Ne kadar eksiğiz biliyorsun
Aklın seni şeytana uydurduğu
Fiziğin kurallarına uymaz ya deltaların
İşte öyle bir zamanda aşk gelecek
Kahve falına
Ve gitarın siyah olacak kırmızıyken
Kırmızı O’nda toplanmışken....


Çakıl taşlarının saflığına büründü
Tüm aynalar
Aynalar ki sessiz bir fırtına
Biliyorum yine çalacak bam tellerin
Suskun Ahiret düşleri yansıyacak omuzlarına
Ağaçların tepesine serçeler konacak
Atışacak aşk aşkla...

Daha çok seveceksin biliyorum
Lattenin üstünde köpükleşen kalbini
İçesin gelecek kana kana
Bir bakacaksın ki ruhunu içer gibi
Zaman gider gibi
Gidecek gün gelipte kendinden...

Kızıl saçlarından asılacak
Af’rika çocukları
Kara gözleri sana Muhammed sofrası sunacak
Meryem duası ettirecek
Allahın Kitabı düşecek önüne
Bir kez daha
Aşktan titremişken gözyaşların...

Mevsimlerin şaşacak
Yelken olacaksın sussuz Afganistanda
Çinde yiyeceksin yemem dediklerini
İçmem dediklerini ise İngilterede
Soğuk Danimarkada pijamanla dolaşacaksın
Amerikada terbiyesizleşeceksin
Yine bulacağını arayacaksin
Ve kürk dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına dönecek...


..............................Aşk her yerde evrenseldir...
...............................Nereye gidersen git
...............................Her yerde aynıdır aşkın dili...











E F T E L Y A...
(Akdenizi cebinde taşıyan kız... )




















( Kendi Kendine Atışan Aşk... başlıklı yazı £FT€L¥@ tarafından 29.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.