Düşler solgun,

Parmaklar yorgun,

Şevk bir kaşık suda mahkum.

 

Hayalleri,

Sormayın kurgular kilitli epeydir.

 

Yani,

Makine gibiyim epeydir insan görünümlü.

 

Oysaki daha dün gibi;

Kendime ısmarladığım mutlu hayat.

 

Yüzümü yıkamadan düştüğüm pencereden,

Soluduğum nefesle günaydın yaşam deyişim.

 

Ve

 

Aceleyle elbisemi giyişim,

Telaşla kapıdan koşarak çıkışım.

 

Dumandan kaçtığım günleri öyle özlüyorumki !

 

Ya Şimdi !

 

Şimdi öylemi ki;

Doldur boşalt yapıyor kül tablam,

Tek bir martı yok yanımda sesi çıkan / o kadar habersizim işte kendime.

 

Her gece

Ezgi eşliğinde resiflere mecaz düşüyor kalbim,

Resimler çiziyorum boğazın karanlık yamacına.

Öyle ki

Saki sıkılana kadar servis oluyorum yıldızlara,

Makamların nefesi kesilene kadar üşüyorum yalnızlığımla.

 

Aslında,

Kalbimde biliyor iyi olmadığımı,

Gözlerimde görüyor mutsuzluğumu,

Ah bir de yürek direnmese / ölüm en güzel düşüm.

 

Nevarki  

Suda ateş yanmıyor,

Ateşte su üşümüyor.

 

Anlamsız bir çıkmazdayım vesselam.

 

Bülent Kaya

İstanbul/04/11/2013

 

( Siyah Yüzüm başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 11/4/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.