züleyha bahçesindeki bütün ağaçları kes emri verdi taliban
kâbil şimdi züleyha'nın gözleri...








--ölü kelebekleri avuçlarımın kısa yol hikayelerine bırakıp gittin
züleyha--


dilinde biriktirdiğin sesli ve zehirli harfleri üç kez öperdin her gece
bir şiir geçerdi aklından
sonra muson yağmurları alkış tutardı gözlerine
ay ışığı çapraz tararken saçlarını,uzanırdın karanlığa doğru
parmak uçlarınla yoklardın kavrulan dudaklarını
çektiğin her nefeste kül birikirdi ciğerlerine
ağlardın
yabancı devriyeler gezerken kudüs yüzlü sokağında züleyha
ağlayarak recm ettin kimliğindeki düşleri





--ölü kelebekleri avuçlarımın kısa yol hikayelerine bırakıp gittin
züleyha--


-yetişin saçlarım ölüyor- diye bağırıyorsun kızıl meydandan beyruta
akerdeonu bozuk gövdene gazete örtüyor gece bekçisi
paslanmış bir zılgıt düşüyor kaldırımlara
züleyha hangi denizi içtin de geldin,yağmur deposu gözlerin
kara ağaçları devirdin üstüne kırıldı ince boynun
yabancı devriyeler gezerken kudüs yüzlü sokağında züleyha
ağlayarak recm ettin kimliğindeki düşleri





--ölü kelebekleri avuçlarımın kısa yol hikayelerine bırakıp gittin
züleyha--


sırtlandığın her yaranın altından bir anne çığlığı yükseliyor
alev ağaçlarına,çaput bağlanan heves ağaçlarına yaslıyorsun gövdeni 
kaçmak isterken kalbinin koridorlarından bacakların iki beton sütun
acı sarı bir çölün ortasında susuyorsun
afrika çehreli şehrinde karanlık kalıyor saçların
yabancı devriyeler gezerken kudüs yüzlü sokağında züleyha
ağlayarak recm ettin kimliğindeki düşleri





--ölü kelebekleri avuçlarımın kısa yol hikayelerine bırakıp gittin
züleyha--


kar sessizliğinde susturdun ağzının kenarındaki gül ıslıklarını
uyurken mi öğrendin susmayı züleyha
yanaklarını dövüyor gözündeki yağmurlar
oysa doğum lekesiydi gamzendeki kırmızı 
orantısız gülerdin içindeki şarkı söyleyen kuşlarla
yabancı devriyeler gezerken kudüs yüzlü sokağında züleyha
ağlayarak recm ettin kimliğindeki düşleri





--ölü kelebekleri avuçlarımın kısa yol hikayelerine bırakıp gittin
züleyha--


grinin en ağır en yorgun tonuydu ayağından akan yollar
ömrünün ışığı solarken yanağından yuvarlanan gözyaşlarına ağlıyorsun
yastığına sızan yağmurlarla ıslanıyor kirpiklerin
karanlığı çağırıyorsun gözlerine,kaçmak istiyorsun en derin uykuya
kabirdeki ceset kadar yalnız ve soğuk üşüyorsun 
intihar mahkûmlarının son düşüncesini merak ediyor bileklerin
jiletten önceki son kalp atışını
kapkara bir keder sarılıyor boynuna
yabancı devriyeler gezerken kudüs yüzlü sokağında züleyha
ağlayarak recm ettin kimliğindeki düşleri





iki elin 
kendi yakanda züleyha...










Bekir Keskin’e teşekkürlerimle.






( Kırmızı Kadın / Îsnan başlıklı yazı Feyza Can tarafından 9.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu