4  -  


DAHA KURTARACAK DÜN’YAN VAR ! 
- ACI’MAYAN MUCİZE - 



—————————————————————————
Ana kahramanımız, “mucize” kardeşimizin o’kula geciktiği günü hatırladın mı?!
Aman Allahım nasıl da tedirgindi bizim kerata…
Üstelik az kalsın, ev ahalisini derse gittim diye kandıracaktı… 
—————————————————————————





————————————
Eğer ki kandırsaydı….; 
Eğer ki kandırsaydı…; 
        ‘O’   artık….
‘Acı bir mucize’ olma yolunda ilk adımını atmış olacaktı….
Yani aslında sadece biraz acı’yacaktı…. 
Ve belki de git gide daha da acı’yacaktı…. 
En sonunda ise böyle olan diğerlerinde olduğu gibi……
……….
…………..biz  
………….o’na 
……..acıyacaktık………


Ha elbette, onların da hayatlarında geri dönüş yolları var…
Değişmek, kaderine yön vermek onlarda da var…
Ancak…
Şu onlar için acı bir gerçek…
Ve tüm mucizeler muhakkak bunu tecrübe ederek öğrenecek…

Öğrenecekler ki…:

-Mucizeler günah işledikçe, 
kötü şeyler yaptıkça, 
hata yapıp telafi etmedikçe,
sorumluluklarını yerine getirmedikçe 
ve en önemlisi    “O’kulu  astıkça” ……

……Git gide……
“      Acı ve daha acı olmaya başlarlar……
Bu acılaşmalarının ise kendileri asla farkında olamazlar……………
Taa ki, tekrardan eski tadına dönecek bir şey yapıncaya dek……………..
————————————







—————————
Mucize kardeşimiz, o gün bugündür  o’kula  hiç gecikmemiş…
Üstelik şimdiye kadar ki tüm eğitim-öğretim hayatında 
Sadece 2 ders saati devamsızlık yaparak
En az devamsızlık yapan ikinci öğrenci konumundaymış……..
İkinciliği toplamda 7 arkadaşıyla paylaşıyormuş…. 

O günden sonrasında da bir daha hiç ev ahalisini kandırmayı düşünmemiş…. 
Zaten normal şartlar altında asla böyle bir şeye yeltenmezmiş…

Notlarının iyi olduğunu söylemiştik……… 
‘O’ sadece 
1. sınıftayken  O’kul  birincisi olamamış…. 
Sonrasında ise hep başı çekmiş, 
Hep birinciymiş……
—————————







——————
Daha önce söylemedik, gözden kaçmasın aman! 
Bu ‘mucizeler’ konusu, 
Hani bizim oğlanın yeniden doğuşu, 
“  KEŞFETME  ”  dersinin bir konusuydu…… 
Bu ders, diğer adıyla yani bilimsel adıyla “  FELSAFİYOJİYAKİ  “ 
Hem teorik hem de uygulamalı olarak yapılıyormuş… 
Teorik ile uygulama iç içe de olsa… 
Ayrı ayrı dünyalarmış birbirlerinden….

Teorikte; misalen: kahramanlar, peygamberler, liderler, mucizeler…. 
‘şudur, 
şöyledir, 
şöyle yaparlar, 
böyle görünürler 
ya da görünmezler 
veyahut zamanlarına esirdirler 
lakin geçmişte kalmıştırlar’
…gibi gibi anlatılırmış… 

Uygulaması ise; 
O’kulun en son ve en zor kısmıymış… 
Teorik dersler bitikten sonra başlar 
O’kul bitse bile bitmezmiş…  
Hayatın en içindenmiş… 

Misal: 
İlk uygulama dersinde; 
*kendinin ne olduğunu, 
*kendinin ne için varolduğunu, 
*kendinin nasıl yaşaması gerektiğini, 
*kendinin hayatta ne yapması gerektiğini bilmeyen öğrenci  
‘acaba ben bir kahraman mıyım, 
ben bir peygamber miyim, 
ben bir ağaç mıyım, 
ben neyim?!’ 
gibi bir soruyu 
kendine karşı yapıştırır 
ve 
bu can alıcı sorunun o mucizevi cevabını 
hocasının tuttuğu o mucizevi aynada  
hocasının da yardımıyla 
görür ya da işitirmiş

İlk olarak 
Kendinin ne olduğunu öğrenen öğrenci
Ne olduğunu öğrenmesiyle 
—…gerçek yaşamasına 
…..tam olarak o an başlarmış. —
…………….İşte öyle bir dersmiş bu! 

O’kul öğrencileri bu dersin sonunda 
ve de bu ders ile 
“bu Dünya’da   ‘ad’  ,   ‘isim’    nedir, nasıl kazanılır?” 
…öğrenirler
ve 
birer  ‘ad’   yani   ‘isim’   sahibi olurlarmış…

Bu mucizevi hayatta; 
Ancak ve ancak bu ders ile birlikte bir adın olabiliyormuş…
Ve bu mucizevi hayatta; herkesin ismi kendi içinde, en kuytusunda saklıymış…

Kısaca,  FEL SA Fİ YO Jİ YA Kİ …; 
Öğrencileri en sonunda kendileri ile tam olarak tanıştırır… 
Onlara, kendi iç dünyalarını tam olarak keşfettirir…. 
Onlara, dış dünyayla ne yapmaları gerektiğini biraz öğretir… 
Ve sonuç olarak; meslek seçimleri ile üniversite tercihlerini de kendilerine yaptırarak
“ O’kuldan “  mezun edermiş…  
——————






———
Ve   gün  gelmiş  çatmış! 
Mucizemiz pek bir heyecanlıymış… 
Elbet heyecanlı olacak… 
Bugün, o gün… 
Bugün, o gün… 
Mucizemiz, bugün 
Başarabilirse… 
Kendinin ne olduğunu öğrenecek
Varoluşunu keşfedecek 
Ve gerçek yaşamasına başlayacakmış!  
Nasıl heyecan yapmasın…? 

Geceden, sabahı… 
Önce ki günden yarını…  
Geçen haftadan, gelecek haftayı…
Geçen aydan, gelecek ayı… 
İple değil halatla çeken mucizemiz… 
Erkenden kalkmış… 
Duşunu almış, hazırlanmış… 
Evdeki sıradan aynasına bakarak 
‘Acaba ben bir mucize miyim?’ diye sormuş… 
O sırada aynadan bir çıtırtı sesi gelmiş… 
Oğlan garipsemiş 
ama 
hoşuna da gitmiş bu denk geliş… 
‘Bak hele sen
şu sıradan ayna bile cevap verecek neredeyse
işte oğlum sen 
işte “O” kadar mucizesin…’ 
demiş kendine… 
Ve O’kula doğru yola koyulmuş… 



— O’kul   —   O’kul    —   O’kul  —


O’kul numarasına göre 
sırayla çağıracakmış hocaları, onları… 
Yani kendinden önce tam 11 kişi varmış… 
Bu 11 arkadaşının yalnız 1’i… 
Yalnızca 1’i 
…kendinin ne olduğunu,
……varoluşunu doğru görebilmiş… 
…Ki 9 arkadaşı ise hiçbir şey görememiş… 
Yine de kaybetmemiş mucizemiz cesaretini… 
Çıkmış hocasının karşısına… 
Hocasının elinde o mucizevi ayna… 
Sormuş evlat sorularını… 

Ayna hem konuşmuş hem göstermiş… 
:

Mucizemizin, mucizevi aynada gördüğü:  
O’kula o geç kaldığı gün 
Aslında hiç geç kalmadığıymış… 
Normal bir şekilde zamanında gelip
İlk iki dersi de O’kulda hocasından dinlediğiymiş… 
Ama hoca da kendiymiş 
Kendi de kendiymiş 
Sanki böyle, o gün geç kalması… 
Öncesinin 
O günün 
Ve sonrasının 
Öyle olması… 
En doğru olanmış.
Ve sanki  O’kul  kendini beklemekteymiş… 
Acaba ayna, bunları gösterek, neyi tasvirlemekteymiş?! 

Aynanın tek söylediği ise tekrar tekrar şuymuş : 
“Sen O’sun 
Sen O’sun 
Sen, O… 
Ben seni gösteremem 
Ben seni gösteremem
O, seni gösterecek… 
O, seni gösterecek… 
O ise O… 
O ise O…
Sen ise O’sun 
Sen ise O’sun 
Sen; O…”  

Başaramadığını düşünen küçük mucize… 
Hocasına aynadan aldığı cevapları söylemiş… 
… 

Hocası, 
…gayet sakin görünmesine rağmen 
….bir hayli garipmiş
……meğerse sakin görünmeye ya da olmaya çalışıyormuş…
Her ders günü 
…bizlere o büyülü cümlelerini 
…..harika aksanı ve akıcılığıyla söyleyen hocamız…. 
Şimdi konuşamıyormuş… 
Resmen kekeliyormuş… 


Ge 
Ge 
Geçebi bi bilirsin ye ye yerine 
Ya 
Ya 
Ya da geç geç geçme, ge gerek yok yok 
Gi
Gi 
Gidebi bilirsin e e evine… 
Bu bu dersten 100 100 a aldın 
Mu Mu Mucizevi a aynama
…bir 
…bir 
…bir kez da daha ba ba bakmana 
…………………bi bile ge gerek yok! 
Tüm 
Tüm 
Tüm ce cevaplar e e elinde… 
Ha
Ha 
Hayatında ba ba başarılar…
O’
O’
O’kul ha ha hayatın bu bu bu ka-dardı… 
Şi 
Şi 
Şimdi
Ge 
Ge
Geriye şi şi şifreyi çö çö çözmek ka ka kaldı…
Şi
Şi
Şifreyi ça ça çabuk çö çö çöz… 
O kul kul se se seni be be bekliyor o 
……………………………..o 
……………………………….olabi-bilir…

demiş. 


Hiçbir şey anlamayan mucizemiz… 
Başı öne eğik, düşünceli bir halde evine döner… 
Eve girer girmez, gaipten sesler işitir… 
Kendini kaybeder… 
Acaba hocama da mı böyle oldu der kendi kendine…. 
Sonra sesin peşine gider…… 
Bir de bakar,
Ses evdeki sıradan aynadan gelmekte……… 


+Hoşgeldin! 
-NOLUYOR?! 
+Hazır mısın? 
-NEYE?! 
+Kendine… 
-NASIL KENDİME?! 
+Görevlerine… 
-NE GÖREVİ?! 
+Kendin Olmak… 

Biraz sakinleyen mucizemiz……. 
Demekki… 
….bizim evdeki de bir mucizevi ayna diye düşünür ve onunla konuşmaya karar verir….. 
O’kuldaki mucizevi aynaya sorup da anlamadıklarını, ona da soracaktır fırsat bulduğunda… 


-Nasıl kendim olacağım?! 
Bu görev de nereden çıktı?! 
Ben daha üniversite okuyacaktım… 
+ Sen O’sun 
Sen O’sun 
Sen, O… 
Ben seni gösteremem 
Ben seni gösteremem
O, seni gösterecek… 
O, seni gösterecek… 
O ise O… 
O ise O…
Sen ise O’sun 
Sen ise O’sun 
Sen; O…”  
-O’kuldaki aynada aynısını söyledi,
…ne demek bu?! 
+…
-Bari ipucu ver… 
+İşte bu, sana bir tek tefsir… 
Sen, vaktine zamanına esir… 
Etmemeli tabi bir başkasına tesir… 
İster şiir de, ister de nesir… 
Damarlarında dolaşan kan: GERÇEK İKSİR! 
Aklında dolanan fikir: MUCİR! 
Ama belki ECİR! 
Amma KEBİR! 
Sensin bu sözlerinle SEFİR! 
Sen: mütekebbir olmayan, tek mütefekkir! 
Doğrul ve koyul yoluna! 
Daha kurtaracak Dün’ya’n var! 




7 EYLÜL 2024

( 4 - Daha Kurtaracak Dünyan Var başlıklı yazı DEDAKİVE tarafından 8.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu