Böyle mi uğrar insan !
İçimde maddeleşen kurşun sızısı
Dört nala koşan öfke bırakır da
Yatıya mı kalır bir ömür ?

Yani böyle mi uğrar!
Soğuk Kâbil sabahları gibi
Miras mı bırakır yüzümde tüm çetinliğini?
Adını söylesem
Tanınır mı Elifler ülkesinde bağımsızlığım ?

Oysa ete kemiğe bürünen
İstilâya uğramamış
Emanet bir aşkın
Nabzı atan mevsimindeyken ben,
Bir tuğlasıydım bu aşk kalfasının
En güzel mimarisine örülen.

Öyleyse git !
Tüm hukuk kurallarını yakıp
İz bırakmadan
Ardına da bakmadan
Milyon kez terk et şehrini !
Hükmü verilmiş
Kalemi kırılmış bir davalı gibi
Durmadan git!
Zaman durmasın, gidişin sürsün
Şimdi bir sürgünsün
Ayaklarının değmediği topraklarda.

Ne var işte git!
Ardından yıkılmam bir medeniyet gibi
Hiçbir kente sığmaz telaşım
Tüm mezheplerin haritasında
Yine de ben ararım günahkâr gidişini.

Tüm yağmurlarını dindir yüreğimin
Tüm rüzgârlarım durulsun
Bedenim Nemrut'tan dökülsün.
Halâ soluk alıp veren cesaretim
Ele vermez seni.
Çıkmaz namlusundan beni vurduğun kurşun
Korkma !
Sen geçtiğin coğrafyalarda bir faili meçhulsün.
Ben az daha ötede...
Şehrimiz yorgun,
Bekliyorum.


Burak BİCAN
( Elif başlıklı yazı Burak Bican tarafından 6.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.