AŞK-I FİGAN


/hasreti asıp sol yanıma
öylece kalakalıyorum…
içime hapsederek aşka dair özlemleri
susuz bir yaz kuraklığında 
araftayım/



bir zaman önceydi aşka inanmışlığım
dem dem vurgunlar yediğim her ikrar 
hünkarım deyip divanına durduğum 
geçti içimde kıble gah bildiğim 
aşk desturum geçti
saman alevlerinde yandığım kor alev 
alaz alaz yangınları
sabahı olmayan akşamın efkârı geçti,


aşka inancımı yitirmişim
aşksa kutsi olmalı
tövbeler ettim beşeri aşka
ah sevda yolunda ezber bildiğim her lisan
susarken sükûtumda
nil'den suyunu çoktan çekmiş
sürgüne vurulan çölüm
içimde yankılanan her lafzın


her acıyı asıyorum şimdi sol yanıma
titrerken nazar ettiğim her makam
figan eden ruhumda esmiyor badı sabah
yokluğun yol vaktindeki hazan



azar azar tükenirken her nefes
kısmetsiz baharlarda bağbozumu her mevsim
içimdeki tek aşk Rahman'adır artık
züleyha’nın düşlerinde Yusuf hayali
eyüp’ün ruhunda şifasız yara 
ukbaya açılır şimdi her niyaz



haddime düşmez isyan etmek kadere
sineme gark olan her yoksul düşe 
astım yalan sözleri ve sevgileri can evinden
müptelayım adımın her harfinin zikrine
kapılmayacağım artık firkat-ı hazan fikrine



nilüfer sarp
mayıs2014





( Aşk-ı Figan başlıklı yazı Nilüfer Sarp tarafından 19.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.