Ülkemizin değişik yerlerinde asker uğurlama olduğu gibi ilimizde de asker uğurlama için otogar ve çevresi tıklım tıklım insanlarla doluydu.  Güneşin kavurucu sıcaklığı altında kınalı kuzuları yolcu ederken analar gözyaşı döküyordu. Gözyaşları sel olmuştu. Kimi ağlıyor, kimi  ağlamamak için kendini zor tutuyor, kimi de kimse görmesin diye uzaktan gözyaşı döküyordu. Kınalı yavruların davul zurna eşliğinde halay çekerek askere uğurlanmaları bambaşka bir hava estiriyordu etrafa…


         Beş yaşında olan ve babasının elini tutan bir çocuk, kalabalık içerisinde aniden babasının kolunu çekerek yerde bulunan pet şişelerin kapağına ilişti gözleri.
Kavurucu sıcaklıkta susayan insanlar, pet şişeler ile susuzluğunu   giderken,  ne yazık ki, çoğu insanımız da o şişeleri yerlere atarak çevre kirliliğine neden oluyordu. Suya değil, gözleri mavi renge takılan çocuk dayanamayıp:

-"Baba, bak mavi kapak. Ablam   topluyor. Sakatlara sandalye alıyorlar."
-"Oğlum, dur çarparlar sana."
"Baba, ama kapak…"
         Babası, tamam, oğlum demeden çocuk mavi kapakları yerden alıp küçücük cebine koymaya çalıştı.

     Tüm Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de mavi kapaklar toplanarak ilgili yerlere teslim edilip engelli insanlarımıza tekerlekli sandalye alınıyor. Engelli demek istemiyorum. Çünkü hepimiz birer engelli adayıyız.

     Özel eğitim sınıfında okuyan zihinsel engelli olan Osman, topladıkları mavi kapakları öğretmenine teslim ederken;

   -"Öğretmenim, mavi kapak demek, hayat demek" demesi bizi bir kez daha düşündürdü. Düşündürmeye de devam edecektir Osman.

İnanır mısınız bu çocuklarla konuşmak, onlarla ilgilenmek insana huzur veriyor. Nükteli konuşmaları, ritimle şarkı söylemeleri, tebessüm etmeleri mutluluk verici bence…

       Bir çocuk düşünün ki, henüz beş yaşında. Babasının almış olduğu hazır su şişelerinin kapağını alarak belki bir hayat kurtarırım diye geleceğe umutla bakıyor.

       Bir çocuk düşünün ki, ağaç yaş iken eğilir misali ailesi tarafından güzel davranışların verilmesi, ileride iyi bir anne baba,  ahlaklı  ve  eğitimli bir fert olarak toplumda yer alacak.

      Engelli insanlarımızın karşılaştığı sorunları herkes bilmektedir. Evde, evden çıkarken, trafikte vs. Engelli insanlarımızın karşılaştığı en büyük sorunlarından birisi hiç şüphesiz uğradığı ayrımcılıktır.

     Mavi kapak deyip geçmeyelim. Bugün engelli fertlerin eğitimden sağlığa, istihdam, iş ve mesleki rehabilitasyondan kültür ve sanata, spora, ulaşımdan, psikolojik desteğe, bireysel ve aile danışmanlığı hizmetlerinden gerektiğinde sürekli bakımına kadar  gerçekten   önemli sorun ve bu sorunlara yönelik çözümlerin olması gerekmektedir.

      Tabi engelli vatandaşlarımızın topluma kazandırılması ve kendi hayatının düzenlemesi için de sosyal rehabilitasyon programlarına ister istemez ihtiyaç duyulmaktadır. Bizler engelli insanlarımızın sorunlarını onlar kadar anlayamayız. Onların ağzından dinlemek   lazım.  Fakat bu insanlarımıza değer verilmesi ve ayrımcılığa yer verilmemesi için destek olmalıyız.

      Bu kardeşlerimizin bir diğer sıkıntısı eğitim sisteminden kaynaklanan sıkıntılardır. Okul öncesi eğitime yönelik bu insanlarımıza yönelik çalışmanın yetersiz olması bunlardan biridir. Bu insanlarımızı yetiştirecek donanımlı uzmanların yetiştirilmesi gerekir. Özel eğitim sınıfı bünyesinde bulunan okulların fiziksel olarak düzenlenmesi ve seviyelerine uygun yaşamsal hale getirilmesi gerekir.
Engelli bir kardeşimiz : "Hocam, genellikle engelliler ile ilgili sorunları engelli olmayan kişiler belirliyor. Oturdukları yerden sorunları tespit ediyorlar. Bizlerle onların tespiti arasında dağlar kadar fark var."

      Evet, kardeşimiz doğru söylemekte. Hani bir söz vardır: " Tatmayan bilmez." Bizler de birer engelli adayı olduğumuzu unutmayalım.

      Beş yaşındaki çocuğun bir engelliye yarar sağlamasına, mavi kapak toplamasına izin verelim. Hayat kurtarılmasına vesile olalım.

( Mavi Kapak Ve Çocuk başlıklı yazı Rafi Batın tarafından 1.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.