Milyonlarca fotoğraf karesinde hep aynı gözyaşı

Bir yer bulup kendime, iliştim o dramın yüreğine

Ölüm, yıkık köprü ve delirmiş kanlı bir kanyondu

Şurada öylece uyuyor, elleri yüzleri kirli adamlar

Ne içimdeki eriyik, hangi yangının külü içimi üşüten!

 

Bir çentik daha atılıyor ıslak kâğıtlara, arkada çığlıklar

Can evimiz kanıyor, o derin uçurumlarda pazarlıklar

‘Babam niye gelmedi!’ diyor saf ve masum çocuklar

Uykusuz bedenlerde tükenen umut, çoğalıyor ağıtlar

Dil lal olsun susarsak, hangi anıları taşır iğreti tabutlar!

 

Dağda üşüyor laleler, ölüm madeninden zehir yükseliyor

Genzimde karbon irini, gündüz ile gece birbirine karışıyor

‘Kanatlarımı çöz anam, cennet melekleri gelişimi bekliyor’

‘Ağlamayın ağalar, paşalar, sahte gözyaşları ağrıma gidiyor’

‘Dudağımdaki öpücüğü silmeyin, ateş düştüğü yeri yakıyor’!

 

Hiçbir yumruk acıtmaz canı, hangi tekmeyle bozulur mertlik!

Öfkeyle yapılan helva nahoştur, acıları safa dizebilir mi çentik!

Miadı dolmuş masallar ülkesindeyiz, düşlerimizi alamaz metelik

Yüreğimizdeki duayla uyuyun maden işçileri, kader diyemezdik

Yıkılır bir gün sırça saraylar, Allahın sillesini ruhlarınıza bahşederiz!

 

Selahattin YETGİN

( Yıkılır Bir Gün Sırça Saraylar başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 5/16/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu