ZONGULDAK ANILARI

Eskilerden gelen bir koku duydum birden; Zonguldak kokusu.

Doğduğum şehir, çocukluğumun ve gençlik yıllarımı yaşadığım, O müstesna, unutulmayacak anılarla dolu olan Güzel Zonguldak canlandı gözlerimde...

Sekiz Mart da Kara elmas mahallesinde dünyaya gelmişim. Daha sonra Fener semtinde, bahçeli bir evde oturduğumuzu anımsıyorum. 

Çocukluğumun en güzel yıllarını geçirdim. Mutlu bir çocukluğumuz vardı. Benden 1 yaş küçük olan Gülin ile ikiz gibi giydirirdi anneciğim. Üstelik elbiselerimizi de kendisi dikerdi. Türk Kadınına has güzellikleri barındırırdı üzerinde. Sabır, marifet, arada diktatörce bizi öğle uykusuna yatırdığında elinde oklava ile biz uyuyana kadar beklerdi.

Macuncu amcanın  çubuğa sardığı renk renk macunun tadını unutamadım aslında. 

Annemin biz bahçede oynarken acıktığımızda ekmeğimizin üzerine sana yağı sürüp toz şeker ekmesini hatırlarım  hala.

Her kış mevsiminde lapa lapa karlar yağarken, pencereden gece yarısı bahçeye  ablamla çıkıp, ellerimiz donuncaya kadar oynamamızın keyfi anılarımda canlandı. 

Küçük kız kardeşim Gülbin in daha 1,5 yaşındayken,plaklar arasından Zeki Müren'in Zennube plağını onca plaklar arasından bulup çıkartması ve sevinçle buldum demesi, belleklerimize kazınmıştır adeta. Büyüdüğünde müziğe olan tutkusundan da anlaşılır. 

Aralarında 11 ay olan Erkek kardeşim in doğumu ile ailemizde bunca kızdan sonra bir bayram havası yaşanmıştı. Ablam Tayfun olsun ismi diye Babama yalvarmıştı ama koyu Galatasaraylı olan  babam Kaleci Turgay Şeren in adını koymakta kararlıydı.

Babacığım  haberi aldıktan sonra ki halini hep anlatırdı. ''Dolmuşla  eve geliyordum ki, herkesin bana baktığını gördüm; meğer yüzüm gülüyormuş, fark etmemiştim''  demesi unutulur mu?

Hatırlayıp içim özlemle doldu. Mutlu geçen çocukluğuma dönmek istedim yeniden.

Daha sonra site yol ayrımına taşındık. Bahçe içinde V şeklinde çıkılan dik merdivenleri vardı. 

En küçük kız kardeşimiz Şencan'ın doğduktan sonra eve gelişini sevinçle karşılamıştık 1 yaş küçüğüm Gülin ve ben. 

Evimiz ne güzeldi. Ablamla ben, açık hava sinemasına gitmek için kız kardeşimiz,  Gülin i öne sürerdik, Babamın kıyamadığını bilirdik ona.İzini ve harçlığımızı verirdi Babacığım.  Külah içinde beyaz leblebi ve kabak çekirdeği alırdık.Üç kız kardeşin neşe içinde Öztürk Serengil'in filmleride kahkaha içinde güldüğümüzü bu gün olmuş halen özlemle hatırlarım. 

Tadına doyulmaz siyah-beyaz Türk filmlerini seyretmeye gidişimiz unutulmaz.


O evden; sitede kendinden kuzineli bir eve taşındık sonra. Sitede arkadaşlarımız, dostluklarımız, Annemle Babamın komşu ziyaretleri, İlk okulu beraber okuduğumuz Berrin, Sezgin, Ablası Nazan ve küçük kardeşleri, evimizin tam karşısında otururlardı. Oynadığımız evcilik ve Kefeli Dağında Erik çaldığımız, Kazan lakaplı kişiden ne kadar korksak ta tuza banıp, büyük bir zevkle  ham erikleri yediğimiz yıllar ahh o yıllar.

Böğürtlen toplarken dikenlerine aldırmadan tahta koyup çalılıkların üzerinden olgunlarını toplayıp, daha sonra hepsini kavanozda şekerle ezip, yememizin hazzını tekrar yaşamak isterdim.

Bizim hiç oyuncağımız olmadı. Annem elimize atkı örmemiz için şiş ve yün verirdi. Daha sonra beraberce gazete kağıtlarından yaptığımız kese kağıtlarını bakkal amcaya satmamızın mutluluğu bir  başkaydı..Bahçeden yediğimiz Domatesin tadı şimdilerde yok.

Ablamın samimi arkadaşını için için kıskanırdım, beni de yanlarına almadıkları ve kapıyı kilitledikleri zaman. 

Ablam benim için bir idoldü. Yaptığı kara kalem resimleri aynen yapmaya çalışır, Defterini tuttuğu;  Berkant'ın SAMANYOLU ile başlayan;  Türkçe sözlerini ve SES Dergisi ve HEY dergisinden kestiği ilgili fotoğraflarını şarkının sol yanına yapıştırarak şarkı sözü defterleri cilt ciltdi.

ANKET Defterini,özenerek, Çizgi Romanları TOMMİKS, TEKSAS ve OLİVER TWİST in MACERALARI nı saklardı dolabında. Bir yolunu bulur kilitli dolabını açar, tekrar tekrar okurduk Bir yaş küçüğüm Gülin le...


Çocukluk arkadaşlarımız, Dilek, Emel, Gülay..Neredeler acaba? Dağlar Kızı Reyhan'da hep beraber oynayışımız ve çocuk sevinçlerimiz..


Sevgi ve özlemle  yad ediyorum..



Aylin AKGÜN
AYIN ŞAVKI






( Zonguldak Anıları başlıklı yazı AYIN ŞAVKI tarafından 17.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.