Ne söylense azdır
Rahmete gark olmuş, hilkatiyle bunu sunmuş nazdır
Sevdası hiçbir yürekte solmaz, hazan olmak için çalışmaz ulvi nidadır
Yavrusu uğruna canını feda edecek başka kim vardır, sabır içinde yol alan ihsandır
Ne kadar fıtri olsa
Bir nisa olarak yaratılan bulunsa, en yüce sevdadır
Ruhun çiçekleri, kalbin göz bebekleri, aklın rehberi, vuslatın habercisidir
Her halinde hak ve hakikatin izleri vardır, gözyaşları kadar ak ve en müşfik pınardır
Ne vakit annemi ansam
Yüreğimde ki bizar lığı unutup, Rabbime el açsam
Kalbime umut aşılayan eşsiz muhabbetin hakkını teslim ederek yaşasam
Vicdanım sızlamaz, yadıyla bana refakat eden burukluk içimi acıtmaz, gamı bıraksam
Annem çok mahzun bir nefesti
Her halinde gariplik gözlenirdi, hem garip ve hem de yetimdi
Kimsesizlerin sesi olmak için çırpınan bir azimdi, feda olmak için dur durak bilmezdi
Ne zaman bir sual etsem, gözlerine bakarak meramını anlasam sevinmesine çare olarak yeterdi
Şimdi ablalarım var
Ve hatta kerimelerim olsa dahi ne yazar
Annem sevinç ve hüznüyle, umut ve hicranıyla vakti saatine erişti kim bakar
İnsan için ömürlük olan, her iki dünyasını bağlayan, sevgi
ve şefkatten başka derdi olmayan, feda olmak adına yarışan anneye içim yanar (Tüm annelerin böylesi anılan günde,
gönülleri sürur ve huzurla dolsun temennisiyle..)
Mustafa CİLASUN