Sessiz Ve Yanık
Katlanıp bir bir, derinleşirken acılar,
Tebessüm etmeyi unuttu dudaklarım.
Gözlerim yaşlı ve kimsesiz bakarken,
Konuşmayı suç saydı çaresiz dilim.
Gökyüzü kadar mavi, su kadar berrak yüreklerin,
Buluşup da boğulduğu okyanusların,
En derinindeki kötü Cebrail,
Gömdü yüreğimi suların derin karanlığına.
‘Neden?’ diye haykırdığımda dünyaya,
Sadece sesim yankılandı ve boğuluverdi birden.
‘Çekilin!’ dedim bulutlara, sessizce ağlarken.
Kesmeyin güneşimi, ayırmayın beni güneşten.
Kalemim elimde güneş arkamda,
Başladım kağıda dökmeye,
Kederleri kalemin ucundan, yaşları gözlerimden.
Bu şair ruhu, şu kalemin yüceliği senin gözlerinden.
Gözlerin yüreğimin küçük mezarı.
Gözlerin hayatımın solduğu yer.
Gözlerin deli bir fırtına gibi esip geçer.
Kalem ağırlaştı iyice,
Kederler, yaşlar kağıdın üzerinde,
Yakarken kağıdı da ellerimi de,
Sustu kalemim sessizce.
(
Sessiz Ve Yanık başlıklı yazı
seray-uyarla tarafından
15.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.