Mülteci gülüşler’imden münzevi şiirler doğuyor Bir düş dünyası olsun isterdim elimde Gerçeğin aynası gölgem kadar masum Yalnızlığın rıhtımında Yalancı aşk masalları gibi avuntulu düşler
Zamana atfedip suçları Sıyrılır giderdim ötelediğim ana Gerçek sevdaların ayırt edilemediği bu zamanda Hele bu soğukta karda kışta Bahsetmeye korkuyorum Tasalı hallerim üşüyor ayaz kesen yamaçlarında
Ruhumu teslim etmiş olsam Rahmana Cem edilince tenim türabımla Tövbesi kesilir lisanımın Avuçlarıma serpiştirdiğim aminler’im donar Dünya gözüyle gördüğüm bu son iklim
Talebeydi oysa ki cismim acıları okuyordu Dil bilmez bir yolcu gibi ulanırken yollara gözlerim Öykünen yazılar gibi titriyor elimde kelam Kalemim ulaşamıyor zamanın hızına Yitip gidiyor sanrılar gibi izsiz meramım
Fani bir libas çekmişim üstüme Yar senden gayrı neyim var Çek istersen can alıcı bakışlarını üstümden Beyhude telaşlanır’sın ayan beyan bir sızı bu Say ki bir yıldız kaydı karanlıktan Ne azaldı gecenin ışıltısından...
//Gam-ı keder ülfet etmiş ruhuma Ey gönül sızım yürek ateşim İftirakınla harab bir haldeyim//
( Gerçeğin Aynası Gölgem Kadar Masum başlıklı yazı Nuray AYHAN tarafından 19.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.