Sanma Ölüm Senden Geçer
 

Kalp gözüyle şu âleme, bakmayı bilmez beşere
Şükre sebep musibetler, câna ezâ, çile gelir.
Vakıf olmak kolay değil, her kul için hayra, şere
Başkaldırır Yaradan'a; hem, isyana bile gelir.

Oysa bilse insanoğlu, neler gizler şu kâinât
Sabırda karar kılardı; belâya, kedere inat
Hakikati görmek ise gerçek niyet, asıl murat
Balarısı rehber olur, kanat çırpar güle gelir.

Gönül denen nazargâhta, her bir günah habis bir ur
Dudak büküp, küçümseme; deme sakın "küçük kusur"
Aklı olan haddi aşmaz! Kibire hiç dayanmaz sur
Her "ben" demek yıkar bendi, sevapların sele gelir!

Bazen mevsim kış olsa da, kalbe her dem yağmaz dolu
Farzı muhal, yön şaşsa da, bilemesek sağı solu
Her bir yanda nişan taşı; velî kokar ANADOLU
Yunus'un sarı çiçeği, Hakkı söyler, dile gelir.

Bir nutfeden yaratıldık, indik amel pazarına
Herkes yığınak yapmakta, mahşerine, mezarına
Kimi, secdede duada; ah katar ah-u zârına
Kimi, mafzûn, mahcûb, yaslı; elde boş bir file gelir.

Ağustosun yaz güneşi, sitemkâra sebep harken
Gâfil olma mutlak sondan, henüz daha vakit varken
Düşün ve bil, vazifen ne? O can bedenine yârken
Sanma ölüm senden geçer, hep komşuna, ele gelir.

 

Mecit Aktürk

( Sanma Ölüm Senden Geçer başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 5/19/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.