muska takıldı,
Ç i ç e k olan m ü r i t c e avaş aval bakıldı.
-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-3561 -*-*-*-*-*-*-*-*06/ 10/ 1985*-*-*-*-*