bir üsküdar kahvesidir
gıcırtılı kapısı açılınca
yüzüme vuran sıcaklık
anne deyişimi hatırlatır.
bir yudum sigara içerim
sevdaya vurulur,
hey gidi avare yüreğim!

derken
gölgesi görülür bastonlu meddahın
yırtık paltosu vardır üstünde
ve kapının açılmasıyla
eriyen kar tanecikleri!

ne oldu birden üşüyen ellerime
daha erimemiş kar tanecikleri saçlarımda
unutulduklarına mı üzüldüler ne!

şimdi sükûnet gerek ey ahali
şimdi o çayın tadı bir başka
daha bir inceden çalıyor dede efendi plâkta
öyle ya!
doğudan ve batıdan anlatıyor meddah
dinleyin ey ahali
gizliceymiş çocuğun içtiği sigara
çaldığı ekmek
vurulduğu sevda!

ama!
eyvah!
beni mi anlatıyor yoksa bu meddah!
oysa ne kadar da acı dolu düşüncelerdi
deniz kenarına bıraktığım..
kahırlı imgelerime mizah düşüyor
anlattığı hikâye oluyorum meddahın.
ne yapalım
getirin bari, çay içelim
iki husus vardır
hani demiştim
bu gıcırtılı kapı açılır
anne deyişimi hatırlatır..
bir diğeri de..
şiir gibi
müzik gibi meddah..
babamdır.


Burak BÎCAN

( Meddah başlıklı yazı Burak Bican tarafından 27.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.