(Bu hikayemizde gecen olay ve şahıs tamamen hayattan alınmış üzerinde hiç bir şekilde oynanmamış kurgu fantezi gibi sabitliklere hiç  baş vurulmamıştır)

Türkiye'den Almanya'ya dönüyoruz ne zaman bu? tam bir buçuk ay önce

Güzel bir tatil bir tanecik yeğenim Gökçe ile bir tanecik damadım düğünleri. Yeme içme gezme lay lay lom bir tatil ve üç hafta doluyor gece saat bir buçukta Esenboğa hava limanında bulanacağız saat üç gibi uçak kalkacak. Neyse yeğenim Göktürk bizi 76 model Volvo'su ile havalimanının önünde bırakıyor park yeri olmadığı ve  park yasak olduğu için hemen geri dönüyor

Bagajlar için bir araba alıyoruz ,kontrol falan içerideyiz.

İnen kalkan uçakların listesini veren ekrana geldik bakıyoruz bizim uçak iptal

Hemen bileti aldığımız şirkete hücum

Soracağım en kibar halimle ne oldu diyeceğim, hayırdır diyeceğim, simdi ne olacak diyeceğim ama Adamların başı kalabalık bir kavga bir gürültü herkes birbirine girmiş vaziyette

Kalabalığı yarıp sorularımı sormak isterken arkamdan biri yakamı yırtıyor

-Ümü ümü gız bagajın kac kilo gız ünü bagajın kaç kilo?

Kalabalık bizi ortasına almış durumda kurtulmak için sağa sola dirseğimle vurarak kendime yol açmaya çalıyorum aynı ses

-ümü gız bagajın kaç kilo?

-Hasbinallah benim sekerim var yavrum yaa taa Sivas tan geldim hap içtim ekmem yemem lazım

-Bir sakin olun yaa bi dağılın, sizin uçağa Berlin'den kalkış izni verilmemiş yarın aynı saatte kalkacak uçağınız diye nöbetleşe bağıran sarışın bayanla kumral adamın sesleri uzun süredir bağırıyor olmalılar ki çatal çatal çıkıyor

Son bir hamlede atıyorum kendimi kalabalıktan dışarı boynundan

Ümü gız bagajın kaç kilo diyenin bileğine yapışıp,

-Ya sana ne sana ne bagajımın kilosundan derken ses tonum yavaşlayor

Bir bakıyorum bizim Konyalı Fatma

-Ah Fatma senin yüzünden bu olanlar yaa ne kara tabanlı birisin ne zaman karşılaşsak başıma bir şey geliyor bak yanda Hamburg uçağı kalkıyor hemen git oradan bin Allah aşkına benden de uzak dur.

-Gız ümü binerim de bagajım 40 kilo fazla parasını onlarda ister, bagajın az ise bir iki bavul al

Bakıyorum yanında oğlu

-Yük hakkın atmış ve sen yüz kilo ile havalimanına geliyorsun  Fatma niye alayım bagajını ya içinde esrar eroin varsa, ya ceset çıkarsa git kime kakalarsan kakala uzak dur yeter ki benden.

-Yok gı Ümü senden daha safı yok burada, birde tee o amca var o alacak bir bavul, şekeri varmış hap içmişte ekmek istiyordu gıı yazık ta Sivas'tan gelmiş peynir ekmekle simit verdim bir bavul alacak

-Ya Fatma bak adamlar Türkçe konuşuyor uçuş iptal sen bagaj derdindesin uçağa binmiyoruz yarın gidiyoruz yarın

-He gıı Rabbim duamı gabul etti ben bagajlarımı  vermiştim onlar kırk kilo fazlan var parasını ödemen lazım kilo baş beş Euro dediler bende Allah'ım inşallah uçak kalmaz der demez uçuş iptal oldu

-Aferin Fatma simdi gecenin ikisinde  yapmayı düşünüyorsun?

-Ben bagajları bir kilosu az olanlara bir vereyim de

Bir yandan kavga gürültü oğlum ağlıyor, başım ağrıyor hacı teyze zikir matiğe basıp duyuyor kolları dövmeli Süpermenler kavga ediyor.

-Allah'ım yardım et ne yapacağım simdi yanımda hiç parada yok


Bir anons bilmem kaç sefer sayılı Berlin yolcuları toplanın açıklama yapılacak

Çocuklu aileler ve yaşlılar buraya gelin lütfen

Sanki otobüs kaçıyor anonsu duyan bir teyze elindeki bavulu öyle bir çekiyor ki

-Anam diz kapağım diye feryattayım kavranıyorum

-Gı Ümü sağ mı sol mu?

-Fatma Allah için bir sus yaa lütfen bir sus

-Gıı Ümü menopoza erken mi girdin çok sinirli olmuşsun soğuk soğuk ter atıyorsun

-Menopoza hapiste girecem Fatma hapiste

Arkadan zikir matikli  teyzenin sesi

-Estağfurullah estağfurullah

Sakin olma cabalarım ve sağ diz kapağımın ağrısı baş arımla bütünleşince iyice sersemliyorum,

-Gı Ümü bu torbaya bak ben öbürlerini getireceğim diyen sese bakıyorum Fatma uzaklaşıyor koşarak telaşlı telaşlı

-Simdi sizleri otele yerleştireceğiz sakin olun yarında otelden alıp getireceğiz panik yapmanıza gerek yok.

Oh Allah'ım şükür çekiyorum içimden

Teyzenin elhamdülillah sesleriyle

Fatma'nın torbasını almam lazım bıraktı ortalığa diye düşünürken can havliyle torbaya sarılıyorum bir belim gırt

-Ya Fatma ne var bunun içinde taş mı doldurdun?

-Bulgur gı bunu yanıma kabine alacağım, kabin bagajım

Bir saat sonra yaslılar çor çocuk genelde kadınlar bir otobüsteyiz ve  Fatma yok oh

Ama otobüs kalkmıyor birini bekliyorlarmış

Olamaz Fatma yanlış otobüse binmiş meğerse bir saattir onun bagajlarını tekrar indirip bizim otobüse yerleştirmişler

Bir bayan ve irili ufaklı beş çocuk sırayla ağlıyorlar kadıncağız perişan

-Ne zaman gideceğiz çocuklar durmuyor der demez o sarışın bayan

-Doğurduğun gibi sustur ondamı ben susturayım diye kadını haşlıyor sesimizi çıkartmıyoruz ve ben  o kadar kendimi kötü hissediyorum ki

Fatma'nın sırıtarak oturduğuna  görmemek için gözlerimi sıkıca kapatıyorum tek isteğim uyumak

Otele doğru yoldayız. Şeker hastası amca yanına bir kulakları az duyan kanka bulmuş ama Kulaklarının duymadığından habersiz.

-Vay birader Melih Gökçeğe bak hava alanı yolunu nasıl güzel yapmış pavyon gibi ışıl ışıl binalar falan aklınca turistlerin gözünü boyayacak.

-Yok yok gızım var burada gızım birde oğlum var Almanya'da

Şükür geldik resepsiyondayız fakat bizim geleceğimizden haberleri yok

-Sistem kilitli şuan açılmıyor bekleyeceksiniz başka çare yok

Herkes bu sefer küçük bir gurup tahminen yirmi otuz kişi isyanlarda

Fatma geliyor görüyorum evet Fatma

-Ümü gı otur betin benzin atmış derken ben onun tombik kırmızı yanaklarından kendimi alamıyorum

Saat beş ve sonunda bir oda iki yatak. Annemim bozlukta dondurup poşetlere sardığı çemenin kokusu burnumda

-Anne ne olur koyma ya

Sus böyle çemeni orda nerde bulacan bu biyolojik biyolojik

aramızda ala kanlı gecen diyalog tekrar tekrar hiznime düşüyor teyp sarıyor ne ne oluyor bana

ha gayret bir hamle cıvımış çemenler mini barda tıkış tıkış 

Oğlum anne her yer sarımsak çemen kokuyor öf ya

-Oğlum bu bizim milli kokumuz tövbe de tövbe hadi elini yüzünü yıka da yat


-Anne benim karnim çok aç uyuyamıyorum

 Ve resturanttayız saat yedi oda ne kahvaltı hemen koşuyoruz süper açık büfe

Öğleye kadar uyuyor lobiye iniyoruz. lobide seker hastası amca ve kankası ne konuşuyorlar bilmiyorum ama gülüyorlar

Yemek hazır Fatma'da hazır ama ben hala hazır  değilim iki büklüm masada çorba bekliyoruz

 Bir garson masalara cam sürahi ile su koyuyor bir yandan da

-ya siz bayan,.ilk hep siz geliyorsunuz çok dakiksiniz ha,

Langırt ortaya bir sürahi indiriyor suları döke döke

-Aferdesiniz beyefendi dantel örtü yok muydu? diye soruyorum

 -Afallıyor yok ne için lazım ki çok lazımsa bir arkadaşlara sorayım

Hani sürahinin ağzına örterdik

-yok yok bayan biz o kadar turistik değiliz

Sudan çaresiz içiyoruz çünkü  üç liradan başka para yok ve ekstra her şey paralı

Tatlı tesettürlü hoş bir bayanla nazik kibar bir bey gelip selam veriyor bizlere

Fatma hemen bakıyor ki dindarlar

-Valla param olsa herkese su yiyecek dağıtırdım asıl sevap yolcuyu sulamak der demek masanın altından ayağına tekmeyi yiyor hala devam ediyor

Arkadaşımındı hiç parası yok  çeşme suyu koymuşlar sürahilere içti şimdi hasta olacak

Pis pis gülüp utandı bak ayağıma tekme atıp duruyor ne vuruyor gı Ümü ayıp mı fakir olmak?

Adamla kadıncağız hızlıca otelden çıkıyorlar on dakika geçer geçmez ellerinde sularla geliyorlar

Asansörün önünde karşılaşıyoruz selam verip odama kaçıyoruz oğlumla

En iyisi uyumak derken oğlum anne burası acayip bir otel ya çıplak kadınlar falan var aşağıda asansörle aşağıya yanlışlıkla indim de diyor 

O an benim jetondan ti ring sesi

Alçak seker hastası amca cümlesi çıkıyor maalesef ağzımdan bu sefer her yerim kaşınmaya başlıyor kaşı babam kaşı bir iki saat zor uyuyorum

Kapı çalıyor o güzel hanım  elinde iki poşetle müsaade isteyip giriyor odaya

Su pasta içecek falan almış birde ağrı kesici

Çok teşekkür ediyorum.

Aksam lobiye iniyoruz nişan mı düğün mü öyle bir şey var birde bizim amcalar

Ha birde ellerinde  Erzurum Oltu dan tesbih sakırda şukur

Ağızları kulaklarında, iki üç çok açık ve gece elbiseli hanım karsılarında oturuyor. dayanamayıp

- Amca senin şeker fırlamasın sonra gidip yatsana tam yedi saattir burada niye oturuyorsun deyince

Bayanlar anlıyor ne kastettiği mi

Bizde düğüne çağırdık da gelmediler diyor

Kızım diyor amca odanın cami açılmadı çok sıcak

Diğer bayan hem de manzarasız sanırım değil mi amca diyor

Kulakları duymayan amca yok yok namaza var çıkar namazı kolar ineriz tekrar diyor

Gece oldu çok şükür küçük bir mikrobus otelin önünde

Bavullarla biz iç içe dolduruyorlar ve benim nasıla otelin yemeklerinden midem ağrıyor.sahadet kelimesi getiriyorum yolculukta ölen şehit olur umudum dorukta

Şoför bey diyorum

Bavullarla bizi aynı yere tıktınız ama tek Fatma'nın el bagajı yirmi kilo ve geldi tepeme yerleştirdi ani bir fren yaparsanız maazallah hepimize ölürüz oğlum hemen bilimsel açıklamayı yapmaya çalışıyor ani bir frende bir kilonun bile ne kadar öldürücü olduğunu kaç kati bir ağırlık kazanacağını falan filan

Tam arkasındayız şoförün sanırım dikiz aynasından tem seçemiyor yüzümü

Arkaya tam bir dönüp bakıyor yüzüme

-Fatma kim

O an bir vıcıkk sesi sola dönen bir viraj  ve alamıyor Fatma'nın el bagajı o beş çocuklu gariban kadının tepesini sıyırıp koridorda benim çemenli bavulun üstünde oturan adamın tepesine inecekken adam elleriyle savuşturuyor ve mavinin sırtına bam

İstifini hiç bozmadan kimin ya bu torba diyor

Fatma'nın sesi ümü al gı sana yakın

Adam bir yokluyor ne var ya bunun içinde,

Ben sessizce kutsal bulgur

Oğlum anne esprini anlamadılar deyip gülüyor

Allaha şükür Havalimanı küçücük mikrobustan Afganlılar gibi atlıyoruz aşağıya

Yanımızdan gecen biri

-Abov nasıl sığmış yav bu kadar insan bu kadar bavul bu aracın içine bak Avrupa'da böyle bir şey yok iste yok

Tekrar bagajlar için bir araba alıp yerleştiriyoruz Fatma elinde simsiyah büyük bir kaç poşeti yırtık  banlayarak ikişer metre boyunda ceset gibi görünen iki bagajlarını bavullarımın üstüne atıp kaçıveriyor

Oğlum anne bunların içinde ne var diye korkarak soruyor

Fatma bunlarda ne var diye bağırıyorum arkasından

-Perdeyle yolluk gı bir şey değil 

Tekrar bagaj verme kuyruğu ve biz döğmeli Süpermen grup gittikleri otelin lüks oluşundan yemeklerinden bedava su cay kahve ve mükemmel servisten bahsediyor bir yandan da otuza yakın bavulu tek tek tarttırıyorlar her bavul vermelerinin arası on dakika arkamda o beş çocuklu bayan ve çocuklardan ikisi çok hasta ağlıyorlar

Bu bayanı öne alsanız yazık çocuklar hasta diyorum, ses yok bir daha ses yok bir daha

Sen avukatımısın diyene dönüyorum yine o sarışın bayan

Bu sefer dövmeli Süpermenlere

Affedersiniz bizim gittiğimiz otelde su bile paralı idi bu bayan bize su aldı diyerek yol arkadasım olarak kaydettiğim bayanı elimle gösteriyorum

Onlarda başlarıyla evet der gibi tasdikliyor

Yirmi dakika daha geçiyor yer ayaklarımın altından kayıyor cok hastayım,hasta çocuklar ağlıyor

 Tekrar çocukları öne almalarını hasta olduklarını söylüyorum

Sarışın bayan

-Of ya yeter artık ne yapalım hastalarsa burası hastane mi der demez

bir fırlıyorum yerimden elimi masanın üstüne bir vuruyorum

Kavgaya tutuşuyoruz.O an ne oldu ne bitti hatırlamıyorum

Sarışın bayan

- sen bir sus yaa sen kimsin de elini masaya vuruyorsun bizi tehdit ediyorsunuz der demez çoğul ekinden afallıyor arkama bir dönüyorum arkama bizim oteldeki grup mevzilenmiş durumda

Her şeyin cep telefonuyla resmini çektiğimden habersizler polisi çağırıyor

Alçıp telefonu  resimleri  bunu bana acıkla bunu bana açıkla demeye başlıyorum ki

Yine omuzumda bir el ve ses

ümü şu zikir matikli teyze var ya beni polise şikâyet edecekmiş

benim yüzümden cinnet geçirmişin öylemi

Fatma'nın kavgayı bölmesi iyi oluyor biraz sakinleşiyorum

Şirketin yetkilisi geliyor

Şikayetlerimizi sıralayıp resimleri gösterip açıklama bekliyoruz.Olaya tamamen vâkıf olduğumuzun farkından oteli arayıp yanımızda fırça çekiyor

Aradaki farktan ceplerine indirdikleri parayı onlardan mahkemeyle geri alacağımızı söylüyoruz iyice tırsıyorlar

Sıra bizim bagajlarda oğlum arabaya bir asılıyor Fatma'nın perdesinin demirleri  belimde ben yerde

Zikir matikli teyze 

- o kadın polise şikâyet et şikâyet derken bir yandan bana

Yazık az daha durak bu kadın ölecek vah vah

Bir bakıyorum ki Fatma geliyor gülerek

-gı Ümü bulgur torbasını bile verdim ay ne kadar iyi insan var Allah hepinizden razı olsun

lamamak için  kendimi zor tutuyorum uçağa biniyoruz Fatma yanımda

Burnumda kanamaya başlıyor,elimi telaşla cebime atıyorum mendil için

Bir top para ve ağlamaya başlıyorum, Fatma nın omzumda  


 


( Made In Türkiye başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 15.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.