Gül açsa yar yüzünde, diken düşer bahtıma
Baktıkça gizli gizli, gözlerimi kanatır
Makamdan beylik kursam, hüzzam çıkar tahtıma
Hicran öper notayı, güfteleri donatır




Gördüm yine tarumar, dost köyünün bahçesi
Hasret kokusu sinmiş, toprağına taşına
Bülbül olsa dinlenmez, ayrılığın lehçesi
Vuslatsız gökyüzünden, azap yağar başına




Sevgili serap gibi, uzaklardan el eder
Sönünce sırlı ateş, savurur küllerini
Acımaz gençliğine, yağmur eder, sel eder
Kıymet bilmez namerde açtırır ellerini




Koyaklarda mı uyur, hangi dağın ardında
Süslemez bağrımızı, saklı mücevher huzur
Beli bükülmüş aşkın, eller oynaş derdinde
Can vermeden gömülür, kazılmış toprak, hazır









( Sırlı Ateş başlıklı yazı frezya... tarafından 15.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.