Kırılmış bir pervane böceği dolaşır dallarımda
Adını yalnızlık koyduğumuz bir mevsim dışarıda
Kendi damarımdan dökülüyor hüznün şiirleri
Senli vakitlerin çalınmış suretinde vakit hazan
Boş bir avazım pencerelerde, seni çağırıyorum
Devrilmiş bir masa dün, tenimde tuz zerrecikleri
Yüreğimin kuytularında bir kadın, dilimde sevda
Asırlarca ‘sus’ diye körelttim yüreğimi, susmadım
Şiirler hep seni anlatır, seni yazmaktan bıkmadım
Aşk eski bir şarkı, ruhumun kapılarını kapatmadım
Parçalı yalnızlıkların kentlerinde yine akşam oldu
Adı yok sensizliğin, Mecnun çöllerde kum oldu
Ölümün yazgısı var gözyaşlarımızda, vakit doldu
Çığlıklarım arşa ulaştı, dilimdeki sözler şiir oldu
Uyandır beni sensiz düşlerden, anlar ziyan oldu
Selahattin YETGİN