Akşam haberlerini çoğu zaman izlemeye çalışırım elimden geldiği kadar. Bu
konuda en güvendiğim televizyon kanalı en başta TRT ve daha sonrasında da NTV
televizyonudur. Diğer tanınmış kanalların bir çoğuda sizin bildiğiniz
televizyon kanalları ama her nedense onların kanallarında ki haberleri izlerken
bunalıma giriyorum nerede ise kriz geçiriyorum. Gündemde yurdumuzu ve dünyayı
ilgilendiren bir dolu olay varken; başta savaşlar, açlık, yoksulluk, silahlanma
yarışı, bölgesel çalkantılar dururken suya sabuna dokunmayan saçma sapan
haberleri bize servis ediyorlar. Hem de bunları tanınmış spikerler ve medyatik
sunucular kanalı ile yapıyorlar.
Kedinin bir tanesi ağaca çıkmış da inemiyormuş, efendime söyleyeyim itfaiye
gelmiş kediyi ağaçtan indirmiş sonrada kediyi kucaklarına almışlar basına poz
vermişler fotoğraf çektirmişler. Amanda aman hayvanları hepimiz seviyoruz ama
ana haber bülteninde de böyle saçma sapan haberleri kayda değer haber diye
karşımız çıkarmayın...
Arada ciddi haberlerde oluyor tabi yarın bütçe maratonu başlıyormuş onunla
ilgili bir takım haberler. Bakalım meclis konuşmalarında neler ne komediler
olacak. Meclistekiler de bizim içimizden çıkan insanlar düzeysiz konuşmalardan
ve tartışmalardan, kavgalardan kaçınmaları lazım. Sonra demezler mi adama sizin
vekilleriniz böyle ise asıl vatandaşlarınız nasıldır diye...
İki büyük kulübün tekerlekli sandalye basketbol maçında çıkan olaylar yansımış
yine haber bültenlerine. Fanatikliğin bu dereceye varması ne kadar düşündürücü
ve hazin. Nedir bu arkadaşlar aynı ülkenin vatandaşlarıyız hepimiz, ora da spor
yapan arkadaşlarımız, adı üstünde özürlü, ama sizler o olayları çıkaranlar
onlardan daha fazla özürlüsünüz, onlar bedensel özürlü sizler zihinsel
özürlüsünüz galiba...
Yakın bir zamanda şubat ayı içerisinde İstanbul'da dünya çapında bir yat fuarı
yapılacakmış CNR EXPO'da. Bizlerde paraları koyacak yer bulamadığımızdan
herhalde bir tane kendimize göre yat alırız. Siz de tekne yatı mı zannettiniz
yoksa bizimkisi yatakta yatma yatı. Hanımla çocuklar koğuş yat dediler mi vurup
kafayı yatarız...
Hay sizin maya takviminize. Saçma sapan gündemler ile insanların ruhlarını ve
zihinlerini bulandırmasanız. İzmir'in Şirince kasabası da bundan nasibini
almış. Saçmalığa bakar mısınız, oraya uğramayacakmış sadece kehanetten olan
kıyamet. Bu saçmalığa eleştiri niteliğinde şiir ve deneme yazan arkadaşlara da
gönülden tebrikler...
Adana'da sarılma hastası kızlar, ellerinde pankartlar, sarılmak bedava. Ne
güzel ücretsiz bir etkinlik. Ahhh! yurdumuz insanları da birbirlerine sıkı
sıkıya sarılsa, kimse etnik kimliği yüzünden hor görülmese ne kadar güzel olur.
Hepimiz insan olarak saygı görmek isteriz. Benden de bu pazar günü hepinize en
derin saygı ve sevgiler yine...
Aralık 2012