Milattan sonra yıl kırk, yaymak için hak dini,

Hazreti İsa iki havari yolluyordu.

Bırakın diyorlardı, geçmişinizi, dünü,

İnandıklarınızın ve putların tümünü!

Bir tek kişi verilen mesajı alıyordu,

Cüzamlı oğlu için, kentten uzakta, naçar;

Allah’a iman eden zattı Habib-i Neccar.

 

Kalbi kararmış kavim, Yusuf ile Yahya’ya,

Sihir yapıyorsunuz, deyip inanmıyordu.

Onlara destek için, Şem-un yollarda yaya,

Gizli görevle geldi, diyarı Antakya’ya.

Fakat kalp gözlerinin perdesi inmiyordu,

İtilip, taşlanarak, zulme uğradı üç er;

Koştu, kendini siper etti Habib-i Neccar.

 

Şehit oldular orda, buyruldular cennete,

Debdebeli yaşamı bırakmadı gafiller.

Cümlesi helak oldu, uğradı felakete,

Antakya o an döndü, harabe memlekete;

Kalkan eller tutuldu, kurudu çıyan diller.

Tam altı asır sonra, İslam güneşi açar,

Yapılan ilk camide, yattı Habib-i Neccar.

 

Semasında inlenir, çan, hazan, ezan sesi,

Çeşitli inançları barındırır bu şehir.

Duyulur şadırvandan, suyun tını, güftesi,

Eller duaya kalkar, çarpar göğüs kafesi;

Yanı başında Asi, tarihe tanık nehir.

Uyuyan dört hak dostu, kalplere huzur saçar,

Şem-un’la komşudur alt katta Habib-i Neccar.

 

Bu kıssa unutulmaz, geçse dahi asırlar,

Kur’an ayetlerinde, sure-i Yasin’dedir.

Ne Roma Krallığı, ne kaldı yüksek surlar,

Köhne kalıntılara, karıştı gitti sırlar.

Mümin, Hıristiyan’ın, gönül dünyasındadır,

Antakya’da tüm kuşlar, dostluk aşkıyla uçar;

Manevi havaya can kattı Habib-i Neccar.

 

Adı verilen dağdan, baktım ovaya doğru,

Kurtuluş Caddesi’nde, mabetle süslü meydan.

Minareden günde beş kez yapılırken çağrı,

Neccar’dan tebliğ gibi, o ses, titretir bağrı.

Arındır bizi Rabbim, her türlü kötü huydan!

Alaca, tefekküre dalıp olmuşken duçar,

Sinesinde gül oldu, bitti Habib-i Neccar.

 

Muhittin Alaca

 

( Antakya’da Bir Allah Dostu başlıklı yazı Alaca tarafından 22.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu