Sana duyduğu
aşkı
Kuşluk vakti kelebeklere
itiraf edecekmiş Tanrı!
Şefkatli
meltemlerin kollarına bırakmış zarif bedenlerini
Süzülüyorlarken
tenine gizlenmiş aşk vadisine yükseklerden
Dakikaları
sayacaklarmış sonra intihar meyillisi ruhları
Ölümlerindeki
ironik huzura…
Ki
O vadiye
Sen vermişsin zaten Siyah Kelebekler ismini!
.
.
.
Yok edilişine
tek sebep kadim bir kavmin
Nefret
etmeleriymiş aşkından çılgına dönmüş Tanrıdan…
Toplu
mezarların en görkemlisi
İğreti bir vadide
Çürüyorken bu
yüzden cesetleri
Çeşit çeşit
hepsi aynı renk fakat
Leş sinekleri
dolaşırmış semalarında
Ve
Katliama işbirlikçi
ikiyüzlü melekler
Huzursuz dahi
ruhsuz tüm ölüm marşlarını
Hep bir
ağızdan coşkuyla seslendirirmişler
O iğreti vadinin semalarında
…!
Bir can…
Yalnızca bir…
Koca bir yasa
tek nefes
Yanık bir ıslığın kara ezgisine tutkun
Çaresiz bir
heves oluvermiş sadece
Akıttığı
gözyaşlarıyla…
(Yıldıray
Kızıltan/2011)
-Not-
-Kadim bir
rivayet;
-Karanlık
kıta bozkırları cehenneminde
Çürürken
cesetleri insanların
Yontusu
Marula
Dev bir mezar
taşının uyuşturan gölgesine sığınmış Tanrı…
-Elbette ki
bu sadece bir rivayet diğer benzer rivayetler gibi!