Yüreğin, yalanlara zincirlenmiş
Esirisin yalanların sen
Canım burnumda, ölüm sebebim olacaksın
Sen, burnu kaf dağında
Anlamsızca bir şey yok gibi davranan
Sustuğumda susan
Sustukça yüreğimden vuran
Kaçak dövüşen boksörler gibi
Kaçtıkça kovalayan
Aşkını inkâr eden
Riyakâr âşıklar gibi alçaldıkça alçalan
Yüreğinde kalleşmiş,
Onun puslu gözlerisin…


 
Yaralarım azar her an kanar
Dağlasan da ne çıkar
Sanma ki arkandan ağlarım
Kapatsan tüm yoları
Sanma ki tekrar sana koşarım
Ellerim kırılsa kalemim yazmasa
Sanma ki bir daha görmez gözlerim
Sanma ki sensiz yıkılırım
Can evimden vurulurum…
 


Merak etme sevmelerim ağır olsa da
Gönül hücremde parçalanmam
Haramdı ten kokun
Özlersem özlerim sana ne?
Selvi boylum
Sevdiysem severim çok mu lazım?


 
Kapanıp zifiri karanlık odama
Duvarlara attıysam yumruk
Ellerim kanadıysa
Hem sana ne?
Bundan böyle sana çıkmaz yolum…


 
Uykularım delik deşik
Kan ter olmuşum peşindeyken senli düşlerin
Hem çok mu lazım? Gözün aydın.
Tükenen benim
Hasretinden ölen de…
Rahat ol sen vicdanı sızlamasın yüreğinin
Öyle ya, senin neyine sevmek
Gözlerine pus çökmüş, göremezsin
Sana ne?
Hem ben ölmüşüm
Sensiz kalmışım…


 
Böyle devam etmeyecek elbet
Böyle de gitmeyecek
Tarih yazacak.
Hatta sen yazacaksın!
Dağdın arkamda güvendiğim
Çınardın gölgende nefeslendiğim
Hatta hep söylemek istemiştim
Ama söyleyememiştim,
Diye haykıracaksın!
Buz tutmuş yüreğini yerden yere,
Kafanı taşlara vuracaksın
Ben ne yaptım diyerek aklını yitireceksin…


 
Şimdi küf kokan karanlık odamda
Sensiz ölüp ölüp dirildiğim
Rüyalarımdasın sadece
Boş ver şimdi
Kır kalemi aldırma!
Sanma af diler eğilir bükülürüm
Sanma ölmekten imtina eder geri dönerim
Sen şimdi
O kara gözlerindeki bakışlarını
Sık yüreğime yüreğime
Vur on ikiden
Namerdim kıpırdarsam
Çek vur beni gözlerimi yumarsam
Namerdim…
 

“Ağladığın zaman omuz verip çare olmak yerine; "sus", "gül" artık diyenler olunca anlaşılamadığını düşünüp üzülüyor insan”

“Acaba seninle ağlayıp seninle gülen kimdi? Sormak lazım!”


Mustafa KARAAHMETOĞLU
13.12.13

( Namerdim başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 14.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.