İnsan oğlu doğası gereği sosyal alanda yaşayan bir varlıktır. Bu sosyal yaşantıda bireylerin birbirlerinin, yardımlarına, üzüntülerine ortak olmalarına,sevinçleri paylaşmalarına ihtiyaç vardır. Herhangi bir mutluluk anında komşularını, arkadaşlarını, çevredeki diğer insanları cemiyetinde görmek ister. Üzüntüsünde de diğer insanların onu teselli etmesi, derdini biraz da olsa hafifletir.

İnsan adeta toplumla iç içe etle tırnak gibidir.Toplumdan soyutladığımız zaman insan daralır, sıkıntı yaşar. Şu konuyu göz ardı etmememiz gerekir. Bir kardeşimizin veya bir arkadaşımızın bir cemiyeti olunca ona icabet etmek gerekir. Şayet çağrıldığımız davetlere gitmezsek yarın bizim yapacağımız davetlere de kimse iştirak etmez. Cemiyetler dostlarla şenlenir.yoksa garip kalır.

Doğası gereği toplum içinde yaşayan insan oğlu hayatını idame ettirebilmesi için çalışması, helal yoldan alın terini yemesi gerekir. Hayatını idame ettirirken hiçbir kardeşinin hakkına saldırmaması gerekir. Şayet haksız yere kardeşinin hakkını gasp ederse bu büyük bir vebaldir.Büyük bir suçtur. 

Kul hakkını yemiş olur. Derhal yaptığı haksızlıktan pişmanlık duymalı, kardeşinin hakkını iade etmeli ve helallik istemelidir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz(s.a.v): ''Üzerinde kul hakkı olan,ölmeden önce ödeyip helalleşsin! Çünkü ahirette altının, malın değeri olmaz. O gün,hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınır, sevapları olmazsa, hak sahibinin günahları buna yüklenir. ''(Buhari. ''Rikak'',48)buyurmaktadır. Peygamber efendimizin bu uyarısını özenle dikkate alalım.Kardeşlerimizin veya her hangi bir vatandaşın hakkını yemeyelim.

Mü'min olarak bizler birbirlerimizi sevmeli,davetlerine icabet etmeli dertlerimiz ile hemdert olmalıyız. Birbirimize vaya herhangi bir şahsa kesinlikle yalan konuşmamalıyız. İftira atmamalıyız, ırzlarına ve namuslarına göz dikmemeliyiz, hak ve hukuklarına saldırı düzenlememeliyiz. Bütün bunlar kul hakkına saldırıdır. Ahirette bunun hesabını vermek çok zordur. Yine bu konuda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v): ''Kıyamet günü bütün hak sahiplerine hakları iade edilecektir. Hatta boynuzlu koyun boynuzsuz olandan hakkını alacaktır''(Müslim, Birr,15,60,III,1997. ) Buyurmaktadır. Birbirlerimiz ile iyi geçinmeli, baki hayata kendimizi hazırlamalıyız. 

Çalışırken dürüst çalışmalı, iş yerinde çalışıyorsak en güzelini yapma peşinde koşmalı, Rabbimizin murakabesi altında olduğumuzu hiç ama hiç unutmamalıyız. Bu konu da Yüce Rabbimiz: ''İşlerinizi en güzel bir şekilde yapın.Çünkü Allah(cc)işlerini güzel bir şekilde yapanları sever '' (Bakara,2/195)buyurmaktadır. Rabbimizin bu emirlerini hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Hayatımızı KUR'AN VE SÜNNET ile şekillendirirsek iki alemde de kazanırız .

Dürüst çalışalım dürüst yaşayalım helalinden kazanalım. Kardeşlerimizin haklarını gasp etmeyelim. Kul hakkı kesinlikle yemeyelim.Kur'an-ı Kerim'de Rabbülalemin: ''İnsan için ancak çalışıp kazandığı vardır. ''(Necm,53/39)buyurmaktadır. Çalışalım, üretelim. Geleceğimiz için boş vakit kavramını iptal edelim. Boş dediğimiz zamanın içinde harcanmayalım. Ömrümüzü doğru, dürüst, ihlaslı, kul hakkı olmadan tamamlamanın gayreti içerisinde olalım. Kul hakkı yemeyen, dost doğru çalışan imanlı nesillerin çoğalması ümidi ile. 


KARS İLİNDEN BAKİ SELAMLAR.  
( Kul Hakkı başlıklı yazı İlyas DOĞRU tarafından 14.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu