“.Ya bismillâh !” deyip,ılık bahar rüzgârı eserken
Ağlarını bomboş çeken…Balıkçının günahı ne?..
YILLARIN GÜNAHI NE ?!..”
———————————
Kimilerinin saçları,ağarmış olsa da erken,
Ya hiç saçı olmayanın aceb suçu-günahı ne?.
Pembe yanakları solup,gür saçları dökülürken,
Daha,Gelinlik giymemiş bunca Kız’ın günahı ne?!.
Maganda kurşunlarıyla Damat toprağa girerken!..
Yatağa çakılıp-kalmış,Yaşlıların günahı ne?..
Kanser denen musibetten hayata veda ederken,
Körpecik,taze Fidan’ın işlediği günahı ne?!.
Nice ANALAR ölmüştür…Bebeğini doğururken!.
Güneşi görmeden ölen Bebeklerin günahı ne!!.
Bayramlarda,onca çocuk,kapı-kapı el öperken;
Öksüzlerin,yetimlerin,kimsesizin günahı ne??..
Güçlü olan,acımayıp,güçsüz olanı ezerken !…
Adalet işlemiyorsa?!.Güçsüzlerin günahı ne?..
“.Kiminin dişi kırılır..Sütlaç,muhallebi yerken..” (*)
Talihsizin,kadersizin,bahtsızların günahı ne?..
Karın tokluğuna,kaval çalıp-koyun otlatırken,
Adı-sanı bilinmeyen sığırtmaçın günahı ne?.
Keklik misali zıplayıp,tepelerde koştururken,
Yuvarlanıp,sakat kalan köylü kızın günahı ne??.
Bezparçasının altında,gölgelenip,serinlerken,
Güneş çarpmasından ölen Maraba’nın günahı ne!!.
“.Ya bismillâh !” deyip,ılık bahar rüzgârı eserken
Ağlarını bomboş çeken…Balıkçının günahı ne?..
Ya, bir sabah,fırtınada,yeke tutup,erken-erken,
Azgın denizde kaybolan gemicinin günahı ne?..
Evlâdı-eyali için,horozlar henüz öterken
İş arayayıp-bulamayan…İşsizlerin günahı ne!!.
Genç yaşında,karda-buzda,sınırlarda savaşırken…
VATAN için kurban olan,kuzuların günahı ne?!…
Yarım asırlık EŞ’iyle,batan Gün’ü seyrederken…
Bulutların gerisinden bakan AŞK’ın günahı ne??.
( Ölüm bizi ayıramaz!..) diye yeminler ederken…
Terkedilen ve terkeden AŞIKLARIN günahı ne?!.
Gönül huzuru içinde,CAN DOST’a veda ederken;
Yalan dünyada bir Dost’u olmayanın günahı ne?..
Sevap nedir,nedir Günah?.Ortalık toz-duman iken;
Sorup durma Cemalettin!.( Günahı ne ?..Günahı neee ?.)
——-Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-
DOST’la bir sohbet sonunda gelenler…
(*) tamamı galiba şöyleydi :
” ALLAH,bir kişinin görmek ister ise işini,
betona saplar otuziki dişini…
Görmek istemezse o kişinin işini,
Muhallebi yerken kırar dişini..”..