ÇOCUKLUK DÜŞLERİM         
 
 
 
         Daha 6 yaşındayım.Dünya etrafımda dönüyor zannettiğim zamanlar yani. Nedense diğer çocuklara pek benzemezdim..Evin tek çocuğu olmanın şımarıklığımıydı yoksa beynimin sadece bir kısmı farklı sinyaller mi veriyordu bilemiyorum.Ama farklıydım işte..
 
          Bir bahçemiz vardı ..İşim gücüm o bahçe de top oynamak, ağaçlara çıkmak ve oramı buramı kanatmaktı.. Öyle kanatınca da ağlamazdım..Bir köşeye siner o kanı dindirme çabasıyla gözlerim faltaşı gibi açılır acının yerini akan kırmızı kanın rengi ve bu kadar çok akması doldururdu hemen...Yine böyle dizimi kanattığım bir gün gizlice eve girip tendürdiyotu almış pamukla üzerine bağlamıştım bacağımın.Akşama kadar öyle kaldı ..Unuttum çünkü..Annem yatırırken farketti..
 
-Kızım bu ne balım
-Kanadı da anneciğim pamuk bağladım dedim..
 
Ama kadıcağız beni tanımış olmalı ki
-Merhem mi sürdün gülüm dedi
 
Kocaman sırıtarak bilmiş bilmiş
 
-Yok anneşkocuğum tendürdiyot sürdüm dedim
 
daha lafın ağzımdan çıkmasıyla annem çığlığı bastı.Kadıncağız hışımla pamuğu çıkardı..Tabi tebdürdiyot haşlamıştı bacağımı..Bu yaşa geldim hala güneş de izi belli olur.
 
Babacım canım benim..Dünyanın en harika babasıdır..
 
 
Bir gün bahçe de yere oturmuş elime geçirdiğim bir demir parçasıyla yeri kazıyorum..Babam geldi yanıma diz çöküp sevgiyle eğildi saçlarımı öptü..Sonra
 
-Prensesim ne yapıyormuş dedi
 
Henüz 2 dişimin döküldüğü kocaman ağzımla sırıttım ve
 
-Babişkocuğum ben şimdi dünyanın dışını çok merak ediyorum..O yüzden kazmaya başladım..Kazıp dünyanın dışına çıkacağım dedim. Bunları derken babamın yüzüne bile bakmıyor bir gayret kazmaya devam ediyordum Minicik ellerim acımaya başlamıştı bile..Sanırım babam halime acımış olmalı ki
 
-İyi de prensesim sen bizi bırakıp gidecekmisin yani dedi.
 
Gözlerim doldu hemen..Nazlımıydım çok bilmem ama ufacık şeyde bile gözlerim dolardı annemle babamım yanında.Babamın lafı da gözleimin sulanmasına yetmişti.
 
-Yok babişkocum hiç olur mu.Sadece bakıp geri geleceğim hemen dedim..
 
Babam hafifçe tebessüm etti..Peki gülüm dedi..O zaman yorulmuşsundur sana biraz su ve yiyecek bir şeyler getireyim..Sende bir an evvel işini bitir ki geri gelebilesin dedi ciddi bir edayla ve eve gitti.
 
Büyük bir hevesle tekrar işe koyuldum..Hava kararmaya başlamıştı ve ben yorgunluktan ölüyordum.Ellerim su toplamaya başlamıştı..Baktım olmuyor kazdığım 5 santimlik yeri tekrar toprakla doldurdum..O sırada babam geldi..Ne oldu gülüm hani kazdığın yer dedi.
 
--Babişim şimdi ben eve gidceceğim ya bakarsın birinin ayağı takılır içine yuvarlanır..O yüzden örttüm dedim. Yarın çıkarır kazmaya devam ederim dedim.
 
Hafifçe gülümsedi .
 
-Doğru söylüyorsun kızım dedi ve beni kucağına alarak eve götürdü..Yatağıma yatırırken alnımdan yavaşça öptü ve
 
-Bak birtanem dedi biz sensiz nefes bile alamayız..Eğer sen kazmaya devam edersen sonunda dünyanın dışına çıkarsın ve bir daha geri gelemezsin..Gel vazgeç bu sevdadan bizi sensiz bırakma dedi.
 
Yorgun gözlerle yüzüne baktım..Ben de böyle bir bahane aıyordum zaten..O kadar yorulmuştum ki...
 
Haklısın babacığım sonra siz bensiz ne yaparsınız..Kazmıyacağım artık.. dedim ve derin sorunsuz bir uykunun kollarına yuvarlandım.
 
 
 
 
Devam edecek...


Gözyaşı

( Çocukluk Düşlerim başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 25.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.