İstanbul,
Yıllardır yüreğimde ayak sesleri dinmeyen bir deli tay.
Ayrı bir füsun, İstanbul’da içilen bir bardak çay.
Kız Kulesi’ni selamlarken bulutlar,
Emirgan’dan yükselir yeşil şarkılar.
Doyumsuz bir saltanat İstanbul ve çay…

Demliğin semaverle ortak bestesini.
İnce belli dilberin dudaklarından dinlemek,
Yudum yudum masmavi Boğaz’da serinlemek.
Bir yalı çapkınından neşeyi öğrenmek.
İnce bir sanat İstanbul ve çay.

Porselen demliğin çınlayan sesinde.
Semaverin tatlı öfkesinde.
Yahut çaydanlığın sürme gibi isinde.
Kara gözlerde nem,
Gönle kanat İstanbul ve çay.

Boğaz püfür püfür eserken,
Bazen akşam vakti, bazen sabah erken;
Huzura kurulan merdiven gönülden.
Dem almak lâleden,gülden,sümbülden.
Ne varsa dolar havaya incelikten,zarafetten.
Sanki, efil efil yeleli bir kula at İstanbul ve çay.
13.09.2009 İ.K
( İstanbul Ve Çay başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 9/13/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.