Kadın Ruhunda Kadın Olmak / 1 

 

Kadın ruhunu ancak kadın anlar mantığı yanlıştır ,
güven vermek hissetmek evrenselliktir
kendisinin dahi başaramıyacağı bir büyük eylemdir
ruh bilimcisi olmak gerek
atomi parçalanmaktan daha zordur
ruhu anlamanın değeri özgürlüğü vardır
kadın ruhunu aramak anlamak
samanlıkta iğne aramak kadar zordur
her zaman ruhuna indikce sürekli yenilikler görürüz
içinden çıkamayacağımız kadın ruhu doyumsuz su gibidir
suyun başı belli sonunu gören var mı ?
 
 
'önce verilen haklarına değinmek isterim !
konuşmacı olarak katıldığım bir konferans da
kadına verilen değerin ve hakların
bizlere 1400 sene öncesinden verilmiş olduğunu söylemiş
sadece isim değişikliği yapılarak günümüzde kutlandığını belirtmiştim ...
 
ve şimdi gene bu sözlerimi tekrar ediyor,
kadınlarımıza ve insanlığa sunulmuş,
hakların 1400 sene öncesinden verilmiş olmasını bilmemek ,
sanırım çahillikten öte bir şey olmasa gerek
herkez ne âli ve düşüncede olursa olsun
fikirlerine saygı duyulmalı
her şeyden önce insan olarak değer verilmeli.
 
Kadınlarımız özel günler adı altında
kışkırtıcı olaylara mahal vermemeli ve dikkat etmeli .
Medya ve meta olaylarında biraz daha, biraz daha özverili olmalılar
elbette ” hak verilmez alınır , ” meta olarak görülmemeli
bunu da yaparken illaki sevgiyle
hemcinslerine dahi ''zarafeti nezaketi '' götürmeliler.

 

 '' Kadının kişiliğini yaratan ne terbiye, ne baskı
ona özellik veren aşk ve omuzlarına yüklendiği misyon.
çağdaş toplum kadını erkekleştirme yolunda.
cemiyeti değerli bir yardımcıdan mahrum eden bir yöneliş bu.
üstelik kadına mutluluk da getirmiyor.
Mutluluk vaadi laf. ''Cemil Meriç ''
 
Sadece konuşan bir toplum olmanın dışında kaldığımız bir gerçek,
ancak geçmişten verilen değerlerimiz
zamanla kadına verilen haklar,
değişen kirlenen dünyayla özelliğini kaybetti
”bilgin bilgisiz cahilliğe bıraktı ”
en basit bir örnek ”
'' seni boşuyorum ” demesi bile cahilce ve yeterlidir.

oysa İslam kanunları kadın ve erkek eşittir der
aile bu disiplin üzerine kurulmuştur der
recim edilme olayları da bu cahilliğin bilgisizliğidir
bu cahilce sığ bir düşünce anlayışı
kadınlarımız hiç bir meslek sahibi olamaz
özgürce ayakları üstünde duramaz

sindirilmiş eve kapatılmış cahil bırakılan
toplumda ve hayatta girişimci olamayan,
hiç bir işte çalışamaz baskıcı ezici hor görülen hayatı
Atatürk devrimlerine kadar yaşadı.
 
Oysa öyle mi Türk kadını cepheden cepheye koşan
milli davada kucağında bebeğiyle sırtında çocuğuyla
yanında eriyle, cephede yiğidiyle,
üzerine düşen büyük fedakârlık örneği sergilemiştir
bu hürriyet mücadelesi fedakârlığı kafes içinde hapis kalamazdı.

 

Dünya tarihçesine baktığımızda
cinsiyet ayırımı gözetmeksizin
kadınlarımız erkeklerle beraberce oy kullana bilmeleri haklarını
her ne kadar A.B.Devleti ve Büyük Britinyada 19.yüz, yılda yoğunlaştıysa da,
kadınlara oy hakkı veren ilk ülkeler bunlar olmamıştır.

Yeni Zelanda, da 1893.de
Avustralya, da 1902.de
Finlandiya, da 1906 da
Norveç de, de 1913 de,
A.B.D.de1914 de.
Sovyetler Birliği,1917,de.
TÜRKİYE,de1934,de.
Suriye, de,1973,de…

gene Türkiye’mizde 26 Ekim 1923 de köy ihtiyar heyetleri seçimleriyle.
3 Nisan 1930 da. Belediye seçimleriyle
8 Şubat 1935 de, milletvekili seçimleriyle
tam olarak temel sağlam belgelerle
kadınlarımız” ulusal seçimlerde oy kullanma haklarını kazanmıştır.

Toplumsal yaşamın bütün kesimlerinde eşit şartlarda yaralana bilmesi,

Birleşmiş milletler antlaşmasıyla,1945,de.
İnsan hakları sözleşmesiyle,1950,de.
Avrupa sosyal hakları sözleşmesiyle,1961.(Torino, da yapılmış).
Ekonomik sosyal ve kültürel hakları,
uluslar arası antlaşması,1966,da (Birleşmiş Milletler)
ile kesin kurallar ile sağlanmış kadınlarımız koruma altına alınmıştır

 

'' İlk kadın Milletvekili ” Satı Kadın”
birçok, Avrupa ülkelerinden önce bu haklara sahip olmasına rağmen,
tam olarak bu hakları kullandırılmamıştır,
bu hususlarda ayrımcılık yapılmamalıdır
kadın haklarını ancak bir kadın '
'anaç-kanatlar ruhuyla bilecek ve savunacaktır

 

kadının içinde bulunduğu şartlar !
bundan daha büyük adaletsizlik olur mu?
neden kadın erkeğe boyun eğmek zorunda kalsın?
erkeğe yani yaratılışı bakımından
hatta ahlâk ve zekâ bakımından
kendisinden daha aşağı bir varlığa
Neden herkesten küçük görülsün?
Niçin en büyük sayılan zevklerin dışında bırakılsın?
Neden erkek kadar hakları yok?
Neden erkek için şeref sayılan, kadın için yüz karası?
Erkekten daha ahlâklı olması neden istenir?
Neden çok daha büyük fedakârlıklara zorlanır?
Bütün bu haksızlıklar erkeğin eseriydi bana göre.
O, hayatta aslan payını kendine ayırmıştı.
kısacası, bir adaletsizlikti bu.
Ve kolayca ortadan kaldırılabilirdi..
Bu sözde haksızlıklar kadının misyonundan,
bu misyonun bizde yarattığı eğilimden doğuyordu.
Bizde, yani bütün kadınlarda.
Kadın bu misyonu başarabilsin veya başaramasın..
Eşitsizliğin kaynağı, toplumdaki âhenk.
Orgdaki ses âhengi çeşitli boylardaki borulardan gelir.
Toplumdaki âhenk de ayrı ayrı misyonları,
ayrı ayrı özellikleri olan kadınla erkekten. Cemil Meriç .''

 

dini açıdan ise bu haklar kadınlarımıza 2.Akabe beyatıyla başlamıştır
Hz.ömer zamanında Beytül-malın anahtarı
bir kadın sahabe tarafında muhafaza ediliyordu.
yani şimdilerde devlet hazinesi
yardımlara muhtaç gelir giderin olduğu birim
bu müfettişlik görevi bir bayana verilmişti
ondan izinsiz muminlerin emiri dahi olsa hiç kimse giremezdi .

 

'' mümin erkeklere ,mümin kadınlar o yolda yardımcıdır
''sözlerini unutmamak gerekir
 
kadınlarımız hanımefendi-erlerimiz
her nerede ve nasıl olursa olsun
mutlaka siyaset içinde olmalılar
ancak,temiz siyaset anlayışı içinde ve içerisinde olmalıdırlar
yaradılış itibariyle onlar kibardır zariftir hasas ve narindirler ,

 

artık kadınlarımızın günümüz hayat şartları itibariyle
her yerde ve her dalda sistem içerisinde sanatta ve siyasette,
sayılamayacak kadar değeri ve şahsiyeti vardır.
 
Evinde bir eş bir ana bir hizmetçi ,bir reis ve sultandır
dışarıda ise, bir iş kadını bir patron öğretmen, doktor,
avukat mühendis, ressam, yazar, asker, polis, siyasetçi,
vali, ,milletvekili, bakan ve başbakan olarak,
sayılamayacak kadar değerlere sahip olarak,
erkeklerle eşit şartlarda yaşamaktadır

 

eli kalem tutan her kadın bir yazar bir şairdir,
bunuda yaparken her nedense erkek hakimiyeti
altında kaldığını düşünerek değil
karşı cinslerine sanki bende varım erkekce ısbatı olmamalı
bir hanımefendi nezaketinde
kadın ruhunu sunmalı evlerin en baş köşesine
kaleminden gül kokuları hissettirmeli
yazdıkca hırcınlığında dahi ipeksileştirmeli kalemini
son senelerde söylenen,
her nedense çok çok garip ve ucube bulduğum sloganlar vardır.

 

''kadınız haklıyız ''
bugün evde yokum
bugün kendime kapalıyım
veya ...
kariyerde yaparım çocukta gibi bunlara ne gerek var…

 ''Beşik saııayan eller dünyayı sallar '' PETTER D. VRITES

İstatistiklere baktığımızda ,
en çok şiddetin doğu Anadolu’da olduğu muhakkak
ama gene istatistikler şunu da gösteriyor ki en çok boşanmalarında
kırsal değil, kentsel kesimlerde
özgürlüğünü eline almış kadınlarda görüyoruz
yanlış anlaşılmasın, elbette her nerde ve ne kesimde olursak olalım.
 
insan hakları evrensel beyannamesinin 2.maddesinde şöyle der
 
“Herkes, ırk,cins ayırımı gözetmeden ,
kendi örf ve adetini savunmakta,
tüm özgürlüklere sahiptir ”
 
ister hiristiyan olsun ister müslüman
kasp edilen haklarını almak zorundadır
bu yüce yaratıcımızın bizlere vermiş olduğu
temel haklardan sadece biridir
 
ben bir kadın olarak
bir anne olarak
bana saygı istiyorum
kişiliğime saygı
kendime saygı
özgürlüğüme saygı
özgür olsam dahi hapis kaldığım düşüncelerime saygı
yaşam tarzıma saygı istiyorum
çünkü ben bir hanımefendiyim
çünkü ben önemliyim ve değerliyim

 ayrımcılığın olmadığı bir dünya dileklerimle...


Gülay GÖKTÜRK
( Kadın Ruhunda Kadın Olmak 1 başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 8.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.