Ekmek ne kuşun kanadında Ne de gagasındaydı uzanıp almak için Ekmek çok uzakta en derindeydi Ya cesaret ya da esaret olmak lazımdı Kara elmasa Şimdi kan damlıyor üzerine Can düşüyor umut ve ekmek yerine....
Ellerin semaya gözün karaya Düşlerin pembeye bakar madenci Bir avuç kömürün çıkıp karaya Nice ocakları yakar madenci
Toprağın yüzlerce metre altında Duana en yakın yürek katında Seninle nefessiz kalıp batında Ahımız tavanlar yıkar madenci
Gün; ışık yoksunu olsa karanlık Böyle meseleye deme ki anlık Hangi yanımıza biraz aydınlık Gözlerinin feri çakar madenci
Fedakâr ömrünse elmas çağında Terinle yıkanır ecel bağında Bilsen; kaç kez ölür kalan sağın da Oradan ölüsü çıkar madenci
Pervazda adına kuşlar ufukta Acın hissedilir tutuk solukta Yırtık eldivenin kalmış oyukta Göğsüme matemi sokar madenci
Geride kalanlar yakanda gamsa Üzülme! Selamın Hüda’ya tamsa Yanmış hasretinde aşk bir tutamsa Kevser suyu orda akar madenci.
Nezahat YILDIZ KAYA
Ruhları şad olsun. Onlarla beraber yanan yüreklere sabır , şifa ve ailelerine dayanma gücü versin Rabbim. Başımız sağolsun..
( Madenci başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 14.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.