Son Soysuz
SON SOYSUZ

Tatlı gülüşlerle aldattı,
riyakâr yaklaşımlarının bizde kalan adı.
Bir masaldı dünyası
küçücük,
“Benim Olsun” du sakladığı rüyası.

Bacaklarında
kemeri düşmüş bir kırmızı pantolon,
eleğe dönmüştü cepleri,
hiç durmazdı feryadı.
Nice canların hakkından nasıl da gelirdi.
Kışkırtır,
düzmece aşklarla aklanırdı.

Açık kelimeler yetmez onu anlatmaya,
yüreğe tuzak kurar,
süslü cümlelerin bolluğunda
aptallaştırır dururdu nice aklı.
Oysa
aşk veriyorsa insana damlalarını,
mertliğin çubuğunu da tüttürmeli adam gibi.

Kaybedecek çok şeyi olan bu ufacık adam
tecrit edilmiş,
dalkavuklukta sürgit.
Bir masaldı dünyası,
küçücük,
“Benim Olsun” du sakladığı rüyası.

./..

Bu masal dünyasında sen hep,
baki kal,
zırt zırt ziyade olsun,
her ağza ustaca çaldığın bal.

Tarihin çöplüğünde sen ne ilk
ne de son soysuzsun.

Gafil!
Neyiz ki biz,
geçer gideriz,
birer zerreyiz biz bu alemde.

Bizden sonra da devam edecektir,
nice hayat.
Devinip duracaktır
bu koca tabiat!

Ali Arslan
( Son Soysuz başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 10.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.