Hayatın  akışını  değiştiren özelliktedir bakış açısı...

Algıların üvey kardeşidir de denilebilir, ruh dünyamızın ışıklı oluşuna bağlı olarak...

Örneklerle:

Dünyaca ünlü bir ayakkabı imalat firmasının patronu ihracattan sorumlu müdürünü yanına çağırır:

- Her ülkeye ihracat yapıyoruz,  lâkin ürünümüzün girmediği ülkeler de var. İlk etapta benim aklıma Afrika ülkeleri geliyor. Bir araştırma yapalım, oradaki durumu bizzat sen sondajla ve bana bildir...

Müdür hemen yola çıkar ve Afrika ülkelerinden birine ulaşır. Bakar ki herkes  yalın ayak...Bir başka ülkeye gider  orada da durum aynı. Ayakkabı alışkanlığı diye bir şey yok. Üçüncü ülkede de fark eden bir durum olmadığını görünce döner ülkesine ve patronuna:

- Efendim, orada kimsenin ayağında ayakkabı yok, ayakkabı giymek gibi bir alışkanlık  edinmemişler. Dolayısiyle biz o ülkelere hiç ayakkabı satamayız.

Bu sonuç patronu memnun etmez. Emin olmak isteğiyle diğer müdürünü çağırır ve aynı görevi ona da verir.

İkinci müdür de üç Afrika ülkesini dolaşır, gördüğü manzara aynıdır. Daha fazla devam etmez ve döner patronuna  heyecanla:

- Efendim oralarda öyle bir pazar var ki, kimsenin ayağında ayakkabı yok. Keşfedilmemiş bir pazar, herkese bir çift ayakkabı satsak... Benim görüşüme göre gayet bol satışlar yapacağız o ülkelere...

Ülkeler aynı, görüntüler aynı, bakış açıları farklı, düşünce tarzları ayrı...

*****

Çocukluklarından  beri çok can arkadaştılar. Aynı okullarda okumuşlar tesadüf bu ya, askerlikleri de aynı yerde.

Birlikte iş kurmayı planladıkları bir evreyi yaşamaktadırlar. Bu kadar yakından tanıdığı güven duyduğu arkadaşı ve ailesiyle, yaşadıkça birlikte olabilmeyi arzulamakta olan arkadaş, diğer arkadaşın güzel kız kardeşiyle evlenmek ister ve annesini dünürcü gönderir, kızı istetir.

- Vay sen misin benim kız kardeşime göz koyan, namusuma göz diken...

Küplere biner kızın ağabeyi ve....

Yılların dostluğu arkadaşlığı bozulur, biter...

Birinin bakış açısı farklı, diğerininki acaip farklı...

*****

Gündüz bardaktan boşalırcasına yağan yağmur dinmiştir. Akşam olunca hava açmış, çok sayıda ışıldayan yıldızlar pırıl pırıl  gökyüzünde yerlerini almışlardır.

Sohbetin bir yarısında ellerinde yarısı içilmiş kahve fincanlarıyla pencereye yaklaşan iki arkadaştan birisi:

- Gökteki yıldızlar ne kadar güzel...

Diğeri:

-Ya yerdeki çamurlar! Onları neden görmezsin?

Bakış açısı... Biri iyiyi güzeli gören, diğeri görmek istemeyen iki farklı bakış...

*****

Bizler de burada yazıyoruz;

Kimimiz sevincini,

Kimiz hüznünü yazıyor.

Kimi hobi diyor keyifle,

Kimi deşarj olmak için yazıyor, ferahlıyor.

Kimi  yazarlığın ilk basamağı olarak düşünüp,

yazar olmayı hayal ederek yazıyor,

Bazıları da birileri tarafından fark edilme hülyalarıyla...

Bazıları  sanal da olsa bir  "sosyal çevre"  için...

Bazıları mesleğinin reklamı için,

Bazıları da menfaat ümidiyle,

Bazıları da yazılarını evlatlarına, torunlarına "miras" bırakmak için,

Bazıları da genç nesle faydalı olabilmek amacıyla...

Burada  yazarken bile herkesin düşünce tarzı ve bakış açısı farklı,

Aksini söylemek mümkün mü?

Çok güzel bir  bir Akdeniz günü akşamından,

Gönüller dolusu :-))

Selam ve sevgilerle...

Yurdagül Alkan.   

25 mart 2014  saat 20.20

 

 

 

( Bakış Açısı başlıklı yazı Gülalkan tarafından 25.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.