Yürek dağlanmaz mı?
Ciğer yanmaz mı?
Ölüm sarsmaz mı?
Ah ölüm, ah ölüm!
YÜZE YAKIN AKRABAMI 
Dünyadan kıskanan ölüm..
GAZİANTEP  NURDAĞI'NA 
KAHRAMAN MARAŞ'A ve dahası dokuz ile 
Ebediyet  yolculuğu başladı! diyen ölüm..
Azraile kapıyı çaldırttıran
Emanetleri alan ölüm..
Dünyanın acı yüzünü hissettiren
Şöyle bir silkeleyip
Dünyanın kaç bucak olduğunu gösteren
Sîneyi kavuran
Gözyaşlarını ceyhun ettiren ölüm..

Hastane odasında 
Refakatçi koltuğunda
Televizyon sesiyle
Sessiz sessiz geçen alt yazıyla
Bu bir rüya olmalı çığlığıyla
Başbaşa kaldım o anda
Gökyüzü daha da karardı
Çok büyük bir fırtına koptu
Dünya durdu,zaman durdu!
Sadece ortalığı alt üst eden bir tufan vardı..
Akrabalarımı canlarımı 
Nasıl sayabilirim ki 
Hangisinden başlayabilirim ki..
Dile kolay dile kolay YÜZE yakın akrabamı 
Sanki ötelere uğurlayan sadece birtek bendim..
Sanki tek tek hepsi geçti omuzlarımın üzerinden..
Bir filim şeridi gibi geçti gitti gözümün önünden 
NURDAGI'NDA CANLARIMLA geçirdiğim zamanlar..
TOPRAĞIMA OLAN AŞKIM..
Daha geçen yaz yerden bir taş alıp da öpüp alnıma koyduğum
"Ah Nurdağı ben seni ne kadar da çok seviyorum" dedigim anlar..
Daha neler neler..
Çocukluğum gençliğim..
Ahh toprağım..
O gün günümün rengi simsiyahtı, adı hıçkırıktı, adı gözyaşıydı..
Dünya da sanki benimle gözyaşlarında boğuldu
Yüreğimde taşıdığım kıymetlilerimi aldı ölüm..
Bir veda bile etmeyip 
Arkasına bakmadan gitti hepsi..
Şimdi de toprak oldu o nazenin bedenleri..
Nurdağ'ımın da bir adı oldu KABRİSTAN 
O doğduğum topraklar da silindi Türkiye haritasından..


Ne söylenebilir ki canlarım..
Emir büyük yerden!..
Size sonsuzluğa yolculuk
Bize sabır düştü kaderden
Emanetsiniz Allah'a..
Emanetsiniz HİKMETİNDEN SUAL OLUNMAYAN O YÜCE RAHMANA..
**********
**********
Ey ölüm!
Yaktın beni 6 Şubat ta..
Katıla katıla ağlattın yüreğimi
Aldın dizlerimin dermanını
Ve götürdün beni uzak diyarlara..
Zaman aşımı olmayan yarınlara..
**********
**********
Acaba kaç ezanlık ömrüm kaldı?
Saçlarıma aklar düşmeye başladı,
Bugün ömür dallarımdan bir yaprak daha sarardı,
Bedenim biraz daha yaşlandı,
Yarınlarımın sayısı kimbilir hangi sayının adı!
Koşuyorum hızla zamansızlığa,
Günler geçiyor acımasızca,
Vaktim daralıyor amansızca,
Gidiyorum sonsuzluğa,
Gidişim dönüşü olmayan yarınlara!
Fırsatlar denizinde yüzüyorum,
Hayat yolunda nimetlerle yürüyorum,
Geçen her günümü paketliyorum,
Birbirinden değerli anlarımın kıymetini ne yazık ki bilemiyorum!
Kara toprak gün be gün sana yaklaşıyorum,
Yollarımın kısalmasına mani olamıyorum,
Sonsuzluğun davet edişine icabet etmem! diyemiyorum
 ..

Geçen zamana engel olabilen var mı?
Ruhumu delen vakıa ölüm ihtiyarlar mı?
Sorular zincirinde mahkumum zamana,
Bitmiyor sorular uzuyor uzadıkça,
İnsanlık bu soruları sorguluyor asırlarca,
Ben de nasibimi alıyorum hem de hesapsızca!
Ömür sermayemin bitmesine kaç kaldı?
Yaşım ilkbahar mi  sonbahar mı kış mı?
Aklıma gelir ölen hep ihtiyar mı?
Acaba yaşadığım hayat yanıma kâr mı zarar mı?
Bilmiyorum otelerin kapısını aralamama ne kadar kaldı?
Her dakika aslında bir elmas, bir yakut, bir pırlanta,
Kayıyor vakit geçtikçe avuçlarımdan sonsuzluğa,
Tutamıyorum ne de hızlı kayıyor acımıyor da!
Durdurmaya yetmiyor gücüm, bakmıyor da hiç arkasına!
Dönülmez yola girmeden,
Ömür sermayem sona ermeden,
Azrail bana davetiye vermeden,
Yangın olup sevenlerimin ciğerlerine düşmeden,
Rabbim nolur sen kalbimi uyandır!
Nolur Rabbim nolur bana sonsuz diyarlara hazırlık yaptır!..




Yazları kaldığımız 4 katlı bina..Dünyadaki cennet köşemizdi burası..
6 Şubatta Kara Toprağa Verdim Canlarımı
( 6 Şubatta Kara Toprağa Verdim Canlarımı başlıklı yazı SELVASELDA tarafından 10.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.