Kutba cemre düşer mi, cemreyim düşüyorum.
Acziyetim kendime, ne yapsam üşüyorum.


Bin kere tövbe edip cayarken inadından,
Bir tarafın taşar da diğer yanın durulur.
Bulutlara değdiğin kuşların kanadından,
Kör kurşunlar geçer de kuşlar bile vurulur.

Gördüğün rüyadaki deniz kızı ve imbat,
Her kulaçta bir damla gözlerine asılır.
Girdabında batarken son çığlığındır imdat !
İmdat uman yarana deniz tuzu basılır.

Yalancı şahit olur kendinle kavgalıyken,
Bağdaş kurar yüreğin aklının ortasına.
Bir fırtına koparır mutedil dalgalıyken,
Aklın firara uğrar bakmadan arkasına.

Ondan yana ne varsa, ne varsa ona dair,
Herkesin yüreğinde tezahürü bir başka.
Hakikati söylerken başka anlatır şair.
Ya çok erken bulunur, ya geç kalınır aşka.


Tüm bunlar kan gölümün destursuz gürültüsü.
Örttüm üstünü artık açılmasın örtüsü.




Özlem Pala
( kan Gölü Gölge Sesi başlıklı yazı ozlem--pala tarafından 21.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.