(Bir Aşk Hikayesi....) 
İZMİT'TE EYLÜL
                           BOLUM 1(Buhran)
Havanın soğukluğuna aldırmadan adımlarımı hızlı şekilde yürümeye devam ettim. 
Hava aksamın karanlığına düşen beyaz örtünün yansımasıyla parlayan sokakta insanların gerekli görmedikçe dışarıya çıkmadıklarından olsa gerek sessiz ve tenhalaşmıştı. Düşen kar tanelerine inat sızlayan yüreğim miydi? Beni böyle  hüzünlendiren. Havanın soguklugundan olsa gerek yerler buzlanmaya yüz tutmuş halde idi.
Adımlarımı sıklaştırarak yürümeye devam ettim. Yürürken kurguladıklarımı yüz ifademe yansı yaparak bazen yüzümde somurtuş,  sevimsiz olmama neden olacak şekilde belirginleşiyor ve eski hanini alıyordu.
İçimi hafif bir titreme aldı. Hava soğuktu ama titreme soğuktan değildi. İcine düştüğüm boşluktan olsa gerek, gel gitler yaşıyor olmamdan kaynaklanıyor, buda iç dünyama sirayet ediliyordu. 
“Acaba!”  diyordum. Kendince 
-acaba! Duyduklarımın gerçek olabilme ihtimali ne kadardı.
Gerçekten çok yakınındaki kişi kardeşim gibi sevdiğim arkadaşım bunu bana yapabilir miydi? Gercekten bunu aklım almıyordu. Düşündükce elim ayagım karıncalanıyor, buz kesiliyordum!
     Kendimce kurgu yapmak yerini birinci ağızdan bunları duymamın daha mantıklı olacağını daha doğru bulmuş olacağım ki biran durakladım. Bulunduğum yer neresi olduğunu anlamak için etrafıma bakındım. Boşlukta askıda kalmış gibiydim, kendimi toparlamaya, zihnimi boşaltma cabalıyordum. Duraksadım kafamı toparlamaya çalıştım. Uzun bir yol yürümüştüm. Yaklaşık dört beş kilometreye yakın yürümüştüm.yorgunluk hissi yoktu bacaklarımda. Birde başım zoklaya zonklaya aağrımasa. 
Ben neden buradayım? Neye kızmıştım? Soruları başımı iyiden iyiye enerjimi tüketiyordu. Beynim tamamen allak bullak olmuştu. Zihnimi diri tutmaya calışıyordum.
     Hafiften  kendime gelmeye başladım. Bütün sorularımın cevabını sadece arkadaşım verebilirdi. Arkaşımın evine gitmeye karar verdim...
Arkadaşımın evine gitmeye karar verdim...
Onun oturdugu semte yöneldim. Herşeyin cevabı sendeydi Volkan! Ne olur duydukların gercek degildi de! Gecerli bir açıklaman olması gerekiyordu bana cevap olarak verebilecegin. 
İki sokak ilerdeki otobüs durağına emin adımlarla yürüme koyuldum. Evi çarşı içine on kilometre uzaklıkta idi. Şehir içinden kalkan şehir içi otobüsüyle yaklaşık on dakikaya evinde olacaktım. Otobüs duraklarına dogru yöneldim.Otobus durağı kalabalık sayılırdı.Yaklaşık on dakika yürüdükten sonra ancak otobüs durağına gelebildim.
Kafamı dagıtmak istemem etrafa icimdeki fırtınaları yansıtmamak icin insanları  gözlem yönünü sectim belki az da olsa dikkatimi başka yöne cekebilirdim. Etrafa bakınarak insanlara anlam vermeye cabaları kafamın dolu olması sebebiyle sonuçsuz kalıyordu. Kendimi insanların arasında yanlız ve caresiz hissediyordum. İnsan kalabalığı icinde adeta boğuluyor nefessiz kalıyordum. Bu sesler basıma dayanılması güç ağrılar saplıyordu. Zekam sanki bana oyun oynuyormuşcasına  dönüp dolasıp aynı konuya getiriyordu. 
Durağa gelmiş otobüslerin gelip geçtiğini görüyordum fakat,  durağa gelen otobüs numaralarına odaklanmaya calıştıkca görüntü bulanıklaşıp tekrar  netleşiyordu.Üç dört dakika olmadan otobüs durağına yaklaşan  hat iki olan araç benim otobüsümdü. Yeşil bir şehir içi otobüsüne bindim. Otobüsün arkasına beşli tarafına yakın bir on koltuğuna oturdum. Otobüs tıka basa olmasa da içinde epeyce yolcu vardı. İşten dönenler, iş çıkışında dinlenmeye gidenler gibi.

Evine geldiğimde hava iyice kararmış sokak lambaları etrafı aydınlatmakta yetersiz kalıyordu. Apartman dairesinde ki evin üçüncü katında kalıyordu. Apartman kapısı aralıktı bu yüzden kapıyı çalmadan merdivenlere yöneldim ve çıkmaya başladım. Tam bu sırada yukarıdan bir kapı kapanma sesi duyuldu. Adımlarım yavaşladı ve onu beklemeye başladım. Arkadaşım Volkan’ı tam çıkarken kapıda yakaladım.
-Volkan konuşmamız lazım. Bana bazı şeyleri açıklaman gerekiyor! Biz seninle kardeş gibi değil miyiz?
Bu söylenenleri aklım almıyor...
-Konuşalım Mustafa ne zamandır içim içimi yemekte.
-Beni anlayacağını umuyorum 
-Gidelim o zaman
    Apartmandan çıktık. Hava akşamın etkisiyle iyiden iyiye soğukluğunu arttırmış adeta insanı buz tutturuyordu. Üzerime giydigim parkaya iyiden iyiye sarılmıştım. Otobüs durağına doğru ilerledik karşılaşma konuşmasından sonra ikimizinde ağzını bıçak açmıyordu. Otobüse bindik şehir merkezine doğru otobüsümüz ilerlerken lüzumlu görmedikçe konuşmuyorduk.Hatta birbirimizin yüzüne bakmıyorduk bile, gözlerimizi birbirimizden kaçırıyorduk. İkimizde konuşamaya başlamayı birbirimizden bekler gibi anlamsızca birbirimizi kolluyorduk. Benim içim içimi yiyor kendime göre yaptığım kurgular ve teoriler Volkan’ın sözleriyle biraz daha şekil alacaktı.Bana bu olayı nasıl acıklayabilirdi.
Yaklaşık on beş dakikalık bir otobüs yolculuğundan sonra şehir merkezine geldik yolculuk boyunca Volkan la nerede ise konuşmadık diyebilirim. Sadece anlamlı bakışmalarla kendimizi ifade ediyorduk. Her zaman takıldığımız bir mekân vardı. Volkan’la bu yeri beraber yurtta kaldığımızda keşfetmiştik. Şehir merkezinde terası olan ve sessiz sakin bir mekândı. Pek fazla kalabalık olmazdı. Rağbet görmemesinin sebebi de herhalde beşinci kat olmasına rağmen asansör olmaması idi.
-“istersen bizim yere gidelim” diye teklifte bulundum. 
-“olur” diye cevap verdi tereddüt etmeden.
Otobüsten  indikten sonra bizim kafe ye doğru ilerledik.
Kafeye geldiğimiz de sessiz bir köşeye oturduk 
Volkan anlatmaya başladı .
-Mustafa biz seninle beraber aynı zamanda geldik bu Kocaelı'ye. Aynı yurtta beraber kaldık. Beraber yedik, beraber ictik . Olanları sana en başından anlatacagım.
Senin Eylül le tanıştığın dönem biz eylülde tanışıyorduk. Ama olayların bu noktaya gelecegini ben bile tamin edemezdim Mustafa. Sana su anda acıklamayacagım bazı sebebler var beni anlamaya calış demiyorum ama inanki bazı şeyler varki sana açıklayamadım. Ama sunu anlatabilirim sana kardeşim;
Seninle birlikte Eylül ü ilk gördügün gün  ben daha öncesinden onu tanıyordum zaten. İzmir de aynı apartmanda oturuyorduk,yani bizim üst komşumuzun kızıydı. İlk başlarda sadece selamlasıyorduk okul gidiş gelişlerinde kapı önlerinde felan. Daha  sonraları biraz daha samimi olduk tabi beraber cıkmalar falan annesi de biyere giderken bizi beraber yolluyorlardı hani göz kulak olurlar birbirlerine diye. Tabi komşumuz oldugu için arkadaslarına giderken Eylül annesine ben Volkanla  arkadaslara gidecegiz diye ısrar edince annesi fazla üstelemiyordu. Daha sonraları samimiyetimiz arttı ve cıkma teklif ettim o zaman  ilk başta kabul etmedi tabi. Sonra ne olduysa telefonuma mesaj atmıs  tamam diye ... öyle başladı ilk baslardaki ilişkimiz...
-Tamam ama Volkan hala bişey anlamıyorum? Neden acıyorsun  eski seyleri. Eskiden olmus bitmiş olay. Öncesi beni ilgilendirmez. Bunun için buraya geldigimizi sanmıyorum.
-Öle de Mustafa beni dinlersen anlatacagım en bastan  sende bil. Ben seni  sıcak kanlılıgın, karakterinle cok sevdim be kardesim. Yine bana kız ama beni bi dinle sonra ne dersen de kabulümdür. Mustafa ama sözümü kesmeden beni bir dinle..
-Peki tamam . Anlat..
-Biz Eylülle cıkmaya basladık tabi bu dışarı gezmeleri biraz fazlalaştı. Ailelerimiz çıktığımızı bilmiyorlardı. Eylül ün annesi bişeyleri anlamaya başladığını seziyor gibiydim. Parklarda buluşmalar dolaşmalar İzmir merkezinde gezmeye çıkmalar, falan tabi bu arada geç gelmeler başladı eve. Tabi eylül ün annesi şüpelenmeye basladı bizden. En son olayları koparan Eylül'ün ders notlarının düsmesi aileyi iyice gerdi. Kızın üzerine gelmeye başladılar.  Birde Eylül'le sevgili oldugumuzu ögrenince kıyamet koptu. Tartışmalar oluyordu evlerinde.
Evin tek kızıydı Eylül bu zamana kadar ailesi el üstünde tutmuştu. Bir dedigi iki edilmemiş gibiydi. Ögretmen olan annesi daha bi düşkündü kızına tek sermayesi kızıydı. Tahmin ediyorum ki Vonkan ile yani benle görüşmemizede kızıyorlardı. Annesi beni sucluyordu tabi. 
-Seni hep o çocuk cıkarı yoldan Eylül sen eskiden böyle degildin. 
Evlerimiz yakın olduğundan annesi bunun önünü alamayacağını biliyordu. Uzaklaştırmak mantıklı geliyordu annesine.
Annesi taşınmak istedi. Eylül isteksiz ama bişey gelmiyor elinden. En son  annesini isteklerine dayanamayan babası Selim amca  evi taşıma  kararı aldılar. İzmir merkeze yakın bi yerde  evde tuttular ,tabi olayları bizimkilerde duydular babam pek fazla umursamadı iki üç lafla  geciştirdi. Annem biraz nasıhat üzerine nasıhat daha ben okuyacakımısım , yasımız tutmuyo tabi liseliyiz  daha reşit bile degiliz gibi Bir şey . 
Kacamak zor bela birkaç defa buluştuk. Son buluşmamızda İzmir merkezinde  bir cafeye oturduk ;
Eylül anlatmaya başladı anlatmaya;
-Annem babam bana baskı yapıyor
-Biz ayrılalım bu işin gidişi yok!Benim okumam lazım, ailemin tek ümitleri benim!
-Derslerime yoğunlasmak istiyorum 
-Biliyorum devam edersek aklım yine sende takılı kalıcak
-Ne olursun beni unut ve bir daha arama 
Gibi seyler  söyleyerek bu halde yürümüyecegini anlatıyordu.
-Tamam sende öle istiyorsan dedim.
Hiç itiraz etmedim cünkü kafasında bitirmişti. Bundan sonrasıda beni rezil ederdi. İçimde bi utku kalarak ayrıldık ondan sonra da birdaha  görüsmedik Mustafa ..
Liseden  sonra ünüversteyi burayı Kocaeliyi kazandım. Ve yurt-kur üzerinden yurda yerleştim ve seninle  aynı ranzaya düstük. ilk baslarda tanısmamız biraz sıkıntılı olsada iyi bir dost ve arkadas oldugumuzu sanıyorum Mustafam.
Ben sana ihanet etmedim sadece üzülmeyesin diye bazı seyleri saklama geregi duydum Mustafa..
-Neden Volkan başta söyleseydin ya olanları bana 
-Olmadı bir türlü anlatamadım.
-Teşke en başında bu konuşmayı yapsaydın. Doslugumuz ve arkaşlığımızı bu noktaya getirmeseydin Volkan..
-Teşke..

( İzmitte Eylül başlıklı yazı KEREM GİRAY tarafından 17.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu