BAĞ BOZUMU





Bir bağ bozumu yaşıyor gönlüm
ne kadar gereksiz ayaklarda çiğnendi böyle
meyve veren ağaç taşlanır derdi annem
bu kadar mı yaralanmam lazımdı
olanı vermiştim halbuki dökerek dip lerime
gerek yoktu taşlamaya
eğilip toplamak yetecekti gönlüme
ne çok da kıydınız şu sahipsiz ömrüme.



Kırmızı kurdele ile bağlayıp
ödül diye sunmadım elbet kimseye
içinde ne hikayeler sakladım bir bilseniz
kimisi damla damla mum gibi aktı da içime
yaktı haşladı tenimi
iyileşmesi zamana gebe kaldı
geçti dokuz ayı doğdu yeni bir ömür daha dünyaya
şimdi bakar dururum kırık dökük aynaya.


Gençliğin hırpani duruşu
ne de ağız sulandırdı geçmişteki ayyaşlara
ki onlar değil miydi şişenin dibini görmeden
bir dikişte fondip yapıp kadehi ömrüme çarpan
kırık dökük camlara basa basa geldim buraya
ayak izlerimi takip etmeyin boşa
leş kargaları talan etmiştir kesin kesiklerden akan kanımı
içmeye doyamadıkları gül bahçesi yanımı.



Şimdi bozulan bağın hengamesinde
ayak altında kaldım görünmeden
sap saman derken bağladılar kollarımı
kara bir kuşak dolayıp gözlerime
barikatlar yığarak kapadılar yollarımı.



Gözyaşı
( Bağ Bozumu başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 10.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.