Kararlıydım evden çıkarken
Alana açılan ana caddenin tam ortasında “ DURANADAM” olacaktım gün boyu
Sırt çantamı aldım, içine 2 pet şişe su koydum ve çıktım evden
Önceden tesbit ettiğim noktaya geldim, çantamı yere koyup, ellerim cepte başladım durmaya..
Cadde ve çevrem gittikçe kalabalıklaşmaya başladı
Kimi anlamlı ve öfkeli bakıyor bana ama, pek çoğu da gülerek, alkışlayarak ve destek çıkarak.
Hopbalaaa ..! bu da kim ola ki ?
Bir elinde kronometre (zaman saati), ötekinde makbuz ve kalem
- ne kadar duracaksın abi? demez mi
- benden ses yok
- ……..
- abi size diyorum, duymuyormusun?
- Tamam duydum da, sen kimsin, neden sorarsın ?
- Abi ben park görevlisiyim,bu caddede duran insandan, parkeden araçlardan “park ücreti” alıyorum, makbuz kesiyorum
- Eee.. !
- Sizden de park ücreti almam gerekli, duruş ve kalkış zamanlarını tesbit edeceğim, çıkışda da makbuz kesip, park ücreti alacağım
- Hımmmm !
(çevredekilerden bir ses)
“ o adam “DURANADAM” dır ,ondan ücret alamazsın. Duran adam halkına vekaleten ve vicdanından izin alarak gelip de durdu orda, hem de hepimiz adına, hepimiz için. Anladın mı? “
- haaaa.. ! desene, şu bizden olan, bizim DURAN ADAM adam ?
- he yaa, ne sandın, hem de ta kendisi
- abi, izin verirsen ben de senin yanında durabilir iyim?
- elbette, neden olmasın, sen de bu ülkenin bir yurttaşısın, senin de yönetenlerden istediğin haklı taleplerin var, bunları alamadığında da tepki göstermek” duranadam” olarak eylem yapmak en doğal ve demokratik hakkındır
- oleeeey …
Bizi gören durdu, gelen durdu, bakan durdu
Ve bizler,
bir olan “duranadam” iki olduk, üç olduk .. beş-on…yüz..binler olduk, milyonlarcayız şimdi …
BİZ DURUYORUZ SİZ DE DURUN …
HAK ve ÖZGÜRLÜKLERİMİZİ ALANA KADAR DA BİRLİKTE DURACAĞIZ …
* muzaffer yıldırım
-