Canlı canlı yüzülüyorken dahi derisi
Bu kadar acı çekmemişti Natenyel…

Müjdemle ısırdı bir çocuğun masum dudaklarını çünkü
Yeni Ahit’in ilk harfi!

Sapkın bir Saduki
İlk kez
Boğazlanınca o güneş sunağında hunharca
Kan adaklı tekbirlerle uğurlanıverdi kibirli hicrete
Celladı Ferisi

Bu da bir ilkti…

.
.
.

Seni tanıyor herkes şimşeğin dölü
Kan kokusu var çünkü hala çürümüş göbek bağında
Ve
O
Marazlı dimağındaki
Şehvet kokusu da halen damağımda!

Biliyorum
Belki
En günahkarıyım söyleyemediğin repliklerin
Fakat
O kadar uzundu ki sana yaşattığım geceler
Bir nefeste
Söyleyemeyeceğini de biliyorum
Beni

Bir kuzgun ninnisinde
Ne vakit düşüversen aklıma
Koruk hikayeler dinlerken buluyorum kendimi
Dilber bağlarına uzanmış sere serpe

Tersine senin
Isıtmıyor hiç birinin elleri/dilleri üşüyen yerlerimi fakat…

Nasıl da titriyorum…

Ki
Haz depremlerim zannediliyor en ironiğinden
Ölümüme kasılmalarım!

Çok fazla geliyorum artık kendime…

Her yeni gün
Delirtiyor beni
Bendeki azlığın
Kentimin orospu pazarlayan kaldırımlarında
Adına
Şarkılar çalıyorum bu yüzden
Üç kuruşa

Ve
Bu yüzden
Çok da *utanıyorum aslında *kendimden…

Ne kadar fondötenlesem de doyumsuz erkekliğimi
Günahkar ruhum
Yokluğuna kabaran dev bir sivilce sanki mahremimde
Fark edilememesi mümkünsüz

…!

Ki
Her sessiz isyanında Tan Kızıllığımın
Ölümüne
S/idik yarıştırıyorum kentimin genç oğlanlarıyla

Hah…
Bak bu da hayli ironik!

Ne vakit geliversem aklına
Bu yüzden ıslanır belki de o güzel yüzün
Varoş gecelerimin sarkmış memelerinde…

(Yıldıray Kızıltan)
( Kuzgun Ninnisi… başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 10.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.